Hanefi Avcı: 'Emin Arslan'a Kefilim'

Eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan'ın uyuşturucu ticareti yapan örgüte yardımda bulunmak suçlamasıyla yargılandığı davanın bugünkü duruşmasında Arslan ve beraber yargılandığı 2 emniyet müdürü ifade verdi

Eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan'ın uyuşturucu ticareti yapan örgüte yardımda bulunmak suçlamasıyla yargılandığı davanın bugünkü duruşmasında Arslan ve beraber yargılandığı 2 emniyet müdürü ifade verdi.
Eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan, CHP Milletvekili Hakkı Süha Okay'ın kardeşi Mustafa Fehmi Okay'ın da sanık olduğu uyuşturucu davasında savunmasını yaptı. Arslan savunmasında, gazeteci Hrant Dink cinayetiyle ilgili açıklamalarından birilerinin rahatsız olduğunu söyledi.
İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 15'i tutuklu 23 sanıklı davanın bugünkü oturumunda tutuklu sanık Emin Arslan savunmasını yaptı. Arslan, iddianamede "uyuşturucu baronu" ve "çete lideri" olduğu iddia edilen Habip Kanat ile dost olduğunu, uyuşturucu imalatçısı olduğu ileri sürülen Hüseyin Rıza Işık'ı da "İstanbul Üniversitesi'nde bir hoca" olarak tanıdığını söyledi. Arslan, Hrant Dink cinayeti sorumlularının kim olması gerektiğini rahatlıkla dile getirdiği için bazılarının rahatsız olduğunu ifade ederek
"Hrant Dink cinayeti sorumlularının kim olması gerektiğini rahatlıkla dile getirdiğim için bazıları rahatsız oldu. Yine bana gelen bilgilerle zamanla aydınlatacaktım. Bu Hrant Dink konusunda çok fazla bilgi geliyordu. Bu bağlamda benim de dinlendiğim bilgisi bana geldi. Bu konuda çalışma yürütürken başıma bunlar geldi" diyerek mahkemeden himmet değil adalet beklediğini söyledi.
Arslan, yaklaşık 3 saat süren savunmasında, iddianamede üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini ifade etti. Arslan, 'Dünden beri fikir sahibi oldum ki, birkaç kişi değil kurum ve kuruluşların organizasyonu ile buradayım. Bu dava ile ilgisi olmayan klasörler dosyaya konularak çok karmaşık hale getirilmeye çalışılmıştır' diye konuştu.
60 yaşında olduğunu ve uzun yıllardır emniyette yurt içinde ve yurt dışındaki pek çok toplantıya uzman olarak katıldığını ifade eden Arslan, uyuşturucu, terör ve organize suçlar konusunda görev yaptığını ve idari yargı kararıyla döndüğü görevinde neden bu suçlamaya maruz kaldığını da anlamadığını belirtti. Ayrıca kendisinin kurumuna da güveninin sarsıldığını belirtti. Üzerine atılı suçlamalar nedeniyle utandığını belirten Arslan "Beni bu duruma düşürenlerin daha çok utanması lazım. Neden böyle yüz
kızartıcı suça monte ediliyorum? Ancak ben cezaevindeyken 2 çuval mektup geldi. Bunlar benim en önemli hatıralarım olacak" dedi.
Meslek hayatı boyunca hiç kitap yazmayı düşünmediğini ancak başına gelenler hakkında da bir kitap yazacağını ifade eden Arslan, kendisinin AB sorumluluğu projesinde çalıştığını ve bu çalışmalar sırasında hangi ülkelerde kimlerin baron olduğu konusunda detaylı bilgiler aldığını belirtti. Arslan, iddianamede baron olarak belirtilen Habip Kanat'ın isminin uyuşturucu baronları arasında geçmediğini söyledi.
Emin Arslan, soruşturma savcısı Mehmet Berk'in, 'Emin Arslan'ı bana verin" demesine de çok şaşırdığını belirtti. Emniyetin ise mutemet ve muhbir kavramlarını savcılığı şaşırtmak için yanlış yönlendirme unsuru olarak kullandığını iddia etti. Marmara Hukuk Fakültesi mezunu olan Arslan, hocası olan Sulhi Dönmezer'i saygıyla anmasının ardından "Hocamın dediği gibi medya ile paralel olarak yargılama yapılıyor. Soruşturma dosyasına konulmayan pek çok evrak her gün bir başka internet sitesinde yayınlanıyor"
dedi.
Kendisinin yasa dışı olarak dinlendiğini belirten Arslan, konuşmalarında özellikle askeriye ile ilgili geçen konuların altının çizildiğini gördüğünü, telefonunun e-mail numarası üzerinden yapılan dinlemeler için "Anlıyorum ki bu soruşturma olmasa beni başka bir soruşturmaya monte edeceklerdi" iddiasında bulundu.
Son yıllarda emniyette bir grubun oluştuğu söylentisine inanmadığını ve abartıldığını da düşündüğünü ifade eden Arslan, "2003 yılında terfilerle ilgili hukuksuzluklar oldu, buna karşı çıktım görevden alındım. İdari mahkemeye yaptığım başvuru sonucu yeniden göreve döndüm" dedi.
Habip Kanat'ın emniyetin listesine göre "mutemet" olduğunu, uyuşturucu çeteleri ile ilgili bilgi verdiğini, ancak bu çetelerin içinde olmadığını ifade eden Arslan, "Kanat'ın uyuşturucu baronu olduğunu bilsem ona operasyon yapılmasını sağlardım" dedi.
İddianamede suçlama konusu olan "örgüte yardım, örgüt üyeliği" gibi suçlamaları kabul etmediğini beyan eden Arslan, "Bu soruşturma beni gözden düşürmeye, itibarsızlaştırmaya yöneliktir. Makam derdi olan meslektaşlarım da buna karşı çıkmamıştır. İnsanların sosyal yaşantısı, arkadaşlıkları kriminal sonuç çıkarılarak hazırlanmış bir iddianame mevcut. Bu yapılan bir operasyon değil bana pusu kurmaktır" dedi.
İddianamenin planlanan bir senaryoya göre kurgulandığını ileri süren Arslan, "8 aydır çektiğim eziyeti size anlatamam. Sanki bir kabus görmüş ve uyandırılmayı bekliyor gibiyim. Başıma gelenler doğrucu Davutluktan geldi. Eskiden internete 'Emin Arslan" yazılınca başka şeyler çıkıyordu, şimdi başka şeyler çıkıyor. Bana bunu yapanlar hesap verecektir" diye konuştu.
Son sözlerinde 'Hayatım uyuşturucu ve organize suçlarla mücadele ile geçti. Sizlerden arzum, benim üzerimdeki bu lekenin bir an önce kaldırılmasıdır. Bana şu an sınır kapısından çık deseler, bana bu iftirayı atanlardan hesap sormadan gitmem' diyen Arslan, tahliyesini ve beraatını talep etti.

