MHK Başkanı Oğuz Sarvan: Hakemler maç antrenmanı yapacak

Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanı Oğuz Sarvan, sezonun genel değerlendirmesini yaptı ve göreve geldiklerinden bu yana hakemlerin no

  Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulu ( MHK ) Başkanı Oğuz Sarvan , sezonun genel değerlendirmesini yaptı ve göreve geldiklerinden bu yana hakemlerin notlarının periyodik olarak yükseldiğini söyledi .

Sarvan Futbol Federasyonu basın departmanının hazırladığı TamSaha Dergisi ' ne verdiği röportajda birbirinden çarpıcı açıklamalar yaparken , daha çarpıcı olanı da , UEFA ' nın Eylül ayında uygulamaya başlayacağı " mükemmel hakem " projesinin ülkemizde de hayata geçirilecek olması .

Hakemlerin futbolcular gibi antrenman yapamadığını , pozisyonlarla sadece müsabakadan müsabakaya karşılaştığını belirten MHK Başkanı , yeni uygulamayla hakemlerin pozisyonlara özel planlanan maçlarla hazırlanacağını açıklıyor .

İşte Sarvan ' ın TamSaha ' ya verdiği röportajın ana başlıkları ,

' ' Görevi devraldığımızda Süper Lig ve Bank Asya 1 . Lig kadrosunda 74 hakem vardı . Bu sayıyı 36 ' ya düşürdük . Hakem sayısını azalttığımız zaman , bu otomatik olarak hakemlere daha fazla maça çıkma ve daha yoğun bir eğitimden geçme fırsatını getiriyor .

Bu süreçte güven sorunu aşıldı gibi geliyor bana . Son üç senede gözlemcilerde çok büyük bir değişiklik olmadı . Dolayısıyla verdikleri notların bir anlam ifade etmesi gerekir . Not ortalamalarına baktığımızda 3 sene içinde bir gelişme var .

Bizde 12-13 hakem var ki , aşağı yukarı her zorluk derecesindeki maça çıkabilecek durumda . Derbi maçları için de 8-10 hakemimiz var . Bunun ideali ise 18 hakem . 6-7 hakemimizi de bu düzeye getirmek için hazırlıyoruz .

Uilenberg 2009 ' un Mayıs ayında Galatasaray- Sivasspor maçında Cüneyt Çakır ' ı izledi . Maç öncesi ve maç sonrası yorumlarını yaptı . Sonra Cüneyt ' i birkaç defa birebir izledi ve Cüneyt nereye geldi . Yani potansiyeli olan birini aldı ve bir yerden bir yere taşıdı .

Uilenberg ' in doğrudan şöyle faydası var . UEFA ' nın hakemlerden ne istediğini , ne beklediğini anlatıyor . Bu çıkışın Cüneyt ' in yapısıyla da ilgili olduğunu düşünüyorum . Çünkü öğrenmeye çok meraklı . İyi bir hakem olmak için eleştirilere ve gelişime açık olmak gerekiyor .

Hakem bir pozisyonda bir oyuncuya sarı kart veriyor , sonra aynı pozisyonda sarı kartını çıkarmıyor . Herkesin gördüğünü hakem göremediğinde bu kez farklı yakıştırmalar yapılıyor . Bunun izahında çok zorlanıyoruz .

" Mükemmel Hakem " projesi , araba kullanmayı öğretmek gibi bir şey . Öğrendiğiniz zaman bir daha unutmuyorsunuz . Burada da mesela bir bariz gol şansını 20-30 defa tekrar ediyorsunuz . Aradan 50 maç geçtikten sonra o pozisyonla karşılaştığınızda hafızanızdakini çıkarıp kullanabiliyorsunuz .

Almanya , İtalya , Hollanda , İngiltere ' de 40 veya 42 yardımcı hakem bulunuyor . Bizde yine üst iki lig için 78 tane hakem var . Ama biz bunların 52 ' sine görev vermişiz . Yani 10 hakem fazlamız var . Dolayısıyla burada da bir azalma olacak . Sayı azaldığı zaman kalite de artacak .

