Bundan iyisi!

Genç Mourinho dönemi

Porto, takımı 4 yıl boyunca çalıştıran ve ilk üç sezonunda başarıdan başarıya koşan Ferreira ile yollarını ayırdı. Ekibin başınaysa Mourinho'nun eski asistanı 33 yaşındaki Andre Villas Boas getirildi. Bu dönemeç, Porto için gerçekten kritik...
Portekiz futbol tarihinin en başarılı kulübü olan Porto, müzesinde 2004 Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu dahil 7 Avrupa Kupası, 24'ü şampiyonluk olmak üzere de 59 yerel kupa bulunduruyor. Takımın başkanlığını çeyrek asrı aşkın bir süredir "Papa" lakaplı Pinto da Costa yürütüyor. Porto iç saha maçlarını yaklaşık 51 bin kapasiteli stadı Dragao'da oynuyor.
2006-2010 arasında takımı çalıştıran Jesualdo Ferreira, geçen sezonu ancak üçüncü sırada tamamlayıp yanına bir de 5-0'lık Arsenal hezimeti ekleyince soluğu İspanyol Malaga'da aldı. Porto Yönetimi'nin Ferreira'nın ardından aldığı kararsa kritikti: Takım sadece 1 yıl (Academica'da) teknik direktörlük kariyeri olan 33 yaşındaki Andre Villas Boas'a teslim edildi. Boas'ın en önemli özelliğiyse Porto, Chelsea ve Inter dönemlerinde Mourinho'nun yardımcılığını yapmış olması...
Boas, Ferreira'nın 4 yılda oturttuğu düzen üstünde çok fazla oynama yapmadan yoluna devam etti ve Porto dönemine de Benfica karşısındaki Süper Kupa zaferiyle başladı. Ligde de ikide iki yapan Boas, Avrupa Ligi'ne de iki play-off galibiyetiyle rahat girdi.     
Sezon başında Zenit'e 22 milyon euro karşılığında satılan stoper/sağ bek Alves dışında Stepanov ve Dede'yi de Türkiye'ye gönderen Porto, kadrosunu Sportingli milli orta saha oyuncusu Moutinho, Internacional forveti Walter, Velezli defans oyuncusu Otamendi, Banfield'dan James ve Vasco'dan Souza'yla kuvvetlendirdi.

Türk takımlarıyla eşleşmeleri
Türk takımlarıyla eşleşmeleri:  Porto daha önce Türk takımlarıyla üç kez eşleşti ve 6 maçta 5 galibiyet, 1 beraberlik elde etti. 2002-03 UEFA 4. turunda Denizli'yi 6-1 ve 2-2 ile geçen Portekiz devi, 2007-08 Ş.Ligi grubunda Beşiktaş'ı 1-0 ve 2-0; 2008-09'da da F.Bahçe'yi 3-1 ve 2-1'lik sonuçlarla mağlup etti.


CSKA SOFYA
3. torba şansı

Kuranın üçüncü kategorisinde Napoli, Dortmund, Metalist, AEK gibi çok daha tehlikeli rakipler varken formsuz bir Bulgar takımını çekmek gerçekten bir kura şansı...
Geçen sezon Bulgar Ligi'ni ikinci sırada bitirip Avrupa Ligi'nde üçüncü ön eleme turundan yarışmaya hak kazanan CSKA, her iki turda da zayıf Britanya temsilcilerini geçerek rahat bir şekilde gruplarda yer almaya hak kazanmış. Bulgar Ligi'neyse peş peşe iki mağlubiyetle başlayan ve ilk 10'un içine bir türlü yükselemeyen takımı 10 gündür Makedon Jovanovski çalıştırıyor. Blackpool'a forvet Grandin'i kaptırmışlar ama takımı Atalanta'dan Tiboni, Mantova'dan Esposito, Celtic'den Sheridan ve Alkmaar'dan Nelson'la takviye etmişler. Ekibin önemli oyuncusu Brezilyalı forvet Marquinhos'sa gerek ligde gerek Avrupa'da attığı gollerle iyi bir başlangıç yapmış.


Türk takımlarıyla eşleşmeleri
Daha önce Türk takımlarıyla 3 kez eşleşen CSKA, tek galibiyetini 96-97 Intertoto'da Kocaeli'ne karşı 3-1'le aldı. Bulgar temsilcisi, Galatasaray'a 2003-04'te 3-0, 3-0; Beşiktaş'a da 2006-07'de 2-0, 2-2 ile boyun eğdi.



