Memur-Sen: Anayasa değişikliğine garsondan gıcık kaptıkları için 'hayır' diyorlar
Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, referandumda "evet" oyu kullanacaklarını belirterek, muhalefetin tavrını el
Memur-Sen İzmir İl Başkanlığı tarafından Balçova Termal Tesisleri'nde düzenlenen iftar yemeğine katılan Genel Başkan Gündoğdu, "Biz üyelerimize asla siyasi konularda görüş belirtmeyiz. 2011 yılında yapılacak genel seçimde üyelerimiz istedikleri partiye oy verir ancak 12 Eylül'de yapılacak referandum millî meselemizdir. Hepimiz 'evet' oyu kullanacağımız gibi aynı zamanda etrafımızdakilere de bunun önemini anlatıyoruz. 12 Eylül 1980, darbecilerin darbelerle kirlettiği bir gündü. 12 Eylül 2010, bu imajı elbirliğiyle ve millet iradesinin tecelli ettiği gün olarak temizleyeceğiz." dedi.
Anayasa Mahkemesi, YÖK, YAŞ, Millî Güvenlik Kurulu ve HSYK'nın darbe ürünleri olduğunu savunan Gündoğdu, topyekûn bir anayasa değişikliği istediklerini, anayasa paketininse ilerleyen günlerde buna bir yol haritası çizeceğini ifade etti. Anayasa'daki geçici 15. maddenin sadece Kenan Evren'i değil, Balyoz plancılarını, ıslak imzacıları, kirli toplum mühendislerini de güvence altına aldığını söyleyen Gündoğdu, "21. yüzyılda hâlâ hukuk devletini katledenleri koruyan bir madde duruyorsa, sadece bunun çıkması için bile Memur-Sen'in 'evet' deme mecburiyeti var." diye konuştu.
Hükümetin sunduğu anayasa paketinin 26 maddesinin hiçbirinin lüzumsuz olmadığını dile getiren Ahmet Gündoğdu, "12 Eylül, millî maçımızın günü. Bu ülkenin geleceğini aydınlatmanın günü. Darbecilerin ekmeğini kısmanın, milletin ekmeğini büyütmenin, darbecilere haddini bildirmenin, milletin özgürlüklerinin genişletmenin günü." dedi.
Toplantıda konuşan Memur-Sen İzmir İl Başkanı Abdurrahim Şenocak ise sendikanın öncülüğünde hükümetle yapılan toplu görüşmelerden alınan sonucun kamu çalışanları için son derece önemli olduğunu dile getirdi. Şenocak, şunları söyledi: "2010 yılı toplu görüşmelerinde en çok üyeye sahip konfederasyon olan Memur-Sen ile hükümet arasında mutabakat sağlandı. Buna göre 2011 yılında memura yüzde 4+4 zam, 80 TL ek ödeme, eş için 20+20 aile yardımı ödeneği ve sendika üyesi memurlara üç ayda bir 45 TL toplu görüşme primi verilmesi ve enflasyon farkı ödenmesi konularında mutabakat sağlandı. Kamu İşveren Kurulu ile sağladığımız mutabakatla birlikte 2010 yılı toplu görüşmeleri tamamlanmıştır. Her zaman ifade ettiğimiz gibi 'Masa sorunlu değil, yasa sorunlu' dedik ve bu yasayla bu masadan, bu zamana kadar sağlananların en iyisi diyebileceğimiz bir mutabakatla ayrılıyoruz. Daha iyisi ancak toplu sözleşmeyle mümkün olacaktır. Dolayısıyla bundan sonra toplu görüşme değil, toplu sözleşme yapmak istiyoruz. Memur-Sen olarak yoğun bir çalışma temposu içinde yürüttüğümüz 2010 yılı toplu görüşmeleri, tüm kamu çalışanlarına ve ülkemize hayırlı olsun." şeklinde konuştu.
