Ak Parti İlbaşkanı Mustafa Şahin'in Açıklaması

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Malatya İl Başkanı Mustafa Şahin, "Öyle görülüyor ki, birbirine taban tabana zıt cepheler hem teoriye hem pratiğe aykırı hayırcı tavrını kimseye izah edemiyor" dedi

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Malatya İl Başkanı Mustafa Şahin, "Öyle görülüyor ki, birbirine taban tabana zıt cepheler hem teoriye hem pratiğe aykırı hayırcı tavrını kimseye izah edemiyor" dedi.
Parti binasında, parti yöneticileri Mahmut Özer, Ömer Yağcı, Osman Güde ve Erdoğan Temoçin'le birlikte basın açıklaması yapan (AK Parti) Malatya İl Başkanı Mustafa Şahin, "Hala 'hayır' kampanyası yürütenlerin neye hayır dediklerini ve 'Evet' oylarının yükseldiğini gördükçe üsluplarına yakışır saldırgan tavırlarını arttırmalarını kamuoyu anlayabilmiş değildir. Hele hele birbirinden çok ayrı, zıt uçlarda olan muhalefet kanadının 'Hayırda' birleşip bütünleşmeleri pek hayra alamet olmasa gerek. Şöyle ki,
normal şartlarda birbirlerine tahammülü olmayan kesimlerin referanduma 'hayır'da birlikte oluşları kendi tabanları ve milletimizi kuşkulandırmaktadır. Neden acaba bunların "hayır"daki ısrarlı birliktelikleri?
Biz söyleyelim, çıkar odaklarının kol kola girdiği kokuşmuş kirli "hayır"cı tabaka yıllarca bu ülkenin kanını emdi. İçeriden ve dışarıdan öyle kenetlenip, o kadar korkunç bir rant mekanizması kurmuşlardı ki, yıllarca bu milletin hakkı olan her şeyi, karaborsayla sattılar. Devletten aldıkları kredilerle kendi burjuva devrimlerini yaptılar. Yılda 50 milyar doları ceplerine indirdiler. İrtica- terör algılamasıyla bu milleti tehdit haline getirtip Türk askerini dahi kendi oyunlarına alet ettiler. Bu milleti
yok sayıp kanıyla teriyle beslenen bu kirli düzenin ve karanlık ilişkilerin sonu işte geldi. İşte bunun için "hayır"da hep birlikte çırpınıyorlar. Halbuki günden güne tükeniyorlar" ifadelerini ileri sürdü.
Şahin şunları söyledi: "Meclis görüşmelerinde ambargo uygulayarak engelleyemedikleri anayasa paketi için gittikleri anayasa mahkemesinden de umduklarını bulamayınca şerde ittifak edenler meclis dışındaki siyasi kırıntıları da yanlarına alarak retçi bir cephe oluşturmuşlardır. Ancak kaos planı çerçevesinde ülkeyi çıkmaza sürüklemek suretiyle referanduma ''Hayır' oyları kazandırma çalışmaları boşunadır. Sol cephenin anayasa mahkemesini ve HSYK'yı kendilerine arka bahçe olarak görmek istemelerini anlıyoruz
da, kendilerini milliyetçi addedenlerin hayır demelerine halkımız anlamakta güçlük çekiyor. Sağ kanat sol kanada koltuk değneği olmaktan öteye gidemiyor son tahlilde. Onlar garip ilişkilerini sürdüre dursunlar, seçmenlerimiz partilerinin hilafına evet oyu verecek. Yani sonuçta hayır oyları hayırcı partilerin oy toplamından çok aşağılarda seyredecektir. Öyle görülüyor ki, birbirine taban tabana zıt cepheler hem teoriye hem pratiğe aykırı hayırcı tavrını kimseye izah edemiyor. Bu anayasa paketinin sosyal
demokrasinin hangi ilkesine ters düştüğünü bir türlü izah edemiyorlar. Çünkü bu paket sosyal demokrasinin tüm ilkeleriyle uyuşuyor. Daha fazla demokrasi, halka daha fazla söz; daha özerk, tabana yayılmış bir yargı idaresi; tüm kurumların üzerindeki vesayetin kaldırılması; sendikal hakların iyileştirilmesi; darbecilerin yargılanması pakete sosyal demokrasi ve anayasal demokrasi açısından bir eleştiri getiremeyenler sorunu başka bağlamlara taşıyorlar. Meydanlardaki kabil söylemleri yüzünden halkımızın değil
mizahçıların ilgi alanına girebiliyorlar ancak.. komik söylemleri kendi tabanları tarafından bile yadırganıyor ki, mitinglerindeki boş meydanlara hitap etmeleri tabanlarının bile kendilerini hesaba almadığının açık bir göstergesidir. Gerçek anlamda solcuyum, milliyetçiyim diyenler, 12 Eylül'ü hatırlayanlar, gerçek mamada demokrasiye önem verenler, partilerinin resmi tutumlarına rağmen evet diyorlar. Ki, buna bile tahammülleri olmadığını üzülerek izliyoruz."