Yeni talimata göre hakemlerin profesyonel olabilmesi mümkün . MHK ' nın teklifi ve TFF Yönetim Kurulu ' nun kabulüyle hakemler profesyonel olabilecek . Ne getirip götüreceği konusunda şimdiden bir şey söyleyemeyiz , denenmesi gerekiyor . ' '

MHK Başkanı Oğuz Sarvan ' ın TamSaha için verdiği röportajın ayrıntıları ise şöyle ;

Sezonun genel değerlendirmesiyle başlayalım isterseniz . Göreve geldiğinizde en çok nelerden yakınıyordunuz , bugün neleri düzeltebildiğinizi düşünüyorsunuz?

İşbaşı yaptığımızda en önemli şikâyet konusu güvendi . 2 . 5 yıl önce göreve geldiğimizde hakemlere , " Federasyon bize , biz hakemlere güveneceğiz , siz de bir süre sonra yönettiğiniz maçlarda kamuoyunun güvenini kazanacaksınız " dedik ve işler bu sırada yürüdü . Rahmetli Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Doğan geldi ve bize tam destek verdiğini söyledi . Hakemlerle yaptığı görüşmede de " Eğer sizi arayan biri olursa , bu kişi benim yönetim kurulumdan dahi olsa , 5 dakika içinde beni bilgilendirin . Kafanız rahat olsun " dediğini söyledi . Bu süreçte güven sorunu aşıldı gibi geliyor bana . Onun dışında hakemlerin performanslarıyla ilgili değerlendirme yaparsak . . . Bu üç senede gözlemcilerde çok büyük bir değişiklik olmadı . Dolayısıyla onların verdiği notların bir anlam ifade etmesi gerekir . Not ortalamalarına baktığımızda 3 sene içinde bir gelişme var . Bu çok açık bir şekilde görünüyor . İlk sezon 8 . 052 olan hakem notlarının ortalaması ertesi sezon 8 . 118 ' e , son sezonda da 8 . 246 ' ya yükseldi . İlk geldiğimiz sezon kritik bir maç olmuştu . Fenerbahçe-Kayserispor maçı , onu hatırlıyorum . İkinci sezonun ilk yarısında bir dalgalanma yaşandı . İkinci yarıda ise kamp uygulamasını başlattık . Belirgin bir düzelme oldu ve sezon sonuna rahat bir şekilde gelindi .

Bu yükselişi kampla mı açıklıyorsunuz yalnızca? Kamplarda neler yaşandı da bu yükseliş yaşandı?

Görevi devraldığımızda 172 hakem vardı . Bu hakemlerin 74 ' ü Süper Lig ve Bank Asya 1 . Lig ' de görev yapıyordu . İlk geldiğimiz senenin başında bu sayıyı 36 ' ya düşürdük . Hakem sayısını azalttığımız zaman , bu otomatik olarak hakemlerin daha fazla maça çıkmasını getiriyor . Sayı azaldığı zaman hakemler daha yoğun bir eğitimden geçebiliyor . En önemli etken ise aynı hakem bir sene sonra tecrübesini ortalama 12 maç artırmış oluyor . Biz göreve geldiğimizde hakemlerin Süper Lig ' deki maç ortalamaları 28 maç civarındaydı . Bu ortalama ikinci sene sonunda 40 ' a , sonra da 52 ' ye yükseldi . Bence en önemli faktörlerden bir tanesi bu . Kadroda çok fazla değişiklik olmadığı zaman hakemlerin maç tecrübeleri de her sezon artıyor . Hakemlikte en önemli unsur kişilik ve deneyim . Hakem maç yönettikçe hem deneyimi artıyor hem de daha olgun hâle geliyor .

