Bakan Demir, Samsun'da Partililerle Bir Araya Geldi
Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, Samsun'da belediye başkanları ve ilçe başkanlarıyla bir araya gelerek, 12 Eylül'de yapılacak halkoylaması öncesinde çalışma programı yaptı.
AK Parti İl Başkanlığı'nda düzenlenen ve Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir'in başkanlığında yapılan toplantıya Milletvekili Ahmet Yeni, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, AK Parti İl Başkanı Adem Güney, AK Parti İl Teşkilatı ve ilçe başkanları katıldı. Basına kapalı olarak gerçekleştirilen toplantı sonrasında bir değerlendirme yapan Bakan Mustafa Demir, "12 Eylül'de oylanacak olan anayasa değişiklikleri özellikle demokrasi standartlarımızın yükselmesinde, insan haklarının gelişmesinde
çok önemli bir tarihi dönüm noktası olacağını biliyoruz. 12 Eylül'de yapılacak olan halkoylamasının kabul görmesi ki, kabul görecek inşallah, beklediğimizin üzerinde bir oy onarıyla birlikte, bir tek insan hakları ve demokrasi alanında standartların yükselmesi anlamında değil, hemen hemen her alanda Türkiye'ye çok büyük yeni ufuklar açacaktır. Bu tamamen çocuklarımız ve torunlarımız için, 73 milyon insanımız için çok önemli bir tarihi dönüm noktası olan 12 Eylül'deki halkoylamasıyla ilgili çalışmalarımızı
değerlendirdik" dedi.
Muhalefet partilerin tabanlarının parti yöneticileri ile aynı fikirde olmadıklarını belirten Bakan Demir, "Ne gariptir ki, muhalefet partileri bunun üzerine katkı sağlayacakları yerde, daha içeriğinin ne olduğunu bilmeden hemen siyasi reflekslerini ortaya koymuşlar ve bu süreci anlamsız bir şekilde 'Hayır' kampanyasına dönüştürme gayreti içerisine girmişlerdir. Türkiye kaybetse de, 73 milyon insanımızın ciddi anlamda demokrasi standartlarının yükselmesi ve insan haklarının daha üst düzeyde kullanılmasına
katkı sağlayacak olan bir anayasa değişikliği paketi kabul edilmeme pahasına kendi siyasi ikballeri noktasında bir refleks gösterdiklerini ifade etmekte fayda görüyorum. Bunu gelecek kuşaklar böyle değerlendirecek. Muhalefet partilerinin çok daha fazla gayret sarf etmesi gerekirken, iktidar sorumluluğu olan bir parti bu çalışmayı buraya kadar getirmiştir. Bu tamamen siyasi parti yöneticilerinin aldığı reflekstir, tavırdır. Tabanlarının, o partilere oy veren vatandaşlarımızın aynı düşünceyi paylaşmadıklarını
biz sahada görüyoruz. Siyasi parti arenasındaki zemine çekmeye çalışan muhalefet partilerin aksine, biz bunu tüm insanlarımızın ve gelecek kuşaklarımızın yararına olacak bir halkoylaması olarak görüyoruz" diye konuştu.
Hatay'da yaşanan olaylara ilişkin sorulan soru üzerine Demir, "Özellikle bir kısım partiler etnik köken üzerinden, manevi belli bir duygular üzerinden, milliyetçilik üzerinden, bizi bir araya getiren değerler üzerinden ayrışmayı gerektirecek politikaları izliyorlar, söylemlerde bulunuyorlar. AK Parti 73 milyonun birliğidir. Diğer siyasi partilerin buna benzer olguları, bunlardan kaynaklanan ayrıştırmaları teşvik etmek, körüklemek gibi ellerinde başka bir argüman kalmamış gibi bir portre ortaya çıkıyor.
