Füsun Akatlı yarın uğurlanacak
Önceki gün 66 yaşında kaybettiğimiz Füsun Akatlı, için, yarın Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde anma töreni yapılacak.
Önceki gün 66 yaşında kaybettiğimiz Füsun Akatlı, için, yarın Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde anma töreni yapılacak.
İSTANBUL- Füsun Akatlı'nın ardından görüş aldığımız sanatçı ve yazar dostları, onu entelektüel kimliği, aydın duruşu ve yazıya verdiği emekle andılar
Edebiyat ve tiyatro eleştirmeni, yazar, felsefeci, Yeditepe Üniversitesi’nde Tiyatro Bölümü’nün kurucusu... Çok yönlü, düşünen, üreten, tartışan biriydi Füsun Akatlı. Yazılarıyla, eleştirileriyle, kitaplarıyla, hayattaki duruşuyla Türk edebiyat ve tiyatro dünyasına katkıları saymakla bitmeyen, Akatlı önceki gün, tedavi gördüğü hastanede 66 yaşında hayatını kaybetti. Yani, 2 Temmuz 1993 tarihinde gerçekleşen Sivas Katliamı’nda öldürülen ve eski eşi, kızı Zeynep Altıok’un babası Metin Altıok’tan iki gün sonra. Arkadaşları, dostları, öğrencileri, sevenleri üzgün ve şaşkın. Çünkü, her ne kadar hastalığı bilinse de bu kadar çabuk beklenmiyordu ölümü. Dostları Akatlı’yı yarın sevgi ve saygıyla uğurlayacak. Akatlı için Çarşamba günü saat 10.00’da Harbiye Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu’nda bir tören düzenlenecek. Teşvikiye Camii’nde kılınacak öğlen namazının ardından Akatlı, Çengelköy Mezarlığı’nda toprağa verilecek.
Seçkin Selvi (eleştirmen):
Ben çok yakın bir dostumu kaybettim, tarifsiz üzgünüm. Ama asıl Türkiye yeri dolmayacak bir aydınını yitirdi. Ülkemizin düşünce dünyası biraz daha yoksullaştı, biraz daha yoksunlaştı. Füsun Akatlı, bilgi birikiminin ve zihin berraklığının sonucu olarak lafı uzatmadan felsefe yapan bir felsefeciydi, hayatı da lafı uzatmadan noktaladı.
Gülriz Sururi (oyuncu):
Her şey bir yılda olup bitti, çok sigara içti, özgürce yaşadı... Kendisine biraz değer vermedi galiba. Ama biz ona çok değer veriyoruz. Füsun Akatlı’nın kaybıyla Türkiye biraz daha fakirleşti diye düşünüyorum. Engin de (Engin Cezzar) çok üzgün, sürekli ağlıyor, çünkü Füsun Akatlı ile yıllarca birlikte çalışmışlardı. Benim de son yıllarda yakından tanıdığım biriydi. Acımız büyük.
Yiğit Sertdemir (oyuncu):
Füsun Akatlı hocamdı. Aydın olmak ne demekse onun göstergesidir benim açımdan, aydın olmamın gerekleri neyse hepsini taşıyan biriydi. Aydın olmak için önümde çok mesafe olduğunun göstergesidir. Düşünen, üreten tartışan, tiyatral serüvenimi döndüren biridir. Sohbet etmeyi ve paylaşmayı çok severdi. Okumak değil, Füsun Hocayla konuşmak da bir şanstı.
Tolga Yeter (oyuncu):
Söylenecek çok şey var, benim hocamdı, bana tiyatrodan daha çok hayata bakış açısını öğretti. Hayattaki insanın duruşunu, daha doğrusu insanın bir felsefesi olması gerektiğini anlattı. O yüzden benim için çok değerli bir insandı. Umarım onun yapmak istediklerini bizler, öğrencileri, ona değer veren kişiler, daha ileride onun yolunda bir şekilde bizden sonrakilerle paylaşabiliriz. Her yönüyle sadece tiyatro değil, edebiyat, sinema, felsefe her şey... Komple bir insandı.
Sibel Aslan Yeşilay (dramaturg):
Füsun Akatlı çok değerli bir tiyatro insanıydı, yaptığı jüri üyelikleriyle, Yeditepe’de yıllarca yürüttüğü bölüm başkanılığıyla, tiyatro eğetimcisi, eleştirmeni ve deneme yazarı olarak edebiyat ve tiyatro dünyası için büyük bir kayıp. Çok değerli bir entelektüeli kaybettik, üzgünüm.
