Akçatekir Yaylacıları'na Rayiç Değer Şoku
Adana Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği'ne (Adana ESOB) bağlı Adana Emlakçılar Esnaf Odası Başkanı Rabia Ülkü Uçar, Mera Kanunu'nda yapılan değişiklik sonucu mağdur olan yaylacıların zarara uğratılmaması için yetkilileri göreve çağırdı
Adana Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği'ne (Adana ESOB) bağlı Adana Emlakçılar Esnaf Odası Başkanı Rabia Ülkü Uçar, Mera Kanunu'nda yapılan değişiklik sonucu mağdur olan yaylacıların zarara uğratılmaması için yetkilileri göreve çağırdı.
Oda Başkanı Uçar, Gayrimenkul Uzmanı Av.Serhat Doğan ile yaptığı ortak açıklamada, yaz mevsimlerinde yayla mekanı olarak kullanılan Pozantı ilçesinin Akçatekir beldesinde, tapulu arsaların para karşılığı satın alınmış olmasına rağmen "Yaylak Niteliğiyle Hazineye Ait" olduğu iddiasıyla 2007 yılından öce 6 bin 2 adet tapu iptal ve tescil davası açılması sebebiyle hukuki bir garabet oluştuğunu, sorunu bir nebze çözebilmek için de Mera Kanunu'nda değişiklikler yapıldığını belirtti.
2007 yılında yapılan kanun değişikliği sonrası Milli Emlak Müdürlüğü tarafından muhataplarına tebliğler gönderilmeye başlandığını ve uygulamaların başlamasıyla birlikte yeni değer tespitlerindeki ciddi hatalar nedeniyle yayla sakinlerinin büyük zararlara uğratıldığına işaret eden Başkan Uçar, "2007 yılı öncesi ve sonrasındaki iki değer tespiti arasında uçurum gibi fark var
2007 yılında tebliğ yayınlandığı dönemde, devam etmekte olan davalar aynı dava içinde yapılan değer tespitindeki rayiç değerin yarısı ödenerek yayla sakinlerinin tapu sorunu çözülürken, davası tebliğin yayınlanmasından önce sonuçlanan arsaların envanteri son 3 yıldan bu yana çıkarılarak değer tespiti yapılmış ve bugünlerde Pozantı Milli Emlak Müdürlüğü tarafından yayla
sakinlerinin adreslerine tebliğ edilmeye başlanmıştır"dedi.
Haksızlığın burada başladığını ifade eden Uçar, "Birbiriyle aynı nitelikli arsalar hakkında mahkeme sürecinde yapılan değer tespiti ile Milli Emlak Müdürlüğü'nün yaptığı değer tespiti arasında yer yer üç katı fark vardır: Örneğin; Mahkeme sürecinde yapılan keşifte metrekare değeri olarak 25 lira tespit edilen bir arsanın hemen bitişiğindeki arsa hakkında Milli Emlak Müdürlüğü tarafından metrekare değeri 65 lira olarak belirlenmiştir. Yani, ikisi de 500'er metrekare olan birbirine bitişik iki arsadan mahkeme safhasında çözülen komşu arsa için 6 bin 250 TL ödenerek sorun çözülmüşken, bitişikteki diğer arsa için 16 bin 500 TL ödeme yapılması talep edilmektedir. Bu durum tam bir skandal örneğidir. Ayrıca, devletimizin kendi kanun ve mevzuatını sebep göstererek birincisine taban tabana zıt ikinci değer tespitini savunması daha büyük bir skandaldır. Devletimiz, önce 2008 yılında tapuları iptal etme baskısı altında yayla sakinlerinden adeta haksız kazanç elde etmiştir. Şimdi ise o haksız kazancını kat kat arttırmak peşinde imiş gibi bir değer tespiti yapmıştır. Üzülerek söylüyoruz ki bu uygulama, yayla sakinlerimizin devlete olan saygısını olumsuz yönde etkilemektedir; yetkililerin sorumluluk alması ve bu yanlıştan dönmesi gerekmektedir"diye konuştu.
Oda Başkanı Uçar, Gayrimenkul Uzmanı Av.Serhat Doğan ile yaptığı ortak açıklamada, yaz mevsimlerinde yayla mekanı olarak kullanılan Pozantı ilçesinin Akçatekir beldesinde, tapulu arsaların para karşılığı satın alınmış olmasına rağmen "Yaylak Niteliğiyle Hazineye Ait" olduğu iddiasıyla 2007 yılından öce 6 bin 2 adet tapu iptal ve tescil davası açılması sebebiyle hukuki bir garabet oluştuğunu, sorunu bir nebze çözebilmek için de Mera Kanunu'nda değişiklikler yapıldığını belirtti.
2007 yılında yapılan kanun değişikliği sonrası Milli Emlak Müdürlüğü tarafından muhataplarına tebliğler gönderilmeye başlandığını ve uygulamaların başlamasıyla birlikte yeni değer tespitlerindeki ciddi hatalar nedeniyle yayla sakinlerinin büyük zararlara uğratıldığına işaret eden Başkan Uçar, "2007 yılı öncesi ve sonrasındaki iki değer tespiti arasında uçurum gibi fark var
2007 yılında tebliğ yayınlandığı dönemde, devam etmekte olan davalar aynı dava içinde yapılan değer tespitindeki rayiç değerin yarısı ödenerek yayla sakinlerinin tapu sorunu çözülürken, davası tebliğin yayınlanmasından önce sonuçlanan arsaların envanteri son 3 yıldan bu yana çıkarılarak değer tespiti yapılmış ve bugünlerde Pozantı Milli Emlak Müdürlüğü tarafından yayla
sakinlerinin adreslerine tebliğ edilmeye başlanmıştır"dedi.
Haksızlığın burada başladığını ifade eden Uçar, "Birbiriyle aynı nitelikli arsalar hakkında mahkeme sürecinde yapılan değer tespiti ile Milli Emlak Müdürlüğü'nün yaptığı değer tespiti arasında yer yer üç katı fark vardır: Örneğin; Mahkeme sürecinde yapılan keşifte metrekare değeri olarak 25 lira tespit edilen bir arsanın hemen bitişiğindeki arsa hakkında Milli Emlak Müdürlüğü tarafından metrekare değeri 65 lira olarak belirlenmiştir. Yani, ikisi de 500'er metrekare olan birbirine bitişik iki arsadan mahkeme safhasında çözülen komşu arsa için 6 bin 250 TL ödenerek sorun çözülmüşken, bitişikteki diğer arsa için 16 bin 500 TL ödeme yapılması talep edilmektedir. Bu durum tam bir skandal örneğidir. Ayrıca, devletimizin kendi kanun ve mevzuatını sebep göstererek birincisine taban tabana zıt ikinci değer tespitini savunması daha büyük bir skandaldır. Devletimiz, önce 2008 yılında tapuları iptal etme baskısı altında yayla sakinlerinden adeta haksız kazanç elde etmiştir. Şimdi ise o haksız kazancını kat kat arttırmak peşinde imiş gibi bir değer tespiti yapmıştır. Üzülerek söylüyoruz ki bu uygulama, yayla sakinlerimizin devlete olan saygısını olumsuz yönde etkilemektedir; yetkililerin sorumluluk alması ve bu yanlıştan dönmesi gerekmektedir"diye konuştu.