Sp Genel Başkanı Kurtulmuş Şanlıurfa'da
Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin büyük ihtimalle referandum içerisine gireceğini söyleyerek, "CHP de bundan sonra millet iradesine saygılı olsun
Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin büyük ihtimalle referandum içerisine gireceğini söyleyerek, "CHP de bundan sonra millet iradesine saygılı olsun. Referandumdan ne çıkacaksa, hangi sonuç çıkacaksa bunu saygıyla karşılayacağına açıkça ilan etsin. Milletin iradesiyle zıtlaşmak gibi bir tutum içerisine girmesin. Eğer böyle bir tutum içerisinde Anayasa Mahkemesi'ne bu konu götürülürse CHP sadece AK Parti'nin lehine çalışan bir parti durumuna düşer" dedi.
Türk Hava Yolları (THY) uçağıyla Ankara'dan Şanlıurfa'ya gelen SP Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Kapalı Spor Salonu'nda İl Teşkilatı'nın kongresinde Şanlıurfalılara seslendi. Kurtulmuş, kongrede yaptığı konuşmada Başbakan'ın Davos'taki hareketinin devamını getirmediğini belirterek, "Başbakan Davos'ta 'one minute' dedi. Hepimiz ne kadar sevindik, ne kadar güzel dedik. Başbakan İsrail'in saldırılarına karşı 'one minute' dedi. Ardından Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nda Başbakan Davos'ta 'one minute'
dedikten 2 ay sonra İsrail'in Nükleer kapasitesi, Nükleer silahları var mı diye bir oturum oldu. O oturumda maalesef Başbakan'ın Türk temsilcisi oradan hemen uzaklaştı. İsrail aleyhine oy kullanmamak için. Bizde dedik ki, Sayın Başbakan 'one minute' demek güzelde, sadece otel lobisinde demeyin, gelin Birleşmiş Milletlerin Uluslararası Atom Enerjisi Kurumunda da deyin" dedi.
"CUMHURBAŞKANI DEĞERLENDİRMESİNİ YAPACAKTIR"
Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Kurtulmuş, Anayasa Paketi'nin Cumhurbaşkanlığına sunulmanın hatırlatılması üzerine, "Hayırlı olsun diyorum. Artık bundan sonra söyleyecek bir şey yoktur. Herhalde Cumhurbaşkanı değerlendirmesini yapacaktır. Ondan sonra Türkiye büyük bir ihtimalle Referandum içerisine girecektir. Gönül arzu ederdi ki, bu Anayasa görüşmelerinde bizim Saadet Partisi olarak başından beridir ortaya koyduğumuz, sadece 12 Eylül Anayasası'nın üzerinde bir kaç tane maddeyi değiştirmekti.
Bütün 12 Eylül Anayasası'nı toptan değiştirecek yeni, çağdaş, demokratik, katılımcı bir Anayasa yapılabilsin. Saadet Partisi olarak biliyorsunuz hem hükümete hem de Cumhurbaşkanına iki teklifimizi söyledik. Bunlardan bir tanesi Anayasa'nın top yekun değiştirilmesi, ikincisi ise hiç olmazsa mevcut Anayasa değişiklikleri içerisinde olması gereken asgari düzenlemelerdi. Ancak bunlar yapılamadığı gibi Türkiye'de Anayasa görüşmeleri maalesef makul bir üslupla tartışılamadı. Hala bu düzenlemeyi yapma imkanı
vardır. Maddeler halinde bu 29 maddeyi gruplandırarak, en azından 7 madde halinde sorulabilir. Bu maddelerden birçoğu büyük bir oyla geçelebilir, hepsi geçebilir ama sonuçta demokrasi odur ki, yani diyelim bir yerde çalışma hayatıyla ilgili düzenlemeler var. Diğer yerde Anayasa Mahkemesi yapısıyla ilgili düzenleme var. Bir başka madde ise bireysel özgürlükler işleten maddelerdir. Bütün bunların doğru olanın tek tek ya da gruplandırarak millete konular halinde sunulması ve referandumun sağlıklı bir
şekilde yürütülmesidir. Bu aşamada ben CHP ve AK Parti'ye iki temel tavsiyede bulunmayı bir vazife kabul ediyorum. Bunlardan birisi Adalet ve Kalkınma Partisi'nin mevcut önümüzde görünen referandumu asla bir parti çalışması haline dönüştürmemesi gerekir. Sonuç ne olursa olsun ister referandumda 'Evet' sonucu çıksın ister 'Hayır' sonucu çıksın. Her halükarda AK Parti'nin sonunun başlangıcı olacaktır. İkinci sorumluluğumuz ise CHP'ye yapacağımız tavsiyedir. CHP'de bundan sonra millet iradesine saygılı
olsun. Referandumdan ne çıkacaksa, hangi sonuç çıkacaksa bunu saygıyla karşılayacağına açıkça ilan etsin. Milletin iradesiyle zıtlaşmak gibi bir tutum içerisine girmesin. Eğer böyle bir tutum içerisinde Anayasa Mahkemesi'ne bu konu götürülürse CHP sadece AK Parti'nin lehine çalışan bir parti durumuna düşer. AK Parti'nin ekmeğine yağ sürer" diye konuştu.
