Kılıçdaroğlu'ndan Başbakan'a ihanet göndermesi
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'a ihanet göndermesinde bulundu. Kılıçdaroğlu, ''Recep bey 'Siz genel başkanınıza ihanet ettiniz' demiş. Ben CHP genel başkanlığına aday olurken genel başkanlık koltuğunda kimse yoktu" dedi.
CHP lideri, "Recep bey ihanetten söz ediyorsa dönüp bir Erbakan'a sorsun bakalım. İhanet neymiş Erbakan hoca ona en güzel anlatır. Sadece Erbakan'a karşı ihanet etmedi, bu ülkeye de ihanet etti o. Bu kadar ağır suçluyorum onu'' dedi.
HALKIN İKTİDARINI GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ
Kılıçdaroğlu, partisinin Samsun'da Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlediği mitingde, vatandaşlara hitap etti.
Konuşmasında halka inandıklarını belirten ve milyonlarla iktidara yürüdüklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, göreve geldiklerinde halkın iktidarını gerçekleştireceklerini kaydetti.
Fındık üreticisinden, emeklilere kadar hiç kimsenin durumundan memnun olmadığını savunan Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da ''halka yalan söylediğini'' ileri sürdü.
Erdoğan'ın 2002 seçimlerinden önce dokunulmazlıkları kaldıracağını söylemesine karşın ''tek başına iktidar olduktan sonra'' bunu gerçekleştirmediğini anlatan Kılıçdaroğlu, ''Recep bey korkuyor'' diye konuştu. Erdoğan'ı ''yürekli olmamakla'' da suçlayan Kılıçdaroğlu, ''Dokunulmazlıkları kaldırmayan bir adam neden korkar?'' diye sordu. Kılıçdaroğlu, ''bir insanın boğazından haram lokma geçmemişse ya da kul hakkı yememişse, korkmasına gerek olmadığını'' kaydetti.
Düzgün, sözünün arkasında duran ve halka yalan söylemeyen siyasetçi istediklerinin altını çizen Kılıçdaroğlu, ''Biz ne söylersek yiğit gibi arkasında dururuz'' dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, ''3 Mart 2004'de, Recep bey diyor ki Alman Başbakanı Schröder'e, 'Ben aldığım emekli aylığı ile geçinemiyorum, onun için şirket kurdum' diyor. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir başbakan, başbakanlık koltuğuna otururken kendisinin de ortak olduğu şirket kurmuştur. Bunu unutmayın, bir köşeye yazın bunu'' dedi.
Erdoğan'ın, ''taksi, dolmuş parası vermediğini, çocuklarının ABD'de başkaları tarafından okutulduğunu'' söyleyen Kılıçdaroğlu, ''10 bin lira ile geçinemiyorken emekli 500-600 lira ile nasıl geçinecek?'' diye sordu.
Siyasette temizlik yapacaklarını ve siyasi ahlak yasası çıkaracaklarını belirten Kılıçdaroğlu, kendisini dinleyen vatandaşlara, ''Siz TBMM'de hayali ihracatçı, ihaleye fesat karıştıran, kalpazanlık yapan milletvekili ister misiniz?'' diye sordu.
AK Parti'nin yaptığı yasal düzenlemelerle emeklilere milli gelir artışından pay verilmesini engellediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, emeklilerin ikinci sınıf vatandaş olmadığını ve kendisine ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapılanların referandumda ''Hayır'' oyu vereceğini söyledi.
''İHANETİ ERBAKAN'A SORSUN''
Kılıçdaroğlu, mitingdeki konuşmasında sözlerini şöyle sürdürdü:
''Recep Bey bir şey daha söylemiş, efendim demiş, 'Siz genel başkanınıza ihanet ettiniz' demiş. Ben CHP genel başkanlığına aday olurken genel başkanlık koltuğunda kimse yoktu. Halkın isteği üzerine, partililerin de isteği üzerine, genel kamuoyunun isteği üzerine adaylığımı koydum ve kazandım.
Ama Recep bey ihanetten söz ediyorsa dönüp bir Erbakan'a sorsun bakalım. İhanet neymiş Erbakan hoca ona en güzel anlatır. Sadece Erbakan'a karşı ihanet etmedi, bu ülkeye de ihanet etti o. Bu kadar ağır suçluyorum onu.''