Geçen sezondan sonra dış destek gelmeye başladı . Uilenberg ' in gelmesi çok önemliydi . Eğitimlerimiz UEFA standardında oluyor . Bunların da etkisiyle hakemlerin not ortalaması ve performansları yükseldi . Kamuoyu ise olaya spesifik bakıyor .

Elimizde hakemlerin not ortalamalarını gösteren bir grafik var ve bu grafik bu sezonun üçüncü haftasında ciddi bir düşüşü işaret ediyor . Bunun nedeni sizce nedir?

Sezon başında bütün hakemlerinizi görmek istiyorsunuz . Dolayısıyla ilk üç haftada bütün hakemlere görev verildi . İlk iki haftada hakemleri maçlara yerleştirdik . Üçüncü haftada ise maç vermek zorunda olduğumuz hakemler oldu . Mutlaka maç verelim diye ısrar ederseniz yanlışlar olabiliyor . Üçüncü haftadaki bariz düşüş bundan kaynaklanıyor . O hafta maçlara , o maçı yönetecek deneyime sahip olmayan hakemleri vermek zorunda kalmıştık .

Yani bazı hakemler bazı maçları yönetemez diye bir düşünceniz mi var?

Bu dünyanın her yerinde böyledir . Hakemin deneyimi ile maç arasında bir ilişki vardır . Bazı maçlar var ; seyircisi diğerlerine göre çok daha fazla , kamuoyu yakından takip ediyor . Hakem bir karar verdiği zaman o karar didik didik ediliyor . Hakemin de bu duruma alışık olması gerekir . Bizde 12-13 hakem var ki , aşağı yukarı her zorluk derecesindeki maça çıkabilecek durumda . Derbi maçları için de 8-10 hakemimiz var . Bunun ideali ise 18 hakemdir . 6-7 hakemimizi de bu düzeye getirmek için hazırlıyoruz . İngiltere , Hollanda , İtalya Almanya ligleri ile kıyasladığımızda zaten bu ülkelerde kadroda 18 hakem bulunuyor . Bizde de Süper Lig ' de görev alan 25 hakem var . Fakat 10 maçın üzerinde görev alan geçen sezon 13 tane hakem var . Bunlardan 5-6 tanesi 2-3 maçta görev almış . Yani aşağı yukarı bizim sistemimiz de Avrupa ' daki örneklere benziyor .

O kadroyu siz direkt 18 kişiye indirmeyi düşünüyor musunuz?

Bizim sistemimiz biraz farklı . Süper Lig ' i Bank Asya 1 . Lig ' le birlikte yürütüyoruz .

Bunun faydası ne?

Bu iki ligde maç yöneten hakemlere üst klasman hakemi diyoruz . Bank Asya 1 . Lig hakemleri de Süper Lig hakemi olmanın avantajlarından yararlanıyor . Ona göre maaş , antrenman ücreti alıyorlar ve eğitimden aynı ölçüde faydalanabiliyorlar . Böyle olmasaydı , Bank Asya 1 . Lig hakemleri bu üst düzey eğitimden yararlanamayacaktı . Bir yandan da her an Süper Lig ' de maç alabilecekleri için motivasyonları yükseltiyor .

Uilenberg ' in çok faydalı olduğunu söylediniz . Somut olarak ne yaptı Uilenberg?

Uilenberg 2009 yılının Mayıs ayında Galatasaray- Sivasspor maçına geldi ve Cüneyt Çakır ' ı izledi . Maç öncesi ve maç sonrası yorumlarını yaptı . Sonra Cüneyt ' i birkaç defa birebir izledi ve Cüneyt nereye geldi . Yani potansiyeli olan birini aldı ve bir yerden bir yere taşıdı . Diğer hakemler için de benzer gelişmeler yaşanacak . Bu arada bizim eğitimcilerimiz de Uilenberg ' ten faydalanıyor . Edindikleri bilgileri yavaş yavaş alt kademelere yayacaklar .

Hakemlerin not ortalamaları grafiğine dönersek , 6 . haftada da bir düşüş görüyoruz .

