'Türkiye AB için önemli bir unsur'
Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye'nin AB için önemli bir unsur olduğunu belirterek, ''Türkiye, AB'nin karşılaştığı ve karşılaşacağı birçok sorun ve güçlüğün çözülmesinde anahtardır'' dedi.
Nişantaşı Sofa Otel'de düzenlenen ''Avrupa Genç Liderler Forumu''nda konuşan Bağış, Türkiye'nin Asya ve Avrupa arasında bir köprü olduğunu, özellikle İstanbul'un, Avrupa'nın kendi tarihi içinde sıkıntı çektiği sorunlardan kurtulabilmesi için çok önemli bir reçeteyi ifade ettiğini söyledi.
Bakan Bağış, İstanbul'un tarihi, kültürü, medeniyeti, geçmişi ve geleceğiyle her zaman Avrupa'ya dönük olduğunu, bu nedenle tek başına bile AB'ye Türkiye'nin ne kadar önemli olduğunu anlattığını kaydetti.
İstanbul'da Müslüman, Hristiyan ve Yahudilerin yıllardır komşuluk yaptığını, kardeşçe yaşadığını belirten Bağış, Türkiye'nin ne kadar zengin bir potansiyele sahip olduğunun, İstanbul'a bakılarak görülebileceğini ifade etti.
Bağış, Türkiye'nin son dönemde yaşadığı ekonomik büyümeye dikkati çekerek, genç ve dinamik nüfusuyla AB için önemli bir ülke olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin bugün Avrupa'nın en büyük 6'ncı, dünyanın ise en büyük 16'ncı ekonomisi olduğunu, Avrupa'da birçok sektörde ilk 3'e giren ekonomik güce ve üretime sahip bulunduğunu ifade eden Bağış, ''Türkiye, sahip olduğu dinamizm ve potansiyelle Avrupa kıtasının geleceğini şekillendirecek, AB'nin olmazsa olmaz bir aktörü konumuna gelmiştir'' dedi.
Egemen Bağış, yaşanan son küresel ekonomik krizde dünyanın bütün ülkelerindeki bankalar zarar görüp, iflas ederken Türk bankacılık sektöründe kamu olsun, özel olsun tek bir bankanın dahi zarar etmediğini, son yüzyılın en büyük krizinde dayanıklılığını gösterdiğini söyledi.
Enerji konusuna da değinen Bağış, Avrupa'ya gerekli enerji kaynaklarının yüzde 70'inin, Türkiye'nin ya kuzeyinde ya güneyinde ya da doğusunda olduğunu anımsatarak, Türkiye'nin, başta Nabucco olmak üzere önemli birçok enerji projesinin doğal ortağı olduğunu vurguladı.
''TÜRKİYE'NİN GELECEĞİNİ AB ŞEMSİYESİ ALTINDA GÖRÜYORUZ''
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, Türkiye'nin geleceğini AB şemsiyesi altında gördüklerini, bu yüzden yeni bir dünya düzeni kurulursa Türkiye'nin o düzende yerini alacağını belirterek, Türkiye'nin önemini Avrupa'nın da algılamasını beklediklerini söyledi.
Türkiye'nin AB sürecinde her geçen gün daha demokratik, çağdaş, modern, saygın, şeffaf bir ülke olduğunu vurgulayan Bağış, şöyle devam etti:
''Kişisel gelir artmaktadır, kişilerin önündeki demokratik engeller ortadan kalkmaktadır, bireylerin özgürleştiği görülmektedir. Bu Türkiye'nin hem iç hem de dış dinamikleri açısından çok önemli bir süreçtir. Türkiye'nin birinci önceliği budur. Türkiye, asırlardır Doğu ile Batı arasında bir köprü olmuştur. Bir köprünün güvenilir olabilmesi için bütün ayaklarının sağlam olması gerekir. Bugün Türkiye, AB ile tam üyelik müzakerelerini yürüten bir ülkedir.''