Türkiye'nin AB kapısında olmadığını da ifade eden Kurtulmuş, "Türkiye aslında AB'nin terbiye kapısında bekletiliyor. 17 Aralık görüşmelerinde Türkiye'ye söylenen 'biz gerekli ev ödevlerini yaparsak, sizi 2013 yılında içimize almayı konuşmaya başlayabiliriz' lafıdır. Dolayısıyla Türkiye'nin AB kapısında olduğu falan yok, Türkiye AB'nin terbiye salonunda beklemededir. Zaten Avrupa'da çok ciddi problemleri olan bir bölgedir. Şuanda karşı karşıya kaldığımız bir kriz, ekonomik krizdir" şeklinde konuştu.
Kurtulmuş, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal hakkında çıkan kaset sorusuna ise, "Deniz Baykal hakkında ortaya çıkan o kasetin doğru olmamasını temenni ederim. Ancak kaset doğrumudur, yanlış mıdır, var mıdır, yok mudur bunu bilmediğimiz için bu konuda her hangi bir yorum yapmayı da siyasi anlayışımız gereği de doğru bulmuyorum" dedi.
Kurtulmuş'un Urfa ziyaretinde Genel Başkan Yardımcılarından Mücahit Yanılmaz, Hüsamettin Korkutata, 20. Dönem Şanlıurfa Milletvekili Niyazi Yanmaz da bulunuyor.
Türk Hava Yolları (THY) uçağıyla Ankara'dan Şanlıurfa'ya gelen SP Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Kapalı Spor Salonu'nda İl Teşkilatı'nın kongresinde Şanlıurfalılara seslendi. Kurtulmuş, kongrede yaptığı konuşmada Başbakan'ın Davos'taki hareketinin devamını getirmediğini belirterek, "Başbakan Davos'ta 'one minute' dedi. Hepimiz ne kadar sevindik, ne kadar güzel dedik. Başbakan İsrail'in saldırılarına karşı 'one minute' dedi. Ardından Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nda Başbakan Davos'ta 'one minute'
dedikten 2 ay sonra İsrail'in Nükleer kapasitesi, Nükleer silahları var mı diye bir oturum oldu. O oturumda maalesef Başbakan'ın Türk temsilcisi oradan hemen uzaklaştı. İsrail aleyhine oy kullanmamak için. Bizde dedik ki, Sayın Başbakan 'one minute' demek güzelde, sadece otel lobisinde demeyin, gelin Birleşmiş Milletlerin Uluslararası Atom Enerjisi Kurumunda da deyin" dedi.
"CUMHURBAŞKANI DEĞERLENDİRMESİNİ YAPACAKTIR"
Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Kurtulmuş, Anayasa Paketi'nin Cumhurbaşkanlığına sunulmanın hatırlatılması üzerine, "Hayırlı olsun diyorum. Artık bundan sonra söyleyecek bir şey yoktur. Herhalde Cumhurbaşkanı değerlendirmesini yapacaktır. Ondan sonra Türkiye büyük bir ihtimalle Referandum içerisine girecektir. Gönül arzu ederdi ki, bu Anayasa görüşmelerinde bizim Saadet Partisi olarak başından beridir ortaya koyduğumuz, sadece 12 Eylül Anayasası'nın üzerinde bir kaç tane maddeyi değiştirmekti.