Evet , ancak o grafikte dikkat çekici bir nokta daha var . 6 . haftadaki düşüş bile , geçtiğimiz sezonun not ortalamasının altında değil . Bir de son üç sezonun not ortalamalarında dikkat çekici bir nokta , 19 . haftalardaki düşüşler . Sanırım o haftanın Aralık ayına denk gelmesi ve olumsuz hava koşulları hakem performanslarını etkiliyor .

Kamuoyu açısından bakıldığında , hakemlerin en çok eleştirildiği konu kararlarda bir standardın sağlanamaması . İki hakemin aynı pozisyonda verdiği kararlar bazen çok uç noktalara savrulabiliyor . Bunu " Hakemlerin yönetim tarzı böyle " diye açıklayabilir miyiz?

Hayır , açıklayamayız . Bir defa bütün hakem eğitimlerinin amacı , hakem kararlarında standardın sağlanmasıdır . Her hakemin kişiliği farklı olduğu için bundan doğan farklılıklar olabilir . Hakemin yetiştiriliş tarzından , yapısından da kaynaklanıyor . Ancak bundan sonraki nesillerde böyle farklılıklar yaşanmamalı . Çabamız da bu yönde zaten .

Bu sezonun Türk hakemliği açısından en önemli olayı Cüneyt Çakır ' ın FIFA klasmanında 1 . Kategoriye yükselmesiydi . Bu çıkışı Uilenberg ' e mi bağlamamız gerekiyor?

Uilenberg ' in doğrudan şöyle faydası var . UEFA ' nın hakemlerden ne istediğini , ne beklediğini anlatıyor . Bu çıkışın Cüneyt ' in yapısıyla da ilgili olduğunu düşünüyorum . Çünkü öğrenmeye çok meraklı . Sokaktaki simitçinin fikrini bile dinliyor . Uilenberg ' in Cüneyt ' le ilgili söylediği bir şey vardı : " Bir önceki maçta eleştirdiklerimi bir sonraki maçta yapmıyor . " Bu çok önemli bir şey . İyi bir hakem olmak için eleştirilere ve gelişime açık olmak gerekiyor .

Peki , Cüneyt ' in arkasından nasıl bir hakem grubu geliyor?

Şu anda bütün hakemlerimizin hedefi var . Aralık ayında zaten bazılarının FIFA klasmanında birer basamak yukarı çıkacaklarını tahmin ediyoruz .

2012 ' de Avrupa Şampiyonası ' na hakem göndermek için bir ümidimiz olabilir mi?

Biz göreve geldiğimizde 2014 Dünya Kupası ' nı hedeflediğimizi söylemiştik . Cüneyt böyle devam ederse bir ihtimal 2012 olabilir , çünkü Avrupa Ligi yarı finalinde oldukça başarılıydı . Ama tabii bundan sonra göstereceği performans da çok önemli .

Sizi en çok rahatsız eden hakem hataları hangileri?

Hakem bir pozisyonda bir oyuncuya sarı kart veriyor , sonra aynı pozisyonda sarı kartını çıkarmıyor . Herkesin gördüğünü hakem göremediğinde bu kez farklı yakıştırmalar yapılıyor . Bunun izahında çok zorlanıyoruz .

Saha performansı anlamında " Bizim hakemlerimiz şu konuda standardı sağladı " dediğiniz bir konu var mı?

Teknik ayrıntılar pek göze çarpmıyor ama bu yıl barajların mesafesinde bir standart yakalandı O sorunu çözdük . Ama hepsinden önemlisi hakemlerin kendilerine güveni geldi . Kalabalık maçlarda bile hatalar daha az olmaya başladı .

MÜKEMMEL HAKEMLİK PROJESİ

Hakemleri baskı ortamından kurtarmak için de çabalarınız var . Bunlardan söz eder misiniz?

