Hakan kurtardıkça gözlerim yaşardı

Söze, "Ben sadece görevimi yaptım, kimsenin bana borcu yok." diye başlayan efsane, 1985-86 sezonunun...



Söze, "Ben sadece görevimi yaptım, kimsenin bana borcu yok." diye başlayan efsane, 1985-86 sezonunun son haftasında oynanan Trabzonspor maçını şöyle özetliyor:

"Mücadeleden önce bir sürü hediye geldi; ama açmadım bile." Çünkü o, sadece paketleri değil, kaleyi de kapatacak, Beşiktaş, Avni Aker'de Gökhan Keskin'in golüyle 4 yıl sonra yeniden şampiyon olacaktı. Takım arkadaşı Rıza Çalımbay'a göre şike spekülasyonları yüzünden Karadeniz temsilcisi, bu karşılaşmada o yılki performansının iki katı oynamıştı. Siyah-Beyazlılar, 1986 şampiyonluğunu herkesten önce ona borçluydu. 1993-94'te 34 yaşındayken yuvaya geri dönen, zirveye çıkılan 1995'te bir maçta forma giyen, 2009'da kaleci antrenörü olan Zafer Öğer'den bahsediyoruz. Fenerbahçeli Volkan Demirel'in Young Boys maçında, Beşiktaşlı Hakan Arıkan'ın Plzen deplasmanında yıldızlaştığı haftada biz de bu büyük tecrübenin görüşlerine başvurduk. Mustafa Denizli'nin ardından Bernd Schuster'in de teknik heyetinde yer alan Zafer Öğer, dünün deneyimiyle bugüne ışık tuttu. Sorularımıza içtenlikle cevap verirken 'Beşiktaş' ismini andığımız her cümlede gözleri parladı.
Yıllarca Siyah-Beyazlı takımın kalesinde görev yaptınız. Çalıştığınız file bekçileri Hakan Arıkan, Rüştü Reçber ve Cenk Gönen'i nasıl buluyorsunuz?
Rüştü'nün kariyeri tartışılmaz. Üst düzey bir kaleci. Hakan da iyi bir kaleci. İkisi de Milli Takım kalesini korudular. Kariyerleri çok iyi. Genç Cenk geleceği olan bir kaleci. Kaleciler oynadıkça kendilerini geliştirirler. Tüm samimiyetimle söylüyorum, Cenk de oynadıkça kendini ispatlayacaktır. Ben böylesine üst düzey kalecilerle çalıştığım için çok memnunum. Hepsi de değerli. Ayrı ayrı teşekkür ederim kendilerine.
Mustafa Denizli'nin ardından Bernd Schuster'le çalışmak size neler katıyor?
Gerçekten Alman disiplinine sahip olan Bernd Schuster'le çalışmak ayrı bir zevk. Schuster olsun Tayfur hocam olsun onlarla aynı ekipte yer almak bana çok şey katıyor. İkisi de benim ufkumu açıyor. Antrenörlük hayatımda görmediğim şeyleri görüyorum. Bir üst basamağa tırmandıysam bunda geçen sezon birlikte olduğumuz Mustafa Denizli'nin payı da büyüktür. Bana bunları yaşatan kişilere çok teşekkür ediyorum. Onlarla çok mutluyum. Emeklerine sağlık.
Zafer Öğer, başarılarda kendini nerede görüyor?
Benim teknik heyetteki görevim kaleci antrenörlüğü. Kalecilerin başarısı benim başarımdır. Çifte kupalı sezonda da Rüştü Reçber ve Hakan Arıkan çok iyi performans gösterdiler. Bu kalecileri hazırlamak benim görevim. Hakan'ın Plzen karşısındaki kurtarışları çok çalışmasının bir ürünü. Kale ile savunma bloku arasında büyük boşluklar yaşanmasına rağmen tecrübesiyle bu açığı kapatmasını bildi. Kişiliği ve karakteriyle de takım arkadaşlarına ve Türk futboluna örnek teşkil edecek bir isim.
1985-86 sezonuna dönmek istiyorum. Şampiyon Beşiktaş, Trabzonspor'u 1-0 yenerken kalede siz vardınız. Çifte kupanın geldiği 2009'da Trabzonspor'u bu kez 2-0 mağlup ettiniz. Bu sefer kaleyi Plzen maçının kahramanı Hakan Arıkan korudu. O mücadeleye ilişkin Hakan'la yaşadığınız anınızı paylaşır mısınız?
Trabzon'da oynadığımız o maç gerçekten unutulmaz. O sezon ligde şampiyon olmuştuk. Performansım da iyiydi. Eski sporcular bu maçla birlikte mutlaka beni de hatırlarlar. 2009'da Avni Aker Stadı'nın koridorlarından sahaya çıkarken, duvarda benim Tuncay'la birlikte bir hava topuna çıktığımız fotoğraf vardı. Hemen Hakan'a gösterdim. Ona dedim ki: "O maçta çok iyi oynamıştım ve kazanmıştık, ardından da şampiyon olmuştuk. Senden de bugün bu performansı bekliyorum." Sağ olsun Hakan da kırmadı beni. O da çok iyi kurtarışlar yapınca duygulandım, bir an kendim oynuyormuşum gibi hissettim.
Beşiktaş'tan teklif aldığınızda ağlamışsınız. Siyah-Beyazlı kulüpte çalışmak nasıl bir duygu?
Antrenörlük hayatımda amacım hep ileri gitmek. Futbolculuğumda yakaladığım başarıyı buraya da taşımak istiyordum. Sebat ettim, bekledim iyi bir teklif gelmesini. Beşiktaş'tan talep edilince çok mutlu oldum. Bu teklifi alınca da çok duygulandım, eşimle birlikte ağladık. Doğrusu bu kadar beklediğime değdi.
Beşiktaş'taki kalecileri saymazsak, Türkiye'de en beğendiğiniz file bekçileri kimler?
Türkiye'de genç ve yetenekli kaleciler var. Cenk'i çok beğeniyordum, onu da bu sezon kadromuza dahil ettik. Rakibimiz olmasına karşın Volkan Demirel'in Young Boys deplasmanında yaptığı kurtarışları görmezlikten gelemeyiz. Ankaragücü'nden Serkan Kırıntılı da iyi bir isim. İyi kaleciler var, ancak onlara yabancılara tanınan şans verilmiyor.