Kılıçdaroğlu, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın Dubai'de attığı imza ile Türkiye'ye ihanet ettiğini de ileri sürerek ''O senin Bakanın mı, değil mi? Sen bir milyar dolara Türkiye'yi pazarlamaya kalkıyorsun, sonra kalkıp ihanetten bahsediyorsun. Sen ülkeye ihanet ettin'' şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın, muhtemel bir CHP iktidarında Yüce Divan'da yargılanmaktan korktuğunu savunan Kılıçdaroğlu, bugünün Berat Kandili olduğunu anımsattı. İslam dininde en ağır suçun kul hakkı yemek olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, ''Kul hakkı yiyenlere referandumda hayır diyeceğiz'' dedi.
Konuşmasında, 1 Haziran'da, 19 Mayıs Üniversitesi'ndeki Halkevleri'ne yönelik operasyonda 11 kişinin gözaltına alınması ve 4'ünün tutuklanmasına da değinen Kılıçdaroğlu, ''Çok sayıda çocuk, aylardır hapiste ve niye hapiste olduklarını aileleri bilmiyor. Bu doğru değil. Bir insan suç işleyebilir. Hatta devlet suç işleyen adama parası yoksa avukat da tutar, biz ona da 'Evet' diyoruz, doğru olan da budur. Ama bir insan aylardır boşu boşuna hapiste yatıyor, niye yattığını bilmiyorsa, bu doğru değil. Bunun demokraside yeri yoktur, onun için çocukları kaybetmek değil çocukları kazanmak esastır'' şeklinde konuştu.
''SAMSUN'DAN HAK ETTİĞİMİZ OYU ALAMIYORUZ''
Samsun'dan önce bugün Ordu'ya giderek vatandaşlarla biraya geldiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, akşam Ankara'ya döneceğini ve önümüzdeki hafta Kahramanmaraş'a gideceğini belirtti.
Kılıçdaroğlu, Samsun'dan hak ettikleri oyu alamadıklarını ifade ederek, ''Halka gitmedik, halkla konuşmadık, onların sorunlarını doğru dürüst dinlemedik. Eksikliklerimiz oldu, yanlışımız oldu. Artık yeni bir sayfa açtık, düzgün bir sayfa açtık. Sizinle beraberiz, sizin için çalışacağız'' dedi.
İşçiyi, köylüyü, memuru, emekçiyi, ev kadınlarını ve işsizlerin hepsini kucaklayacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
''Eğer bu ülkeye, düzgün hizmet verebilirsek, hortumculuğu engellersek bu ülke hepimize yeter. Hepimizi kandırdılar. Düşünün Allah aşkına. Koskoca Türkiye, toprakları var ama pamuğu Yunanistan'dan alıyoruz. Fındığın halini biliyorsunuz. Niye Fındık Borsası Türkiye'de değil. Dünyada bir numaralı üretici, ama fiyatını biz belirleyemiyoruz. Kim belirliyor fiyatını? Uluslararası tekeller. Bİzim çiftçimizin, fındık üreticimizin alın terini birileri sömürüyor. Biz, buna izin veriyoruz, yıllardır devam ediyor.
İşte Samsun meydanından size bir söz daha. Fındık Borsası kesinlikle Karadeniz'de kurulacaktır. Bu sözümüz, kesinlikle yerine gelecektir.''
Kılıçdaroğlu, ''Doğu ile Batısıyla entegre olan Türkiye'nin Kuzeyi ve Güneyi ile de entegre olacağını'' ifade etti. Şanlıurfa'dan kalkan bir trenin rahatlıkla Karadeniz'e gidebileceğini belirten Kılıçdaroğlu, bunun için bağlantının kurulacağını söyledi.
''TÜRKİYE ZENGİN BİR ÜLKE, HERKESİN KARNI DOYABİLİR''
Türkiye'nin zengin bir ülke olduğunu ve herkesin karnının doyabileceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Türkiye, kendi içinde barışık bir ülke. Eksik olan siyasetçi. Güneşimiz var mı? Toprağımız var mı? Denizimiz var mı? Çiftçimiz var mı? Üniversitelerimiz var mı? Çalışkan insanımız var mı? Yani her şeyimiz var, eksik olan ne? Helvayı yapacak adam.
