Anelka ve palyaçolar
Fransa Futbol Federasyonu Dünya Kupası finallerinde teknik direktör Raymond Domenech ile tartış...
Fransa Futbol Federasyonu Dünya Kupası finallerinde teknik direktör Raymond Domenech ile tartıştığı için oyuncusu Anelka’ya 18 maç ceza verdi. Bu ceza şekil itibarıyla zaten Fransız snopluğundan başka bir şey olmasa da düşünülmeyi ve üzerinde kafa yormayı hadi hepsini geçtik bir tepki gösterilmeyi hak ediyor.
Ceza neden verilir?
TDK bakın cezanın karşılığını nasıl açıklıyor:
“Uygunsuz davranışlarda bulunanlara uygulanan üzüntü, sıkıntı, acı verici işlem veya yaptırım.”
Peki ceza sonucunda ortaya ne çıkması beklenir?
1. Yaptırıma uğrayan kişinin durumdan ders çıkarması
2. Diğerlerine örnek olması
Fransız federasyonu Anelka’yı cezalandırmak yerine diğerlerine örnek teşkil etme kaygısını daha fazla hissetmişe benziyor. Çünkü zaten ortalama bir futbolcu milli takım formasını 50 ile 80 kez giyebildiğine ve Anelka da 31 yaşında olduğuna göre bu ceza dolmadan muhtemelen milli takımda forma giyme şansını çoktan kaybetmiş olacaktır.
Anelka’nın yaptığı hareketi olumlayacak ya da anlamaya çalışacak değiliz. Ayrıca bu ikili arasına neler olduğunu bir yana bırakın, Ribery’nin turnuvadan elendikten sonra yaptığı açıklamaları Fransız milli takımının içinin cadı kazanı gibi bir yer olduğu fikrinin düşüncelerimize yerleşmesine yardımcı olmaktadır. Bu nedenle Fransa federasyonu aslında birçok oyuncuya veremediği cezanın toplamını tek bir futbolcuda cisimleştirmişe benziyor.
Bu kadar etik kaygılardan hareket eden ve çok duyarlı(?) olan Fransa Federasyonu topu eliyle düzelterek Gallas’ın önüne yuvarlayarak İrlanda’nın finallere katılmasını gasp eden futbolcusunun Güney Afrika’ya gitmesine neden izin vermiştir? Bütün dünyanın gözleri önünde gerçekleşen bu olayın sonrasında ortaya çıkıp; hadi bitmiş maçı geri çeviremiyorsunuz en azından (gerçi yok ya) yüreklerdeki vicdan azabını ortadan kaldıracak örnek bir ceza vererek, bu finallerde Henry’nin olmasını engelleyemez miydi?
Anelka’nın ceza ile yorumu düşündürücüdür. Bu cezayı verenlere “palyaçolar” diye cevap veriyor.
Fransızların 2010 finalleri öncesindeki tavır alışları, 2016’daki tutumları, en son Anelka cezasındaki kararları ile pragmatist dünya görüşlerini bir kere daha göstermiştir.
Anelka muhtemelen açık olmanın, dürüstlüğünün, ikili oynamamanın cezasını almıştır.
Palyaçolar çocukları güldürür ancak onların boyalı yüzlerinin arkasında nasıl bir surat, duygu olduğunu asla bilemezsiniz. Anelka da sanırım “çok güldüm” derken böylesi bir çelişkiyi de ortaya koyuyor olmalıdır.
Fransızların sonuncu olarak finallerden elenmesinin futbol ve spor dünyası için ne büyük bir şans olduğu bir kere daha böylece ispatlanmış oldu.