BM'de, Türkiye'de kadınlara kılık kıyafet konusunda baskı olup olmadığı soruldu

Birleşmiş Milletler'de (BM) Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi (CEDAW) kapsamında 6. ülke dönem raporu Kadın ve Aile'

Birleşmiş Milletler'de (BM) Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi (CEDAW) kapsamında 6. ülke dönem raporu Kadın ve Aile'den Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf tarafından sunuldu ve raporun savunması yapıldı.

Kadın- erkek eşitliğinin izlenmesi konusunda en önemli uluslararası mekanizma olan CEDAW'da, Türkiye'nin taraf olduğu antlaşmadan doğan sorumluluklarını ne derece yerine getirdiği masaya yatırıldı.

CEDAW üyeleri, Türkiye'de kadınların giyim kuşamına yönelik bir müdahalenin olup olmadığını sordu. Bakan Kavaf'ın heyetinde bulunan yetkili, Türkiye'nin demokratik bir ülke olduğunu ve böyle bir zorlamanın söz konusu olamayacağını savundu.

Türk hükümeti, CEDAW'a verdiği resmi raporun dışında bazı kadın kuruluşları ile derneklerince hazırlanan toplam 6 adet gölge rapor da bu kuruluşa verildi. Türkiye'de kadın haklarının ihlalleri konusunda CEDAW'ı uyaran gölge raporlarda, yapılan ihlaller ile Türkiye'nin imzalamış olduğu sözleşmeden doğan sorumluluğunu yerine getirmediği vurgulandı.

Türkiye'de kadın ve kızların başörtüsü nedeniyle uğradıkları haksızlığı dile getiren ve 71 derneğin imzasını taşıyan başörtüsü ile ilgili sorunları dile getiren rapor, Avukat Fatma Benli tarfından CEDAW'a sunuldu. Türk heyetinin resmi raporu savunmasında dile getirdiği ''Türkiye'de kadınlara giyim-kuşam konusunda bir baskı yok'' sözüne karşı çıkan Benli, itirazını da Türk yetkililerine iletti.

CEDAW oturumu sonrasında Bakan Kavaf ile New York'a gelen TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı ve eski Bakan Güldal Akşit'e Türk heyetinin vermiş olduğu cevabın doğruyu yansıtmadığını kaydeden Avukat Benli, başörtüsü nedeniyle onbinlerce genç kızın eğitim haklarından mahrum edildiğini ifade etti. Kendisinin avukat olduğunu ve başörtüsü takması nedeniyle davalara giremediğini belirten Benli, aynı zamanda başı kapalı olan kadınların çalışma haklarının da ellerinden aldığını dile getirdi.

Avukat Benli'nin haklı çıkışına Bakan Kavaf ise, Türkiye'deki mevcut kanunlarda kız öğrencilerin başı kapalı olarak okullara alınmaması yönünde bir yasanın olmadığını ancak uygulamada sorunların yaşandığını itiraf etti.

BM Genel Merkezi'nde Pazartesi günü başlayan CEDAW toplantılarının 3. gününde Türkiye 6. Dönem Raporunu Çarşamba günü sundu. Raporun sunumunda bir konuşma yapan Bakan Kavaf, son olarak 2005'te Türkiye'nin CEDAW'a rapor sunduğunu hatırlattı. Bakan Kavaf daha sonra geçen 5 yıl içinde Türkiye'de kadının ekonomik, sosyal ve siyasi alanlar ile hukuki düzenlemeler konusunda kazandığı hakları dile getirdi.

Kadın erkek eşitliğinin sağlanması ve cinsiyete dayalı ayrımcılığı besleyen toplumsal gelenek ve uygulamaların kaldırılması için Türkiye'nin kararlı olduğunu savunan Bakan Kavaf, bu kararlılığında kalkınma planları, hükümet politikaları ve ulusal eylem planlarının yanı sıra Anayasa ve yasal düzenlemelerde görülebileceğini dile getirdi.