Recep Bey'e yetki verdiniz, helvayı yaptı, ama kendisi yedi, millete bir şey yok. Ben size söz veriyorum. Helvayı yapacağız ve hakça bölüşeceğiz, alın terini paylaşacağız. Bu güzel ülkede, kardeşçe ve barış içinde yaşayacağız. Koca Nazım'ın dediği gibi 'Bir ağaç gibi tek ve hür. Ve bir orman gibi kardeşçe' yaşayacağız. Yetki verin, halkı iktidara götürüceğiz.''
Miting konuşmasını tamamlayan Kılıçdaroğlu, CHP otobüsünün üstünden inmeden önce vatandaşlara kırmızı karanfil dağıttı.
''Başbakan Kemal'' şeklinde slogan atan vatandaşlar, ''Referandum da evet mi hayır mı?'' şeklindeki anonsa ''Hayır'' yanıtını verdi.
Kılıçdaroğlu konuşmasının ardından, parti otobüsünden inerek meydanda tekerlekli sandalyedeki engelli bir genç kızın yanına giderek, bir süre sohbet etti.
Kılıçdaroğlu'nun Samsun'da miting yaptığı alana gelişi sırasında kadın ve gençlik kolları ellerinde meşaleler ve CHP bayrakları ile güzergah boyunca otobüse eşlik ettiler. Bu sırada bazı evlerin balkonlarından da konfetiler atıldı.
Kılıçdaroğlu, mitingden önce Ordu'nun Fatsa ve Ünye, Samsun'un Terme, Çarşamba ve Tekeköy ilçelerinde de vatandaşlara hitap etti.
Ünye'de Kuvay-i Milliye Mücahitleri Derneği İstanbul Beykoz Şubesi üyesi İstiklal Gazisi torunu Mustafa Karaca, üzerinde Kuvay-i Milliye kıyafetleri olduğu halde, parti otobüsüne binerek Kılıçdaroğlu ile sohbet etti ve fotoğraf çektirdi.
Kılıçdaroğlu, Çarşamba ilçesinde ise vatandaşlara hitap ettiği Zübeyde Hanım meydanında parti otobüsünden inerek, tarihi Çarşamba Köprüsü'nden yürüyerek geçti.
Kılıçdaroğlu Tekeköy'de yaptığı konuşmada ise Başbakan Erdoğan'ın söz vermesine karşın dokunulmazlıkları kaldırmamasını eleştirerek ''Recep bey madem o kadar referandumu seviyor. Gelsin dokunulmazlığı referanduma götürelim'' dedi.
AA
HALKIN İKTİDARINI GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ
Kılıçdaroğlu, partisinin Samsun'da Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlediği mitingde, vatandaşlara hitap etti.
Konuşmasında halka inandıklarını belirten ve milyonlarla iktidara yürüdüklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, göreve geldiklerinde halkın iktidarını gerçekleştireceklerini kaydetti.
Fındık üreticisinden, emeklilere kadar hiç kimsenin durumundan memnun olmadığını savunan Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da ''halka yalan söylediğini'' ileri sürdü.
Erdoğan'ın 2002 seçimlerinden önce dokunulmazlıkları kaldıracağını söylemesine karşın ''tek başına iktidar olduktan sonra'' bunu gerçekleştirmediğini anlatan Kılıçdaroğlu, ''Recep bey korkuyor'' diye konuştu. Erdoğan'ı ''yürekli olmamakla'' da suçlayan Kılıçdaroğlu, ''Dokunulmazlıkları kaldırmayan bir adam neden korkar?'' diye sordu. Kılıçdaroğlu, ''bir insanın boğazından haram lokma geçmemişse ya da kul hakkı yememişse, korkmasına gerek olmadığını'' kaydetti.
Düzgün, sözünün arkasında duran ve halka yalan söylemeyen siyasetçi istediklerinin altını çizen Kılıçdaroğlu, ''Biz ne söylersek yiğit gibi arkasında dururuz'' dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, ''3 Mart 2004'de, Recep bey diyor ki Alman Başbakanı Schröder'e, 'Ben aldığım emekli aylığı ile geçinemiyorum, onun için şirket kurdum' diyor. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir başbakan, başbakanlık koltuğuna otururken kendisinin de ortak olduğu şirket kurmuştur. Bunu unutmayın, bir köşeye yazın bunu'' dedi.
