'Ab Rüyası Sona Ermiştir' İzmir
-"AB RÜYASI SONA ERMİŞTİR" İZMİR (A.A) - 15.06.2010 - AB GENEL SEKRETERİ BÜYÜKELÇİ VOLKAN BOZKIR, AB RÜYASININ SONA ERDİĞİ KANAATİNDE OLDUĞUNU, AB'Nİ
-"AB RÜYASI SONA ERMİŞTİR"
İZMİR (A.A) - 15.06.2010 - AB Genel Sekreteri Büyükelçi Volkan Bozkır, AB rüyasının sona erdiği kanaatinde olduğunu, AB'nin artık yeni üyelere para sağlayan yer olmaktan çıkarak kendi üyelerinin sorunlarıyla uğraştığını söyledi.
Swissotel Grand Efes'te Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği (ESİAD) tarafından Ege Fikir Önderleri Avrupa Birliği Eğitim Programının 5. yılını tamamlaması dolayısıyla 'Avrupa Birliğine Katılım Müzakereleri: Bugün ve Yarın' konulu bir panel düzenlendi.
Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Emre Gönen'in moderatörlüğünü yaptığı panele AB Genel Sekreteri Büyükelçi Volkan Bozkır, eski Avrupa Parlamentosu (AP) üyesi ve eski Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu eş başkanı Joost Lagendijk, Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. İlter Turan, gazeteci Andrew Finkel ve CPS Stratejik Danışmanlık Grubu Genel Müdürü Tulu Gümüştekin konuşmacı olarak katıldı.
Volkan Bozkır, panelde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin AB üyeliğine adaylığında 50 yılı geride bıraktığını, bunun da Türkiye'nin 'ne kadar hoşgörülü, kararlı ve inatçı' olduğunu gösterdiğini söyledi.
Türkiye'de 50'li yılların Amerika rüyası içinde geçtiğini, 70'li yıllardan itibaren bunun yerini Avrupa Birliği rüyasının aldığını kaydeden Bozkır, 'Benim kanaatimce AB rüyası da sona ermiştir. AB artık yeni üyelere para sağlayan yer olmaktan çıkmış, kendi üyelerinin sorunlarıyla uğraşmaktadır' diye konuştu.
AB'yi 'Bileşik Kaplar teorisi'ne benzeten, 'ancak kaplardan 1-2 tanesinin çatladığını' söyleyen Bozkır, '2013 yılında karar noktasına geldiğimizde, Türkiye'yi en iyi noktaya getirmek çok önemlidir. AB için Türkiye, kaçırılmaz, mutlaka üye yapılması gereken ülke ve Türkiye vazgeçilmez, mutlaka alınması gereken ülke konumuna ulaştığı için alınacaktır' dedi.
Bozkır, AB'nin vize verirken yaşadığı korkuların yersiz olduğunu, Ankara Antlaşması'nın imzalanmasından bu yana 50 yıla yakın süre geçtiğini, o günden bu yana çok şeyin değiştiğini ifade etti.
'Bütün Türkler AB'yi istila eder' mantığının doğru olmadığını kaydeden Bozkır, şöyle devam etti:
'Gittiği zaman orada iş mi var? İş bulamayacağı yere gidip iş imkanını niye bıraksın. Vize kalktığı zaman buradan Avrupa'ya gidilmeyecek. Onların korktuğu kadar insan Türkiye'ye gelecek.'
'Eksen kayması' tartışmalarının da yersiz olduğunu kaydeden Volkan Bozkır, bu tartışmaların 'Türkiye'nin bölgesindeki gücü anlamamaktan' kaynaklandığını söyledi.
Bozkır, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Türkiye komşularıyla Cumhuriyetin hiçbir döneminde erişemediği noktaya ulaşmışsa, arabuluculuk noktasına gelmişse, bunun eksen kaymasıyla ilgisi yok. Bunun adı kıskançlıktır, bu işi bilememektir.'
Türkiye'nin Maastricht kriterlerine üye olmadan ulaştığını belirten Bozkır, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Türkiye'nin üyeliğine karşı görüşüne atıfta bulunarak, 'Sarkozy, Merkel gibi liderler geçicidir. Türkiye kişilere göre siyaset yapmamaktadır. Almanya'da seçimlerde bir milyon Türk kökenli oy kullanacaktır. Herkesin bu kayıpları iyi hatırlaması gerekmektedir. Türkiye'nin aleyhine çalışmış siyasetçilerin Türkiye için danışmanlık yaptığı dönemi de biliyoruz' diye konuştu.
Eski Avrupa Parlamentosu (AP) üyesi ve eski Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu eş başkanı Joost Lagendijk ise Avrupa'nın Türkiye'ye bakışında siyasi reformların önemine işaret etti.
