Türk ve Arap iş dünyası kararlı: Ortadoğu, ekonomi sayesinde bir barış havzasına dönüşebilir

5. Türk Arap Ekonomi Forumu, İstanbul Four Seasons Bosphorus Hotel'de başladı. İki gün sürecek olan forumun açılış törenine Başbakan Tayyip Erdoğan, L

5. Türk Arap Ekonomi Forumu, İstanbul Four Seasons Bosphorus Hotel'de başladı. İki gün sürecek olan forumun açılış törenine Başbakan Tayyip Erdoğan, Lübnan Başbakanı Saad Hariri, Arap Briliği Genel Sekreteri Amr Musa, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TOBB ve DEİK Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Al-Iktissad Wal-Aamal Group Genel Müdürü Raouf Abou Zaki katıldı. Açılışta konuşma yapan önemli isimler, Arap ve Türk işadamlarına hitaplarında bir noktaya işaret etti: "Ekonomik kalkınma ve ticaret ağıyla bölgemizi bir barış havzası haline getirebiliriz."

Forumda ilk olarak konuşan Raouf Abou Zaki, konuşmasının başında İsrail'in yardım gemilerine düzenlediği saldırıya değinerek, İsrail saldırısının ile Türkiye ve Arap dünyasını arasındaki ilişkilerin pekiştiren döneme denk gelmesine dikkat çekti. Zaki, Türkiye'nin tutumunu takdire şayan olarak gördüklerini söyledi.

Beşinci düzenlenen forum öne çıkan yanının yenilikçi olması ve dışişleri bakanlarını bir araya getiriyor olması olduğunu açıklayan Zaki, daha önce de başbakanların bir araya geldiğini hatırlattı.

Türkiye ile Arap ülkeleri arasında vizelerin kaldırılmasının ticaretin artmasında ciddi bir etkisi olduğunu kaydeden Wal-Aamal Group Başkanı, "Bundan faydalanmak istiyoruz." dedi.

RİFAT HİSARCIKLIOĞLU: TÜRKİYE'DE TAKAS BANKASI KURALIM

TOBB ve DEİK Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da konuşmasının başında himayesinden ve desteğinden dolayı Başbakan Erdoğan'a özel sektör adına teşekkür etti. İş dünyası olarak bölgede kalıcı barış ve istikrar istediklerini söyleyen Rifat Hisarcıklıoğlu, bunun da güçlü ekonomik ilişkilerle sağlanacağını düşündüklerini kaydetti. TOBB Başkanı, "Güç kullanarak sorunlar çözülemez, ambargoya da ablukaya da karşıyız." dedi.

Türk-Arap ilişkilerinin son yılda hızlı bir trendle geliştiğini belirten TOBB Başkanı, daha da genişletilmesi için 5 madde sıraladı. Birinci olarak ulaşım ağlarının güçlendirilmesi gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, ikinci olarak ise güçlü bir bankacılık ağının tesis edilmesi gerektiğini dile getirdi. Ortak bir takas bankası kurulması önerisinde bulunan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, yabancı bankalara olan bağımlılığın bu şekilde azaltılabileceğini belirtti. Hisarcıklıoğlu, takas bankası için en uygun yerin de Türkiye olacağını vurguladı. Üçüncü olarak ticaretin önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini ifade eden TOBB Başkanı, dördüncü olarak da gümrük kapılarının çağın ihtiyaçlarına göre modernize edilmesi gerektiğini kaydetti. Hisacıklıoğlu, beşinci ve son olarak da ticaretteki başarılarla yatırım alanlarının genişletilmesi gerektiğini dile getirdi.

Ardından kendisinin çok sevdiğini belirttiği bir Arap atasözünden örnek veren Hisarcıklıoğlu, "Bir işi yapmak isteyen yolunu bulur, yapmak istemeyen nedenini bulur." dedi. Türkiye'ye Arap dünyasından daha fazla yatırım isteyen Hisarcıklıoğlu, son olarak "Ortak akıl, işbirliği ve entegrasyon ile bölgemizi barış havzası haline getirebiliriz." diye konuştu.

ŞİMŞEK: FORUM, BÖLGEDE BARIŞA KATKI SAĞLAYACAK

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de konuşmasında düzenlenen forumun, ortaklığı güçlendireceğine, ticareti artıracağına ve bölgedeki barışa katkı sağlayacağına inandığını söyledi. Türk ve Arap dünyası arasındaki ticaret hacminin, var olan potansiyel düşünüldüğünde çok cüzi kaldığına dikkat çeken Şimşek, Türkiye'nin hem yatırımlar hem de ortaklıklar için çok cazip bir alternatif olduğunu dile getirdi. Şimşek, Türkiye'nin ciddi bir pazar sunduğunu dile getirdi.