Bağış, aynı zamanda Türkiye'nin İslam Konferansı Örgütünün Genel Sekreterliğini de üstlendiğini, BM Güvenlik Konseyi üyesi olduğunu, BM'nin en önemli projelerinden biri olan Medeniyetler İttifakı Projesinin eş başkanlığını yürüttüğünü hatırlattı. Egemen Bağış, Türkiye'nin, G-20 üyesi ülke olarak dünya ekonomisine yön veren bir yapıya sahip olduğunu ve her geçen gün daha güçlü, demokratik, kuvvetli, saygın, daha şeffaf ülke olma yolunda kararlı adımlar attığını söyledi.
Orta Doğu ile güçlü bağları olan Türkiye'nin bölgedeki sıkıntılardan olumsuz etkilendiğine işaret eden Bağış, Türkiye'nin sorunların diyalogla çözümlenmesine öncelik verdiğini, çatışma yerine dayanışmanın hakim kılınmasını amaçladıklarını kaydetti.
''TÜRKİYE GÜCÜNÜN FARKINA VARDI, DÜNYA DA BU GÜCÜ FARK ETTİ''
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, bölgede önemli ağırlığı olan, İsrail ile Filistin ve Lübnan, Irak ile Suriye, Bosna-Hersek ile Sırbistan, Somali ile Eritre, Rusya ile Gürcistan, Afganistan ile Pakistan arasında arabuluculuk yapan bir Türkiye'nin, gücünün farkına vardığını, dünyanın da bu gücü fark ettiğini belirtti.
Bağış, Türkiye'nin, İran ile nükleer krizin aşılmasında Brezilya ile oynadığı barışçı yol ve çözüm rolünün, esasen herkesin istediği bir yöntem olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
''Biz, diyalog ve diplomasiyle sorunlara köklü çözümler bulunabileceğine inanıyoruz. Türkiye, batının en doğulusudur, doğunun da en batılısıdır. Her coğrafyada etkin olmak durumundadır. Türkiye, AB'nin karşılaştığı ve karşılaşacağı birçok sorun ve güçlüğün çözülmesinde anahtardır. Türkiye, küresel ekonomik sorunun aşılmasında, yasa dışı göç ve terörle mücadelede, enerji güvenliğinin artırılmasında belirleyici rol oynamaktadır. Türkiye, AB üyelik müzakerelerini kararlılıkla sürdürmektedir. Bir yandan da kendi halkının yararına olacak siyasi reformları gerçekleştirmektedir. Şu anda önemli olan, Türkiye'nin üyelik ve katılım sürecidir. Bu süreç en az sonuç kadar önemlidir, ancak şu anda üzerinde durulması gereken süreçtir.''
Türkiye'nin AB sürecinin terörle mücadele açısından önemli bir platform oluşturduğunu ifade eden Bağış, Hakkari'de şehit olan askerler için Van'da düzenlenen uğurlama törenine AB temsilcileri, büyükelçileri ve diğer AB diplomatlarının katılmasının, AB'nin Türkiye'nin terörle mücadelesine verdiği desteği gösterdiğini, bundan Türk halkının çok etkilendiğini kaydetti.
AB'nin terörle mücadelede desteğini artırmasını isteyen Bağış, ''Terörle mücadele konusunda AB ülkelerinin son attığı adımları memnuniyetle karşılıyoruz, ancak adımlar daha ciddi atılmalıdır. Hala terör örgütü liderleri ve sempatizanları, AB'deki demokratik boşluklar ve iyi niyeti kötüye kullanıp, bazı ülkelerde kalabiliyor'' dedi.
