Dokunulmazlıkların arkasına saklanıyor
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Sayın Başbakan dokunulmazlıkların arkasına saklanıyor. Yiğitsen kaldır dokunulmazlığı, git aklan gel, ben de alnından öpeyim seni'' dedi.
Düzce'nin Akçakoca ilçesinde halka hitap eden Kılıçdaroğlu,Akçakoca'da fındık üretiminin önemli bir yer tuttuğunu, üreticilerin ürününü hak ettiği değerde satamadığını söyledi.
''Kendilerini düşünen değil, halkı düşünen bir iktidar lazım'' şeklinde konuşan Kılıçdaroğlu, Referandumda vatandaşlardan ''hayır'' oyu kullanmalarını istedi.
Hükümetin anayasa değişikliğindeki amacının, ''yargıyı ele geçirmek olduğunu'' iddia eden Kılıçdaroğlu, ''Bunlara aldanmayın, bunlara inanmayın. Türkiye'de halkın iktidarını kurmak durumundayız. 2002'den beri bir korku imparatorluğu kurdular. Çaldıklarını geri verecekler. Bunun için bana yetki verin. Kul hakkı yiyenden hesap sorayım'' diye konuştu.
Miting alanındaki bir vatandaşın, deniz feneri dosyasını hatırlatması üzerine, ''Almanya'da dava başladı, bitti. Biz de hala dava açılmadı. Niye açılmadı? adaleti ele geçirsinler ondan sonra açılacak'' dedi.
İktidarları döneminde siyasi ahlak yasasını çıkaracaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Ali Dibocu'dan adalet bakanı, naylon faturacıdan maliye bakanı olmayacak. 'Kalpazan' diyorum Sayın Başbakan bana kızıyor. Sayın Başbakan ben sana kalpazan demiyorum. Bu ülkenin savcısı diyor. Raporunu yazmış, dosyayı TBMM'ye göndermiş. Çıksın desin TBMM'de, 'Benim kalpazanlıktan dosyam yok desin'. Vallahi yakasına iliştireceğim onun o dosyayı. 'İşçi emeklisiyim' dedin. Doğru söylemiyorsun. Emekli sandığı emeklisi olduğunu ispat ettim. Niye çıkıp özür dilemiyorsun? Millete doğruyu söyleyeceksin'' diye konuştu.
Miting alanındaki ''Harun gibi geldiler Karun gibi gittiler'' şeklindeki pankarta atıfta bulunan Kılıçdaroğlu, ''Bu söz Saadet Partisi Genel Başkanı'nın sözüydü. Harun gibi geldiler, Karun gibi oldular. Ama nasıl Karun oldular? Yetki verirseniz onu ortaya çıkaracağım. Yetki verin, haramilerin iktidarını yıkıp halkın iktidarını kuralım'' dedi.
Kılıçdaroğlu, havuzlu villa tartışmalarına da değinerek, şunları kaydetti:
''(Havuzlu villada oturuyorsun) dedim, dün açıkladılar, beyefendi kirada oturuyormuş. Şimdi soruyorum kimden kiraladın, kaça kiraladın? Aç bakayım bu evi bir görelim. Benim kooperatif evime göz dikiyorsun. Doğru kooperatif evim orada. Gidip bakabilirsin ben onu alın teriyle alıyorum. Bankadan kredi çektim. Mal beyanımda gösterdim. Saklamadım, gizlemedim. Alın teriyle kazanılan paraya kim bir şey diyebilir? Keşke herkesin alın teriyle kazandığı parayla villası olsa. Biz de isteriz, ama bu alın teriyle olacak. Bana alın terini gizleyeceksin, ondan sonra kalkıp laf edeceksin. Recep Bey, dürüst olacağız, namuslu olacağız, millete doğruları söyleyeceğiz. Bak ben her şeyi açık yüreklilikle dürüstlükle söylüyorum. Dokunulmazlıkları sen söyledin. Ben de hatırlatıyorum. Neyden korkuyorsun, kaldır. Korkunun ecele faydası var mı?''
Kaynak: AA
''Kendilerini düşünen değil, halkı düşünen bir iktidar lazım'' şeklinde konuşan Kılıçdaroğlu, Referandumda vatandaşlardan ''hayır'' oyu kullanmalarını istedi.
Hükümetin anayasa değişikliğindeki amacının, ''yargıyı ele geçirmek olduğunu'' iddia eden Kılıçdaroğlu, ''Bunlara aldanmayın, bunlara inanmayın. Türkiye'de halkın iktidarını kurmak durumundayız. 2002'den beri bir korku imparatorluğu kurdular. Çaldıklarını geri verecekler. Bunun için bana yetki verin. Kul hakkı yiyenden hesap sorayım'' diye konuştu.
Miting alanındaki bir vatandaşın, deniz feneri dosyasını hatırlatması üzerine, ''Almanya'da dava başladı, bitti. Biz de hala dava açılmadı. Niye açılmadı? adaleti ele geçirsinler ondan sonra açılacak'' dedi.
İktidarları döneminde siyasi ahlak yasasını çıkaracaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Ali Dibocu'dan adalet bakanı, naylon faturacıdan maliye bakanı olmayacak. 'Kalpazan' diyorum Sayın Başbakan bana kızıyor. Sayın Başbakan ben sana kalpazan demiyorum. Bu ülkenin savcısı diyor. Raporunu yazmış, dosyayı TBMM'ye göndermiş. Çıksın desin TBMM'de, 'Benim kalpazanlıktan dosyam yok desin'. Vallahi yakasına iliştireceğim onun o dosyayı. 'İşçi emeklisiyim' dedin. Doğru söylemiyorsun. Emekli sandığı emeklisi olduğunu ispat ettim. Niye çıkıp özür dilemiyorsun? Millete doğruyu söyleyeceksin'' diye konuştu.
Miting alanındaki ''Harun gibi geldiler Karun gibi gittiler'' şeklindeki pankarta atıfta bulunan Kılıçdaroğlu, ''Bu söz Saadet Partisi Genel Başkanı'nın sözüydü. Harun gibi geldiler, Karun gibi oldular. Ama nasıl Karun oldular? Yetki verirseniz onu ortaya çıkaracağım. Yetki verin, haramilerin iktidarını yıkıp halkın iktidarını kuralım'' dedi.
Kılıçdaroğlu, havuzlu villa tartışmalarına da değinerek, şunları kaydetti:
''(Havuzlu villada oturuyorsun) dedim, dün açıkladılar, beyefendi kirada oturuyormuş. Şimdi soruyorum kimden kiraladın, kaça kiraladın? Aç bakayım bu evi bir görelim. Benim kooperatif evime göz dikiyorsun. Doğru kooperatif evim orada. Gidip bakabilirsin ben onu alın teriyle alıyorum. Bankadan kredi çektim. Mal beyanımda gösterdim. Saklamadım, gizlemedim. Alın teriyle kazanılan paraya kim bir şey diyebilir? Keşke herkesin alın teriyle kazandığı parayla villası olsa. Biz de isteriz, ama bu alın teriyle olacak. Bana alın terini gizleyeceksin, ondan sonra kalkıp laf edeceksin. Recep Bey, dürüst olacağız, namuslu olacağız, millete doğruları söyleyeceğiz. Bak ben her şeyi açık yüreklilikle dürüstlükle söylüyorum. Dokunulmazlıkları sen söyledin. Ben de hatırlatıyorum. Neyden korkuyorsun, kaldır. Korkunun ecele faydası var mı?''