RAPID?WIEN
Yasin'le Veli'nin takımı
Geçen sezonu Avusturya'da ancak üçüncü sırada bitirebilen ama bu yıl Aston Villa'yı eleyerek dikkatleri üstüne çeken Rapid kadrosunda Avusturya A Milli Takımı oyuncuları Veli Kavlak ve Yasin Pehlivan'la, ümit milli Tanju Kayhan da forma giyiyor. Rapid'i tam 5 sezondur Peter Pacult çalıştırıyor. 20 milyon euro ederindeki takımın önemli oyuncuları kaleci Payer, Norveçli savunmacı Soma, genç Türk asıllılar Yasin-Veli, Alman orta saha oyuncusu Hofmann ve Arnavut forvet Salihi...
Avrupa Ligi'ne  Beşiktaş gibi ikinci ön eleme turundan dahil olan Rapid, sırasıyla Süduva'yı (2-0 ve 4-2 ile), Beroe'yi (1-1 ve 3-0'la), Aston Villa'yı (1-1 ve 3-2 ile) geçti. Villa önünde 2-1 mağlupken son 12 dakikaya iki gol sığdıran Rapid'e karşı dikkatli olmak gerektiği ortada.  


Türk takımlarıyla eşleşmeleri
Avrupa kupalarında tam 8 kez Türk takımlarıyla eşleşen Rapid, 16 maçta 8 galibiyet ve 2 beraberlik kazandı. Beşiktaş'ıysa her 3 eşleşmesinde de saf dışı bıraktı.


MAÇ?PROGRAMI
16 Eylül Perşembe:
Beşiktaş-CSKA Sofya
30 Eylül Perşembe:
Rapid Wien-Beşiktaş
21 Ekim Perşembe:
Beşiktaş-Porto
4 Kasım Perşembe:
Porto-Beşiktaş

2 Aralık Perşembe:
CSKA Sofya-Beşiktaş
15 Aralık Çarşamba:
Beşiktaş-Rapid Wien



Altıncı takım hayal gibi
2009-2010 sezonunu 34 bin 450 puanla kıta 11'incisi olarak tamamlayan Türkiye'nin, 2012-13'te Avrupa'ya 6 takımla gidebilmesi için dokuzuncu sıraya tırmanması gerekiyor. Eğer Türkiye 2010-11 sezonunu Avrupa dokuzuncusu olarak tamamlarsa 2012-13'te Ş.Ligi'ne 2, Avrupa Ligi'ne 4 takım gönderebilecek.
Türkiye'nin 2010-11 sezonunu ilk 9'da tamamlama şansı sezon başı gayet yüksek görünüyordu. Çünkü bu yıla Türkiye'nin üstünde giren Romanya (iki yarı finalist takım çıkarmak gibi) olağan dışı başarılara imza atmazsa sezonu 5-6 basamak aşağıda bitirecek. Geçme ihtimalimizin yüksek olduğu diğer ülke Hollanda ise sezona bizden yaklaşık 1,500 puan geride girmişti ve bizim de dokuzuncu basamağı onlara kaptırmamak için tek yapmamız gereken bu yıl Hollanda'dan 1,500 puan daha az toplamamaktı...

Korkulan oldu
Ama "kara Perşembe"nin ardından adeta korkulan oldu. Seneye 5 takımla başlayan Türkiye yoluna 2 takımla devam etmek zorunda kalırken; Hollanda gruplarda 5 ekiple temsil hakkı kazandı. 26 Ağustos Perşembe gecesi iki ülke arasındaki fark 0,971'e geriledi ve 5 takımlı Hollanda'nın sezon sonuna kadar bu farkı kapatıp bizi geçmesi de ciddi bir biçimde kolaylaştı.

Dokuzuncu bitirmek şart
Türkiye sezonu dokuzuncu sırada bitiremezse de Avrupa'ya 5 takımla gitmeye devam edecek. Zira 12'nci Danimarka'yla aramızda yaklaşık 6 bin, 13'üncü Romanya'yla da 9 bin puan gibi ciddi farklar var. 

2009-10 SEZON? SONU SIRALAMASI
Ülke Puan
1 İngiltere 81,856
2 İspanya 79,757
3 İtalya 64,338
4 Almanya 64,207
5 Fransa 53,740
6 Rusya 43,791
7 Ukrayna 39,550
8 Romanya 39,491
9 Portekiz 38,296
10 Hollanda 36,546
11 Türkiye 34,450
12 Yunanistan 29,899