Psikologlarımız var , kamplara geliyorlar . Fakat hakemlikte hâlâ çok önemli bir eksik var . Bakın bir futbolcu sezonda 34 maç oynuyor . Bunun en az 2 katı da antrenman yapıyor . Yani işini , yaparak öğreniyor . Hakemlikte ise eğitimlerin pek çoğu teorik . Uygulama yalnızca haftada bir gün , maçlarda gerçekleşiyor . Bir hakem de maksimum 25 maça çıkabiliyor . Dolayısıyla hakem sık karşılaşmadığı bir olayı sahada karşısında gördüğünde hata ihtimali yükseliyor . Mesela bir pozisyon ceza sahası içinde mi , dışında mı diye tereddüde düştünüz ve yardımcı hakeminizden yardım almanız gerekiyor . Ben hakemlik hayatım boyunca bu pozisyonla iki kez karşılaştım ve ikisinde de yanlış yardım aldım . Çünkü yardımcı bu pozisyona hazırlıklı değil . Veya bariz gol şansı 50 maçta bir defa oluyor ve olduğu zaman da hata yapılıyor . Hâlbuki hakem bunu sık sık tekrar etmiş olsa bu hatalar azalıyor . UEFA ' nın bu problemi ortadan kaldırmak için bir projesi var . Uygulama takımları oluşturuluyor ve hakemler bu takımların maçında antrenman yapıyor . İki yarı sahada örnek olay meydana getiriliyor . Bir tarafta ofsayt pozisyonları oluşturuluyor , yardımcı hakem karar veriyor ve bir kamera çekiyor . Ondan sonra bu kararların doğru mu yanlış bu olduğu değerlendiriliyor . Diğer yarı sahada da orta alandan bir top atıyorlar ve oyuncu gidiyor ; orada bariz gol şansı , pozisyonun ceza sahası içinde mi dışında mı gerçekleştiği , gol sevinci veya itiraz gibi aksiyonlar oluyor . Hakem bunların ne kadarını kaçırıyor diye bunu da kameraya çekiyorlar . UEFA bunu " Mükemmel Hakemlik " diye bir proje haline getiriyor . Biz de Türkiye ' de bunu uygulayacağız . UEFA bu uygulamaya Eylül ayında başlayacak . UEFA ' nın 53 üye ülkesi var . Her ülkeden 1 hakem , 2 yardımcı hakem olmak üzere bir grup oluşturulacak ve bu hakemler iki hafta boyunca kampa alınacak . Burada tıp adamları ve psikologlar da olacak . Her defasında 8 ülkeden hakemler davet edilecek . Bu süre içinde kurs görecekler . Onun dışında hafta sonlarında Fransa 2 . ve 3 liglerinde maç yönetecekler . Bu maçlar kameraya alınacak ve analizleri yapılacak . Buraya gidecek hakemler 25-30 yaşında ve yabancı dil bilenler arasından seçilecek . Ardından diğer 8 ülkeden hakemler kursa alınacak . Sonraki periyotta aynı hakemler birer haftalık kurslara alınacak ve aradaki gelişme gözlenecek . Başarılı olanlara " Mükemmel Hakem " sertifikası verilecek .

Türkiye bu uygulamayı kendi içinde ne zaman yapacak?

Aynısını biz de yapabiliriz . Bunu uygulayabilecek birkaç ülkeden birisiyiz . Hem ekonomik hem ülke büyüklüğü olarak buna uygunuz . Belirli bir süre sonra her hakem bu sistemden geçmiş olacak ve böylece elimizde hakemlerin bir envanteri bulunacak .

Bu işe hangi hakemlerden başlamayı düşünüyorsunuz?

