USAK Genel Koordinatörü Laçiner: Eleştirileri saldırı sanan bir kurum gaflet içindedir

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Genel Koordinatörü Sedat Laçiner, eleştirileri saldırı sanan bir kurumun en büyük gafletin içinde ol

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Genel Koordinatörü Sedat Laçiner, eleştirileri saldırı sanan bir kurumun en büyük gafletin içinde olduğunu belirtti.

Bir kurumu eleştirmek, özellikle de çok tehlikeli görevler yapan bir kurumu yapıcı olarak eleştirip hatalarını belirtmenin, o kuruma verilebilecek en büyük hizmet olacağını vurgulayan Laçiner, "Bu sözlerimizi belli bir kurumu kastederek söylemiyoruz, genel kuraldır, herkes kurala bakıp iç ayarını yapmalıdır." ifadelerini kullandı.

Laçiner, son dönemde artan terör olaylarıyla birlikte gündeme gelen istihbarat eksikliğini USAK'ın internet sitesinde değerlendirdi. Saldırıların öncesinde haber alınamadığı veya gelen istihbaratın çok genel kaçtığı eleştirilerinin yapıldığını hatırlatan Laçiner, buna karşın yetkililerin istihbarat zaafı olmadığını belirttiğini kaydetti.

"Kurumlarımız yeterince saydam olmadığından, özellikle güvenlik kurumları Meclis'in dahi gözetim ve denetiminden uzak olduğundan dolayı bu iddiaları test etmemiz kolay değil." diyen Laçiner, sadece mantık kullanılarak ulaşılabilecek bazı sonuçlar olduğuna dikkat çekti.

Gediktepe Saldırısı'na katılan PKK'lı sayısının en üst yetkili askeri ağız tarafından 'en fazla 100 kişi' olarak telaffuz edildiğini dile getiren Laçiner, geçmişte yaşanan Dağlıca, Aktütün, Sarıyayla Karakolu saldırılarında da tablonun az çok böyle olduğunu ifade etti.

Saldırıların en az 100 teröristle gerçekleştirildiğini anlatan Laçiner, "Bazı saldırılarda 250, hatta 500 kişiden bahsediliyor. Bizim bildiğimiz bir şeyi iki kişi biliyorsa buna sır denmez. Eğer bilen sayısı en az 100'e çıkıyorsa buradaki bilginin istihbarat birimleri için bir sır olarak kalmaması gerekir. 100 kişilik bir terörist öbek, mutlaka istihbaratın takibinde olmak zorundadır. Son 1 ayda gerçekleşen saldırılara bakarsak Gediktepe'dekine benzer grupların çok da takip edilme baskısı yaşamadan saldırı planladıkları ve uyguladıkları anlaşılıyor. 100 kişi bir saldırıyı planlıyor ve uygulamasında yer alıyorsa bunlar aralarında mutlaka konuşurlar. Telsizle, telefonla, yazışarak veya doğrudan dudakla." dedi.

"100 SİLAHLI ADAMI UYDU TESPİT EDER"

İstihbarat konusunda ciddi iyileştirmelere ihtiyaç duyulduğunun altını çizen Laçiner, şu görüşlere yer verdi: "İçeride adamınız yoksa ya da bilgiyi iletişim noktalarında yakalayamadıysanız hazırlık safhasında yakalayabilirsiniz. Saldırı için gerekli silahlar, cephane, taşıyıcılar (araba, at, katır vs.), hatta yiyecek, içecek vs. grup hareketleri konusunda ipuçları verebilir. Nihayetinde 100 kadar adam harekete geçmektedir ve böyle bir hareketin arkasında iz bırakmaksızın gerçekleşmesi olanaksızdır. Yol boyunca gören olur, dedikodusu çıkar, yolda iz bırakırlar vs. Sonra, hazırlık safhasında keşif vardır. Birtakım insanlar saldırı noktasını düzenli olarak izlerler. Hareketliliği takip ederler. Ve yine hazırlık safhasında silahların ve gerekli mühimmatın saldırı noktalarına yerleştirilmesi vardır. Diyelim ki plan ve hazırlık safhalarını atladınız. Uygulama safhasında da istihbaratın yapabileceği pek çok iş vardır. Gerçi uygulama safhasında alınacak istihbaratın katkısı daha sınırlıdır, çünkü süre daralmış, yapılabilecekler azalmış. Buna rağmen zamanında gelecek takviye güçler ve hava desteği çok faydalı olabilir. Üstelik uygulama safhasında saldırıyı tespit etmenizi kolaylaştıracak ipuçlarının sayısı hem artmış, hem de daha belirgin hale gelmiştir."

100 kadar silahlı adam belli bir noktaya hareket ediyorsa bunu uyduların, insansız hava araçları ve hatta uçakların tespit edebileceğini vurgulayan Laçiner, eğer yol boyunca sizin muhbirleriniz, gözcüleriniz varsa ve bunlar size 100, 50, 25 km'lerden haber geçebiliyorlarsa işin daha bir kolaylaşacağını kaydetti.

Eğer saldırganlar 3-5 km yakına geldiyse bunun artık istihbarata değil, o üssün gerekli koruma önlemini alıp almamasına girdiğini anlatan Laçiner, "Dürbünler, gece termal kameralar, gözetleme kuleleri vs. bu aşamadaki önlemlerdir. Gediktepe'de saldırganların çok yakın bir yere gelinceye kadar fark edilmedikleri anlaşılıyor. Yani gerekli keşfi yapmışlar, silahları yakın noktalara kadar taşımışlar, 100 kişi sınıra gelip dayanmışlar. Bundan sonrasında dürbün mesafesinde saldırganların farkedildiği anlaşılıyor." ifadelerini kullandı.