Bağış, hızla değişen küresel dinamikler ve ortak çıkarların, Türkiye-AB bütünleşmesini her iki taraf bakımından giderek daha hayati ve vazgeçilmez kıldığını vurgulayarak, Türkiye'nin, Avrupa'nın çözüm bulmak zorunda olduğu enerji güvenliği, ekonomik unsurlar, savunma, iç ve dış güvenlik, tarım ve çevre alanındaki sürdürülebilirlik, toplumsal dinamizm gibi başlıca alanlarda AB'ye yardımcı olma bakımından önemli bir potansiyeli olduğunu söyledi.
Kaynak: AA
Bakan Bağış, İstanbul'un tarihi, kültürü, medeniyeti, geçmişi ve geleceğiyle her zaman Avrupa'ya dönük olduğunu, bu nedenle tek başına bile AB'ye Türkiye'nin ne kadar önemli olduğunu anlattığını kaydetti.
İstanbul'da Müslüman, Hristiyan ve Yahudilerin yıllardır komşuluk yaptığını, kardeşçe yaşadığını belirten Bağış, Türkiye'nin ne kadar zengin bir potansiyele sahip olduğunun, İstanbul'a bakılarak görülebileceğini ifade etti.
Bağış, Türkiye'nin son dönemde yaşadığı ekonomik büyümeye dikkati çekerek, genç ve dinamik nüfusuyla AB için önemli bir ülke olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin bugün Avrupa'nın en büyük 6'ncı, dünyanın ise en büyük 16'ncı ekonomisi olduğunu, Avrupa'da birçok sektörde ilk 3'e giren ekonomik güce ve üretime sahip bulunduğunu ifade eden Bağış, ''Türkiye, sahip olduğu dinamizm ve potansiyelle Avrupa kıtasının geleceğini şekillendirecek, AB'nin olmazsa olmaz bir aktörü konumuna gelmiştir'' dedi.
Egemen Bağış, yaşanan son küresel ekonomik krizde dünyanın bütün ülkelerindeki bankalar zarar görüp, iflas ederken Türk bankacılık sektöründe kamu olsun, özel olsun tek bir bankanın dahi zarar etmediğini, son yüzyılın en büyük krizinde dayanıklılığını gösterdiğini söyledi.
Enerji konusuna da değinen Bağış, Avrupa'ya gerekli enerji kaynaklarının yüzde 70'inin, Türkiye'nin ya kuzeyinde ya güneyinde ya da doğusunda olduğunu anımsatarak, Türkiye'nin, başta Nabucco olmak üzere önemli birçok enerji projesinin doğal ortağı olduğunu vurguladı.
''TÜRKİYE'NİN GELECEĞİNİ AB ŞEMSİYESİ ALTINDA GÖRÜYORUZ''
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, Türkiye'nin geleceğini AB şemsiyesi altında gördüklerini, bu yüzden yeni bir dünya düzeni kurulursa Türkiye'nin o düzende yerini alacağını belirterek, Türkiye'nin önemini Avrupa'nın da algılamasını beklediklerini söyledi.
Türkiye'nin AB sürecinde her geçen gün daha demokratik, çağdaş, modern, saygın, şeffaf bir ülke olduğunu vurgulayan Bağış, şöyle devam etti:
''Kişisel gelir artmaktadır, kişilerin önündeki demokratik engeller ortadan kalkmaktadır, bireylerin özgürleştiği görülmektedir. Bu Türkiye'nin hem iç hem de dış dinamikleri açısından çok önemli bir süreçtir. Türkiye'nin birinci önceliği budur. Türkiye, asırlardır Doğu ile Batı arasında bir köprü olmuştur. Bir köprünün güvenilir olabilmesi için bütün ayaklarının sağlam olması gerekir. Bugün Türkiye, AB ile tam üyelik müzakerelerini yürüten bir ülkedir.''
