Danıştay'ın Sigara Kararına Tepki

Danıştay'ın kahvehanelerde sigara kullanımının yasaklanmasına yönelik itirazla ilgili verdiği karar tepki çekiyor.

  Konuyla ilgili bir açıklama yapan Karadeniz Teknik Üniversitesi ( KTÜ ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Başhekimi ve Göğüs Hastalıkları Anabilim dalı Başkanı Prof . Dr . Tevfik Özlü , bu konuda atılacak bir geri adımın , sadece kahvehanelerle sınırlı kalmayacağını , alınacak karar emsal alınarak diğer işletmelerde de sigara kullanımının önünün açılacağını söyledi .
Sigara kullanımının ülkemiz için en önemli ve öncelikli bir halk sağlığı sorunu olduğuna dikkat çeken Özlü " Ülkemizde her yıl aktif sigara içimine bağlı olarak 100 bin ; pasif sigara içime bağlı olarak ise 15 bin ölüm olduğu hesaplanmaktadır . Sigaraya bağlı ölümler trafik kazaları , yangınlar , cinayetler , AIDS , alkol , kokain , eroin ve intiharlara bağlı ölümlerin toplamından daha fazladır . Örneğin kanser ölümlerinin yüzde 32 ' sinden , kalp krizi ölümlerinin yüzde 21 ' inden , kronik akciğer hastalığı ölümlerinin yüzde 88 ' inden sigara sorumludur . Sorun sadece ölümlerle sınırlı da değildir . Sigarayla ilişkili hastalıklar , en çok öldüren hastalıklar olması yanında ; aynı zamanda en fazla sakat bırakan , en yüksek tedavi maliyetlerine yol açan ve en fazla iş gücü kaybına yol açan hastalıklardır . Bu sorunun kontrol altına alınması ve sigaraya bağlı ölümlerin ve sakatlıkların önlenmesi bakımından 19 . 01 . 2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5727 sayılı yasa ile değişmiş 4207 sayılı kanunla getirilen kısıtlamalar çok önemlidir " dedi .
" Kahvehanelerin yasak kapsamından çıkarılması çok yanlış olacaktır " diyen Prof . Dr . Tevfik Özlü " Kahvehaneler Türk halkının yaşam biçiminde çok önemli bir yer işgal etmektedir . Özellikle erkek popülasyonun büyük bir bölümü düzenli olarak günlük yaşamlarının önemli bir kısmını bu mekanlarda geçirmektedir . Emekliler , işsizler , gençler gibi özel gruplar dikkate alındığında bu mekanlarda geçirilen zaman dilimi 8 ile 12 saati bulmaktadır . Kahvehanelere giden kişiler , arkadaşlarıyla buluşmak , sohbet etmek , çay-kahve içmek , oyun oynamak , hoş vakit geçirmek , iş aramak , sosyal çevre edinmek gibi nedenlerle buralara gitmektedirler . Bu kişilerin yarısından fazlası sigara kullanmayan kişilerdir . Kahvehanelerde sigara içilmesine izin verilmesi durumunda bu mekanlarda bulunan kişilerin yaşamı , sağlığı ve gelecekleri riske edilecektir . Kendisi sigara içmediği halde , çevresindekilerin içtiği sigara yüzünden insanların kansere yakalanması , kalp krizi geçirmesi , felç olması , nefes darlığı çekmesi kabul edilemez . Sorun sadece kahvehanelerin müşterileriyle ilgili de değildir . Ülke genelindeki onbinlerce kahvehanede çalışan ocakçılar , garsonlar , işyeri sahipleri , daha büyük risk altındadır . Çünkü , müşterilere kıyasla bunlar , hergün hergün saatlerce yoğun duman altı olmaktadırlar " ifadelerini kullandı .