12 EYLÜL'DEKİ REFERANDUM KADIN HAKLARINI DA GENİŞLETECEK

Kadın haklarının gelişmesi ve eşitliğin sağlanması konusunda Eylül ayında yapılacak referandum ile önemli ilerlemelerin sağlanacağını belirten Bakan Kavaf, reform paketinin kabul edilmesi durumunda kadınların eğitim, istihdam, yoksullukla mücadele gibi sorunlarının giderilmesinde önemli yol alınacağını vurguladı.

Bakan Aliye Kavaf, kız çocuklarının eğitiminde sorunların hala devam ettiğini de itiraf etti. Başörtüsü konusuna konuşmasında da değinmeyen Kavaf, kız öğrencilerin eğitim sorunları olarak okullara gönderilmesini zikretti. Eğitimde cinsiyet eşitsizliği ile mücadele etmeye devam ettiklerini kaydeden Kavaf, kız çocukları açsından sorunların halen devam ettiğini açıkladı.

Son beş yılda okullaşma oranında artış olduğunu belirten Bakan Kavaf şöyle devam etti; "Bununla birlikte kızların okullulaşma oranlarındaki artışın erkeklerinkine nazaran daha yüksek düzeyde olması, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini giderme yönünde olumlu bir göstergedir. Bir önceki raporun sunulduğu 2005 yılından bugüne, özellikle ilköğretimde cinsiyet uçurumu kapanma noktasına gelmiştir. 2005-2006 öğretim yılında yüzde 5,13 olan kız ve erkek çocuklar arasındaki net okullulaşma farkı, 2009-2010 öğretim yılına gelindiğinde binde 52'ye gerilemiştir.''

Bakan Kavaf, 2013 yılında ilköğretimde okullaşma oranını kız ve erkek çocuklarda yüzde 100 yapmayı da hedeflediklerini kaydetti.

Kızların okula aileleri tarafından gönderilmesi için maddi yardımların artırıldığını anımsatan Bakan, bunun 2003 yılından bu zamana kadar kesintisiz devam ettiğini söyledi. Kadınların okuma yazma oranında da gelişmelerden bahseden Bakan, 2005 yılı verilerine göre yüzde 19,7 olan yetişkin kadınlardaki okumaz yazmazlığın 2009 yılı verilerine göre yüzde 13,8'e gerilediğini ifade etti.

Türkiye'nin genç nüfusa sahip olması nedeniyle her yıl ortalama 900 bin insanın çalışabilir nüfusa dahil olduğunu belirten Bakan Aliye Kavaf, işsizliğin önemli sorun haline geldiğini ve bundan da en fazla kadının zarar gördüğünü anlattı. Türkiye'nin bir önceki ülke raporunun sunulduğu 2005 yılında yüzde 23,3 olan kadınların işgücüne katılım oranı olduğunu aktaran Kavaf, 2009 yılı rakamlarına göre ise bu oranın yüzde 26'ya çıktığını söyledi.

Kadın haklarının korunması ve geliştirilmesi için Türk devletinin hukuki düzenlemeden gündelik yaşama kadar birçok alanda yapmış olduğu olumlu adımları BM'de kendisini dinleyen CEDAW üyeleri ile paylaşan Kavaf, 49 olan kadın sığınma evi sayısının da 57 çıkarıldığını, 8 evinde açılmak üzere olduğunu ifade etti.

Doğumlarda annelerin ölüm oranının yüz binde 28.5'den 2009 yılında yüz binde 18.6'a gerilediğini anlatan Bakan, "Nüfus ve sağlık araştırması sonuçlarına göre doğum öncesi bakım alan gebelerin oranı yüzde 92'ye, hastanede yapılan doğumların oranı yüzde 90'a, doğum sonrası bakım alanların oranı da yüzde 84,5'e yükseldi'' diye konuştu.

Bakan Kavaf'ın başkanlık ettiği heyette, TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Güldal Akşit, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü temsilcileri de katıldı.

Yarın Türkiye'ye dönecek olan Bakan Kavaf ve heyeti, CEDAW'ın iki hafta sonra Türkiye raporu ile ilgili değerlendirme sonuçlarını açıklayacak.