Anız Yakmanın Zararları

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Onur Kurulu Üyesi Ahmet Faruk Demir problemlerle, zaten yorgun ve bitkin düşen toprağın üzerindeki atıkların da yakılması eklendiğinde durumun daha da ciddi boyutlara ulaştığını söyledi

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Onur Kurulu Üyesi Ahmet Faruk Demir problemlerle, zaten yorgun ve bitkin düşen toprağın üzerindeki atıkların da yakılması eklendiğinde durumun daha da ciddi boyutlara ulaştığını söyledi.
Demir yaptığı açıklamada, ülkemizin verimli tarım alanlarının bazı kesimlerinde, bilinçsiz sulama, gübreleme, tarımsal mücadele ve mekanizasyon uygulamaları göze çarptığını söyledi. Yanlış uygulamalar neticesinde giderek çoraklaşan ve yoğun hastalık, zararlı ve yabancı ot problemini gündeme getiren bir bitkisel üretim faaliyeti sürdürüldüğünü de ifade eden Demir, "Bu problemlerle, zaten yorgun ve bitkin düşen toprağın üzerindeki atıkların da yakılması eklendiğinde durum daha da ciddi boyutlara
ulaşmaktadır. Özellikle Mayıs Haziran aylarında hububat hasadının arkasından anızların yakılması maalesef bütün engellemelere rağmen önlenememektedir. Kuşkusuz bütün anız yangınlarının tek nedeni arazi sahiplerinin istekli tutumları değildir. Buna iş makinelerinin çıkardığı kıvılcımlar, bilinçsizce yakılan ve kontrol altına alınmadan terk edilen piknik ateşleri, söndürülmemiş sigara izmaritleri gibi çok az bir dikkatle önlenebilecek davranışların onlarcasını da eklemek mümkündür. Anızı yakma
neticesinde gerek tarımsal ekosistem ve gerekse doğal ekosistem tahrip edilmektedir" dedi.
Anız yakmayla birlikte organik madde miktarının azaldığını hatırlatan Demir, "Mikrobiyolojik aktivite geriler, omurgasızlar yok olur, su tutma kapasitesi azalır. Ayrıca toprak verimliliği düşer, erozyon riski yükselir, biyolojik denge bozulur. Fiziksel ve kimyasal yapı da zarar görür. Anız yangınları çevre kirliliğinin yanı sıra orman ve benzeri yangınlara da meydan verilmektedir" diye konuştu.
Anızların yakılması yerine farklı uygulamaların yapılabileceğini de hatırlatan Demir, "Çiftçilerimizin zamandan kazanmak ve toprağı daha kolay işlemek düşüncesi ile yakma uygulamalarına meydan vermemek için, biçim yüksekliğinin mümkün olduğunca kısa olması sağlanmalıdır. Anızlı toprak işlemede kolaylık sağlayan sap parçalayıcı makinelerin kullanılmasının yaygınlaştırılması hedeflenmelidir. Ülkemizde uygulamada önemli eksikliği görülen, makine gruplarından birisi olan anıza ekim makineleri, ikinci ürün
olarak ekim yapılacak bölgelerde, çok önemli bir mekanizasyon aracı olduğunun, bilincine varılarak anıza ekim makinelerinin kullanılmasının yaygınlaştırılması gerekmektedir" şeklinde konuştu.
Demir, hasat sonrası arazide kalan anızların yakılmamasına büyük özen gösterilmesi gerektiğini de anlatarak, "Doğal kaynakların geçmişten bizlere miras kalmadığı gelecek nesillerden ödünç alındığı bilinç çerçevesinde kaynakların korunması ve sürdürülebilir tarım için anız yakma gibi çağdışı uygulamalara son verilmesi, çiftçiye yeni önerilerinin sunulmasını zorunlu kılmaktadır. Bu bağlamda çözüm olarak önerilen mevcut ekim makinelerinin amaca uygun biçimde değişikliğe tabi tutulması gerekir" dedi.