Önce klasman hakemlerinden başlamak istiyoruz . Orada 150 hakemimiz var . Önce bu hakemleri elden geçireceğiz . Hakemlik öyle bir şey ki , başladığınızda hiç kimse sizin kas yapınızın ya da psikolojik durumunuz bu işe uygun olup olmadığını bilmiyor . Burada her şey ortaya çıkacak . Bir de şu avantajı var ; hepsi bir merkezden geçtiği için hakemleri birbiriyle kıyaslama şansımız olacak . Bugünkü sistemde birisi bir hakemi izliyor ve bir yorum yapıyor . Bir başkası da diğer hakemi izliyor ve onunla ilgili bir yorum yapıyor . Ama bu iki hakemi kıyaslayabilecek bir mekanizma yok . Bakın , Türkiye ' de hakemin en büyük şikâyeti şu ; herkes kendisinde bir yetenek olduğunu , ancak yeterince şans tanınmadığını düşünüyor . Bu sistemle herkese şans da tanınmış olacak .

Peki , bu maç antrenmanı sistemi üst klasman hakemlerine de uygulanacak mı?

Evet uygulanacak . Bu sistem mevcut üst klasman hakemleri için de geçerli . Bu iş araba kullanmayı öğrenmek gibi bir şey . Araba kullanmayı öğrenirken zorlanıyorsunuz ama iki sene ara verseniz bile tekrar direksiyona oturduğunuzda kaldığınız yerden devam ediyorsunuz . Burada da mesela bir bariz gol şansını 20-30 defa tekrar ediyorsunuz . Aradan 50 maç geçtikten sonra o pozisyonla karşılaştığınızda onu hafızanızdan çıkarıp kullanabiliyorsunuz .

YARDIMCI HAKEM SAYISI AZALACAK

Yardımcı hakemlerin performansına gelirsek , bu konuda neler söylersiniz? Çünkü en fazla şikâyet ofsayt pozisyonlarından kaynaklanıyor .

Almanya , İtalya , Hollanda , İngiltere ' de 40 veya 42 yardımcı hakem bulunuyor . Bizde yine üst iki lig için 78 tane hakem var . Ama biz bunların 52 ' sine görev vermişiz . Yani 10 hakem fazlamız var . Dolayısıyla burada da bir azalma olacak . Sayı azaldığı zaman kalite de artacak . Bir grup yardımcı hakem canlı yayın maçlarına çıka çıka müthiş bir gelişme gösterdi . Öyle ki , ekranda çizgi çekildiği zaman ben bile hayret ediyorum , " Bu pozisyonu nasıl yakaladı " diye . Bu başarıdaki en büyük pay çok fazla canlı yayın maçına çıkıp , sonradan hatalarını izleyerek öğrenmeleri . Yani bizim saha uygulamasında yapmak istediğimiz de bu . Alt liglerdeki hakemlerin kendilerini izleme imkânları yok . Bir karar veriyorlar ve doğru mu yanlış mı olduğunu bilmiyorlar . Yardımcı hakemlerde sezon içindeki performanslarına göre bir indirime gideceğiz . Bizim en büyük sıkıntımız hakem-yardımcı hakem işbirliğinde .

Peki , yardımcı hakemlerin eğitimi için neler yapacaksınız?

Önümüzdeki sezon yardımcı hakemler için özel bir hoca gelecek İngiltere ' den . 2002 Dünya Kupası finalinin yardımcı hakemlerinden biri olan Philippe Sharp . 15 Mayıs ' ta bir kampımıza geldi . Yaz seminerimize de katılacak . Ondan sonra yardımcı hakemlerimizin seminerlerinde kendisinden sürekli yararlanacağız .

Hakemleri her hafta kampa alıyorsunuz ancak bu insanların bir de para kazandıkları işleri var . Kampa geldiklerinde işlerinden ayrı düşüyorlar . Bu sorunu nasıl çözeceksiniz? Profesyonel hakemlik konusunda ne düşünüyorsunuz?

Hakemler kampa katılmaları karşılığında bir ücret alıyor . Bir de önümüzdeki sezon yardımcı hakemler ayda 1 , hakemler ise iki defa kampa alınacak . Profesyonel hakemliğe gelince , bunun düzenlemeleri yapılıyor . Yeni talimata göre hakemlerin profesyonel olabilmesi mümkün . MHK ' nın teklifi ve TFF Yönetim Kurulu ' nun kabulüyle hakemler profesyonel olabilecek .