Hükümetin geçen yıl Kürt ve Alevi konularında çok önemli girişimlerde bulunduğunu, bunun da Avrupa'dakilerin beklentilerini karşıladığını anlatan Lagendijk, anayasa değişikliği paketinin de Avrupa standartlarına uygun olduğunu ifade etti.
AB'nin müzakere sürecini bitirmeyeceğini, 27 ülkeden 22'sinin Türkiye hakkında olumlu düşündüğünü kaydeden Lagendijk, 'AK Parti ile ilgili olarak (Devlet Bakanı ve Başmüzakereci) Egemen Bağış'ın sözlerini destekliyorum. (Dışişleri Bakanı Ahmet) Davutoğlu da 'Eksen değişikliği yok' diyor. Başbakan (Recep Tayyip) Erdoğan'ın düşünceleri olumsuz bence. AB'ye girmekten emin bir Başbakan imajı vermiyor' diye konuştu.
Türkiye'nin heyecan ve taahhüde ihtiyacı olduğunu kaydeden Lagendijk, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Umarım ki Başbakan da inanmaya devam edecek. Hükümet için bu durum iyi değil. CHP de 'Avrupa'yı istiyoruz' diyor, ama aleyhte oy veriyor. Diğer ülkelere bakalım, onların hepsi AB'ye birlikte girmek istediler. Türkiye'de çok önemli reformlar da yapıldı. Umarım CHP yeniden reformları destekleme kararı alacaktır.'
Lagendijk, Türkiye'nin 'çok etkili bir ortak' olduğunu ve AB için de 'çok çekici bir ülke' olduğunu ifade etti.
Türkiye'de hükümetin seçimler öncesi 'AB yolunu değiştirmemesi' gerektiğini ifade eden Lagendijk, Sarkozy'nin Türkiye'yi tahrik etmek için çalıştığını, ancak Türkiye'nin hiçbir zaman geri çekilmeyeceğini sözlerine ekledi.
Gazeteci Andrew Finkel de Türkiye'de Başbakanın da, muhalefetin de AB konusunda yeterince heyecan göstermediğini savundu.
AB'nin Türkiye'ye vize konusunda jest yapabileceğini kaydeden Finkel, 'Türkiye için vize rejimi değişmeli, iş yapmak isteyenler kolayca vize alabilmeli, sırada beklememeleri gerekiyor. Hiçbir maliyeti olmayan basit bir önlem yetecektir' diye konuştu.
15.06.2010 15:50:25
İZMİR (A.A) - 15.06.2010 - AB Genel Sekreteri Büyükelçi Volkan Bozkır, AB rüyasının sona erdiği kanaatinde olduğunu, AB'nin artık yeni üyelere para sağlayan yer olmaktan çıkarak kendi üyelerinin sorunlarıyla uğraştığını söyledi.
Swissotel Grand Efes'te Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği (ESİAD) tarafından Ege Fikir Önderleri Avrupa Birliği Eğitim Programının 5. yılını tamamlaması dolayısıyla 'Avrupa Birliğine Katılım Müzakereleri: Bugün ve Yarın' konulu bir panel düzenlendi.
Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Emre Gönen'in moderatörlüğünü yaptığı panele AB Genel Sekreteri Büyükelçi Volkan Bozkır, eski Avrupa Parlamentosu (AP) üyesi ve eski Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu eş başkanı Joost Lagendijk, Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. İlter Turan, gazeteci Andrew Finkel ve CPS Stratejik Danışmanlık Grubu Genel Müdürü Tulu Gümüştekin konuşmacı olarak katıldı.
Volkan Bozkır, panelde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin AB üyeliğine adaylığında 50 yılı geride bıraktığını, bunun da Türkiye'nin 'ne kadar hoşgörülü, kararlı ve inatçı' olduğunu gösterdiğini söyledi.
Türkiye'de 50'li yılların Amerika rüyası içinde geçtiğini, 70'li yıllardan itibaren bunun yerini Avrupa Birliği rüyasının aldığını kaydeden Bozkır, 'Benim kanaatimce AB rüyası da sona ermiştir. AB artık yeni üyelere para sağlayan yer olmaktan çıkmış, kendi üyelerinin sorunlarıyla uğraşmaktadır' diye konuştu.
AB'yi 'Bileşik Kaplar teorisi'ne benzeten, 'ancak kaplardan 1-2 tanesinin çatladığını' söyleyen Bozkır, '2013 yılında karar noktasına geldiğimizde, Türkiye'yi en iyi noktaya getirmek çok önemlidir. AB için Türkiye, kaçırılmaz, mutlaka üye yapılması gereken ülke ve Türkiye vazgeçilmez, mutlaka alınması gereken ülke konumuna ulaştığı için alınacaktır' dedi.
