Cihaner'in dosyası nasıl oldu da Diyarbakır'a gitti?
Başsavcı İlhan Cihaner'in avukatı Turgut Kazan, mahkeme dosyasının Yargıtaya gönderilmesini riske atmamak için tutukluluğun devamı kararına itiraz etmediklerini açıkladıklarını belirterek, 'Birleştirme kararına itiraz edilemeyeceğini bildirdik dinleyen olmadı. Sonuçta sokaktan birinin itirazı esas alındı, Yargıtay kararı yok sayıldı' dedi.
Başsavcı İlhan Cihaner ' in avukatı Turgut Kazan , mahkeme dosyasının Yargıtaya gönderilmesini riske atmamak için tutukluluğun devamı kararına itiraz etmediklerini açıkladıklarını belirterek , " Birleştirme kararına itiraz edilemeyeceğini bildirdik dinleyen olmadı . Sonuçta sokaktan birinin itirazı esas alındı , Yargıtay kararı yok sayıldı " dedi . Kazan , müvekkilinin dosyasının , Erzurum 2 . Ağır Ceza Mahkemesince Yargıtay yerine Diyarbakır Özel Yetkili Mahkemesine gönderilmesiyle ilgili düzenlediği basın toplantısında , yürüttüğü davalar üzerinden bugüne kadar basına hiç açıklama yapmadığını belirterek , " Ancak Cihaner olayı , ciddi bir demokrasi sorununa dönüşmüştür " dedi .
Demokrasinin tek güvencesinin , hukuk olduğunu vurgulayan Kazan , " Hukuk güvencesi kaldırılınca demokrasi biter . Yaşadığımız süreç demokrasinin bitmekte olduğunu gösterdiği gibi anayasa değişikliği ile kesin bitmesi planlanmaktadır " diye konuştu .
Turgut Kazan , konuşmasını şöyle sürdürdü :
" 2 Nisan günü ilk duruşma öncesi başlayan yayınlar duruşmada dile getirdiğimiz ' fiili-şahsi bağlantı nedeniyle birleştirme isteği ' ve bu istek üzerine verilen dosyanın celbi kararıyla yayınlardaki saldırganlık artamaya başladı . Özellikle 14 Mayıs günlü oturumda , Yargıtay 11 . Ceza Dairesinin Erzurum 2 . Ağır Ceza Mahkemesi ilgilileri hakkında suç duyurusunda bulunulması ve gönderilmeyen dosyanın bir kurye görevlendirilerek getirtilmesi kararları üzerine adil yargılanma hakkını boğup öldürme kampanyası başlatıldı . Ne yazık ki müvekkilim Cihaner yargılanmıyor , yasaya ve hukuka aykırı bir biçimde fiilen cezalandırılıyor . Özel Yetkili Mahkeme dün suç işlemişti , bugün de suç işlemeye devam ediyor . "
Özel Yetkili Mahkemenin , 10 Mayısta verdiği birleştirme kararını 16 günde tamamladığı için 28 Mayısa kadar dosyanın Yargıtaya gönderilmesine imkan kalmadığını aktaran Kazan , " Üstelik sokaktan biri , kendini şikayetçi sayarak , bu karara itiraz ettiği gerekçesiyle dosya dün Yargıtaya değil , Diyarbakır ' a gönderildi . Biz sırf dosyanın Yargıtaya gönderilmesini riske atmamak için ' Tutukluluğunun devamı kararına itiraz etmiyoruz ' dedik , işe yaramadı . Birleştirme kararına itiraz edilemeyeceğini bildirdik , dinleyen olmadı . Sonuçta sokaktan birinin itirazı esas alındı , Yargıtay kararı yok sayıldı " şeklinde konuştu .
