Saadet Partisi'nde Olağanüstü Kongre İçin Düğmeye Basıldı

Saadet Partisi'nde kongre tartışmaları kızıştı

Saadet Partisi'nde kongre tartışmaları kızıştı. Genel Başban Numan Kurtulmuş'la Necmettin Erbakan arasında yaşanan 'liste' savaşının ardından bugün olağanüstü kongre için 650 delegenin dilekçesi Genel Merkez'e sunuldu.
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şeref Malkoç, Şevket Kazan'ın Önder Sav'la görüşmesine tepki göstererek, "Milli görüş siyaset geleneğinin ne geçmişte, ne bugün, ne de yarın Önder Sav'la uzaktan, yakından bir alakası olmamıştır. Oradan alınacak olan görüşlerle milli görüşün geleceğine yön verilmesine bizim gönlümüz razı değildir. Buna da müsaade etmemek, milli görüşçülerin en doğal hakkıdır" dedi.
Saadet Partisi'nde 11 Temmuz'da gerçekleştirilen kongrenin ardından GİK listesiyle ilgili tartışmalar büyümüş ve yaşananlar, Genel Başkan Numan Kurtulmuş ile Necmettin Erbakan'ın arasının açılmasına neden olmuştu. Partide yaşanan gelişmeler nedeniyle, oğlu, kızı ve damadının da Genel İdare Kurulu listesine alınmasını isteyen Necmettin Erbakan, olağanüstü kongre için düğmeye basmıştı. Erbakan kanadı, olağanüstü büyük kongre için başlattığı çalışmaları tamamladı. Saadet Partisi Kurucuları Mustafa Kamalak
ve Temel Karamollaoğlu ile Giresun Delegesi Hasan Bitmez, 650 delegenin olağanüstü büyük kongre talebini içeren dilekçeleri bugün Genel Merkez'e teslim etti. Kamalak ve Karamollaoğlu, delege imzalarını teslim ettikleri Genel Başkan Yardımcısı Şeref Malkoç'la yaklaşık 45 dakika süren bir görüşme yaptı.
Saadet Partisi Genel Merkezi'nden ayrılırken gazetecilerin sorularını cevaplayan Kamalak, 650 dilekçesi bugün partiye sunduklarını, daha önce Genel Merkez'e gelen 150 delegenin dilekçesiyle birlikte yaklaşık 800 delegenin imzasına ulaşıldığını belirtti. Bu sayının olağanüstü kongre için yeterli olduğunu kaydeden Kamalak, Siyasi Partiler Kanunu'na göre beşte bir imzanın yeterli olduğunu bildirdi. Olağanüstü Kongre için makul sürenin öngörüldüğünü kaydeden Kamalak, bu makul sürenin, 1 ayı aşmayan bir süre
olduğunu belirtti. YSK'ya olağanüstü kongreden en az 15 gün önce müracaat etmek gerektiğini bildiren Kamalak, bugünden itibaren sürecin başladığını ifade etti. Kongre'nin gündemi ve yapılacağı yeri Genel İdare Kurulu'nun tespit edeceğini kaydeden Kamalak, Genel İdare Kurulu'nun bunu en kısa sürede belirleyeceğini umduğunu söyledi. Kamalak, 'Bir anlaşma olabileceğini ümit ediyor musunuz?' sorusuna, "Ümidimiz odur tabi. Olması lazım. Anlaşma sağlanırse tek Genel Başkan adayıyla gidilebilir. Adayları delegeler
belirler. Parti içinde bir bölünme olmaz. Biz bölünmeyiz, Türkiye içindeki bölünmeyi biz önleriz" karşılığını verdi.
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Malkoç ise Saadet Partisi'nin Türkiye'nin en köklü, en sağlam geleneği olan partilerinden biri olduğunu, adımlarını atarken günü birlik heyecanlarla adımlarını atmayacağını ifade etti. Olağanüstü kongre talebini sunan partililere, yasanın ve tüzüğün gereği neyse yerine getirileceğini ifade ettiklerini anlatan Malkoç, "Delegelerimizin iradesi bu yöndeyse tüzüğümüz gereği, Saadet Partisi Genel İdare Kurulu toplanarak, yine tüzüğümüz gereği 81 ille gerekli istişareyi
yaparak kongre talebini değerlendirecektir. Biz şunu iyi biliyoruz ki, Milli Görüş, Türkiye'nin geçmişine damgasını vurmuş, önümüzdeki yıllarına damgasını vuracak olan siyasi, fikri bir harekettir. Olgun bir harekettir. Bu tür sıkıntıları rahatlıkla ve karşılıklı anlayış içinde aşacağına inanıyoruz" şeklinde konuştu.
Parti tüzüğüne göre imza sayısının olağanüstü kongre için yeterli olduğunu belirten Malkoç, bu konuda kararı Genel İdare Kurulu'nun vereceğini bildirdi. Malkoç, şu anda 'olağanüstü kongre olacaktır' ya da 'şu tarihte olacaktır' diyebilmesinin mümkün olmadığını belirtti. Malkoç, eski Adalet Bakanlarından Şevket Kazan'ın, geçtiğimiz günlerde CHP Genel Sekreteri Önder Sav'la yaptığı görüşmeye de değinerek şunları söyledi: "Bu süreçte bizi üzen şey, tarihin derinliklerine kadar inen sağlam siyasi ve fikri
yapıya sahip olan milli görüş siyasetinin, başka partilerin kongre konusunda uzman olan insanlarından, yani sayın Önder Sav'dan görüş ve kanaat alarak milli görüşü yönetmeye kalkmalarıdır. Milli görüşün geleceğine ilişkin kararları sayın Önder Sav'ın görüş veya fetvalarıyla almaya kalkmalarıdır. Bizi üzen budur. Önder Sav iyi bir hukukçu olabilir. Bu marifetini zaten CHP'de göstermiştir. Ama milli görüş siyaset geleneğinin ne geçmişte, ne bugün, ne de yarın Önder Sav'la uzaktan, yakından bir alakası
olmamıştır. Oradan alınacak olan görüşlerle milli görüşün geleceğine yön verilmesine bizim gönlümüz razı değildir. Buna da müsaade etmemek, milli görüşçülerin en doğal hakkıdır."
Malkoç, 'İhanet polemiklerine nasıl bakıyorsunuz?' sorusu üzerine bunların doğru sözler olmadığını söyledi. Malkoç, "11 Temmuz'dan beri, bize bugüne kadar bu tür sıkıntılı durumlarda televizyonlara veya gazetelere çıkıp konuşmanın uygun olmadığını öğretenler, kendi öğrettiklerini, anlattıklarını dinlememişler, televizyon televizyon, gazete gazete dolaşıp açıklama yapmışlardır. Ama onların tavsiyelerine uygun olarak Saadet Partisi Genel Merkezi'nden hiçbir arkadaşımız, hiçkimseyi rencide edecek tek bir
söz söylememiştir. Bundan sonra da söylememeye gayret edeceğiz" değerlendirmesini yaptı.