TİM: Tobin vergisi önerisi Kur İstikrar Fonu talebimizi destekliyor
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Tobin vergisi önerisinin Kur İstikrar Fonu'yla ilgili talepleriyle uyumlu olduğunu belirt
Ekonomi gündemindeki Tobin vergisi tartışmaları ile ilgili bir açıklama yapan Büyükekşi, dalgalı kurun uygulanma şeklinin sorgulanmasını istedi. Kurun sadece ihracatçıların değil tüm ülkenin sorunu olduğunun da altını çizen TİM Başkanı, Tobin önerisini şu sözlerle değerlendirdi:
"Türkiye'ye yönelik kısa vadeli sermaye hareketleri ve uygulanan kur politikalarının bizi uzun vadede bir açmaza sürükleyeceğini, ekonomimizi zorlayacağını defalarca ifade ettik. Liranın sürekli olarak değerlendiği, kontrol edilemez bir oranda ve miktarda içeriye sıcak paranın girdiği bir ortamda ihracatçının rekabet etmesi, fiyat tutturması, bin bir zorlukla girdiği pazarlarda tutunması her geçen gün daha da zorlaşıyor. İhracatçı aleyhine her geçen gün daha da şiddetlenen cendereden çıkış için Kur İstikrar Fonu kurulmasını ilk defa Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yaptığımız 10 Nisan 2010 tarihli bir sunumda talep ettik. Talebimizi genel kurulumuzda kamuoyu ile de paylaştık. Biz ülkemize giren kısa vadeli sermaye kazançlarına bir vergi konmasını ve bu kaynağın da ihracatçıların kur riskini hedge edecekleri bir mekanizmada kullanılmasını istedik.
Son günlerde yapılan Tobin vergisi tartışmaları bizim talebimizle uyumludur. TİM'in kur ve kısa vadeli sermaye hareketleri konusunda haklı taleplerinin ülkemizin finans kesimi temsilcileri tarafından da kabul edilmesini ilgi ile izliyoruz. Kur sadece ihracatçıların değil, tüm ülkenin sorunudur. Ülkemizin sanayisi ve ihracatı için çok önemli ve belirleyici faktördür. Geldiğimiz noktada dalgalı kur rejiminin çalışma ve uygulanma şekli sorgulanmalı ve Merkez Bankasının dalgalı kur rejimi yönetimi yeni şartlara adapte edilmelidir. Ekonominin değişik aktörlerinin bununla ilgili dile getirdiği talepler konunun sadece ihracatla ilgili olmadığını tam tersine tüm ekonomimizin sorunu olduğunu göstermektedir. Kaldı ki, mevcut kur rejimi içindeki araçların da tam olarak kullanılmadığını düşünüyoruz. Örneğin Merkez Bankasının 30 milyon dolarlık günlük alımı 50 milyon dolar ve 50 milyon euroya çıkarması gerektiğini düşünüyoruz ve Merkez Bankası'nın döviz rezervlerini artırmasını istiyoruz. Aksi halde sürekli olarak değerlenen bir TL ile Türkiye'nin küresel pazarlarda tutunması mümkün olmayacak ve iç pazarı iştah kabartan bir halde kalmaya devam edecektir."