Türkiye ve Yunanistan, ortak çıkarlara dayalı 'tarihi bir yolculuğa' hazırlanıyor
Türkiye ve Yunanistan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Atina ziyaretinde, iki ülke ilişkilerinde tarihi bir dönemin başlaması anlamına gelen birbirin
Başbakan Erdoğan, Yunanistan ve Türkiye arasında ekonomik, kültürel ve siyasi işbirliğini ileri düzeye taşıma hedefiyle yaklaşık 10 bakan ve 100 kadar işadamıyla 14-15 Mayıs tarihlerinde Atina'da temaslarda bulunacak. Görüşmeler kapsamında Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi, Atina'daki Hilton Otel'de toplanacak. İki ülke arasında siyasi, ekonomi, çevre, enerji, turizm ve kültürel 20 kadar ikili anlaşma ve protokole imza atılacak. İki ülke arasında yarışa dönüşen ve son dönemde karşılıklı açıklamalarla desteklenen savunma harcamalarının azaltılması konusu da önemli gündem maddelerinden biri olacak. Erdoğan, geçen yıl rahatsızlığı nedeniyle açılışına katılmadığı Akropolis Müzesini de ziyaret edecek.
İki ülkenin, Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi oluşturulmasıyla gerçek bir normalleşme sürecine kararlı adımlarla başlamaları bekleniyor. Bu süreci emin adımlarla sürdürmeyi hedefleyen Erdoğan ve Yunan Başbakan Yorgo Papandreu, bunun zamanla sorunlu konuların daha kolay çözümlenmesine imkân vereceğine inanıyor. Soğukkanlı Yunan siyasi analistlere göre: "Bu süreçten korkmanın bir anlamı yok. Bu, Türk-Yunan ilişkilerinde tarihi bir döneme işaret eden ana duraklardan biri olacak."
DOSTLUK, SİLAHLAR AZALTILARAK GÜÇLENDİRİLECEK
Türk diplomatik kaynaklarına göre Erdoğan, Yunanistan'daki Türk yatırımlarının artmasını destekliyor. Nitekim geçen hafta Atina'yı ziyaret eden Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bu konuda hükümetin elinden gelen çabayı göstereceğine ilişkin kararlı bir dil kullanmıştı. Ziyaret kapsamında Atina ve Ankara, 'barış'ın önemli göstergelerinden biri olması umulan silahlanma harcamalarını düşürme konusunda son noktayı koyacaklar. Yunanistan'ın en çok satan gazetesi Ta Nea, dikkat çekici bir yorumda bulundu: "Silahlanma harcamalarında indirime gidilmesi, Erdoğan ile Papandreu'yu daha da yakınlaştırıyor." AB'nin Atina'dan uzun yıllardan bu yana talep ettiği ve son AB desteği kapsamında tekrar gündeme getirdiği savunma harcamalarında indirime gidilmesine Erdoğan da sıcak bakıyor. Erdoğan'ın savunma harcamaları konusunda nihai kararı vererek, Yunanistan'ın elini rahatlatacağı yorumları yapılıyor. Savunma harcamalarında indirime gidilmesi, bu ziyaret kapsamında yapılacak anlaşmayla bir sonuca bağlanacak. Komşu ülkeler, buradan sağlanacak kaynağı, iki halkın yararına olacak alanlara kaydırmayı planlıyor. Atina, son yıllarda bütçeden yaklaşık 5 ila 12 milyar Euro'yu Türkiye ile dengeyi korumak için silahlanmaya harcamak zorunda kalıyordu.
VİZE VE İŞ ADAMLARINA OTURUM İZNİ KONUSU
Bu arada Türkiye'nin sıkça gündeme getirdiği ve Yunan adalarındaki yerel yöneticiler tarafından da desteklenen Türk iş adamlarına ve ziyaretçilere vizesiz girişler meselesinde ilerleme sağlanması bekleniyor. Bu konuda Şengen Anlaşması ile AB Komisyonu engelinin aşılması gerekiyor. Bu bağlamda Türk yatırımcı ve iş adamlarının Yunanistan'da oturum izni almalarında karşılaştıkları ciddi zorlukların azaltılması konusunda da ilerleme sağlanması bekleniyor.