Enver Ercan (TYS Başkanı):
Eleştirmenin işlevi nedir, sorusunun yanıtı yine bir sorudur: Kitabı yayımlanan şair ya da yazara ‘Kitabım hakkında ne diyecek?’ sorusunu sordurtma gücü ve etkisine sahip midir? 80’lerden sonra eleştirmen kimliğini iyice belirginleştiren Akatlı, bu soruyu hemen her yazara, şaire sordurtmuş bir isimdi. Felsefeci kimliğiyle bütünleşen eleştirmenliğiyle bir türü, dönemi, yazarı, şairi cesaretle ele alıp ufuk açıcı eleştirel denemelere imza attı. Bu yazılar kitaplaştığında da elkitabı oldu. Kitapları işlevlerini sürdürmeye devam edecek.
İnci Aral (PEN Başkanı):
Daha iki - üç gün önce gazetedeki yazısını okudum. Orada rahatsızlığından söz ediyordu ama ölümü yine de bizim için ani oldu, beklemiyordum. Akatlı ismi Türk edebiyatı için çok büyük bir kayıp. Başımız sağolsun. Çok erken bir ölüm bu. Şaşkın ve üzgünüm.
Tarık Günersel (Yazar):
Dünya Yazarlar Birliği - PEN’in seçkin bir üyesiydi. Sarsıcı bir ölüm. Çok sarsıldım. Akatlı, edebiyat ve düşünce dünyamızda saygın yeri olan bir aydınımız olarak hatırlanacak.
Müge Gürsoy Sökmen (Yayıncı):
Edebiyat dünyası için büyük bir kayıp, Füsun Akatlı’nın daha yapacağı çok şeyi vardı. Akatlı ile birlikte ‘Bilge Karasu Aramızda’ kitabını hazırlamıştık. Önümüzdeki yıl da yine Akatlı’ya ‘Bilge Karasu Anma Programı’ yapmayı istiyorduk. Onsuz düşünemiyorum. Söyleyecek fazla söz yok. Beklenen bir şey değildi. Onu çok özleyeceğiz.
Kültür Bakanı Ertuğrul Günay:
Füsun Akatlı Türkçeye, edebiyata, felsefeye ait denemeleri, öykü, roman, eleştiri yazıları ve yetiştirdiği öğrencileriyle, Türk kültür ve sanat yaşamına çok değerli katkılarda bulunmuştur. Eserleriyle her zaman saygıyla hatırlayacağımız değerli yazar Füsun Akatlı’ya Allah’tan rahmet, ailesine, milletimize ve edebiyat çevrelerine başsağlığı diliyorum. (Kültür Sanat)
Radikal
İSTANBUL- Füsun Akatlı'nın ardından görüş aldığımız sanatçı ve yazar dostları, onu entelektüel kimliği, aydın duruşu ve yazıya verdiği emekle andılar
Edebiyat ve tiyatro eleştirmeni, yazar, felsefeci, Yeditepe Üniversitesi’nde Tiyatro Bölümü’nün kurucusu... Çok yönlü, düşünen, üreten, tartışan biriydi Füsun Akatlı. Yazılarıyla, eleştirileriyle, kitaplarıyla, hayattaki duruşuyla Türk edebiyat ve tiyatro dünyasına katkıları saymakla bitmeyen, Akatlı önceki gün, tedavi gördüğü hastanede 66 yaşında hayatını kaybetti. Yani, 2 Temmuz 1993 tarihinde gerçekleşen Sivas Katliamı’nda öldürülen ve eski eşi, kızı Zeynep Altıok’un babası Metin Altıok’tan iki gün sonra. Arkadaşları, dostları, öğrencileri, sevenleri üzgün ve şaşkın. Çünkü, her ne kadar hastalığı bilinse de bu kadar çabuk beklenmiyordu ölümü. Dostları Akatlı’yı yarın sevgi ve saygıyla uğurlayacak. Akatlı için Çarşamba günü saat 10.00’da Harbiye Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu’nda bir tören düzenlenecek. Teşvikiye Camii’nde kılınacak öğlen namazının ardından Akatlı, Çengelköy Mezarlığı’nda toprağa verilecek.
Seçkin Selvi (eleştirmen):
Ben çok yakın bir dostumu kaybettim, tarifsiz üzgünüm. Ama asıl Türkiye yeri dolmayacak bir aydınını yitirdi. Ülkemizin düşünce dünyası biraz daha yoksullaştı, biraz daha yoksunlaştı. Füsun Akatlı, bilgi birikiminin ve zihin berraklığının sonucu olarak lafı uzatmadan felsefe yapan bir felsefeciydi, hayatı da lafı uzatmadan noktaladı.
