Tbmm Başkan Vekili Nevzat Pakdil'den Sükunet Çağrısı
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkan Vekili ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Nevzat Pakdil, İnegöl ve Hatay'ın Dörtyol ilçesinde meydana gelen olaylarla ilgili olarak 12 Eylül 1980 öncesini hatırlatıp sükunet çağrısı yaptı
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkan Vekili ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Nevzat Pakdil, İnegöl ve Hatay'ın Dörtyol ilçesinde meydana gelen olaylarla ilgili olarak 12 Eylül 1980 öncesini hatırlatıp sükunet çağrısı yaptı. Pakdil, "Biz bu filmi daha önce gördük, tekraren sahneye konmasına fırsat vermemeliyiz" dedi.
Pakdil, 12 Eylülde gerçekleştirilecek olan referandum öncesinde parti çalışmalarına katılmak üzere geldiği Kahramanmaraş'ta esnaf turu yaptı. Piri Reis mahallesini gezen Pakdil, vatandaşlarla sohbet edip, sıkıntılarını dinledi. Burada basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını cevaplandıran Pakdil, tahriklerden hem siyasi partilerin hem de sivil toplum kuruluşlarının kaçınması gerektiğini vurguladı. Ülkedeki kargaşa ve çatışmadan kimseye fayda gelmeyeceğini dile getiren Pakdil, 12 Eylül 1980
öncesinde yaşanan olayları hatırlattı. Pakdil şöyle konuştu: "Bunu bir defa peşin olarak kabul etmemiz lazım. Yani çatışmanın, kargaşanın ne olduğunu yaşı müsait olanlar, o günleri bilen insanlarımız, 80 öncesinde gayet iyi yaşadılar. Bölünmüş mahalleler, caddeler, sokaklar, okullar ve üniversiteler bunların hepsinin getirdiği sıkıntılar oldu. Bugün hayatta olanlar o günleri yorumlarken büyük bir hata olduğunu, büyük bir yanlış olduğunu, bir tuzağa düşürüldüklerini ve Türkiye'nin bundan çok şey
kaybettiğini, hem binlerce evladını kaybettiğini hem ekonomik olarak bir durağan sürece girdiğini ve dış dünyada da bir itibar kaybına uğradığını ifade ediyorlar. Türkiye olarak biz bu filmi gördük, tekrar sahneye konmasına fırsat vermemeliyiz. Çatışmadan kargaşadan kimsenin elde edeceği hiçbir fayda yoktur."
Vatandaşları aklıselim içerisinde hareket etmeye davet eden Pakdil, kimsenin kendisini güvenlik güçlerinin ve yargının yerine koymaması gerektiğini ifade etti. Pakdil, "Bu memleketin güvenliğini temin eden güvenlik güçlerimiz vardır, bu kargaşa ve bu suçluları yakalama görevi de bunlarındır. Bu insanlar suçluları yakalar, daha sonra da yargıya teslim ederler. Şimdi birileri çıkıp kendilerini hem güvenlik güçlerimizin hem kolluk kuvvetlerimizin yerine koyup o işi yapar, arkasından bir de yargısız infaz
yaparsa, yargıya düşen görevi mahkemelere düşen görevi de üstlenmeye kalkışırlarsa, görevleri unvanları ne olursa olsun bu işten hiçbir fayda elde edemez. O bakımdan suçluları güvenlik güçlerimiz yakalayacak, ilgili mercilerimize teslim edecek ve o merciler ilgili yargılamaları yapacaklardır" dedi.
Çatışma ve kargaşa ortamının sadece bundan nemalanacak gizli örgütlerin ve çetelerin işine geleceğine değinen Pakdil, hırsların ve heyecanların önüne hiçbir şeyin geçirilmemesi gerektiğini belirtti. Pakdil sözlerini şöyle tamamladı: "Rüzgar ekmeye gerek yoktur. Hiçbir zaman aklıselimin önüne hiçbir şey geçirmemeliyiz. Hırslarımızı, heyecanlarımızı yenmeliyiz. Eğer varsa bir şikayetimiz, haklı olduğumuz hususta onları ilgili mercilerde aramalıyız. Yani böyle tahriklerle, bu genç insanları sokaklara
dökerek bir netice almamız mümkün değil. Herkesin üzerine düşen vazifeyi çıkarması lazım. Eğer bu vazifeler çıkarılmıyorsa geçmişte yaşanılmış acıları herkesin tekrar hatırlaması lazım. Yazılmış hatıralar var, beyanatlar var konuşmalar var bunları tekrar tekrar dinleyip neticeyi ona göre vermesi lazım. Eğer bunları yapmazsak bundan kimsenin faydasına olan bir şey çıkmaz. Ve bundan ümitlenen bunları arzu eden gizli örgütlerin, çetelerin bundan faydalanacağı aşikardır. Bir terör olayı varsa, bir cinayet
varsa, bir şehadet varsa bunları hep beraber kınamamız lazım. Yoksa, öldürmelerin hiç kimseye faydası yoktur. Mikrofonun başına geçildiği zaman çok itidalli konuşulması lazım. Onların neye mal olacağını, ne kadar pahalı neticeler getireceğini bilmemiz lazım. Bu anlamda ucuz kahramanlıklara gerek yok. Hepimizin üzerine düşen görevi layıkıyla yerine getirmemiz lazım."
