Add Genel Başkan Vekilinden Hakaret Gibi Sözler
ADD Genel Başkan Vekili Saim Sezen, Anayasa Mahkemesi üyelerinin hukukçu olma mecburiyetinin kaldırılmasını, "O zaman Cumhurbaşkanı baş imam, onun atadıkları da imamlar meclisini oluşturacak" şeklinde yorumladı
Atatürkçü Düşünce Derneği Ege ve Güney Marmara Genişletilmiş Bölge Toplantısı, Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde, Sarımsaklı Berk Otel'de yapıldı. İki gün süren toplantıya il ve ilçelerin dernek başkanları ile yönetim kurulları katıldı. Şube başkanlarının sırayla konuşma yaptığı toplantıda söz alan ADD Dikili Şube Başkanı Çiğdem Elibol, "Anayasa, iktidar partisinin paketi haline geldi. Asıl hedef yargıydı. İstenen değişiklik yapıldı. Türkiye Cumhuriyeti'nin yüz yıllık geleceği ipotek altına alındı" dedi.
ADD Genel Başkan Vekili Saim Sezen ise sağcısı, solcusu ve devrimcisiyle tüm Kemalistlere Anayasa değişikliğine karşı direnme çağrısında bulundu. Anayasa Mahkemesi ve HSYK'da yapılmak istenen değişikliğin emsalinin YÖK'te olduğunu belirten Sezen, "Şimdi YÖK'ten şikayet eden var mı? Yüksek Öğrenim Kurulu'ndaki yapı, irtica, gericilik ve üniversiteleri medrese yapma anlamında çalışıyor. Anayasa Mahkemesi ve HSYK'ya atanacak üyelerin de bu yapıdan bir farkı kalmayacak" diye konuştu.
Sezen, Anayasa Mahkemesi üyelerinin hukukçu olma mecburiyetinin ortadan kaldırılmasının Cumhuriyeti temelinden sarsacağını iddia ederek şunları söyledi:
"İmam türü insanlar buraya getirilirse bunlar hukuk tanımazlar. O zaman Cumhurbaşkanı baş imam, onun atadıkları da imamlar meclisini oluşturacaktır. Ayetullahlar meclisi ve baş imam orada olduğu sürece artık demokrasiden bahsedilemez. Tüm yollar tıkanmıştır. Siz mecliste mutlak çoğunluk sağlasanız bile, bunların başımıza getirdiği belalardan kurtulmak mümkün olmayacaktır. Çünkü orası kilitlenmiştir" diye konuştu.
"CEMAATLERİN ÖNÜ AÇILDI"
Anayasa değişikliğinin Atatürk Cumhuriyeti'ni ortadan kaldıracağını öne süren Sezen, Türkiye Cumhuriyeti'nin yeni adının 'Ilımlı İslam Cumhuriyeti' olacağını söyleyerek, "Şu anda buna engel olamazsak artık demokratik yoldan bu olumsuzluğu düzeltmek mümkün değildir. Cumhuriyet 1960'lardan itibaren kuşatma altına girdi. 12 Eylül ve Özal döneminde Rabıta örgütüyle cemaatlerin önü açıldı. Mevcut iktidar 12 Eylül'ün ürünüdür. Türkiye yalnızca siyasi olarak değil, toplumsal olarak da değiştirildi. Artık başta
ulusalcılık olmak üzere yüksek değerler demode kavram haline geldi" şeklinde konuştu.
Ordunun NATO'yla, MİT'in CIA ve MOSSAD'la ilişkisinin olduğunu, Fethullah Gülen cemaati taraftarlarınca Türkiye'nin köşe başlarının tutulduğunu iddia eden Sezen, "Yaşananlar, BOP projesinin uygulamasıdır. Yargının tabanındaki birçok isim Türkiye Cumhuriyeti'nin hukuk kurallarını uygulamak yerine, Fethullah'ın emirlerini benimsiyor. Kemalizm'i iktidara taşıyamazsak Türkiye Cumhuriyeti elden gidecek. Orta sağın, Kemalistlerin, solcuların ve devrimcilerin bir araya gelmesi gerekir" dedi.