Eib Başkanı Türkmenoğlu'ndan İhracat Değerlendirmesi

Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Mustafa Türkmenoğlu, "Türkiye toplam ihracatında Ege Bölgesi'nin payı yaklaşık yüzde 11 olmaktadır" dedi.

Eib Başkanı Türkmenoğlu'ndan İhracat Değerlendirmesi
EİB Koordinatör Başkanı Mustafa Türkmenoğlu, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından açıklanan Temmuz ayı ihracat rakamlarını değerlendirdi. Temmuz ayı ihracat rakamlarının İzmir'de açıklanmasından duyduğu memnuniyeti ifade eden Türkmenoğlu, "2009 yılında ülkemizin 101,6 milyar dolarlık ihracatına Ege İhracatçı Birlikleri olarak yaklaşık 6,5 milyar dolarlık bir katkıda bulunmuştur. Bu rakam 2009 yılı gerçekleşen Türkiye Genel İhracatının yüzde 6.3'ünü oluşturmakta ve bu da ekonomimize yaptığımız katkının büyüklüğünü ortaya koymaktadır. Ege Bölgesi'nde yerleşik olan, ancak EİB bünyesinde bulunmayan sektörlerde faaliyet gösterdikleri için yaptıkları ihracat diğer İhracatçı Birliklerince kayda alınan firmaların ihracatı dikkate alındığında bu rakam 10 milyar doları geçmekte ve Türkiye toplam ihracatında Ege Bölgesi'nin payı yaklaşık yüzde 11 olmaktadır" diye konuştu.
"Türkiye, OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen, G-20 ülkeleri arasında ise Çin'den sonra en hızlı büyüyen ikinci ülke olmuştur" diyen Türkmeoğlu, şunları söyledi: "İhracatımızın yılın ilk çeyreğinde gösterdiği 22.3 oranındaki artışla büyüm oranına katkı sağlamıştır. İhracat ile büyüme ilişkisi bu denli fark edilebilir olmuştur. İhracatın Türkiye ekonomisi için bu denli önemli olduğu ve kriz sonrası ekonominin toparlanmasına sağladığı destek rakamlarla ortaya konmuştur. Ülkemizin var olan ihracat potansiyelinin geliştirilerek sürdürülebilmesi için ihracatçılarımızın yaşadığı engellerin ortadan kaldırılması ve dünya piyasalarında rakiplerine göre dezavantajlı olduğu alanlarda hızlı çözümler üretilmesi gerekmektedir.
Yerli girdi ağırlıklı üretim ve ihracat yapan sektörlerimiz istihdam yükünün büyük kısmını üstlenmelerine karşın, maalesef değerli TL'den en fazla olumsuz etkilenen sektörler olmaktadır. İhracat yapılan sektörlerin tedarikçileri konumundaki alt sektörlerdeki istihdamın da bu durumdan olumsuz etkilendiği malumunuzdur.
Döviz kurlarının düşük kalması ithalatı cazip hale getirdiği için ihracatçı ve hatta iç piyasaya yönelik üretim yapan sanayici, fiyat tutturabilmek için iç piyasada hammadde, yarı mamul üreten KOBİ niteliğindeki işletmelerden alışveriş yapma yerine ithalata yönelmek zorunda kalmaktadır. Bu durum, KOBİ niteliğindeki işletmelerin varlığını tehdit eder hale getirmektedir. Dolayısıyla, işsizliğe çare olması istenen kesim çare olmak bir tarafa, çare arar konuma düşürülmektedir"