Bozkır, AB'nin vize verirken yaşadığı korkuların yersiz olduğunu, Ankara Antlaşması'nın imzalanmasından bu yana 50 yıla yakın süre geçtiğini, o günden bu yana çok şeyin değiştiğini ifade etti.
'Bütün Türkler AB'yi istila eder' mantığının doğru olmadığını kaydeden Bozkır, şöyle devam etti:
'Gittiği zaman orada iş mi var? İş bulamayacağı yere gidip iş imkanını niye bıraksın. Vize kalktığı zaman buradan Avrupa'ya gidilmeyecek. Onların korktuğu kadar insan Türkiye'ye gelecek.'
'Eksen kayması' tartışmalarının da yersiz olduğunu kaydeden Volkan Bozkır, bu tartışmaların 'Türkiye'nin bölgesindeki gücü anlamamaktan' kaynaklandığını söyledi.
Bozkır, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Türkiye komşularıyla Cumhuriyetin hiçbir döneminde erişemediği noktaya ulaşmışsa, arabuluculuk noktasına gelmişse, bunun eksen kaymasıyla ilgisi yok. Bunun adı kıskançlıktır, bu işi bilememektir.'
Türkiye'nin Maastricht kriterlerine üye olmadan ulaştığını belirten Bozkır, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Türkiye'nin üyeliğine karşı görüşüne atıfta bulunarak, 'Sarkozy, Merkel gibi liderler geçicidir. Türkiye kişilere göre siyaset yapmamaktadır. Almanya'da seçimlerde bir milyon Türk kökenli oy kullanacaktır. Herkesin bu kayıpları iyi hatırlaması gerekmektedir. Türkiye'nin aleyhine çalışmış siyasetçilerin Türkiye için danışmanlık yaptığı dönemi de biliyoruz' diye konuştu.
Eski Avrupa Parlamentosu (AP) üyesi ve eski Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu eş başkanı Joost Lagendijk ise Avrupa'nın Türkiye'ye bakışında siyasi reformların önemine işaret etti.
Hükümetin geçen yıl Kürt ve Alevi konularında çok önemli girişimlerde bulunduğunu, bunun da Avrupa'dakilerin beklentilerini karşıladığını anlatan Lagendijk, anayasa değişikliği paketinin de Avrupa standartlarına uygun olduğunu ifade etti.
AB'nin müzakere sürecini bitirmeyeceğini, 27 ülkeden 22'sinin Türkiye hakkında olumlu düşündüğünü kaydeden Lagendijk, 'AK Parti ile ilgili olarak (Devlet Bakanı ve Başmüzakereci) Egemen Bağış'ın sözlerini destekliyorum. (Dışişleri Bakanı Ahmet) Davutoğlu da 'Eksen değişikliği yok' diyor. Başbakan (Recep Tayyip) Erdoğan'ın düşünceleri olumsuz bence. AB'ye girmekten emin bir Başbakan imajı vermiyor' diye konuştu.
Türkiye'nin heyecan ve taahhüde ihtiyacı olduğunu kaydeden Lagendijk, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Umarım ki Başbakan da inanmaya devam edecek. Hükümet için bu durum iyi değil. CHP de 'Avrupa'yı istiyoruz' diyor, ama aleyhte oy veriyor. Diğer ülkelere bakalım, onların hepsi AB'ye birlikte girmek istediler. Türkiye'de çok önemli reformlar da yapıldı. Umarım CHP yeniden reformları destekleme kararı alacaktır.'
Lagendijk, Türkiye'nin 'çok etkili bir ortak' olduğunu ve AB için de 'çok çekici bir ülke' olduğunu ifade etti.
Türkiye'de hükümetin seçimler öncesi 'AB yolunu değiştirmemesi' gerektiğini ifade eden Lagendijk, Sarkozy'nin Türkiye'yi tahrik etmek için çalıştığını, ancak Türkiye'nin hiçbir zaman geri çekilmeyeceğini sözlerine ekledi.
Gazeteci Andrew Finkel de Türkiye'de Başbakanın da, muhalefetin de AB konusunda yeterince heyecan göstermediğini savundu.
AB'nin Türkiye'ye vize konusunda jest yapabileceğini kaydeden Finkel, 'Türkiye için vize rejimi değişmeli, iş yapmak isteyenler kolayca vize alabilmeli, sırada beklememeleri gerekiyor. Hiçbir maliyeti olmayan basit bir önlem yetecektir' diye konuştu.
15.06.2010 15:50:25