Erdoğan'ın, ''taksi, dolmuş parası vermediğini, çocuklarının ABD'de başkaları tarafından okutulduğunu'' söyleyen Kılıçdaroğlu, ''10 bin lira ile geçinemiyorken emekli 500-600 lira ile nasıl geçinecek?'' diye sordu.
Siyasette temizlik yapacaklarını ve siyasi ahlak yasası çıkaracaklarını belirten Kılıçdaroğlu, kendisini dinleyen vatandaşlara, ''Siz TBMM'de hayali ihracatçı, ihaleye fesat karıştıran, kalpazanlık yapan milletvekili ister misiniz?'' diye sordu.
AK Parti'nin yaptığı yasal düzenlemelerle emeklilere milli gelir artışından pay verilmesini engellediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, emeklilerin ikinci sınıf vatandaş olmadığını ve kendisine ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapılanların referandumda ''Hayır'' oyu vereceğini söyledi.
''İHANETİ ERBAKAN'A SORSUN''
Kılıçdaroğlu, mitingdeki konuşmasında sözlerini şöyle sürdürdü:
''Recep Bey bir şey daha söylemiş, efendim demiş, 'Siz genel başkanınıza ihanet ettiniz' demiş. Ben CHP genel başkanlığına aday olurken genel başkanlık koltuğunda kimse yoktu. Halkın isteği üzerine, partililerin de isteği üzerine, genel kamuoyunun isteği üzerine adaylığımı koydum ve kazandım.
Ama Recep bey ihanetten söz ediyorsa dönüp bir Erbakan'a sorsun bakalım. İhanet neymiş Erbakan hoca ona en güzel anlatır. Sadece Erbakan'a karşı ihanet etmedi, bu ülkeye de ihanet etti o. Bu kadar ağır suçluyorum onu.''
Kılıçdaroğlu, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın Dubai'de attığı imza ile Türkiye'ye ihanet ettiğini de ileri sürerek ''O senin Bakanın mı, değil mi? Sen bir milyar dolara Türkiye'yi pazarlamaya kalkıyorsun, sonra kalkıp ihanetten bahsediyorsun. Sen ülkeye ihanet ettin'' şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın, muhtemel bir CHP iktidarında Yüce Divan'da yargılanmaktan korktuğunu savunan Kılıçdaroğlu, bugünün Berat Kandili olduğunu anımsattı. İslam dininde en ağır suçun kul hakkı yemek olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, ''Kul hakkı yiyenlere referandumda hayır diyeceğiz'' dedi.
Konuşmasında, 1 Haziran'da, 19 Mayıs Üniversitesi'ndeki Halkevleri'ne yönelik operasyonda 11 kişinin gözaltına alınması ve 4'ünün tutuklanmasına da değinen Kılıçdaroğlu, ''Çok sayıda çocuk, aylardır hapiste ve niye hapiste olduklarını aileleri bilmiyor. Bu doğru değil. Bir insan suç işleyebilir. Hatta devlet suç işleyen adama parası yoksa avukat da tutar, biz ona da 'Evet' diyoruz, doğru olan da budur. Ama bir insan aylardır boşu boşuna hapiste yatıyor, niye yattığını bilmiyorsa, bu doğru değil. Bunun demokraside yeri yoktur, onun için çocukları kaybetmek değil çocukları kazanmak esastır'' şeklinde konuştu.
''SAMSUN'DAN HAK ETTİĞİMİZ OYU ALAMIYORUZ''
Samsun'dan önce bugün Ordu'ya giderek vatandaşlarla biraya geldiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, akşam Ankara'ya döneceğini ve önümüzdeki hafta Kahramanmaraş'a gideceğini belirtti.
Kılıçdaroğlu, Samsun'dan hak ettikleri oyu alamadıklarını ifade ederek, ''Halka gitmedik, halkla konuşmadık, onların sorunlarını doğru dürüst dinlemedik. Eksikliklerimiz oldu, yanlışımız oldu. Artık yeni bir sayfa açtık, düzgün bir sayfa açtık. Sizinle beraberiz, sizin için çalışacağız'' dedi.