Gülriz Sururi (oyuncu):
Her şey bir yılda olup bitti, çok sigara içti, özgürce yaşadı... Kendisine biraz değer vermedi galiba. Ama biz ona çok değer veriyoruz. Füsun Akatlı’nın kaybıyla Türkiye biraz daha fakirleşti diye düşünüyorum. Engin de (Engin Cezzar) çok üzgün, sürekli ağlıyor, çünkü Füsun Akatlı ile yıllarca birlikte çalışmışlardı. Benim de son yıllarda yakından tanıdığım biriydi. Acımız büyük.
Yiğit Sertdemir (oyuncu):
Füsun Akatlı hocamdı. Aydın olmak ne demekse onun göstergesidir benim açımdan, aydın olmamın gerekleri neyse hepsini taşıyan biriydi. Aydın olmak için önümde çok mesafe olduğunun göstergesidir. Düşünen, üreten tartışan, tiyatral serüvenimi döndüren biridir. Sohbet etmeyi ve paylaşmayı çok severdi. Okumak değil, Füsun Hocayla konuşmak da bir şanstı.
Tolga Yeter (oyuncu):
Söylenecek çok şey var, benim hocamdı, bana tiyatrodan daha çok hayata bakış açısını öğretti. Hayattaki insanın duruşunu, daha doğrusu insanın bir felsefesi olması gerektiğini anlattı. O yüzden benim için çok değerli bir insandı. Umarım onun yapmak istediklerini bizler, öğrencileri, ona değer veren kişiler, daha ileride onun yolunda bir şekilde bizden sonrakilerle paylaşabiliriz. Her yönüyle sadece tiyatro değil, edebiyat, sinema, felsefe her şey... Komple bir insandı.
Sibel Aslan Yeşilay (dramaturg):
Füsun Akatlı çok değerli bir tiyatro insanıydı, yaptığı jüri üyelikleriyle, Yeditepe’de yıllarca yürüttüğü bölüm başkanılığıyla, tiyatro eğetimcisi, eleştirmeni ve deneme yazarı olarak edebiyat ve tiyatro dünyası için büyük bir kayıp. Çok değerli bir entelektüeli kaybettik, üzgünüm.
Enver Ercan (TYS Başkanı):
Eleştirmenin işlevi nedir, sorusunun yanıtı yine bir sorudur: Kitabı yayımlanan şair ya da yazara ‘Kitabım hakkında ne diyecek?’ sorusunu sordurtma gücü ve etkisine sahip midir? 80’lerden sonra eleştirmen kimliğini iyice belirginleştiren Akatlı, bu soruyu hemen her yazara, şaire sordurtmuş bir isimdi. Felsefeci kimliğiyle bütünleşen eleştirmenliğiyle bir türü, dönemi, yazarı, şairi cesaretle ele alıp ufuk açıcı eleştirel denemelere imza attı. Bu yazılar kitaplaştığında da elkitabı oldu. Kitapları işlevlerini sürdürmeye devam edecek.
İnci Aral (PEN Başkanı):
Daha iki - üç gün önce gazetedeki yazısını okudum. Orada rahatsızlığından söz ediyordu ama ölümü yine de bizim için ani oldu, beklemiyordum. Akatlı ismi Türk edebiyatı için çok büyük bir kayıp. Başımız sağolsun. Çok erken bir ölüm bu. Şaşkın ve üzgünüm.
Tarık Günersel (Yazar):
Dünya Yazarlar Birliği - PEN’in seçkin bir üyesiydi. Sarsıcı bir ölüm. Çok sarsıldım. Akatlı, edebiyat ve düşünce dünyamızda saygın yeri olan bir aydınımız olarak hatırlanacak.
Müge Gürsoy Sökmen (Yayıncı):
Edebiyat dünyası için büyük bir kayıp, Füsun Akatlı’nın daha yapacağı çok şeyi vardı. Akatlı ile birlikte ‘Bilge Karasu Aramızda’ kitabını hazırlamıştık. Önümüzdeki yıl da yine Akatlı’ya ‘Bilge Karasu Anma Programı’ yapmayı istiyorduk. Onsuz düşünemiyorum. Söyleyecek fazla söz yok. Beklenen bir şey değildi. Onu çok özleyeceğiz.
Kültür Bakanı Ertuğrul Günay:
Füsun Akatlı Türkçeye, edebiyata, felsefeye ait denemeleri, öykü, roman, eleştiri yazıları ve yetiştirdiği öğrencileriyle, Türk kültür ve sanat yaşamına çok değerli katkılarda bulunmuştur. Eserleriyle her zaman saygıyla hatırlayacağımız değerli yazar Füsun Akatlı’ya Allah’tan rahmet, ailesine, milletimize ve edebiyat çevrelerine başsağlığı diliyorum. (Kültür Sanat)
Radikal