Uzun süre vatandaşlarla sohbet eden Pakdil, çocuklara da yakinen ilgi gösterdi. Çocuklarla tanışan ve onları dinleyen Pakdil, iyi eğitim alarak iyi yerlere gelmesini istedi.
(YUT-EA-Y)
Pakdil, 12 Eylülde gerçekleştirilecek olan referandum öncesinde parti çalışmalarına katılmak üzere geldiği Kahramanmaraş'ta esnaf turu yaptı. Piri Reis mahallesini gezen Pakdil, vatandaşlarla sohbet edip, sıkıntılarını dinledi. Burada basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını cevaplandıran Pakdil, tahriklerden hem siyasi partilerin hem de sivil toplum kuruluşlarının kaçınması gerektiğini vurguladı. Ülkedeki kargaşa ve çatışmadan kimseye fayda gelmeyeceğini dile getiren Pakdil, 12 Eylül 1980
öncesinde yaşanan olayları hatırlattı. Pakdil şöyle konuştu: "Bunu bir defa peşin olarak kabul etmemiz lazım. Yani çatışmanın, kargaşanın ne olduğunu yaşı müsait olanlar, o günleri bilen insanlarımız, 80 öncesinde gayet iyi yaşadılar. Bölünmüş mahalleler, caddeler, sokaklar, okullar ve üniversiteler bunların hepsinin getirdiği sıkıntılar oldu. Bugün hayatta olanlar o günleri yorumlarken büyük bir hata olduğunu, büyük bir yanlış olduğunu, bir tuzağa düşürüldüklerini ve Türkiye'nin bundan çok şey
kaybettiğini, hem binlerce evladını kaybettiğini hem ekonomik olarak bir durağan sürece girdiğini ve dış dünyada da bir itibar kaybına uğradığını ifade ediyorlar. Türkiye olarak biz bu filmi gördük, tekrar sahneye konmasına fırsat vermemeliyiz. Çatışmadan kargaşadan kimsenin elde edeceği hiçbir fayda yoktur."
Vatandaşları aklıselim içerisinde hareket etmeye davet eden Pakdil, kimsenin kendisini güvenlik güçlerinin ve yargının yerine koymaması gerektiğini ifade etti. Pakdil, "Bu memleketin güvenliğini temin eden güvenlik güçlerimiz vardır, bu kargaşa ve bu suçluları yakalama görevi de bunlarındır. Bu insanlar suçluları yakalar, daha sonra da yargıya teslim ederler. Şimdi birileri çıkıp kendilerini hem güvenlik güçlerimizin hem kolluk kuvvetlerimizin yerine koyup o işi yapar, arkasından bir de yargısız infaz
yaparsa, yargıya düşen görevi mahkemelere düşen görevi de üstlenmeye kalkışırlarsa, görevleri unvanları ne olursa olsun bu işten hiçbir fayda elde edemez. O bakımdan suçluları güvenlik güçlerimiz yakalayacak, ilgili mercilerimize teslim edecek ve o merciler ilgili yargılamaları yapacaklardır" dedi.
Çatışma ve kargaşa ortamının sadece bundan nemalanacak gizli örgütlerin ve çetelerin işine geleceğine değinen Pakdil, hırsların ve heyecanların önüne hiçbir şeyin geçirilmemesi gerektiğini belirtti. Pakdil sözlerini şöyle tamamladı: "Rüzgar ekmeye gerek yoktur. Hiçbir zaman aklıselimin önüne hiçbir şey geçirmemeliyiz. Hırslarımızı, heyecanlarımızı yenmeliyiz. Eğer varsa bir şikayetimiz, haklı olduğumuz hususta onları ilgili mercilerde aramalıyız. Yani böyle tahriklerle, bu genç insanları sokaklara
dökerek bir netice almamız mümkün değil. Herkesin üzerine düşen vazifeyi çıkarması lazım. Eğer bu vazifeler çıkarılmıyorsa geçmişte yaşanılmış acıları herkesin tekrar hatırlaması lazım. Yazılmış hatıralar var, beyanatlar var konuşmalar var bunları tekrar tekrar dinleyip neticeyi ona göre vermesi lazım. Eğer bunları yapmazsak bundan kimsenin faydasına olan bir şey çıkmaz. Ve bundan ümitlenen bunları arzu eden gizli örgütlerin, çetelerin bundan faydalanacağı aşikardır. Bir terör olayı varsa, bir cinayet
varsa, bir şehadet varsa bunları hep beraber kınamamız lazım. Yoksa, öldürmelerin hiç kimseye faydası yoktur. Mikrofonun başına geçildiği zaman çok itidalli konuşulması lazım. Onların neye mal olacağını, ne kadar pahalı neticeler getireceğini bilmemiz lazım. Bu anlamda ucuz kahramanlıklara gerek yok. Hepimizin üzerine düşen görevi layıkıyla yerine getirmemiz lazım."
Uzun süre vatandaşlarla sohbet eden Pakdil, çocuklara da yakinen ilgi gösterdi. Çocuklarla tanışan ve onları dinleyen Pakdil, iyi eğitim alarak iyi yerlere gelmesini istedi.
(YUT-EA-Y)