Bakan Eroğlu: 'İstanbul Boğazı Artık Bu Tanker Taşımacılığı Riskini Kaldıramaz'

İstanbul Boğazı'nın artık bu tanker taşımacılığı riskini kaldıramayacağını, daha fazla risk alamayacağını ifade eden Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, "Boğazlardan geçen gemi sayısının sınırlandırılması, tonaj açısından sınırlama getirilmesi, köhnemiş tankerler yerine mutlaka daha yeni, ileri teknolojiyle donatılmış gemilere izin verilmesi gere

  İstanbul Boğazı ' nın artık bu tanker taşımacılığı riskini kaldıramayacağını , daha fazla risk alamayacağını ifade eden Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu , " Boğazlardan geçen gemi sayısının sınırlandırılması , tonaj açısından sınırlama getirilmesi , köhnemiş tankerler yerine mutlaka daha yeni , ileri teknolojiyle donatılmış gemilere izin verilmesi gerekir " dedi .
" Tanker ile petrol taşımacılığının Marmara ve boğazlar açısından çevresel riskleri ve bu risklerin önlenmesi " konulu toplantıdan sonra düzenlenen basın toplantısında konuşan Bakan Eroğlu , İstanbul Boğazı ' nda tanker kazaları açısından riskli bir durum olduğunu söyledi .
Geçen yıl 51 bin 422 geminin İstanbul Boğazı ' ndan geçiş yaptığını ve bunun , Panama Kanalı ' ndan geçen gemi sayısının 4 , Süveyş Kanalı ' ndan geçen gemi sayısının 3 katı olduğunu ifade eden Veysel Eroğlu , " Bunların yüzde 80 ' i eski tanker ve normalde yük taşıyıcı gemilerin yüzde 1 , 6 ' sı kılavuz kaptan alıyor . Dünyada hiçbir 13 milyonluk şehir yok ki 3 dakikada bir 400 ton tehlikeli atık o şehrin boğazlarından taşınıyor . Böyle bir durum yok " dedi .
İstanbul Boğazı ' nın her iki yakasında büyük bir yerleşim olduğunu , ayrıca 90 derecelik dönüşler ile 2 tabakalı akım bulunduğunu belirten Eroğlu , bu akıntıların bazı yerlerde deniz trafiğini tehlikeli hale soktuğunu söyledi .
İstanbul Boğazı ' nda son 10 yılda 11 büyük kaza meydana geldiğini anımsatan Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu , 1979 ' da meydana gelen Independenta kazasını hatırlatarak , " O yıl hakikaten Kadıköy , Haydarpaşa ile Avrupa yakası arasında deniz ulaşımında da büyük aksamalar meydana geldi , su ürünlerinde büyük kayıp ve temizleme maliyeti korkunç oldu . Bu büyük faciayı birçokları bugün gibi hatırlıyor . Şahsen ben yaşadığım için bugünkü gibi hatırlıyorum . Gerçekten sıçrayarak uyandığım bir felaketti " dedi .
Son 15 yılda 115 bin ton petrolün denize döküldüğünü ve büyük bir
miktarının da yandığını , bunun da denizde ve havada kirlilik yarattığını anlatan Eroğlu , " Büyük bir tehlike , büyük bir risk var . . . Bunu herkesin bilmesi gerekir . Sadece kaza dolayısıyla olan riskler değil , aynı zamanda çevresel risklerin de çok büyük olduğunu ifade etmek istiyorum . Geçen yıl 1 , 5 milyon ton balast suyu Marmara Denizi ' ne dökülmüş . Neticede daha büyük deniz ve okyanuslardan gelen , farklı mikroorganizmalar ve ekosistemlerden gelen sular kapalı bir deniz olan Marmara Denizi ' ne döküldüğü zaman ,
ekolojik açıdan büyük değişim , hasar ve ekolojik bozulmaya neden olmaktadır . Bu da ciddi bir risk oluşturmaktadır . Artık İstanbul Boğazı ' ndaki tanker ve yük taşımacılığı bütünüyle sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır . Artık İstanbul Boğazı , Marmara ve Çanakkale ' nin daha fazla tanker taşımacılığına müsait olmadığı , bunu kaldıramayacağı açıktır . Kaza riski , çevresel riskler aşikardır . Bu riskin yük taşıyıcıları tarafından görülmesi de memnuniyet vericidir " diye konuştu .
Çevre ve Orman Bakanı Eroğlu , toplantıya katılan firmaların da boğazların artık daha fazla bu riski taşıyamayacağını ifade ettiklerini belirterek , " Hatta bazıları , ' Düşünün , bir tanker Dolmabahçe Sarayı ' na çarpsa ne olur? ' diye sormuştur . Sadece su ürünlerine veya havaya değil , aynı zamanda tarihi eserlerin , kültürel varlıkların da büyük bir risk altında olduğunu ifade etmek gerekir . Ayrıca sahillerde yaşayan bunca insanın hayati tehlikesinin olduğu da açıktır . Hatta katılımcılardan birisi ' Falanca yerde
oturuyorum , her an risk altındayım ' diye ifade etti . Artık bu konunun ciddi olarak ele alınması gerekir . Bakanlık olarak kanaatimiz şudur : İstanbul Boğazı artık bu tanker taşımacılığı riskini kaldıramaz , daha fazla risk alamaz . Boğazlardan geçen gemi sayısının mutlaka sınırlandırılması , tonaj açısından sınırlama getirilmesi , köhnemiş tankerler yerine mutlaka daha yeni , ileri teknolojiyle donatılmış gemilere izin verilmesi gerekir . Çevresel risklerin maliyetinin taşımacılık yapanlar tarafından paylaşılması
da esastır " dedi .
Bu konuda da bir çalışma yapılmasının , maliyetine katlanılmasının gerektiğini dile getiren Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu , " İstanbul Boğazı , Marmara Denizi ve Çanakkale Boğazı ekolojik açıdan hassastır . Buradaki kirlenme , bütün Akdeniz ve Karadeniz ' deki ekolojik sistemi de etkilemektedir . Kültür ve tabiat varlıkları konusunda , hava ve su üzerinde çok büyük etkisi söz konusudur . Boğazı genişletmek mümkün değil , şartları belli , tanker sayıları arttıkça kaza riskleri de artıyor . Bununla ilgili
tedbirlerin alınması şarttır , Hükümet de gerekli tedbirleri alacaktır . Biz burada bütün paydaşları davet ederek , ortak bir çözüm bulmak istedik . Birçokları da gönüllü olarak katılacaklarını ifade ettiler " diye konuştu .