HANEFİ AVCI TANIK OLARAK İFADE VERDİ
Duruşmada tanık olarak ifade veren Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, "Emin Arslan'a kefilim" diye açıklamalar yaptıktan sonra yakınında bulunan arkadaşlarının farklı isimler adı altında mahkeme kararıyla dinlendiğini açıkladı. Emin Arslan için "Her şartta zor müşterek bir görevi dürüst ve namuslu bir şekilde yapUni ancak başına gelenler haktığından en ufak bir tereddüdüm olmadı" diyerek dinleme kararı verenler hakkında suç duyurusunda bulunduğunu söyledi.
15'i tutuklu 23 sanığın ifadesini tamamlamasının ardından Emin Arslan'ın avukatlarının talebi ile Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı tanık olarak dinlendi. Hanefi Avcı, haklarında dava açılan Emin Arslan, Mustafa Aral ve Murat Nemutlu'yu birlikte çalıştıkları için tanıdığını belirtti.
Emin Arslan ile birlikte 25 yıl görev yaptıklarını belirten Avcı, Arslan için "Her şartta zor, müşterek bir görevi dürüst ve namuslu bir şekilde yaptığından en ufak bir tereddüdüm olmadı" diye konuştu.
Emniyetçiler ile muhbir arasındaki ilişkilerin nasıl olması gerektiği konusunda bilgiler aktaran Avcı, muhbir ile emniyet görevlisi arasında bilgi alımı sırasında zaman zaman samimi ilişkiler gelişebileceğini, bunun normal olduğunu söyleyerek bunun kendi başına sık sık geldiğini belirtti.
Tahkikat aşamasında bazı eksiklikler yapıldığını belirten Avcı, "Özel bir kasıt görünüyor. Muhbir ile emniyet ilişkinin suça yorumlandığını gördüm. Bir bütün olarak bakıldığında suç olarak görülmeyecektir. Tahkikatı yapan Ahmet Bey ile görüştüm. 'Biz bu tahkikatı yaptık. Emin Arslan'ın suçu yoktur' diye söyledi" diye konuştu.
Soruşturma aşamasında savcıya verdiği beyanların iddianamede farklı yorumlandığını belirten Avcı, iddianamedeki bazı beyanlarını ise kabul etmedi. Emin Arslan'ın avukatı Zühal Dönmezer Çakıroğlu, Hanefi Avcı'ya "Arslan ile ilgili muhbirle olan ilişkisinin sorulması gerekirdi. Kendisine güvenilmediği için bu yollar uygulanmamıştır" diye bir ifade kullanıp kullanmadığını sordu. Avcı ise "İfademde öyle bir şey yok, yanlış yorumlandığı kanatindeyim" dedi.
Avukat Çakıroğlu'nun "Soruşturma aşamasında Emin Arslan'a kefilim dediniz. Bu beyanınızın ardından tahkikatı yapanların size karşı tepkisi oldu mu?" diye sordu. Açıktan tavırlarını görmediğini belirten Avcı, "Olumsuz bir hava oluşturmak amacıyla bana karşı tavır alındı. Tahkikatı yapanlar benim hakkımda bilgi almak için benim görüştüğüm kişileri dinlemiş. Bu mahkemenin hakimi tarafından dinleme kararı verilmiş. Benim açığımı yakalamak adına farklı isimler adı altında dinleme kararı alınmış. Bunu
öğrendim. Şikayetçi oldum" dedi.
(KÖ-AS-EA-Y)