Aldıkları ücretlerde farklılık olacak mı?

Belirli bir düzeye gelmiş hakemler için profesyonellik söz konusu olacak . Federasyonun sunduğu şartlarla hakemin beklentileri örtüşüyorsa profesyonelliği tercih edebilecekler . İngiltere örneğindeki gibi sezon başında hakeme bir para verilecek , ondan sonra da çıktıkları maça göre para alacaklar .

Profesyonellik faydalı olabilecek mi sizce?

Bence denenmesi gerekiyor . Ne getirip götüreceği konusunda şimdiden bir şey söyleyemeyiz . En azından bir- iki hakemin bu sisteme başlaması ve iyi veya kötü örnek olması gerekiyor .

Avrupa Ligi ' nde uygulanan çizgi hakemlerine nasıl bakıyorsunuz?

Bunu aramızda konuşuyoruz . Ama gerçekleşme ihtimali düşük olaylar için orada iki hakemi bekletiyorsunuz . Bu , bir bardak süt için inek beslemeye benziyor . Maçın önemine göre uygulanabilir . O hakemlerin caydırıcı bir etkisi var ama yine de pozisyonları kaçırmaları mümkün . Mesela Galatasaray-Atletico Madrid maçında penaltıyı kaçırdılar . FIFA ' dan bununla ilgili bir yazı geldi ; kendi liginizde uygulayabilirsiniz ama tüm turnuva boyunca uygulanma zorunluluğu var . Benim aklıma kupa maçlarında belli dönemden sonra uygulama fikri gelmişti ancak FIFA ' nın talimatına göre bu mümkün değil .

Kulüplerin MHK ' yı sık sık eleştirmesi konusunda ne düşünüyorsunuz?

Hakem notlarını gösteren grafiğe bakarken bir taraftan da yaşananlar geçiyor gözümün önünden . İki sezon önce takımlar sırasıyla eleştiriler yükseltti . Geçtiğimiz sezon ilk yarının sonlarına doğru başladı , ikinci yarı belli bir süre devam etti . Bu sezon bakıyorum yine aynısı var . Bunun temel nedeni şu ; sezon başında 4 takım şampiyonluk parolasıyla yola çıkıyor ama sezon sonunda sadece 1 tanesi şampiyon oluyor . Bu durumda diğerleri hakemleri eleştiriyor . Hakemlerin bu inişli-çıkışlı grafiği takımlar için geçerli . İnişe geçen takım en kolay şekilde hakemleri suçlamaya başlıyor .

Peki , bu durum nasıl çözülebilir?

Disiplin yöntemleriyle . Bunun başka bir çaresi yok . Özellikle yöneticilere , futbolculara , antrenörlere çok ciddi yaptırımlar getirilmeli .

En çok tartışılan pozisyonlardan biri de ceza sahasına doğru kullanılan toplarda oluşan karamboller . Orada büyük itiş-kakışlar yaşanıyor ve genellikle de hakemler devam kararı veriyor . Bu işin ölçüsü nedir?

Bakın elimde seminer programı var . Bu seminer programında 6 tane konu başlığı var ve bir tanesi de ceza alanı içindeki tutma ve çekmeler . Bu pozisyonlar bütün dünyada yaşanıyor . Burada işin içine yorum giriyor .

Tamam , yorum giriyor ama burada penaltı vermemek gibi bir standart yakalanmış durumda . Bu da hücum eden takımların aleyhine bir tablo çıkarıyor ortaya . Savunan takım , " Ne yaparsam yapayım , nasıl olsa penaltı verilmez " diye düşünüyor .

