Milletvekili ve belediye başkanından esnafa destek ziyareti

Kuşadası Belediye Başkanı Esat Altungün, CHP Aydın Milletvekili Fatih Atay ve belediye meclis üyeleri, Kuşadası esnafını destek amacıyla ziyaret etti.

Kuşadası Belediye Başkanı Esat Altungün, CHP Aydın Milletvekili Fatih Atay ve belediye meclis üyeleri, Kuşadası esnafını destek amacıyla ziyaret etti.

Cumhuriyet Halk Partisi Kuşadası ilçe Başkanı Mehmet Bal ile Kuşadası Belediye Başkan Yardımcıları Adem Testici ve Mehmet Bademci ile Belediye Meclisi Üyeleri Murat Saraç ve Ahmet Gökalp'in de katıldığı ziyarette, esnaflar yaşadıkları sıkıntıları paylaştılar. Orient Bazaar, Grand Bazaar, Liman Caddesi ve Barbaros Hayrettin Paşa Bulvarı gibi önemli turistik çarşılardaki kuyumcu, derici, halıcı gibi işyerlerini ziyaret eden CHP'li heyet, çarşı esnafı ile bildiri krizi, önerilen işyeri sistemi ve yaptıkları eylem konusunda sohbet ederek, sorunları dinledi.

Bu yıl kepenklerini son kez açtıklarını ve işyerlerini önümüzdeki yıl açamayacaklarını vurgulayan Barbaros Hayrettin Paşa Bulvarı esnaflarından Selami Bayraktar, "Çünkü müşterimiz olmadığından kiralarla başa çıkamıyoruz. Acentalarla başa çıkamıyoruz. Geçen sene Sea Song acentasının bir gemisinin dağıtmış olduğu, bizlerin hırsız olduğumuzu yazan bir bildiri vardı. Bununla ilgili şahsi olarak ben savcılığa suç duyurusunda bulundum. Bildiride ayrıca Türkiye haritasında bir oynama yapılmıştı. Şikayetim üzerine sadece özür dilemekle yetindiler. Sayın Kaymakam'ımız bu konuda bir dosya hazırlamış." dedi.

Diğer bir esnaf İbrahim Öncel ise şöyle konuştu: "İlla ki bizim de yaptığımız yanlışlıklar vardır. 80 senesinden beri bu işi yapıyorum. Turizme göre ticaretimizi değiştiriyoruz. Artık işin iyice suyu çıkmaya başladı. Artık acentaların yüzde 45, 50'lere varan komisyon oranları vereni de çok etkiliyor. Verenler de zaten bizim arkadaşımız. Onlar da değişik yerlerde farklı yatırım yapıp bu işin içinden çıkmaya çalışıyorlar. Onlar da zor durumda. Ama onların ticari boyutları o kadar farklı ki, bizim gibi değil. Biz müşteri gelir diye geliyoruz, açıyoruz, akşam kapatıp gidiyoruz. Onların durumu daha farklı. Kaç tane acenta gelecek? Kaç tane otobüs gelecek? Bunu düşünüyorlar. Çünkü satış yapmaları lazım. Yatırım milyon dolarlarla ifade ediliyor. Malı satarken acentaya her türlü garantiyi vermek zorunda. Kişi aldıktan bir süre sonra beğenmeyince geri gönderir ve o kişi geri gelen malı almak zorunda. Bunun zorluklarını onlar da yaşıyor. Acentacılar artık bu tür şirketleri çok zor durumda bırakmıyorlar. Gelen paradan kaptan dahi komisyon almaya başladı. Ben hatırlıyorum 80'li yıllarda yüzde 5 oranında komisyon verilirdi, hatta komisyon alanlar utanarak alırdı."

Türk toplumunun artık isyan ederek hakkını arama noktasına geldiğini açıklayan CHP Aydın Milletvekili Fatih Atay, demokratik yöntemlerle esprili bir pankart astıkları için Kuşadası esnafına teşekkür etti. Çok uluslu şirketlerin turizmde tekelleşmeye gittiğini kaydeden Fatih Atay, "Büyük sermaye turizm pastası için Kuşadası'na gel sen ye demez. Mücadele edeceksiniz. Elbette mücadele demokratik yöntemlerle olmak zorunda. Doğru tercihler yapacaksınız. Yani Kuşadası esnafının para kazanmasını engelleyecek olan sistemi savunan insanların iktidar olmasını sağlıyorsanız, ağlamayacaksınız. Esnafla ilgili Türkiye'de demokrasi sorunu var. Aslında sorun herkesin. Destek vermekte bile tereddütler yaşanıyorsa, o zaman demokraside bir sıkıntı var demektir. Esnafın sorunları, çıkarı aynı. Ben belediye başkanıma güveniyorum. İlçe başkanıma güveniyorum. Örgütüme güveniyorum." dedi.

15-20 yıl öncesine kadar önerilen mağaza sisteminin olmadığını açıklayan Kuşadası Belediye Başkanı Esat Altungün ise şunları söyledi: "Acentacı müşterisini getirirdi. Otele pazarlardı. O da komisyonunu alırdı. Ama aynı şimdiki bizim gemi acentaları gibi, bir dolarla başladılar. Gelinen noktada artık acentalar otellerin sahibi oldu. Burada Ticaret Odası da, belediye de, esnafı da işbirliği içinde olmalı. Ama başka bir gerçek var. Sonuç itibarıyla devlet mekanizması var. Bu işin kaymakamı, valisi, bakanı, başbakanı var. Şimdi bakana ve başbakana rağmen burada Ticaret Odası başkanının, Belediye Başkanı'nın yapacağı şeyler bir yere kadardır. Yerel yönetimin yapacağı işler vardır. Yerel yönetimin gücü bir yere kadar. Bu konuda devlet gücüne ihtiyaç var. Bu sorunun teknik çözümü yıllardır bulunamadı. Seçimden önce bir araya geldiğimizde genel olarak ortak bir karara vardık. Seçimden bir buçuk ay sonra kurvaziyer acentacılar ile birlikte bir araya geldik. Onlara bu sıkıntılardan bahsettik. Bütün mağazalarımızın tavsiye edilen mağaza olması için teklif götürdük. Dedik ki Hereke yerine Çin ipeği satan olursa biz sizlerin yanındayız. Pırlanta yerine zirkon satan olursa yanınızdayız. Biz hile yapan esnafımızın arkasında durmayız. Ama düzgün çalışan esnafımızın da ezilmesini istemiyoruz. Yüzde 50 komisyonla bizim esnafı da ülkeyi de hilebaz pozisyona sokuyorsunuz dedik. Benim esnafım kazıkçı oluyor. Yüzde 50 komisyon veriyorsa 100 dolarlık malı bin dolara satmak zorunda, daha ucuza satamaz. 1000 dolara satacak ki; 500'ünü komisyon verecek. 100 maliyet çıkaracak. Geriye kalan 400 den elemanının komisyonunu verecek, kirasını, elektriğini, vergisini verecek. Kendisine 100 dolar ya kalacak ya da kalmayacak. Yani 1'e 10 satılan bir maldan bizim esnafın karı 100'de 10'u ya bulacak ya da bulmayacak. Oradaki görüşmelerde sonuca gidemedik. Ama geçtiğimiz Ekim ayında TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy ile birlikte acentalarla yine bir araya geldik. Aynı düşüncelerimizi gündeme getirdik ve bu sorunun sadece Kuşadası'nda yaşanan bir sorun olmadığını, çıkacak bir yasayla en azından komisyonları da legalleştirerek esnaf arası rekabet yok edecek ortak fikre vardık."