Ankara Büyükelçisi Adayından Türkiye'ye Övgü Washıngton

ABD Başkanı Barack Obama'nın ABD'nin Ankara Büyükelçiliğine aday gösterdiği Francis Joseph Ricciardone, "Türkiye'nin dini hoşgörü konusundaki tarihi mirasına, Heybeliada Ruhban Okulu'nun tekrar açılmasından daha güçlü bir modern kanıt olamaz" dedi.

ABD Başkanı Barack Obama'nın ABD'nin Ankara Büyükelçiliğine aday gösterdiği Francis Joseph Ricciardone, "Türkiye'nin dini hoşgörü konusundaki tarihi mirasına, Heybeliada Ruhban Okulu'nun tekrar açılmasından daha güçlü bir modern kanıt olamaz" dedi.
Ricciardone, Senato Dış İlişkiler Komitesi'nde katıldığı oturumda, büyükelçilik görevinin onaylanması süreci çerçevesinde, senatörlerin sorularını yanıtladı. 
Oturumda Ricciardone, Türkiye'de daha önce 3 kez görev yaptığını hatırlatarak, "30 yıldan uzun süredir Türkiye'nin daha demokratik ve açık, ekonomik açıdan daha canlı, modern bir devlet ile dünya sahnesinde etkisi giderek artan bir oyuncu olma yolunda devam eden dönüşümünü gözlemlediğini" söyledi.
Ricciardone, "Büyükelçi olarak, İran'ın, nükleer programına dair uluslararası toplumun kaygıları hakkında Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) ve BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi ve Almanya (P5 1) ile doğrudan temas kurması gerektiğini anlamasında ABD'nin Türkiye'nin yardımına ihtiyacı olduğunu vurgulamaya devam edeceğini" söyledi.
Ankara Büyükelçisi adayı, NATO, G-20 ve BM Güvenlik Konseyi üyesi ve dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri Türkiye'nin, ABD'nin "kilit müttefiki ve stratejik ortağı" olmayı sürdürdüğünü kaydetti. 
Obama'nın, "Türkiye'nin, nüfusunun çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu, hukukun üstünlüğüne saygı gösteren laik ve demokratik bir ülke olarak bölgesinde ve dünyada karşılıklı anlayış ve istikrarı şekillendirmeye katkıda bulunmadaki kritik rolüne" ilişkin sözlerine atıfta bulunan Ricciardone, "Eğer adaylığım onaylanırsa, ortak çıkarlarımızı destekleme adına Türk-Amerikan işbirliğinin güçlendirilmesi için mümkün olan herşeyi yapacağım" dedi.

-"İLİŞKİLERİ GÜÇLENDİRME YÖNÜNDE ÇALIŞACAĞIM"-

Ricciardone, "Türkiye ve ABD'nin on yıllar boyunca, terörizm ve kitle imha silahlarının yayılmasıyla mücadele, bölgesel çatışmaların çözümü, enerji güvenliğinin desteklenmesi, ticaret, yatırım ve ekonomik kalkınmanın genişletilmesi ve tüm bunların tamamlayıcısı olarak demokrasinin, insan haklarının ve hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesi de dahil olmak üzere, bölgesel istikrarı desteklemek için yoğun işbirliği yaptığını" kaydetti. 
Irak ve Afganistan konuları, İsrail'in komşularıyla barış arayışı, İran'ın nükleer silah edinme gayreti, Kıbrıs meselesi, Ermenistan ile ilişkilerin normalleştirilmesi konularına değinen Ricciardone, özellikle Türkiye'nin BMGK'da İran'a yönelik yeni yaptırımlara "hayır" oyu kullanmasının kendilerinde yarattığı "hayal kırıklığı" ile Türkiye-İsrail ilişkilerinde yaşanan gerilemeden duydukları kaygıyı dile getirdi. 
Ricciardone, ataması onaylanırsa, Türkiye'nin ABD ile ilişkilerini güçlendirmek için çalışacağını vurguladı. 

