İsrail-filistin Anlaşmazlığı Ankara

İsrail ile Filistin arasında 17 yıl önce Oslo'da başlayan barış sürecinde taraflar arasında değişmeyen temel görüş ayrılıkları, 2 Eylülde Washington'da başlayacağı açıklanan doğrudan görüşmelerin sonucu konusunda endişe yaratıyor.

İsrail ile Filistin arasında 17 yıl önce Oslo'da başlayan barış sürecinde taraflar arasında değişmeyen temel görüş ayrılıkları, 2 Eylülde Washington'da başlayacağı açıklanan doğrudan görüşmelerin sonucu konusunda endişe yaratıyor.
Nihai bir anlaşmaya varmak için tarafların yıllardır üzerinde uzlaşamadığı konu başlıkları şöyle:

1) Bir Filistin devletinin kurulması ve yetkileri:
Filistinliler, tam egemenlik haklarına sahip bir devlet kurulmasını istiyor. İsrail ise bu devletin askersiz ve silahsız olmasını hava sahası ile bütün dış sınırlarının kendisi tarafından kontrol edilmesini istiyor.

2) Filistin devletinin sınırlarının çizilmesi ve yerleşim birimlerinin akıbeti:
Filistinliler resmi olarak İsrail'in Haziran 1967'de işgal ettiği bütün topraklardan çekilmesini istiyor. Buna ilhak edilen Doğu Kudüs de dahil bulunuyor. Bununla birlikte, İsrail ile toprak değiş tokuşu temelinde küçük sınırların tanımlanmasını kabule hazır.
İsrail ise 1967 sınırlarına dönülmesini kesin dille reddediyor, ama Batı Şeria'dan önemli ölçüde çekilmeye hazır bulunuyor. İsrail Doğu Kudüs dışında 300 bin Yahudi yerleşimcinin büyük bölümünün yaşadığı yerleşkeleri ilhak etmek istiyor. Filistinliler ise müzakereler sırasında Yahudi yerleşim birimlerinin inşaatının durdurulmasını istiyor, ama bunu ön koşul olarak ortaya koymuyor.
2005'te İsrail Gazze Şeridi'ndeki bütün yerleşim birimlerini ve Batı Şeria'daki 4 yerleşim birimini tek taraflı olarak yıkmıştı. Geçen Kasımda da İsrail Batı Şeria'da 10 aylık bir inşaat moratoryumu ilan etmişti. Moratoryumun süresi 26 Eylülde doluyor. 

3) Kudüs'ün statüsü:
İsrail, doğu bölümünde Arap çoğunluğun yaşadığı Kudüs'ü 'bölünmez ve ebedi' başkenti olarak görüyor. Filistin yönetimi ise, 260 bin Filistinliyle 200 binden fazla İsraillinin yaşadığı Doğu Kudüs'ü gelecekteki devletinin başkenti yapmak istiyor. Camp David'de dönemin İsrail Başbakanı Ehud Barak, Arapların yaşadığı bölgelerin Filistin egemenliğine geçişini ima etmişti.
İsrail, 3 tektanrılı din İslam, Musevilik ve Hristiyanlığın kutsal mekanlarının bulunduğu bölgenin kontrolünü elinde tutmak konusunda ısrar ediyor. Filistinliler ise kesin dille buna karşı çıkıyor.

4) Mültecilerin akıbeti:
4 milyondan fazla Filistinli mülteci bulunuyor. Bunların çoğu İsrail'in 1948'de devlet ilan edilmesinden sonra kaçan ya da kovulan 700 bin Filistinlinin akrabası. Filistinliler, BM Genel Kurulunun 194 sayılı kararı uyarınca İsrail'in mültecilerin dönüş hakkını tanımasını istiyor. İsrail ise, 'devletin Yahudi karakterini tehlikeye atacağını' ileri sürerek mültecilerin dönüşüne kesin dille karşı çıkıyor.

5) Suların kontrolü:
İsrail Batı Şeria'daki yeraltı sularının büyük bir bölümünün kontrolünü elinde bulunduruyor. Filistinliler ise adil bir paylaşım istiyor.

6) İsrail'in 'Yahudi karakteri':
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail'in 'Yahudi karakterinin' tanınmasında ısrarlı davranıyor.
22.08.2010 14:22:25