Başbuğ neden konuşuyor? Edelman ne demek istiyor? - İbrahim KİRAS

Edelman

 
Son birkaç gündür hem söyledikleri sözler hem de bu sözleri söyleme gerekçeleri kafa kurcalayan iki kişi var . Biri eski ABD Büyükelçisi Edelman , öbürü de Genelkurmay Başkanı Başbuğ .

Edelman’dan başlayalım . ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Türkiye’de görev yaptığı yıllarda ( 2003-2005 arasında ) hükümete yakın bir grup tarafından kendisine darbe hazırlığıyla ilgili bir belge verildiğini , ancak bu belgenin sahte çıktığını açıklamış . Edelman Türkiye’de belirli bir kesimde heyecan uyandıran bu sözleri emekli 1 . Ordu Komutanı Çetin Doğan’ın damadı Dani Rodrik’e söylemiş .

( Edelman ile Rodrik muhtemelen kendi aralarında Türkçe konuşuyorlar . Çünkü annesi İstanbul Yahudisi olan Edelman dilimizi iyi biliyor . Rodrik’in ise kendisi İstanbul Yahudisi zaten . )

Balyoz darbe planlarının sahte olduğunu kanıtlamaya çalışan Çetin Doğan’ın damadına destek amacıyla söylenen bu sözlerin anlamı açık , ama hedefi yeterince açık değil . Oysa aynı Edelman daha yedi ay önce başka türlü konuşuyordu . 30 Kasım 2009 tarihli Milliyet’te Aslı Aydıntaşbaş’a söyledikleri şunlar : “2004 kışı ve 2005 baharında AK Parti liderliğine yakın isimler birkaç defa darbe olabileceği kaygısını iletti . Ancak kaygının ötesinde ne olduğuna dair somut bir veri ya da kanıt yoktu . ”

Anlaşılan o ki dönemin ABD Büyükelçisi Ayışığı ve Sarıkız darbe planlarından haberdardı . Ama aradan yıllar geçtikten sonra nedense bu olayı önemsizleştirme kaygısı duyuyordu . Şimdi ise darbe iddialarının hükümet çevrelerinin uydurması olduğu şeklindeki Ergenekoncu tezi savunma noktasına gelmiş bulunuyor .

***

Eski Ankara Büyükelçisinin sözleri ABD yönetiminin Türkiye’deki Ergenekon eksenli tartışmada saf değiştirdiğinin kanıtı olarak gösteriliyor . İran ve İsrail konularında Washington ekseninden ayrılan hükümeti cezalandırmak veya hiç değilse korkutmak için darbe yanlılarına göz kırpıldığı yorumları yapılıyor .

Bunlar ayağı yere basan yorumlar değil . Bir defa Edelman’ın Obama yönetimiyle bir yakınlığı yok . Bush döneminin neo-con kadrosundan kendisi . Hatta ikinci Bush döneminde bir ara Savunma Bakan Yardımcılığı yaptı .

İkincisi Edelman’ın asli angajmanları biliniyor . Washington’da onun da dâhil bulunduğu grup zaten başından beri Türkiye’deki Ergenekoncularla paralel bir söyleme sahip . Ankara’daki Ergenekoncularla Washington’daki neo-conların Türkiye’ye bakışları arasında hiçbir fark yok . Oradakilerin çoğu zaten buradakilerin yayın organlarında da arzı endam ediyor . Aralarında Harp Akademileri’nde konferans vermeye çağrılanlar bile var . Dolayısıyla Edelman’ın hesabı yeni değil , eski ve bilinen bir hesap .

***
Neden konuştuğu merak edilen bir diğer isim Genelkurmay Başkanı Başbuğ . Aslında Başbuğ şimdiye kadarki çizgisinden farklı şeyler söylemedi , ama geçen hafta boyunca söylediği sözler yine de ilgi ve merak uyandırdı . Bunun başlıca iki sebebi var .
İlki Genelkurmay Başkanı’nın politik veya ideolojik katılık içindeki , üstelik bugüne kadar kendisiyle ilgili en ağır eleştirilerin , hatta hakaretlerin yer aldığı birtakım marjinal yayın organlarına konuşmasıydı . Belli ki belli bir adrese mesaj göndermek istiyor bu seçimiyle . Ergenekon soruşturmasına ilişkin açıklamaları da herhalde görevinden ayrılmadan önce “silah arkadaşlarına sahip çıkmayan komutan” olarak anılmasını engelleyecek bir çıkış yapmak istemesiyle ilgili .

İkincisi özellikle Balyoz konusuna girmesi merak uyandırıcıydı . Konuyla ilgili “bir bavul dolusu” belgenin 1 . Ordu bilgisayarlarından çıktığı ve ses CD’lerinin sahte olmadığı elektronik olarak tespit edilmişken Genelkurmay Başkanı’nın bu saatten sonra Balyoz soruşturmasını hedef alması ne anlama geliyor?

Bu sorunun da bir cevabı var .

Star Gazete