Yarsav'dan Yeni Anayasaya Kaçak Kat Benzetmesi
Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Emine Ülker Tarhan, kimsenin yargıcı olmadıklarını belirterek, "Anayasa değişikliğiyle amaçlanan bir demokratikleşme değil, darbe anayasası üzerine kaçak kat çıkmaktır" dedi
Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Emine Ülker Tarhan, kimsenin yargıcı olmadıklarını belirterek, "Anayasa değişikliğiyle amaçlanan bir demokratikleşme değil, darbe anayasası üzerine kaçak kat çıkmaktır" dedi.
Bursa Barosu tarafından Atatürk Kongre Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Yargı Bağımsızlığı" konulu konferansta konuşan YARSAV Başkanı Emine Ülker Tarhan, 1982 Anayasası'nın yürütme odaklı bir anayasa olduğunu ifade ederek, "Fakat bu yarı bağımlı, yürütme ağırlıklı yapı, 2010 yılındaki değişikliklerle artık tam bağımlı bir yapıya dönüştürülme tehlikesi taşımaktadır. O sebeple biz, Anayasa değişikliğiyle amaçlananın bir demokratikleşme değil, darbe anayasası üzerine kaçak kat çıkma olarak düşünüyoruz. Ve
buna halktan ruhsat istendiğini düşünüyoruz. Yarı bağımlı yargı, tam bağımlı hale getirilmeye çalışılmaktadır. Bugün Türkiye'de yargı üzerinden demokrasiyle oynanmaktadır. YARSAV olarak biz bu konuda endişelerimizi paylaşmak için Anadolu'nun çeşitli kentlerinde çalışmalar yapıyoruz. Ve bu yüzden de bugün Bursa'dayız" dedi.
"HAKLARINDA YAKALAMA KARARI ÇIKAN KİŞİLERE, BİR İŞLEM YAPILMAMASI TEFERRUATTIR"
Balyoz operasyonu kapsamında haklarında yakalama kararı çıkarılan 102 kişiyle alakalı hiçbir yakalamanın yapılmaması konusundaki soruya ise Tarhan, şu cevabı verdi:
"Bunlar hepsi birer teferruat. Aslında bu resmin tamamına bakıp, değerlendirmek gerekir. Zaten biz endişelerimizi bu noktada yaşıyoruz. Siyasallaştırılmaya çalışılan yargı, aslında yargı değildir. Eğer bir yargı, parti yargısı haline getirildiyse demokrasilerde olması gereken, yani yargının yapması gereken denetim görevini de yargı yapamaz hale gelir. Bugün Türkiye'de böyle bir sorunla karşı karşıyayız. Yargı siyasallaşmıştır. Yargı emir ve talimatla hareket eder duruma gelme tehlikesi yaşamaktadır. Bu
sebeple aslında bahsettiğiniz soru, bir teferruattır. Resmin tamamına bakıp değerlendirmek gerekir" diye konuştu.
"TÜRK YARGIÇLARI KİMSENİN YARGICI DEĞİLDİR"
YARSAV Başkanı Tahran, Türk yargıçlarının kimsenin etkisinde kalmayacağını öne sürerek, "Önemli olan Türk yargıçlarının herhangi bir partinin yargıcı olmamasıdır. Bugüne kadar hiç kimsenin bize 'Benim' diye hitap ettiğini duydunuz mu? Her sözüne benim diye başlayan bir takım yöneticilerin 'Benim yargıcım' dediğini duydunuz mu? Biz kimsenin yargıcı değiliz. Türk yargıçları kimsenin ve bir partinin yargıcı değildir. Bu bugünde böyledir yarın da böyle olacaktır. Bizim kimsenin yargıcı olmaya niyetimiz yok"
şeklinde konuştu.
Anayasa değişikliği konusunda kendilerinden hiçbir görüş alınmamasından yakınan YARSAV Başkanı Tarhan, yargının dışlanıp yargısız infaz yapıldığını öne sürdü.
Bursa Barosu Başkanı Zeki Kahraman ise, 12 Eylül kültürünün yok edileceğine ilişkin açıklamaların koca bir yalan olduğunu iddia etti.