" HALK SAĞLIĞI İÇİN GERİ ADIM ATMAYALIM "
Prof . Dr . Tevfik Özlü , bu konuda atılacak bir geri adımın sadece kahvehanelerle sınırlı kalmayacağını , alınacak karar emsal alınarak diğer işletmelerde de sigara kullanımının önünün açılacağını kaydederek " Böyle bir karar , önümüzdeki yıllarda milyonlarca vatandaşımızın erken ölümü , sakatlanması ve yaşam kalitesinin yitirilmesi gibi sonuçlar doğuracaktır . Bu konuda geri adım atılmasına hiç gerek yoktur . Çünkü kanun , kamuoyunda geniş kabul görmüş ve halen yüzde 100 ' e yakın bir uyumla uygulanmaktadır . Sigara içenler bile kanuna sahip çıkmış ve getirilen kısıtlamalara gönül rızasıyla uymaktadırlar . Başka konularda asla bir araya gelemeyen toplumun değişik politik kesimleri , bu yasayı desteklemek konusunda tam bir uzlaşı sergilemişlerdir . Bu yasa , ülkemizde halk sağlığı ve koruyucu hekimlik açısından atılmış en önemli adımdır . Etkileri hemen kendisini göstermiş ve sigara tüketiminde ciddi bir düşme ( yüzde 20 ) gözlenmiştir . Ama asıl yararı 30 yıl 60 yıl sonra ortaya çıkacaktır . Gelecek kuşaklarda sigaranın neden olduğu ölümcül hastalıkların sıklığının azalması ve sigaraya bağlı erken ölümlerin önlenmesiyle bu yasanın ne denli doğru olduğu daha iyi anlaşılacaktır . Eğer kahvehanelerde sigara içilmesine izin verilirse , söz konusu yasayla elde edilen bu önemli toplumsal kazanımlar kaybedilmiş ve halk sağlığı açısından geri adım atılmış olacaktır " diye konuştu .
Ticaret ve para kazanma özgürlüğünün , kamu sağlığının önüne geçirilmemesi gerektiğini vurgulayan Özlü " İsteyen ve riski üstlene kişilerin sigara içme özgürlüğü olmalıdır . Ama herkesin temiz bir hava soluma ve sağlığını koruma özgürlüğü daha önceliklidir . Sigara dumanına pasif olarak maruz kalmanın , aktif sigara içilmesiyle ilişkili hastalıklara yol açtığı bilimsel olarak çok açıktır . Toplum sağlığı göz ardı edilerek , sadece ticaret özgürlüğü açısından olaya bakılacaksa , esrar ve eroin gibi diğer bağımlılık yapan maddelerin de satış ve kullanımının serbest bırakılması gerekmez mi? Başkalarıyla ortak kullanılan kapalı mekanlarda sigara içilmesi , özgürlük olarak değil ; tam aksine sigara içmeyenlerin özgürlüklerinin ihlalidir " şeklinde konuştu .

" KAPALI ALANLARDA SİGARA İÇİLMESİ SADECE BİZDE YASAK BİR DURUM DEĞİL "
Prof . Dr . Tevfik Özlü , kapalı alanlarda sigara içilen ve içilmeyen bölümlerin oluşturulmasının riski engellemediğini ifade ederek " Sigara dumanını bir yere hapsetmek mümkün değildir . Kapalı kapı ve pencerelerin kenarlarından , altlarından , anahtar deliğinden , her boşluktan sızar . Kişilerin üzerine , giysilerine , eşyalara siner . Kahvehane gibi hergün yüzlerce kişinin girip çıktığı kamuya açık mekanların kategorize edilmesi , gerek müşteri ve gerekse personel giriş ve çıkışlarının kontrolü , tamamen bağımsız ve güvenli havalandırma sistemlerinin oluşturulması , bunların kullanılmasının sağlanması ve denetlenmesi mümkün değildir . Bu konuda gerçekçi olunması gerekmektedir . Bundan dolayıdır ki , bütün gelişmiş ülkelerde kapalı mekanlarda sigara içilmesi tümüyle yasaklanmaktadır " dedi .
Söz konusu kanunda yer alan hükümlerin tütün kontrolünde insanlığın ortak aklının ve deneyiminin sonucu olan ve her biri bilimsel kanıtlara dayalı stratejiler olduğunu kaydeden Özlü , açıklamasını şöyle sürdürdü :
" Aynı zamanda Anayasa ' mızın 56 . maddesinde yer alan ' Herkes , sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir . Çevreyi geliştirmek , çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir . ' hükmü ile 17 . maddesinde yer alan ' Herkes , yaşama , maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir ' hükümlerinin ve Türkiye ' nin imzaladığı bir çok uluslararası sözleşmenin ( Örneğin Tütün Kontrolü Çerçeve Antlaşması ) gereğidir .
Sigara içme yasağının kahvehanecilerin para kazanma haklarını kısıtladığı iddiası da doğru değildir . Tam aksine , sigaranın kokusundan , dumanından çekinerek kahvehanelere gidemeyen kişiler de artık kahvehanelere gidebilir olmuşlardır . Bundan dolayıdır ki , sigara içilmesinin yasaklanmasından sonra kahvehane sayılarında ve bu işletmelerin ödediği vergilerin miktarında artış olduğu kamuoyunda dile getirilmektedir . "