Maliye Bakanı ardından şöyle devam etti: "Türkiye, AB ülkelerinin ekonomileri ile yarışır hale geldi. Enerji ve yatırım konusunda Türkiye iştahı yüksek bir ekonomi. Yatırım ve ortaklıklar açısında çok cazip. Türkiye, gerçekten gelişmekte olan bir pazar. Ekonomide ciddi reformlar gerçekleştirdi. Kriz nedeni ile geçen yıl ciddi bir belirsizlik vardı. Bu krizi, mali disiplin, makro ekonomik politika sayesinde en az hasarla atlatmayı başardık. Türk ekonomisi çok güçlü bir toparlanma yoluna girdi. OECD ile kıyaslandığında GSYH büyümesinin yüzde 6 olduğunu görürsünüz. Büyümekte olan ülkeler arasında yerimizi almaya devam ediyoruz. Müslüman dünya geçmişte çok büyük medeniyetler kurdu. Yenilikçiliğin ve aydınlanmanın kaynağıydı. Neden köklerimize geri dönüp, güçlerimizi yeniden keşfetmeyelim ki. Türk ve Arap ülkeleri arasında serbest ticaret anlaşmaları elbette faydalı olacaktır. İnsanlarımızı eğitmeye daha fazla kaynak ayıralım. Alt yapıya yatırım yapalım. Uzun süreli istikrara kavuşmamızın anahtarı buradadır."

İsrail'in Türk konvoyuna saldırısını da sert bir dille eleştiren Bakan Şimşek, "Bölgemizde Gazze'deki insanların acılarına kayıtsız kalamayız. Uluslararası sularda gerçekleşen terör faaliyetleri konusunda dehşete kapılıyoruz ve görmezden gelemeyiz. Forum'un buna katkıda bulunacağına inanıyorum." dedi.

DAVUTOĞLU: ARAMIZDA SINIRLAR KALKIYOR; AMA EN ÖNEMLİSİ ZİHNİYETLER YIKILIYOR

Ardından kürsüye gelen Dışişleri Bakanı Davutoğlu ise İstanbul'un bugün tarihi bir toplantılar silsilesine ev sahipliği yaptığını, İstanbul'da 17 Dışişleri Bakanı ve 5 Arap ülkesinden farklı temsilcilerle bir toplantı gerçekleştireceklerini söyledi. 22 ülkeden gelen bakanlara izlettirmek üzere özel bir sanat faaliyet düzenlemek istediklerini belirten Davutoğlu, ancak bu sanat faaliyetinin İsrail askerlerinin saldırısında ölen 9 Türk vatandaşın anısına hürmeten iptal edildiğini söyledi.

Düzenlenen forumun 'basit bir salon faaliyeti' olmadığını söyleyen Davutoğlu: "Aramızda sınırlar kalkıyor; ama en önemlisi zihniyetler yıkılıyor. Dünyada yepyeni bir kuşak oluşuyor." dedi. Türk ve Arap dünyası arasında zihniyetlerde oluşan, inşa edilen duvarların birer birer yıkıldığını dile getiren Davutoğlu, oluşan yeni zihniyetin gelecek kuşaklarda önemli etkiler oluşturacağını kaydederek, "Kars'tan Fas'a, Sinop'tan Ekvator'a, İstanbul Boğazı'ndan Aden Körfezi'ne, Çanakkale'den Hrümüz'e kadar dünyanın en önemli kuşağına sahibiz. Biz bu kuşağın güvenlik ve ekonomik alan haline dönüştürülmesi konusunda kararlıyız. Başbakan, bütün bu havzayı tek bir havzaya dönüştürme hedefindedir." ifadelerini kullandı.