İşçiyi, köylüyü, memuru, emekçiyi, ev kadınlarını ve işsizlerin hepsini kucaklayacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
''Eğer bu ülkeye, düzgün hizmet verebilirsek, hortumculuğu engellersek bu ülke hepimize yeter. Hepimizi kandırdılar. Düşünün Allah aşkına. Koskoca Türkiye, toprakları var ama pamuğu Yunanistan'dan alıyoruz. Fındığın halini biliyorsunuz. Niye Fındık Borsası Türkiye'de değil. Dünyada bir numaralı üretici, ama fiyatını biz belirleyemiyoruz. Kim belirliyor fiyatını? Uluslararası tekeller. Bİzim çiftçimizin, fındık üreticimizin alın terini birileri sömürüyor. Biz, buna izin veriyoruz, yıllardır devam ediyor.
İşte Samsun meydanından size bir söz daha. Fındık Borsası kesinlikle Karadeniz'de kurulacaktır. Bu sözümüz, kesinlikle yerine gelecektir.''
Kılıçdaroğlu, ''Doğu ile Batısıyla entegre olan Türkiye'nin Kuzeyi ve Güneyi ile de entegre olacağını'' ifade etti. Şanlıurfa'dan kalkan bir trenin rahatlıkla Karadeniz'e gidebileceğini belirten Kılıçdaroğlu, bunun için bağlantının kurulacağını söyledi.
''TÜRKİYE ZENGİN BİR ÜLKE, HERKESİN KARNI DOYABİLİR''
Türkiye'nin zengin bir ülke olduğunu ve herkesin karnının doyabileceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Türkiye, kendi içinde barışık bir ülke. Eksik olan siyasetçi. Güneşimiz var mı? Toprağımız var mı? Denizimiz var mı? Çiftçimiz var mı? Üniversitelerimiz var mı? Çalışkan insanımız var mı? Yani her şeyimiz var, eksik olan ne? Helvayı yapacak adam.
Recep Bey'e yetki verdiniz, helvayı yaptı, ama kendisi yedi, millete bir şey yok. Ben size söz veriyorum. Helvayı yapacağız ve hakça bölüşeceğiz, alın terini paylaşacağız. Bu güzel ülkede, kardeşçe ve barış içinde yaşayacağız. Koca Nazım'ın dediği gibi 'Bir ağaç gibi tek ve hür. Ve bir orman gibi kardeşçe' yaşayacağız. Yetki verin, halkı iktidara götürüceğiz.''
Miting konuşmasını tamamlayan Kılıçdaroğlu, CHP otobüsünün üstünden inmeden önce vatandaşlara kırmızı karanfil dağıttı.
''Başbakan Kemal'' şeklinde slogan atan vatandaşlar, ''Referandum da evet mi hayır mı?'' şeklindeki anonsa ''Hayır'' yanıtını verdi.
Kılıçdaroğlu konuşmasının ardından, parti otobüsünden inerek meydanda tekerlekli sandalyedeki engelli bir genç kızın yanına giderek, bir süre sohbet etti.
Kılıçdaroğlu'nun Samsun'da miting yaptığı alana gelişi sırasında kadın ve gençlik kolları ellerinde meşaleler ve CHP bayrakları ile güzergah boyunca otobüse eşlik ettiler. Bu sırada bazı evlerin balkonlarından da konfetiler atıldı.
Kılıçdaroğlu, mitingden önce Ordu'nun Fatsa ve Ünye, Samsun'un Terme, Çarşamba ve Tekeköy ilçelerinde de vatandaşlara hitap etti.
Ünye'de Kuvay-i Milliye Mücahitleri Derneği İstanbul Beykoz Şubesi üyesi İstiklal Gazisi torunu Mustafa Karaca, üzerinde Kuvay-i Milliye kıyafetleri olduğu halde, parti otobüsüne binerek Kılıçdaroğlu ile sohbet etti ve fotoğraf çektirdi.
Kılıçdaroğlu, Çarşamba ilçesinde ise vatandaşlara hitap ettiği Zübeyde Hanım meydanında parti otobüsünden inerek, tarihi Çarşamba Köprüsü'nden yürüyerek geçti.
Kılıçdaroğlu Tekeköy'de yaptığı konuşmada ise Başbakan Erdoğan'ın söz vermesine karşın dokunulmazlıkları kaldırmamasını eleştirerek ''Recep bey madem o kadar referandumu seviyor. Gelsin dokunulmazlığı referanduma götürelim'' dedi.
AA