Emniyet'in imamı olarak lanse edilen Özdil, Hanefi Avcı hakkında yasal işlem başlatıyor
Eskişehir eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın kitabında 'cemaatin emniyetteki imamı' olduğunu iddia ettiği Osman Hilmi Özdil, hakkındaki iddialarla il
Avukat Orhan Karakuş imzasını taşıyan ihtarnamede şu ifadelere yer verildi: "Haliç'te Yaşayan Simonlar isimli kitap yayınlayarak, müvekkilim hakkında gerçeğe aykırı itham ve iddialarda bulunmak suretiyle iftira atan Hanefi Avcı hakkında 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 267.maddesine muhalefetten ve yine gerçek dışı iddialarla müvekkilimin kişilik haklarına da saldırılması nedeniyle Türk Ceza Kanununun 125.maddesine muhalefetten suç duyurusunda bulunulacaktır. Yürüttüğü ticari faaliyetle ilgili olarak kurumların sigorta işlerini yapmakta olması nedeniyle müvekkilimin zaman zaman emniyet ile işleri olmakta ve bu vesileyle bir kısım emniyet mensupları ile görüşmektedir. Yazarın nasıl bir paranoya sonucu olduğu anlaşılamayan bir tarzda müvekkilimi yürütülen kimi soruşturma ve kovuşturmalarla ilgili olarak mesnetsiz bir şekilde kendine göre soyut iddialarla, irtibatlı göstermeye çalışmaktadır. Müvekkilim hakkında haksız ve mesnetsiz iddialarla kamuoyunu meşgul eden Hanefi Avcı'nın iddialarıyla ilgili olarak yasal yollara başvurulacaktır.
Basına da yansıdığı üzere ilgili yayın hakkında savcılıkça inceleme başlatılmış olup bu inceleme sonucunda söz konusu haksız ve mesnetsiz iddiaların birer yersiz itham ve iftiradan ibaret olduğu ortaya çıkacaktır.
Savcılık tarafından başlatılan incelemeden haberdar olunduğunda derhal müvekkilimle birlikte Cumhuriyet Savcılığına müracaat edilerek, müvekkilimin tüm iletişim bilgileri verilerek, talep edildiğinde ifade vereceği belirtilmiştir. Müvekkile atılan iftiraların ortaya çıkması için tarafımızdan da tüm yasal yollar kullanılacaktır.
Söz konusu kitabı yazan kişinin, halihazırda yargılaması devam eden Ergenekon Terör Örgütü ve benzeri bazı davalar bakımından değerlendirildiğinde örgüt lehine olacak şekilde yargılamaları etkilemek, toplanan delillerin geçersiz ve hükümsüz olduğunu ileri sürmek suretiyle de, örgütü aklamaya çalıştığının farkında olması gerekirdi.
Bu yayın yargı erkinin otorite ve tarafsızlığına açık bir saldırı niteliğinde olduğundan dolayı suç teşkil etmektedir. Yazarın kitapta yer alan eylemleri ile Terörle Mücadele Kanununun 8/a maddesinde belirtildiği gibi kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle suç işlediği görülmektedir.
Kitapla ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından inceleme başlatılmış olması nedeniyle, Türk Ceza Kanununun 288.maddesi gereğince ' Bir olayla ilgili olarak başlatılan soruşturma ve kovuşturma kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar savcı, hakim, mahkeme, bilirkişi veya tanıkları etkilemek amacıyla alenen sözlü veya yazılı beyanda bulunan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır' hükmüne aykırılık oluşturacak nitelikte ve Kanunda geçen 'adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs' suçunu oluşturabilecek davranış ve yayınlardan kaçınılması gerekmektedir. Bu tür yayın ve açıklamalar tarafımızdan dikkatle takip edilerek bu kapsamda olanlar için gerekli yasal takip yapılacaktır. Bu tür yayınlar yoluyla sonuç olarak kitapla ilgili inceleme yapan savcı, hakim, mahkeme, bilirkişi veya tanıkları etkileyecek açıklamalarda bulunulması halinde de ilgili madde gereğince, hem Hanefi Avcı hakkında hem de kitap hakkında yayın yapılması ve kitap yazarının davet edilmesi suretiyle program yapılması halinde program yapımcısı hakkında suç duyurusunda bulunulacaktır.
Basın Kanununun 19. maddesi gereğince de soruşturma ve kovuşturma konusu olay hakkında mütalaada bulunulması suç kabul edilmiş olduğundan, kitapta geçen iftira niteliğindeki iddialarla ilgili olarak yapılacak her türlü mütalaa nedeniyle program yapımcıları hakkında suç duyurusunda bulunulacağını, bu nedenle öncelikle yasaya aykırılık oluşturulmaması açısından bu aşamada Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılmakta olan bir inceleme olması da dikkate alınarak söz konusu kitap ve yazar hakkında program yapılmaması, programın yapılması durumunda ise inceleme ve soruşturmaları etkileyecek tarzda yayın yapılmaması ve müvekkilim hakkında değerlendirme yapılmaması hususunu müvekkil adına ihtaren bildiririm."