4 ÜLKE SERBEST TİCARET VE VİZE BÖLGESİ İLAN EDİLECEK

Bu bölgeyi güvenlik bölgesine dönüşürken en büyük tehdidi Filistin'e yapılan baskı politikalarının oluşturduğu kanaati taşıdıklarını dile getiren Davutoğlu, bu bölgenin son derece kırılgan bir yapıya sahip olduğunu, küçük bir kıvılcımın, büyük bir yangına dönüşme potansiyeli taşıdığını söyledi. Bu bölgedeki sorunlara Türkiye'nin kayıtsız kalmayacağına dikkat çeken Davutoğlu, şunları söyledi: "Kim ne derse desin, bu bölgedeki sorunlarla ilgilenmeye devam edeceğiz. Türkiye'nin sorunu değil demeyeceğiz. Tam bir ekonomik liberalleşme olmasını istiyoruz. Kars'tan kalkan bir arabanın, Moritanya kadar gitmesini ümit ediyoruz. Hem Arap, hem de Körfez İşbirliği Konseyi ile serbest ticaret anlaşmaları geliştirdik. Suriye - Türkiye - Ürdün ve Lübnan arasında serbest ticaret ve serbest vize ülkeleri olarak ilan edilecek. Bu ülkeler arasında hiçbir engelle karşılaşmadan insanlar ve mallar seyrüsefer halinde olacak. Sınır kapılarında başka bir ülkeye gittiklerini daha anlamayacaklar. Bölgemiz artık krizler ve geri kalmışlıklar bölgesi değil, yükselen bir bölge. Bu bölge barış ve güvenlik haline dönüşecektir. Önümüzdeki 5-10 yıl içinde en radikal değişiklikleri gerçekleşecektir. Türkiye ile Arap dünyası arasında en kapsamlı diyaloğu gerçekleştireceğimiz inancındayız" dedi.

AMR MUSA: BÖLGEDE KARA DELİĞİ İSRAİL OLUŞTURMAKTADIR

Davutoğlu'ndan söz alan Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa ise İsrail saldırısına gösterdiği tepki ve takındığı tutumdan dolayı Türkiye'yi Arap dünyası adına takdir ettiğini ifade etti. "Şehitler hepimizin şehitleridir" diyen Musa, Gazze ablukasının da kaldırılması gerektiğini ifade etti.

Türkiye ile Arap dünyası arasındaki ticarette "kazancın ortak" olduğuna dikakt çeken Musa, Türkiye'nin bölgesel güvenlik için göstermiş olduğu çaba, İran'da Brezilya ile yaptığı anlaşma çok önemlidir. Bugün kara deliği İsrail oluşturmaktadır." dedi. Arap Birliği Genel Sekreteri Musa, bölgenin bir barış havzası olması için ise üç şeyin çok önemli olduğunu vurguladı: Arap-İsrail çatışması, bölgesel güvenlik ve ticari işbirliğinin artırılması.

HARİRİ: ARAP ÜLKELER VE TÜRKİYE, ADİL BARIŞI YERLEŞTİRMEYE ÇALIŞIYOR

Musa'nın ardından Lübnan Başbakanı Saad Hariri bir konuşma yaptı. Konuşmasının başında İsrail saldırısında ölenler için taziyelerini ileten Hariri, Filistinliler için "Kardeşlerimizin göstermiş olduğu fedakarlıktan dolayı önlerinde saygıyla eğiliyorum" dedi. Hariri, Türkiye'ye de desteğinden dolayı teşekkür etti.

Ortadoğu bölgesinin hassas bir dönemden geçmekte olduğunu belirten Saad Hariri, "Bu hassasiyet her alanda söz konusudur. Arap ülkeleri ve Türkiye bölgede adil bir barışı yerleştirmeye çalışmaktadır. Bizler hacim olarak küçük bir ülke olmamıza rağmen bunu Türkiye ile yapmanın önemini kavramış durumdayız. Güçlü ve birbirine bağlı bir kuvvet ortaya koymaya çalışıyoruz. Başkenti Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletini oluşturmaya çalışıyoruz."dedi.

Ulusal ekonomileri korumak maksadıyla ülkelerin uluslararası mali kriz tekrar bölgemizi içe kapanmasını desteklemediğini dile getiren Hariri, "Yatırımlara kendimizi açarsak her halükarda kazançlı oluruz. Arap-Türk etkileşiminin aktive edilmesini tekrardan dile getiriyorum. Doğal zenginliklerimiz ve insan gücü her alanda bulunuyor. Birçok Arap ülkesi bu süreçte ileriye yönelik adım atmaya karar vermiştir. Bu ortaklık, Türkiye'nin bölgedeki meydan okumalara karşı gücünü de artıracaktır." diye konuştu.

Lübnan olarak Türkiye ile stratejik alanda ortaklığı geliştirmeye çalıştıklarını belirten Hariri, "Türk ziyaretçilerin sayısı 4 kat arttı. İnşallah yeni bir takım anlaşmalara da imza koyacağız. İki ülkedeki özel sektörün oynamış olduğu rolden dolayı kendilerine teşekkür ediyorum." dedi.