Öte yandan konferans başlangıcında yaşanan ses sıkıntısı alkışlarla protesto edildi. "Ses sistemi arızalı da olsa bizler sesimizi duyururuz" diyen izleyiciler, Büyükşehir Belediyesi'ne tepki gösterdi. Ses sistemindeki kısa süreli arızanın giderilmesinin ardından konferans normal seyriyle devam etti.
Bursa Barosu tarafından Atatürk Kongre Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Yargı Bağımsızlığı" konulu konferansta konuşan YARSAV Başkanı Emine Ülker Tarhan, 1982 Anayasası'nın yürütme odaklı bir anayasa olduğunu ifade ederek, "Fakat bu yarı bağımlı, yürütme ağırlıklı yapı, 2010 yılındaki değişikliklerle artık tam bağımlı bir yapıya dönüştürülme tehlikesi taşımaktadır. O sebeple biz, Anayasa değişikliğiyle amaçlananın bir demokratikleşme değil, darbe anayasası üzerine kaçak kat çıkma olarak düşünüyoruz. Ve
buna halktan ruhsat istendiğini düşünüyoruz. Yarı bağımlı yargı, tam bağımlı hale getirilmeye çalışılmaktadır. Bugün Türkiye'de yargı üzerinden demokrasiyle oynanmaktadır. YARSAV olarak biz bu konuda endişelerimizi paylaşmak için Anadolu'nun çeşitli kentlerinde çalışmalar yapıyoruz. Ve bu yüzden de bugün Bursa'dayız" dedi.
"HAKLARINDA YAKALAMA KARARI ÇIKAN KİŞİLERE, BİR İŞLEM YAPILMAMASI TEFERRUATTIR"
Balyoz operasyonu kapsamında haklarında yakalama kararı çıkarılan 102 kişiyle alakalı hiçbir yakalamanın yapılmaması konusundaki soruya ise Tarhan, şu cevabı verdi:
"Bunlar hepsi birer teferruat. Aslında bu resmin tamamına bakıp, değerlendirmek gerekir. Zaten biz endişelerimizi bu noktada yaşıyoruz. Siyasallaştırılmaya çalışılan yargı, aslında yargı değildir. Eğer bir yargı, parti yargısı haline getirildiyse demokrasilerde olması gereken, yani yargının yapması gereken denetim görevini de yargı yapamaz hale gelir. Bugün Türkiye'de böyle bir sorunla karşı karşıyayız. Yargı siyasallaşmıştır. Yargı emir ve talimatla hareket eder duruma gelme tehlikesi yaşamaktadır. Bu
sebeple aslında bahsettiğiniz soru, bir teferruattır. Resmin tamamına bakıp değerlendirmek gerekir" diye konuştu.
"TÜRK YARGIÇLARI KİMSENİN YARGICI DEĞİLDİR"
YARSAV Başkanı Tahran, Türk yargıçlarının kimsenin etkisinde kalmayacağını öne sürerek, "Önemli olan Türk yargıçlarının herhangi bir partinin yargıcı olmamasıdır. Bugüne kadar hiç kimsenin bize 'Benim' diye hitap ettiğini duydunuz mu? Her sözüne benim diye başlayan bir takım yöneticilerin 'Benim yargıcım' dediğini duydunuz mu? Biz kimsenin yargıcı değiliz. Türk yargıçları kimsenin ve bir partinin yargıcı değildir. Bu bugünde böyledir yarın da böyle olacaktır. Bizim kimsenin yargıcı olmaya niyetimiz yok"
şeklinde konuştu.
Anayasa değişikliği konusunda kendilerinden hiçbir görüş alınmamasından yakınan YARSAV Başkanı Tarhan, yargının dışlanıp yargısız infaz yapıldığını öne sürdü.
Bursa Barosu Başkanı Zeki Kahraman ise, 12 Eylül kültürünün yok edileceğine ilişkin açıklamaların koca bir yalan olduğunu iddia etti.
Öte yandan konferans başlangıcında yaşanan ses sıkıntısı alkışlarla protesto edildi. "Ses sistemi arızalı da olsa bizler sesimizi duyururuz" diyen izleyiciler, Büyükşehir Belediyesi'ne tepki gösterdi. Ses sistemindeki kısa süreli arızanın giderilmesinin ardından konferans normal seyriyle devam etti.