-"İLİŞKİMİZ HAYATİ"-

Türkiye'nin, ABD'nin Irak'taki başarısı veya başarısızlığının kendi iç güvenliğini etkileyeceğinin farkında olduğunu belirten Ricciardone, Türk hükümetinin, Irak hükümetiyle üst düzey stratejik diyaloğu ve Irak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetimle diyalog yoluyla Irak'ı istikrara kavuşturma yolunda çok anlamlı katkıda bulunduğunu söyledi. 
Ricciardone, Türkiye'nin ayrıca siyasi ve ekonomik işbirliği konusunda bölgesel toplantılara ev sahipliği yaparak Irak'ın yeniden inşasını desteklediği, petrol ve elektrik alt yapısının gelişimine yardım ettiği, ticaret ve yatırım faaliyetleriyle ülkenin gelişimine katkı sağladığına dikkati çekti. Ricciardone, "Irak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetim de dahil olmak üzere Türkiye ile Irak arasındaki artan işbirliğini desteklediklerini" kaydetti. 
"Türkiye ile askeri bağlarımız hem ABD hem Türkiye açısından hayati olmayı sürdürüyor" diyen Ricciardone, Türkiye'nin Irak ve Afganistan'daki ABD güçlerini destekleyen önemli bir lojistik merkez olduğunu vurguladı.

-"PKK'YA KARŞI OPERASYONLARI DESTEKLİYOR"-

Ricciardone, Türkiye'nin uluslararası terörizmle mücadelede ABD'nin en güçlü ortaklarından biri olduğunu belirterek, Türkiye'nin, 1980'lerden bu yana 30 bine yakın Türk insanının ölümüne yol açan terör örgütü PKK'nın yok edilmesini amaçlayan en öncelikli güvenlik hedefini paylaştıklarını kaydetti. 
Türkiye'nin PKK'ya karşı operasyonlarının ABD tarafından desteklendiğini belirten Ricciardone, PKK'nın Avrupa'daki faaliyetlerinin kesilmesi konusunda ABD'nin, AB'deki ortaklarıyla işbirliği yaptığını dile getirdi.
"Türk liderlerin de PKK terörüyle mücadelede siyasi, ekonomik ve kültürel tedbirlere duyulan ihtiyacın farkında" olduğunu belirten Ricciardone, "Türkiye'nin 'Ulusal Birlik Projesi', Kürtlerin ve Türkiye'deki diğer toplumlar ve hassas grupların insan hakları ve ekonomik durumunun geliştirilmesini amaçlıyor. Bu girişimin daha fazla devam ettirilmesi, sadece PKK'nın zayıflatılması değil, Türk demokrasisi ve tüm Türkler için insan haklarının ilerletilmesi ve güçlendirilmesine de katkı sağlayabilir" ifadesini kullandı.

-"TÜRKİYE-İSRAİL İLİŞKİSİ ÖNEMLİ"-

Ricciardone, ABD'nin iki önemli ortağı, uzun yıllar önemli siyasi, ekonomik, güvenlik ve askeri bağları paylaşan Türkiye ve İsrail'in ilişkilerinde, özellikle İsrail'in Gazze'ye yardım gemilerine saldırdığından bu yana artan gerilim yaşanmasının, bölgesel barış ve istikrarda hem iki ülke hem de ABD'nin hayati önem taşıyan çıkarlarını geriletme riski taşıdığını söyledi. Ricciardone, "Türkiye ve İsrail'e, her iki tarafın yararına olacak ilişkilerinin, hem kendileri hem de ABD açısından önemli olduğunu vurguladıklarını" kaydetti. 

-DİN ÖZGÜRLÜĞÜ-

"Türklerin, basın özgürlüğü gibi belli haklar da dahil olmak üzere insan hakları ve hukukun üstünlüğü konusunda daha fazla ilerleme sağlamayı istediğini" ifade eden Ricciardone, "Türkiye'nin, din özgürlüğünün koruyucusu olarak parladığını görmeye özellikle ilgi gösteriyoruz" dedi.
"Türkiye'nin dini hoşgörü konusundaki tarihi mirasına, Heybeliada Ruhban Okulu'nun tekrar açılmasından daha güçlü bir modern kanıt olamaz" ifadesini kullanan Ricciardone, "ekümenik" (evrensel) olarak tanımladığı Fener Rum Patrikhanesi'nin haklarının korunması gerektiğini, bu konu ele alınana kadar bu yönde çağrılarda bulunmaya devam edeceklerini kaydetti.  Ricciardone, atanması onaylanırsa, 10 yılı aşkın görmediği Fener Rum Patriği Bartholomeos'u ziyaret etmeyi de "sabırsızlıkla beklediğini" söyledi. 

21.07.2010 10:11:44