Mutabakata varılan konuları özetleyen Şenocak, şunları kaydetti: "Kamu görevlilerinin aylık ve ücretlerinde 2011 yılının birinci 6 aylık döneminde yüzde 4 ve ikinci 6 aylık döneminde yüzde 4 oranında zam yapılması karara bağlandı. 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin ek 3. maddesi uyarınca yapılan ek ödemenin, Ocak 2011 tarihinden itibaren 80 TL arttırılması sağlandı. Eş için ödenmekte olan mevcut aile yardımı ödeneğinin, 2011 yılının birinci yarısında 20 TL ve ikinci yarısında 20 TL arttırılması, ayrıca sözleşmeli personele de verilmesi kararlaştırıldı. Sendika üyesi kamu çalışanlarına 3 ayda bir 45 TL toplu görüşme primi ödenmesi, yılın her bir yarısı için enflasyon oranının anılan dönemlerde yapılan artış oranını aşması halinde, aradaki farkın ilk 6 ay için 1 Temmuz 2011, ikinci altı ay içinse 1 Ocak 2012 tarihinden geçerli olacak şekilde kamu görevlilerinin aylık ve ücretlerine enflasyon farkı olarak yansıtılması üzerinde mutabakata varılmıştır."
Modern toplumların temel yapı taşlarının sivil toplum kuruluşları olduğunu ifade eden AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Tekelioğlu ise, "20. yüzyıl toplumu, örgütlü toplum diye tanımlanmaktadır. Sivil toplum örgütleri halkın sesini bizzat idareye ileten, halkın istekleri için hükümetlerle masaya oturan öğelerdir. Bu nedenle Memur-Sen'in üstlendiği görev çok ulvidir. Örgütlü olmanın, başarılı çalışma yapanın, mensuplarını iyi organize etmenin en güzel örneğini, önceki gün Memur-Sen'in öncülüğünde yapılan toplu görüşmelerden iyi sonuçların alınmasında gördük. Şimdiye kadar birçok iktidar geçti. Kimisi statükodan yana oldu kimisi statükonun karşısında. 12 Eylül'de anayasa değişiklik paketini oylayacağız. Bu referandum, statükoyla demokratikleşme arasında olacaktır. 'Evet' oyu verirsek kadınlarımıza, çocuklarımıza, engellilerimize, gazi ve şehitlerimizin dul ve yetimlerine her konuda öncelik tanımaya evet demiş olacağız. Memurlara toplu sözleşme hakkına 'evet' demiş olacağız. Anayasa Mahkemesi'ne vatandaşın doğrudan başvuru yapabilmesine, 12 Eylül darbesini yapanların ve onların yardımcılarının hesap vermesine imkan hazırlamaya, mahkemelerin kendisini halkın iradesiyle seçilen hükümetlerin yerine koymamasına, yargı bağımsızlığını güçlendirmeye ve yargı tarafsızlığını sağlamaya 'evet' demiş olacağız. 'Hayır' dersek, 1980 yılında yapılan askeri darbenin etkisiyle hazırlanan anayasanın aynen devam etmesini istemiş olacağız." dedi.
İftar programına Milletvekili Tekelioğlu, Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, Enerji Bir-Sen Genel Başkanı Hacı Bayram Tombul, Ulaştırma Memur-Sen Genel Başkanı Halil İbrahim Kütük, İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Rağip Üye, Karayolları 2. Bölge Müdürü Erol Altun, TRT İl Müdürü Muharrem Acar, Tarım İl Müdürü Ahmet Güldal, Orman Bölge Müdürü İbrahim Çiftçi, AK Parti İl Genel Meclisi Grup Başkan Vekili Nazmi Kalyoncu, Menemen Kaymakamı Turgut Subaşı, Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer Dumlu, çok sayıda kurumdan bölge ve il müdür yardımcıları, Milli Eğitim Milçe müdürleri, İl Genel Meclisi üyeleri ve çok sayıda kamu çalışanı katıldı.