Türk Halı Sektörü Ve Gaziantep

Türkiye'deki toplam halı pazarının yüzde 90'ını makine halısının oluşturduğu ve makine halısı üretiminin yaklaşık yüzde 70'inin Gaziantep'te gerçekleştirildiği bildirildi.

Milli Prodüktivite Merkezi (MPM) Güneydoğu Anadolu Bölge Müdürlüğü Uzmanı Halil Arslan tarafından "Halı Sektörü" ile ilgili yapılan çalışmada, ilk olarak Orta ve Batı Asya'da yer yaygısı olarak kullanılmaya başlanan halı ve kilimin, Orta Asya'dan dünyaya yayılan Türklerden bugüne gelen bir el sanatı olduğu belirtildi. Anadolu halı ve kilimlerinin canlı renkleri, motifleri, desenleri ve yüksek kalitesiyle evrensel bir üne sahip olduğu kaydedilen çalışmada, halı sektörüyle ilgili şu bilgilere yer verildi:

"Ülkemizdeki el halısı üretim rakamlarına yönelik güncel bir veri bulunmamaktadır. El dokuması halı ve kilimler, günümüzde yer kaplaması amacıyla değil, daha çok süs ve prestij amaçlı olarak kullanılmaktadır. Türkiye'deki toplam halı pazarının yüzde 90'ını makine halısının oluşturduğu tahmin edilmektedir. Türkiye'deki kişi başına halı tüketimi diğer ülkelere göre düşüktür. Ülkemizdeki makine halısı üretiminin yaklaşık yüzde 70'i Gaziantep'te gerçekleştirilmektedir. Gaziantep'te yerleşik firmalar
özellikle polipropilen ve akrilikten yapılan makine halılarında yoğunlaşmıştır. 2005 yılı TOBB kayıtlarına göre makine halısı sektöründeki kapasitenin 210 milyon metrekare olduğu görülmektedir."
Türkiye'nin halı ihracatının özellikle son üç yıldır önemli artışlar gösterdiğine dikkat çekilen çalışmada, şöyle devam edildi:
"Türkiye'nin toplam halı ihracatı 2006 yılında 743 milyon dolar olmuş, 2007 yılında bir önceki yıla göre yüzde 33 artışla 992 milyon dolara ve 2008 yılında bir önceki yıla göre yüzde 17 artışla 1,15 milyar doların üzerinde gerçekleşmiştir. 2007 yılı Türkiye halı ihracatı dünya halı ihracatının yüzde 6,3'lük bir kısmını oluşturarak dünyanın en büyük 6. ihracatçısı konumuna gelmiştir. Halı ihracatımızda makine halıları yaklaşık 1 milyar dolarla ilk sırada yer almaktadır. Son yıllarda halı ihracatının bu
denli yükselmesinde, makine halılarının rolü büyüktür. Makine halıların ihracatı 2006 yılında yüzde 15, 2007 yılında yüzde 35 ve 2008 yılında ise yüzde 20 oranında artış göstermiştir. Makine halısı ihracatında 2008 yılında en önemli pazarlarımız? Suudi Arabistan (yüzde 11), Irak (yüzde 7), Rusya (yüzde 6), Ukrayna (yüzde 6), Almanya (yüzde 6) ve Romanya (yüzde 5) olmuştur. 2008 yılında yapılan el yapımı halı ve kilim ihracatı 139 milyon dolar düzeyinde gerçekleşmiştir."

GAZİANTEP HALI SEKTÖRÜ
Türkiye makine halı üretiminin yaklaşık yüzde 70'inin Gaziantep'te üretildiği ve bu yüzden Gaziantep'in Türkiye'nin halı üssü durumunda olduğu belirtilen çalışmada, şu ifadelere yer verildi:
"Dünyada 2 bin 400 halı makinesinin yaklaşık 800 tanesi Gaziantep'te bulunmakta, dünyada üretilen parça halının yüzde 30'u Gaziantep'te üretilmektedir. İşletmelerin en önemli problemlerinden biri kurumsallaşma olup, bu yönde çalışmalara başlanılmalı, yönetim yapılarını çağın gereklerine uygun olarak yeniden gözden geçirmelidirler. İşletmeler nitelikli işgücü çalıştırmaya özen göstermeli, sektörün ihtiyacı olan nitelikli işgücünü karşılamaya yönelik olarak gerek İŞKUR, gerekse sektörde faaliyet gösteren
işletmelerle birlikte çeşitli projelerle bu ihtiyacı karşılamaya yönelik çalışmalar yapmalıdırlar. Polipropilen ve akrilik fiyatlarının petro-kimya ürünlerine endeksli olması sebebiyle, petrol fiyatlarındaki artışlar doğrudan üretim maliyetlerine yansıyarak artmasına neden olmakta, bu durum ise hem üreticileri maliyet sapmalarının hesaplanmasını zorlamakta hem de istikrarlı bir maliyet profilini yakalamayı zorlaştırmaktadır. Bu durum özellikle son tüketiciye hizmet götüren sektörel KOBİ'lerin risk
yönetimini aşırı şekilde zorlaştırmaktadır. Türkiye'deki enerji maliyetlerinin başta Belçika, Mısır gibi diğer rakip ülkelerdeki enerji maliyetlerinden kayda değer ölçüde yüksek olması, üretim maliyetlerini artırmakta ve rekabet açısından dezavantaj oluşturmaktadır. Siyasal platformda çözülmesi gereken hususların yanında sektörün kendi içinde de yaşadığı önemli sorunlar bulunuyor. Bunların en başında ise pazarlama eksikliği sebebiyle yurtdışı pazarlarının çeşitlenememesi geliyor. Bu durum sektörün
başlıca pazarları olan Arap ve Kafkasya ülkelerinde, tıpkı yurtiçi piyasasındaki kısır rekabet ortamına benzer bir ticari ortam oluşturmaktadır. Dolayısıyla, belirlenen kurumsal ihracat hedeflerine ulaşmada istenilen ivme sağlanamamaktadır."
(OÇ-HE-Y)