Şahin: İslam toplumsal birliğin en büyük teminatıdır
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, İslam'ın toplumsal birlik ve bütünlüğün en büyük teminatı olduğunu söyledi. Şahin, milleti bir arada tutan tutkalın, Tü
Şahin , Diyanet İşleri Başkanlığı Türk İslam Birliği Genel Müdürü Mehmet Yıldırım ile Diyanet İşleri Başkanlığı ' nın seminerine katılmak üzere Almanya ' dan Türkiye ' ye gelen heyeti kabul etti .
Yıldırım , görüşmede yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi verirken , Şahin , Cumhuriyet kurulur kurulmaz insanların huzur ve barış içinde yaşaması için adımlar atılmaya başlandığını söyledi . Şahin , Cumhuriyet ' in ilk kurulduğu yıllarda , sadece Cumhurbaşkanlığı , Genelkurmay Başkanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı ' nın makam aracı olduğunu hatırlattı . Şahin , şunları söyledi :
" İslam dini aziz milletimiz için bir iman ve ahlak kaynağıdır , toplumsal birliğimizin , bütünlüğümüzün en büyük teminatıdır . O bakımdan halkımızın dini ihtiyaçlarını karşılamak , özellikle çocuklarımızın dinini , diyanetini bilen insanlar olarak yetişmesini sağlamak toplumsal birliğimizin , bütünlüğümüzün de gereğidir . Bu hususa önem vermek , Türkiye ' nin güvenliği açısından bile önemlidir . Bizi millet olarak bir arada tutan en büyük tutkal imani birliğimizdir . O halde bunu güçlendirmek , Türkiye ' nin güvenliği açısından dahi önem arzetmektedir . TBMM , Cumhuriyetin kuruluşundaki o hassasiyeti bugün de devam ettirmektedir , Türkiye ' deki diyanetin hizmetlerine büyük önem vermektedir . Bundan sonra da verecektir . "
Şahin , eski bir Diyanet mensubu olduğunu , Başkanlıkta bir süre görev yaptığını söyledi . Batı dünyasında İslam dini ve Müslümanlara karşı önyargıların olduğunu hatırlatan Şahin , " Bu önyargılardan en çok etkilenen ve muhatap olan sizlersiniz . İslam dininin gerçek yüzünü insanlığa gösterme ve takdim etme gibi bir görevimizin olduğunu da biliyorum . Yaşayışımızla , davranışlarımızla , komşuluk ilişkilerimizle bunu göstermek zorundayız . İnsan , tanımadığının düşmanıdır , tanımadığının cahilidir . Müslümanca yaşayan ve dolayısıyla insanca yaşayan bir kişiyle karşılaştığında önyargılı olan bir kişinin dahi kanaati bir gün sonra değişebilir . Biz böyle bilmiyorduk , Müslümanlar böyle miymiş , ne kadar iyi niyetli , sevgi dolu , başkalarına yardımcı olmak için çırpınan insanlar , herhangi bir ırk ve din ayırımı da yapmıyorlar , herkesi sevmeye çalışıyorlar . Bunu dedirttiğimiz an görevlerimizi dört dörtlük yapmış oluruz . O zaman önyargılar kendiliğinden yıkılmış olur . Yeter ki biz kendi inancımızı yaşayalım , yani elimizden ve dilimizden başkalarının kendilerini güvende hissetikleri insanlar olalım , bu konuda diğer insanlara yol gösterici olalım . " ifadelerini kullandı .