Bütün 12 Eylül Anayasası'nı toptan değiştirecek yeni, çağdaş, demokratik, katılımcı bir Anayasa yapılabilsin. Saadet Partisi olarak biliyorsunuz hem hükümete hem de Cumhurbaşkanına iki teklifimizi söyledik. Bunlardan bir tanesi Anayasa'nın top yekun değiştirilmesi, ikincisi ise hiç olmazsa mevcut Anayasa değişiklikleri içerisinde olması gereken asgari düzenlemelerdi. Ancak bunlar yapılamadığı gibi Türkiye'de Anayasa görüşmeleri maalesef makul bir üslupla tartışılamadı. Hala bu düzenlemeyi yapma imkanı
vardır. Maddeler halinde bu 29 maddeyi gruplandırarak, en azından 7 madde halinde sorulabilir. Bu maddelerden birçoğu büyük bir oyla geçelebilir, hepsi geçebilir ama sonuçta demokrasi odur ki, yani diyelim bir yerde çalışma hayatıyla ilgili düzenlemeler var. Diğer yerde Anayasa Mahkemesi yapısıyla ilgili düzenleme var. Bir başka madde ise bireysel özgürlükler işleten maddelerdir. Bütün bunların doğru olanın tek tek ya da gruplandırarak millete konular halinde sunulması ve referandumun sağlıklı bir
şekilde yürütülmesidir. Bu aşamada ben CHP ve AK Parti'ye iki temel tavsiyede bulunmayı bir vazife kabul ediyorum. Bunlardan birisi Adalet ve Kalkınma Partisi'nin mevcut önümüzde görünen referandumu asla bir parti çalışması haline dönüştürmemesi gerekir. Sonuç ne olursa olsun ister referandumda 'Evet' sonucu çıksın ister 'Hayır' sonucu çıksın. Her halükarda AK Parti'nin sonunun başlangıcı olacaktır. İkinci sorumluluğumuz ise CHP'ye yapacağımız tavsiyedir. CHP'de bundan sonra millet iradesine saygılı
olsun. Referandumdan ne çıkacaksa, hangi sonuç çıkacaksa bunu saygıyla karşılayacağına açıkça ilan etsin. Milletin iradesiyle zıtlaşmak gibi bir tutum içerisine girmesin. Eğer böyle bir tutum içerisinde Anayasa Mahkemesi'ne bu konu götürülürse CHP sadece AK Parti'nin lehine çalışan bir parti durumuna düşer. AK Parti'nin ekmeğine yağ sürer" diye konuştu.
Türkiye'nin AB kapısında olmadığını da ifade eden Kurtulmuş, "Türkiye aslında AB'nin terbiye kapısında bekletiliyor. 17 Aralık görüşmelerinde Türkiye'ye söylenen 'biz gerekli ev ödevlerini yaparsak, sizi 2013 yılında içimize almayı konuşmaya başlayabiliriz' lafıdır. Dolayısıyla Türkiye'nin AB kapısında olduğu falan yok, Türkiye AB'nin terbiye salonunda beklemededir. Zaten Avrupa'da çok ciddi problemleri olan bir bölgedir. Şuanda karşı karşıya kaldığımız bir kriz, ekonomik krizdir" şeklinde konuştu.
Kurtulmuş, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal hakkında çıkan kaset sorusuna ise, "Deniz Baykal hakkında ortaya çıkan o kasetin doğru olmamasını temenni ederim. Ancak kaset doğrumudur, yanlış mıdır, var mıdır, yok mudur bunu bilmediğimiz için bu konuda her hangi bir yorum yapmayı da siyasi anlayışımız gereği de doğru bulmuyorum" dedi.
Kurtulmuş'un Urfa ziyaretinde Genel Başkan Yardımcılarından Mücahit Yanılmaz, Hüsamettin Korkutata, 20. Dönem Şanlıurfa Milletvekili Niyazi Yanmaz da bulunuyor.