Yabancı hayranlığından vazgeçelim
Türkiye'de neden kaleci yetişmiyor? Avrupa çapında bir isim niye yok?
Ülkemizde benim zamanımdan beri süregelen bir yabancı kaleci hayranlığı var. Bir de altyapılarda kalecilere eğilim yok. Temel eğitimden gelen bir eksiklik var. Bazen kaliteli hocaların altyapıda çalışması lazım. Kaliteli bir A takım kaleci antrenörünün kaleci teknik direktörü olup altyapıdakileri organize etmesi gerek. Öyle bir unvan gelmesi lazım. Kaleci antrenörlerine daha fazla sorumluluk verilmeli.
Geçen sezon en çok neye üzüldünüz?
Beşiktaş'ta çalıştığıma hep şükrettim. Umarım, hiç üzülmem. Şu ana kadar hep mutluluk yaşadım. Bundan sonrasını Allah bilir.
Kalecilik döneminizde de sağlam bir Beşiktaşlıydınız. Kulüp her sıkıştığında sizi arar ve kaleye geçerdiniz. Beşiktaş tarihine tanıklık ettiniz. Neler söylersiniz?
Beşiktaş'ta güzel yıllarım geçti. Siyah-Beyazlı formayla çıktığım birçok maçta başarılara imza attım. Beşiktaş'la özdeşleştik. Bize ihtiyaç olduğu zaman hiçbir maddi konum düşünmeden tekrar geri gelerek kaleye geçtim. Bu bir gönül meselesidir. Biz bu renklere âşığız. Para, pul ikinci planda gelir bizim için. Beşiktaş sevgisi her şeyden öndedir.
Beşiktaş'ta görev yaptığınız dönemde unutamadığınız maç hangisiydi?
Beşiktaş'ın Fenerbahçe ile oynadığı İzmir'deki Türkiye Kupası final maçını unutamam. Onları 4-2 yenerek kupayı müzemize götürmüştük. Bu mücadele, her zaman hafızamda.
Zafer Öğer nasıl bir aile reisi? Futbol dışında neler yapar, nasıl vakit geçirir?
İyi bir aile reisi olduğuma inanıyorum. Eşimle erken evlendim. Bir çocuğum ve bir de torunum var. İdman dışındaki zamanımı ailemle geçiririm. Onlarla birlikte olmaktan da büyük keyif alırım. Hele de torunumla oynamayı çok seviyorum. Onu da şimdiden Beşiktaşlı yaptım. Kim bilir belki de gelecekte Beşiktaş'ın kalesini korur. (Gülüyor).
Kaleci olmak isteyen gençlere neler öğütlersiniz, öncelikli yapmaları gereken ne?
Önce kaleciliği sevmeliler. Futbola yeni başlayan herkes daha çok santrfor mevkiini istiyor. İyi kalecilik temel eğitimini almalılar. Bir de sabretmeliler. Futbol takımı 11 kişiden kuruluyor. 10 mevkide oynayabilirsiniz; ama kaleci bir bölgede forma giyiyor. Futbolda başarıya ulaşmış kalecilerin hayatlarını iyi tahlil etmeli gençler. Kendilerini onlara benzetsinler ve onlar gibi çok çalışsınlar.
İnönü Stadı'nın atmosferi dillere destan. Siyah-Beyazlı taraftarın önüne çıktığınızda neler hissediyorsunuz?
Futbolculuk dönemimde yaşadığım heyecanı antrenörlük hayatımda da duyuyorum. Gerçekten İnönü Stadı'na çıkmak büyük bir zevk. Hissettiğiniz sürece de bu işi yapabiliyorsunuz. Bize bunları yaşatan taraftarlara minnettarım.
Son olarak Siyah-Beyazlı taraftarlara neler söylemek istersiniz?
Biliyorsunuz, Siyah-Beyazlı taraftarlar en büyük güç Beşiktaş için. Bir dönem tribünlerde birlik ve beraberlik yoktu, ama bu sezon her şey çok farklı. Onlardan özellikle rica ediyorum, desteklerini bu yıl hiç susmadan göstersinler. Görecekler ki şampiyonluk yarışında Beşiktaş daha güçlü olacak.
Beşiktaş'ta 3 şampiyonluk yaşadı
1976 yılında Vefa'da futbola başladı. 1980-1988 yılları arasında Beşiktaş'ın kalesini koruyan Zafer Öğer, 1988-1993'te Altay'da kalecilik yaptı. 1993'te tekrar Siyah-Beyazlı takıma geri dönen tecrübeli isim, 1995-1996 senelerinde Denizlispor'da oynadı ve 3 kez milli formayı giydi. Beşiktaş'ta 3 kez Süper Lig şampiyonluğu, Cumhurbaşkanlığı Kupası, Türkiye Kupası, 3 kez Spor Yazarları Kupası, 1986 yılında sezonun en iyi kalecisi ödülü kazanan Zafer Öğer, Altay'da 2. Lig şampiyonluğu, 1990 ve 1992'de de Ege'de en iyi kaleci ödülünün sahibi oldu.


Zaman