Bu süreçle alakalı her türlü ayrıştırma, toplumda gerginlik oluşturabilecek olan provokasyonlara hepimizin dikkat etmesi gerek. 12 Eylül'de ki halkoylaması Türkiye'nin geleceği açısından çok önemlidir. Terördeki tırmanış, provokasyonların bu zaman dilimi içerisine tesadüf etmesi çok anlamlıdır. Hiçbir vatandaşımızın provokasyona alet olmamasını istiyoruz, olayların yaşandığı bölgelerin dışındaki insanlarımıza bu konuda negatif enerji yükleme, gelecekle ilgili endişe ve tereddüt oluşturma çabalarının boşa
çıktığını göreceğiz" şeklinde konuştu.
çok önemli bir tarihi dönüm noktası olacağını biliyoruz. 12 Eylül'de yapılacak olan halkoylamasının kabul görmesi ki, kabul görecek inşallah, beklediğimizin üzerinde bir oy onarıyla birlikte, bir tek insan hakları ve demokrasi alanında standartların yükselmesi anlamında değil, hemen hemen her alanda Türkiye'ye çok büyük yeni ufuklar açacaktır. Bu tamamen çocuklarımız ve torunlarımız için, 73 milyon insanımız için çok önemli bir tarihi dönüm noktası olan 12 Eylül'deki halkoylamasıyla ilgili çalışmalarımızı
değerlendirdik" dedi.
Muhalefet partilerin tabanlarının parti yöneticileri ile aynı fikirde olmadıklarını belirten Bakan Demir, "Ne gariptir ki, muhalefet partileri bunun üzerine katkı sağlayacakları yerde, daha içeriğinin ne olduğunu bilmeden hemen siyasi reflekslerini ortaya koymuşlar ve bu süreci anlamsız bir şekilde 'Hayır' kampanyasına dönüştürme gayreti içerisine girmişlerdir. Türkiye kaybetse de, 73 milyon insanımızın ciddi anlamda demokrasi standartlarının yükselmesi ve insan haklarının daha üst düzeyde kullanılmasına
katkı sağlayacak olan bir anayasa değişikliği paketi kabul edilmeme pahasına kendi siyasi ikballeri noktasında bir refleks gösterdiklerini ifade etmekte fayda görüyorum. Bunu gelecek kuşaklar böyle değerlendirecek. Muhalefet partilerinin çok daha fazla gayret sarf etmesi gerekirken, iktidar sorumluluğu olan bir parti bu çalışmayı buraya kadar getirmiştir. Bu tamamen siyasi parti yöneticilerinin aldığı reflekstir, tavırdır. Tabanlarının, o partilere oy veren vatandaşlarımızın aynı düşünceyi paylaşmadıklarını
biz sahada görüyoruz. Siyasi parti arenasındaki zemine çekmeye çalışan muhalefet partilerin aksine, biz bunu tüm insanlarımızın ve gelecek kuşaklarımızın yararına olacak bir halkoylaması olarak görüyoruz" diye konuştu.
Hatay'da yaşanan olaylara ilişkin sorulan soru üzerine Demir, "Özellikle bir kısım partiler etnik köken üzerinden, manevi belli bir duygular üzerinden, milliyetçilik üzerinden, bizi bir araya getiren değerler üzerinden ayrışmayı gerektirecek politikaları izliyorlar, söylemlerde bulunuyorlar. AK Parti 73 milyonun birliğidir. Diğer siyasi partilerin buna benzer olguları, bunlardan kaynaklanan ayrıştırmaları teşvik etmek, körüklemek gibi ellerinde başka bir argüman kalmamış gibi bir portre ortaya çıkıyor.
Bu süreçle alakalı her türlü ayrıştırma, toplumda gerginlik oluşturabilecek olan provokasyonlara hepimizin dikkat etmesi gerek. 12 Eylül'de ki halkoylaması Türkiye'nin geleceği açısından çok önemlidir. Terördeki tırmanış, provokasyonların bu zaman dilimi içerisine tesadüf etmesi çok anlamlıdır. Hiçbir vatandaşımızın provokasyona alet olmamasını istiyoruz, olayların yaşandığı bölgelerin dışındaki insanlarımıza bu konuda negatif enerji yükleme, gelecekle ilgili endişe ve tereddüt oluşturma çabalarının boşa
çıktığını göreceğiz" şeklinde konuştu.