TİCARET YENİ SINIR KAPISIYLA ARTACAK
Diğer yandan Türkiye ile Yunanistan arasında kara taşımacılığındaki ağır yükü taşımakta zorlanan İpsala gümrüğünün, açılacak yeni bir sınır kapısıyla rahatlatılması hedefleniyor. Yeni kara gümrük kapısı, İpsal'a kara sınır kapısının yaklaşık 50 kilometre kuzeyine ve Meriç Nehri üzerine inşa edilecek. Yeni kara sınır köprüsü, Edirne'den önce Osmanlı İmparatorluğu'na yaklaşık 10 yıl geçici başkentlik yapmış olan Dimetoka yakınlarına inşa edilecek.
GENÇLERİ ZEHİRLEYEN KİTAPLAR TEMİZLENECEK
Yunan basınında çıkan haberlere göre, Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'ne iki ülke milli eğitim bakanı da katılacak. Yapılacak görüşmelerle, genç nesillerin iki ülke hakkında yanlış kanaatlere sahip olarak yetişmelerinin önlenmesi için ders kitaplarından düşmanlık içeren ifadeler temizlenmesi amaçlanıyor. Bu kapsamda imzalanacak bir protokolle, ilk ve orta öğretim müfredatında "iki ülkenin tarihine dair söylemin karşılıklı anlayışı destekleyecek" şekilde düzenlenmesi hedefleniyor. Buna benzer bir düzenleme, eskiden gündeme gelmiş ancak tam anlamıyla uygulanamamıştı.
İŞBİRLİĞİ ARTTIKÇA SORUNLAR ÇÖZÜLÜR
Bütün bunların yanında iki ülke arasındaki en büyük sorunların başında Kıbrıs ve Ege geliyor. Atina, Ege'de tek sorunun "kıta sahanlığı" olduğunu iddia ederken, Ankara "kıta sahanlığı"yla ilişkili başka konuların da çözümlenmesini istiyor. Kıbrıs'ta ise iki ülke müzakerelerin sonuçlanması için açık destek veriyor. Rum tarafına deniz ve hava limanlarının ne zaman açılacağına ilişkin görüş ayrılığı ise devam ediyor.
AVRUPA ATİNA'YI ELEŞTİRİRKEN TÜRKİYE YANINDA YER ALIYOR
Yunan yorumcuların bir dikkat çekici yorumu daha var. Yunanistan'da bazı aşırı çevrelerin dillendirdiği, "Yunanistan, zayıf olduğu dönemde Türkiye, Atina aleyhine daha saldırgan bir politika izliyor" iddiası gerçek çıkmadı. Yunanistan'ın zor günler geçirdiği bir dönemde Avrupa medyasının negatif yayınlarına karşın Türk medyası pozitif bir yayıncılık örneği sergiledi. Diğer yandan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, güçlü bir Yunanistan'ın hem Türkiye hem de bölgenin yararına olduğunu net cümlelerle ifade ettiler. Bu yaklaşım tarzı, Yunanistan'da olumlu gelişmeler şeklinde not edildi.
ERDOĞAN GÜNDEM
Yunanistan'ın iflas edeceği gerekçesiyle hem yabancı hem de Yunan işadamlarının kaçtığı ülkeye Türkiye'nin yapacağı ziyaret, Yunanistan'da ekonomiden sonra gündemin ikinci maddesini oluşturuyor. Bu hafta yapılan bir ankette, Yunanlıların en beğendiği liderlerden birinin Erdoğan olduğu anlaşılmıştı. Yunan yazılı ve görsel medyası ise Erdoğan'ın ziyaretine ilişkin haber ve yorumlara genelde olumlu değerlendirmelerle yer veriyor. Aşırı milliyetçi muhalefet partisi Halkçı Ortodoks Cephe (LAOS) ise verdiği soru önergeleriyle Erdoğan'ın ziyaretine karşı çıkıyor. Türkiye karşıtlığıyla bilinen LAOS lideri Yorgos Karacaferis, mecliste AB ve IMF yardım paketinin görüşmeleri sırasında bu konuyu bir kez daha gündeme taşıdı. Karacaferis, "Ülke ölüm kalım mücadelesi veriyor. Siz yatırım için İtalya lideri Silvio Berlusconi ve Fransa lideri Nicola Sarkozy'yi davet edeceğinize, Erdoğan'ı getiriyorsunuz." sözleriyle eleştirdi.
Diğer yandan aşırı sağcı Yunanlar, Ermeni ve PKK sempatizanları, 14 Mayıs'ta Erdoğan'ın ziyaretini protesto gösterisi yapacak. Bununla ilgili afişler, şehrin sokak ve caddelerine yapıştırıldı. Afişte, "Yeni Osmanlılığa (Osmanlılara) HAYIR" ibaresi dikkat çekiyor.