Bağış, aynı zamanda Türkiye'nin İslam Konferansı Örgütünün Genel Sekreterliğini de üstlendiğini, BM Güvenlik Konseyi üyesi olduğunu, BM'nin en önemli projelerinden biri olan Medeniyetler İttifakı Projesinin eş başkanlığını yürüttüğünü hatırlattı. Egemen Bağış, Türkiye'nin, G-20 üyesi ülke olarak dünya ekonomisine yön veren bir yapıya sahip olduğunu ve her geçen gün daha güçlü, demokratik, kuvvetli, saygın, daha şeffaf ülke olma yolunda kararlı adımlar attığını söyledi.
Orta Doğu ile güçlü bağları olan Türkiye'nin bölgedeki sıkıntılardan olumsuz etkilendiğine işaret eden Bağış, Türkiye'nin sorunların diyalogla çözümlenmesine öncelik verdiğini, çatışma yerine dayanışmanın hakim kılınmasını amaçladıklarını kaydetti.
''TÜRKİYE GÜCÜNÜN FARKINA VARDI, DÜNYA DA BU GÜCÜ FARK ETTİ''
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, bölgede önemli ağırlığı olan, İsrail ile Filistin ve Lübnan, Irak ile Suriye, Bosna-Hersek ile Sırbistan, Somali ile Eritre, Rusya ile Gürcistan, Afganistan ile Pakistan arasında arabuluculuk yapan bir Türkiye'nin, gücünün farkına vardığını, dünyanın da bu gücü fark ettiğini belirtti.
Bağış, Türkiye'nin, İran ile nükleer krizin aşılmasında Brezilya ile oynadığı barışçı yol ve çözüm rolünün, esasen herkesin istediği bir yöntem olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
''Biz, diyalog ve diplomasiyle sorunlara köklü çözümler bulunabileceğine inanıyoruz. Türkiye, batının en doğulusudur, doğunun da en batılısıdır. Her coğrafyada etkin olmak durumundadır. Türkiye, AB'nin karşılaştığı ve karşılaşacağı birçok sorun ve güçlüğün çözülmesinde anahtardır. Türkiye, küresel ekonomik sorunun aşılmasında, yasa dışı göç ve terörle mücadelede, enerji güvenliğinin artırılmasında belirleyici rol oynamaktadır. Türkiye, AB üyelik müzakerelerini kararlılıkla sürdürmektedir. Bir yandan da kendi halkının yararına olacak siyasi reformları gerçekleştirmektedir. Şu anda önemli olan, Türkiye'nin üyelik ve katılım sürecidir. Bu süreç en az sonuç kadar önemlidir, ancak şu anda üzerinde durulması gereken süreçtir.''
Türkiye'nin AB sürecinin terörle mücadele açısından önemli bir platform oluşturduğunu ifade eden Bağış, Hakkari'de şehit olan askerler için Van'da düzenlenen uğurlama törenine AB temsilcileri, büyükelçileri ve diğer AB diplomatlarının katılmasının, AB'nin Türkiye'nin terörle mücadelesine verdiği desteği gösterdiğini, bundan Türk halkının çok etkilendiğini kaydetti.
AB'nin terörle mücadelede desteğini artırmasını isteyen Bağış, ''Terörle mücadele konusunda AB ülkelerinin son attığı adımları memnuniyetle karşılıyoruz, ancak adımlar daha ciddi atılmalıdır. Hala terör örgütü liderleri ve sempatizanları, AB'deki demokratik boşluklar ve iyi niyeti kötüye kullanıp, bazı ülkelerde kalabiliyor'' dedi.
Bağış, hızla değişen küresel dinamikler ve ortak çıkarların, Türkiye-AB bütünleşmesini her iki taraf bakımından giderek daha hayati ve vazgeçilmez kıldığını vurgulayarak, Türkiye'nin, Avrupa'nın çözüm bulmak zorunda olduğu enerji güvenliği, ekonomik unsurlar, savunma, iç ve dış güvenlik, tarım ve çevre alanındaki sürdürülebilirlik, toplumsal dinamizm gibi başlıca alanlarda AB'ye yardımcı olma bakımından önemli bir potansiyeli olduğunu söyledi.
Kaynak: AA