Uluslararası Katılımlı 3. Çevre Hekimliği Kongresi Didim'de Başladı

Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ), Hacettepe Üniversitesi ve Gülhane Askeri Tıp Akademisi Halk Sağlığı Anabilim Dallarının işbirliğiyle düzenlenen "Uluslararası Katılımlı 3

Uluslararası Katılımlı 3. Çevre Hekimliği Kongresi Didim'de Başladı
Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ), Hacettepe Üniversitesi ve Gülhane Askeri Tıp Akademisi Halk Sağlığı Anabilim Dallarının işbirliğiyle düzenlenen "Uluslararası Katılımlı 3. Çevre Hekimliği Kongresi" ADÜ Didim Yerleşkesi'nde başladı.
Kongrenin açılışına Aydın Valisi Hüseyin Avni Coş, Adnan Menderes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şükrü Boylu, Didim Kaymakamı Ali Katırcı, Didim Belediye Başkanı Mümin Kamacı, Kongre Başkanı ve ADÜ Halk Sağlığı anabilim dalı Başkanı Prof. Dr Erdal Beşer, AK Parti İl Genel Meclis Üyesi Abdurrahim Öztürk, Didim Ticaret Odası Başkanı Ufuk Döver, Didim Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Yaşar Pektaşoğlu, Esnaf Odası 2.Başkanı Aydın Bener, kongreye katılan bilim adamları ve akademisyenler katıldı.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından ADÜ'nün tanıtım CD'si izlettirildi.
Kongrenin açılışında konuşan Kongre Başkanı ve ADÜ Halk Sağlığı Anabilim dalı Başkanı Prof. Dr. Erdal Beşer, dünyadaki çevre kirliliğini anlatan slayt gösterinin başlarken Çevre Hekimliği kongresinin amaçları hakkında bilgiler verdi. Beşer, dünyanın çevre felaketinin eşiğinde olduğunu kaydederek, "Çevre Kirliliğinin yüzde 50'si son 35 yılda meydana gelmiştir. Çevre kirliliği özünde insan kirliliğidir. Ekolojik kriz basitçe bir çevre tahribatı sorunu değil, yaşamın yeniden kurulmasıdır" dedi.
Çevre tahribatının nedenleri ve boyutuna da değinen Beşer, "Kentsel hava kirliliğine bağlı bir milyon kişiye düşen prematür ölümler 2000 yılında Asya'da 20 civarında iken, 2030 yılında 5 kat artarak 100'e yaklaşacağı OECD projeksiyonlarında belirtilmektedir. Su kıtlığı 2025 yılına kadar 2 milyar insanı etkileyebileceği de ifade edilmektedir. 2050 yılında Asya'da yağmura dayalı tarım ürünlerinde verim yüzde 50 oranında azalacak. Ülkemiz nüfusunun 2050'de 95-100 milyon civarında stabilize olacağı tahmin edilmektedir. Su kaynaklarımızın tamamı aktivite edilebilse bile kişi başına yıllık 1000 metreküp su kullanma imkânımız olacaktır" şeklinde konuştu.
Beşer her yıl 13 milyon hektar ormanın yok olduğunu söyleyen Beşer, her hafta 1 milyon'dan fazla insanın şehirlere göç ettiğini ve 2050 yılında 200 milyon iklim mültecisinin ortaya çıkabileceğini dile getirdi. Çevre tahribatının insan sağlığına etkilerinden de bahseden Prof. Dr. Erdal Beşer, şöyle konuştu: "Yılda 11 Milyon çocuk hava kirliliğinden ölüyor, 1 milyardan fazla kişi temiz içme suyundan yoksun, Her gün 5 bin kişi kirli sudan ölüyor ve Dünyada 1 milyar insan aç; ayrıca vektör kökenli hastalıklar(Kırım Kongo hastalığı vb kuş gribi, Kolera salgını ishalli hastalıklar ve yaşlı çocuk ölümleri giderek artacak"
"NÜKLEER ENERJİYE KARŞI TAVIR KONMALIDIR"
Çözüm önerilerini de sıralayan Beşer, "Zamanlama bu anlamda çok önemli; Acil üzerinde durulması gereken konular, iklim değişikliği, biyoçeşitlilik kaybı, su kıtlığı ve yokluğu, Çevre kirliliği be toksik kimyasalların sağlığı bozmasıdır. Bu konularla ilgili tüm alanları kapsayan Çevre kanunun hazırlanmalı, Su kanunu çıkarılmalı ve su rezervleri korunmalı, Kirletici ürünlere ve girdilere vergiler konmalı, poşetlere ve plastik kirleticilere çözüm bulunmalı, yenilenebilir enerjiye ağırlık verilmeli, nükleer enerjiye karşı tavır konmalıdır" dedi.
Beşer, belirtilen tüm bu sorunlara ve çözüm önerilerine karşı toplumsal duyarlılığın önemine dikkat çekerek, "Başta sivil toplum kuruluşları, siyasetçileri basın, yerel yönetimlerce süreklin gündemde tutulmalı" şeklinde konuştu.
Vali Hüseyin Avni Coş da, ülke olarak tarımsal alanların korunması gerekliliğine dikkat çekerek, "Dünyanın pek çok yerinde Afrika gibi yerlerde insanlar günde 1 öğün yemek yemekte; bu insanların, ünde 3 öğün yemek yediğini düşündüğümüzde bu gıdayı karşılayacak, toprakların önemi artıyor. Bu nedenle ülke olarak tarımsal üretim yapan yerleri korumalıyız. İkinci bir diğer konu ise tüketim çılgınlığı; İnsanlarımız kanaatkâr olmalı ve kaynaklarını yeterli derecede kullanmalı. Bu konuda herkese görevler düşüyor" diye konuştu.
Konuşmaların ardından kongreye destek veren Bilim adamlarına, kamu kurum temsilcilerine ve oda başkanlarına teşekkür plaketi verildi.
Açılışı programının ardından kongre sunumuna geçilirken, Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çağatay Güler "Sağlım ve Çevre" konulu bir sunum gerçekleştirdi.