Bir basın mensubunun bu aşamadan sonra sürecin nasıl işleyeceğini sorması üzerine , Kazan şunları kaydetti :
" Bir oyunun içindeyiz , oyuncular biz değiliz . Yargıtay 11 . Ceza Dairesi bu mahkemenin suç işlediğini Adalet Bakanlığına duyurmuştur . Suç devam etmektedir . Ben suça karşı izlenmesi gereken yol şudur : Bakanlık olur verecek . Bakanlık olur vermeyince sistem orada tıkanıyor . Bakanlık olur vermedikçe o özel yetkili mahkemenin ve mahkemelerin suç işlemesi devam edecektir . "
Bir gazetecinin " 28 Mayısta Yargıtaydan nasıl bir karar bekliyorsunuz? " şeklindeki sorusuna Kazan , şu yanıtı verdi :
" Ben de neyi nasıl yapacağımızı , neyi nasıl anlatacağımızı düşünmeye çalışıyorum . İlk kez böyle bir örnekle karşı karşıya kalıyoruz . Bu fiili bir durumdur . "
CNN Türk
Demokrasinin tek güvencesinin , hukuk olduğunu vurgulayan Kazan , " Hukuk güvencesi kaldırılınca demokrasi biter . Yaşadığımız süreç demokrasinin bitmekte olduğunu gösterdiği gibi anayasa değişikliği ile kesin bitmesi planlanmaktadır " diye konuştu .
Turgut Kazan , konuşmasını şöyle sürdürdü :
" 2 Nisan günü ilk duruşma öncesi başlayan yayınlar duruşmada dile getirdiğimiz ' fiili-şahsi bağlantı nedeniyle birleştirme isteği ' ve bu istek üzerine verilen dosyanın celbi kararıyla yayınlardaki saldırganlık artamaya başladı . Özellikle 14 Mayıs günlü oturumda , Yargıtay 11 . Ceza Dairesinin Erzurum 2 . Ağır Ceza Mahkemesi ilgilileri hakkında suç duyurusunda bulunulması ve gönderilmeyen dosyanın bir kurye görevlendirilerek getirtilmesi kararları üzerine adil yargılanma hakkını boğup öldürme kampanyası başlatıldı . Ne yazık ki müvekkilim Cihaner yargılanmıyor , yasaya ve hukuka aykırı bir biçimde fiilen cezalandırılıyor . Özel Yetkili Mahkeme dün suç işlemişti , bugün de suç işlemeye devam ediyor . "
Özel Yetkili Mahkemenin , 10 Mayısta verdiği birleştirme kararını 16 günde tamamladığı için 28 Mayısa kadar dosyanın Yargıtaya gönderilmesine imkan kalmadığını aktaran Kazan , " Üstelik sokaktan biri , kendini şikayetçi sayarak , bu karara itiraz ettiği gerekçesiyle dosya dün Yargıtaya değil , Diyarbakır ' a gönderildi . Biz sırf dosyanın Yargıtaya gönderilmesini riske atmamak için ' Tutukluluğunun devamı kararına itiraz etmiyoruz ' dedik , işe yaramadı . Birleştirme kararına itiraz edilemeyeceğini bildirdik , dinleyen olmadı . Sonuçta sokaktan birinin itirazı esas alındı , Yargıtay kararı yok sayıldı " şeklinde konuştu .
Bir basın mensubunun bu aşamadan sonra sürecin nasıl işleyeceğini sorması üzerine , Kazan şunları kaydetti :
" Bir oyunun içindeyiz , oyuncular biz değiliz . Yargıtay 11 . Ceza Dairesi bu mahkemenin suç işlediğini Adalet Bakanlığına duyurmuştur . Suç devam etmektedir . Ben suça karşı izlenmesi gereken yol şudur : Bakanlık olur verecek . Bakanlık olur vermeyince sistem orada tıkanıyor . Bakanlık olur vermedikçe o özel yetkili mahkemenin ve mahkemelerin suç işlemesi devam edecektir . "
Bir gazetecinin " 28 Mayısta Yargıtaydan nasıl bir karar bekliyorsunuz? " şeklindeki sorusuna Kazan , şu yanıtı verdi :
" Ben de neyi nasıl yapacağımızı , neyi nasıl anlatacağımızı düşünmeye çalışıyorum . İlk kez böyle bir örnekle karşı karşıya kalıyoruz . Bu fiili bir durumdur . "
CNN Türk