Doğru . Buradaki kritik soru şu , " Her çekme veya her tutma penaltıyla değerlendirilir mi? " Oyun kuralları kitabında , itme fauldür diyor . Ceza sahası içindeyse penaltı olur . Peki , top rakip ceza sahasında oynanırken , kaleci kendi ceza sahası içinde rakip futbolcuyu iterse penaltı olur mu? Hakem yorum yaparken , " Bu hareketin sonucunda , hareketi yapan kendisine bir avantaj sağlamış mı? " diye bakar . Demin verdiğim örnekte kimse penaltı çalmaz . Ceza sahası içindeki bu tip pozisyonlar da genellikle topsuz alanda oluyor . Eğer topa vuracak olan adam tutulduysa hakem penaltı vermeli . 25 Temmuz ' da seminerde bu konuları ayrıntılı olarak işleyeceğiz .

Bu seminerdeki diğer konu başlıklarınız neler?

Elle oynamalar , ofsayt pozisyonları , oyuncular arasındaki itiş-kakış , faullü oyun ve penaltı ceza alanı içinde mi , dışında mı konuları var .

OĞUZ HOCA SİZİ İZLİYOR!

MHK Başkanı Oğuz Sarvan , programını kendisinin yazdığı bir hakem izleme sistemine sahip . Mesleği inşaat mühendisliği olmasına karşın bilgisayar kullanmaya olan merakı , Oğuz Hocaya çok ciddi bir program yazdırmış . Sistemde hakemlerle ilgili bütün veriler kayıtlı . Hakem atamaları yapılırken bilgisayardaki bu veriler kullanılıyor ve hangi maçı hangi hakemin yöneteceği , programın içindeki bilgilerden yola çıkılarak belirleniyor . Hakem atamaları yapılırken dikkat edilecek kritik noktalar var . Bu kriterlerde sapma olduğu anda sistem sesli olarak uyarı veriyor . Hoca , öncelikle hakemin son 3 hafta içinde o takımların maçlarına çıkıp çıkmadığına baktıklarını , ardından hakemin söz konusu iki takımın son maçlarında bir problem yaşayıp yaşamadığını incelediklerini anlatıyor . Buradaki temel amaçlarını da " Hakem ve oyuncular sahaya çıktıklarında kafalarının rahat olması gerekiyor . Geçmişten gelen bir sıkıntı yoksa bu rahatlığı sağlamak mümkün " diye açıklıyor . Üçüncü kriter , hakemle takımların aynı ilden olup olmadığı , dördüncü kriter hakemin cezasının bulunup bulunmadığı . Beşinci kriter ise gerçekten de çarpıcı . Oğuz Hoca , " Eğer hakemin bulunduğu şehrin takımı , bir sonraki hafta o gün yöneteceği maçlardaki takımlardan birisiyle oynayacaksa , sistem uyarı veriyor " diyor . Bunun nedeni ise muhtemel spekülasyonların önüne geçmek . Bir başka kontrol ise hakemin aynı takımın maçına arka arkaya iki kere çıkmaması konusunda yapılıyor . Yani hakem atamaları , ince eleme-sık dokuma aşamasından geçirilerek gerçekleştiriliyor . Bilgisayarda hakemlerin ve gözlemcilerin bütün bilgileri de kayıtlı . Programın bir başka özelliği ise maçlarla ilgili doğru ve yanlış karar verilen bütün kritik pozisyon görüntülerinin de kayıtlı olması . Bu sezona ait 2 binin üzerinde görüntünün yer aldığı sistemde Oğuz Hoca hem bir hakemin bütün kritik pozisyonlarını aynı anda görebiliyor , hem de yapılan hata biçimine göre bir görüntü sınıflandırmasına gidebiliyor . Mesela " ofsaytla ilgili pozisyonlar " seçeneğini tıkladığında , karşısına sezonun ofsayt hataları görüntüleri sıralanabiliyor . Aynı şekilde bir takımla ilgili tüm kritik pozisyonları tek bir başlık altında toplayarak izleyebiliyor .