Menderes'i Mahkemeye Götüren Asker Menderes'in Son Günlerini Anlattı

17 Eylül 1961 tarihinde İmralı Adası'nda İdam edilen Adnan Menderes'in son anlarına tanıklık eden asker Menderes'in son gününü ve son konuşmasını anlattı.

27 Mayıs 1960 yılında askeri darbeyle Başbakan Adnan Menderes iktidardan indirilip tutuklanarak Yassı Ada'da hapsedildi. Yüce Divan Menderes'i ölüm cezasına çarptırdı. Adnan Menderes 17 Eylül 1961'de İmralı adasında idam edildi.
Söz konusu dönemde İstanbul Yeşiltepe'de asker olan ve bugün Şırnak'ın Cizre ilçesinde yaşayan 70 yaşındaki Halil Yavuz Menderes'in son günlerini anlattı. Halil Yavuz, "Menderes ölüme giderken kendisini mahkemeye getirip götüren merasim bölüğündeki bütün askerlerle tek tek helalleşip öyle gitti. Menderes idam cezası için İmralı Adası'na gidecek vapura binmeden önce bizimle helalleşirken duygusal anlar yaşadı tabi biz de aynı şekilde duygulandık. Çünkü çok büyük bir insandı kendisi. Adnan Menderes'e idam
cezası verildiğinde bile kimseye kötü laf söylemedi, tam tersine bizden bile helallik istedi. O çok iyi bir adamdı, ancak idam ettiler. Onun Başbakanlık yaptığı dönemde kıtlık yoktu, hırsızlık yoktu, öldürmek yoktu ve çok değerli bir insandı. Mahkeme günü 68 tane bakan vardı, yanında Celal Bayar vardı ve diğer arkadaşları bulunuyordu. Bizimle birlikte iki subay vardı onlarla birlikte Menderes'i mahkemeye getirip götürüyorduk. İdam cezası verildiğinde Adnan Menderes çok üzüldü ve onunla birlikte biz de çok
üzüldük. Bizim partiden değildi ancak ona rağmen üzüldük o Demokrat Parti'den idi biz ise Halk Partisi'ndendik. Mahkeme Adnan Menderes'i İdam cezasına çarptırdığı zaman Tarık adındaki bir albay Menderes'e seni doktor kontrolüne götürüp öyle gideceğiz dedi. Albayın bu sözleri karşısında Menderes öleceğini bilmesine rağmen duruşundan hiçbir şekilde taviz vermedi ve bir Başbakan gibi albayla konuştu. Menderes daha sonra albaya dönüp madem idam edileceğim bana benimle birlikte mahkemeye gelip giden merasim
bölüğündeki askerleri çağır gelsin. O subay ve askerleri buraya çağırın onlarla helalleşeceğim ondan sonra beni nereye götürürseniz götürün dedi. Sonra albay bizi çağırdı. Adnan Menderes de oradaydı. Bizimle tek tek helalleştikten sonra Menderes bize dönüp hakkınızı helal edin benimle çok yoruldunuz ve çok eziyet gördünüz onun için sizden helallik almadan buradan ayrılmak istemiyorum dedi. Adnan Menderes'i aylarca Yassı Ada'dan mahkemeye götürüp getirdik. Onu mahkemeye götürüp getirirken kendisi ile hiç
konuşmadık. Kendisi çok düşünceliydi ve sürekli rüzgardan dolayı savrulan saçlarını elleri ile düzeltip o şekil yürüyordu. O dönemde asker olan Halil Yavuz, Adnan Menderes'i İmralı Adası'na gidecek olan vapura bindirdik ve vapura bindikten sonra bize el salladıktan sonra bir daha kendisini göremedik ve ertesi gün idam edildiğini duyduk" dedi.