Ömer Çelik: 'CHP bürokratik bir kurum'
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, 'CHP'nin şu anki durumu hiçbir şekilde siyaset yapmakla veya siyasi pozisyon almakla izah edilemez. CHP tamamen bürokratik bir kuruma dönüşmüştür' dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, "CHP'nin şu anki durumu hiçbir şekilde siyaset yapmakla veya siyasi pozisyon almakla izah edilemez. CHP tamamen bürokratik bir kuruma dönüşmüştür" dedi. Çelik, MYK Toplantısı için AK Parti Genel Merkezine gelişinde gazetecilerin gündemle ilgili sorularını yanıtladı.
Ömer Çelik, gazetecilerin "CHP'nin Anayasa Mahkemesine başvuru yaparken hedefi nedir?" sorusunu "Anayasa değişikliği taslağının millete götürülmesini engellemek" diye yanıtladı.
Anamuhalefet partisinin, Anayasa değişikliğiyle ilgili milletin onayına sunulmak istenen bir süreci kilitlemeye çalıştığını ileri süren Çelik, "Ben epeydir söylüyorum. Bu bir siyasi parti tavrı değildir. Bir siyasi parti herhangi bir değişikliği, herhangi bir siyasi girişimin sürekli olarak millete götürülmesini engellemeye çalışıyorsa üç-beş yıldır siyasi misyonunu sadece bunun üzerine kurmuşsa siyasi parti olmaktan çıkmıştır; toplumdaki hiçbir talebi temsil edemez hale gelmiştir. Dolayısıyla CHP'nin şu anki durumu hiçbir şekilde siyaset yapmakla veya siyasi pozisyon almakla izah edilemez. CHP tamamen bürokratik bir kuruma dönüşmüştür" dedi.
CHP'nin TBMM'deki oylamalara katılmadığını hatırlatan Çelik, CHP'nin şu anda da "Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından da onaylanan değişikliği, milletten kaçırmak için ellerinden geleni yaptığını" söyledi.
"Eğer gerçekten CHP, bir siyasi partiyse, siyasi parti gibi davranacaklarsa bunu millete götürürüz, millet nihai kararı verir" diyen Çelik, bütün partilerin demokratik meşruiyetini milletten aldıklarını kaydetti.
"Referandumun 60 gün sonra mı, 120 gün sonra mı yapılacağına dair tartışmalar var. Sizin partinizin kanaati nedir?" sorusuna da Çelik, "Bizim kanaatimizde değişiklik yok. Bizim beklentimiz aynı şekilde devam ediyor. Temmuz ortası gibi bir referandum olmasını bekliyoruz" yanıtını verdi.
El,taş: "Anayasa Mahkemesi'ne şekil yönünden gidebilirler"
AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş da CHP'nin Anayasa Mahkemesine başvuru yapacağını açıklamasına ilişkin sorular üzerine, "CHP'nin Anayasa Mahkemesine gitmesiyle ilgili durumun Anayasa'da yazmadığını, sadece 110 milletvekilinin imzasını bulabilirlerse Anayasa Mahkemesine gitme haklarının bulunduğunu" ifade etti.
CHP'nin şekil yönünden Anayasa Mahkemesine gidebileceğini belirten Elitaş, "Anayasa'nın 148. maddesinin 2. fıkrası bunu net bir şekilde çizmiş.
Şekil yönünden Anayasa Mahkemesine gidilmesinin şartları ve Anayasa Mahkemesinin yetkileri altı kalın çizgilerle çizilerek ve gerekçeleri açıklanarak ifade edilmiş" diye konuştu.
Referandumun süresiyle ilgili sorular üzerine de Elitaş, referandumun seçim yasası olmadığı kanaatinde olduklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Yüksek Seçim Kurulu hukuki bir karar verecekse bunun 60 gün olduğu kanaatindeyiz. Siyasi bir karar verirse bunun 120 güne çıkartacağını veya bir başka şekilde değerlendirmesi mümkün olabilir. Biz referandumun seçim yasası olmadığı inancındayız. Çünkü seçimde siyasi partilerin yaptığı bir yarış vardır. Anayasa'nın 175. maddesine göre milli iradenin Parlamentoda tecelli etmemesi üzerine halkın kendi tercihleriyle Parlamentoda uzlaşılmayan konuda uzlaşı sağlamasıdır. O anlamda baktığımızda bir Seçim Kanunu olarak değerlendirmek mümkün değildir. Bize göre referandum süresi 60 gündür. Yani 18 Temmuz 2010
tarihi referandumun yapılacağı gündür?"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın referandum için il il dolaşıp dolaşmayacağı yönündeki bir soru üzerine Elitaş, bu konuda henüz bir görüşme yapılmadığını, konunun bugün MYK'da ele alınacağını söyledi.
Elitaş, "Partinin yetkili organları herhalde bu konuda milletvekili arkadaşlara görev vermiştir. Bu muhakkak anlatılacak. Çünkü Anayasa değişikliğinin demokrasinin standartlarını artıracak, Türkiye'de artık her önüne gelenin demokrasiyi engelleyici bir tutum takınmasını, durumdan vazife çıkarmasını engelleyecek bir anayasa değişikliği olduğunu düşünüyoruz. Huzur, güven ve istikrarın olduğu bir yerde iş, emek, ekmek ve imkan beraberinde gelir. Bunu milletimiz de görecektir. Bunu anlatmak
istiyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
"CHP'nin hukukçuları söylüyorsa inandırıcılığı zaten yok"
Elitaş, bir gazetecinin "CHP ikinci tur görüşmelerinin yapılmadığını, ikinci turun sadece oylamadan ibaret olduğunu belirtiyor" demesi üzerine Elitaş, "Hukukçu olanlar mı söylüyor hukukçu olmayanlar mı?" diye sordu.
Gazetecinin "Hukukçu olanlar söylüyor" diye yanıt vermesi üzerine Elitaş, "CHP'nin hukukçuları söylüyorsa inandırıcılığı zaten yok demektir. Hukukçu olmayan arkadaşlar biraz daha objektif değerlendiriyorlar" dedi.
Görüşmelerin, Anayasadaki usul ve esaslar doğrultusunda yapıldığını belirten Elitaş, "Zaten '2. tur, görüşmesiz yapılır. Eğer üzerinde bir önerge varsa sadece önergeler değerlendirilip oya sunulur. Kabul edildiği takdirde gizli oylamaya sunulur' diyor. İçtüzüğü bu kadar biliyor gibi milleti de kandırmaya, Anayasa Mahkemesi üyelerini Anayasa ve İçtüzüğü bilmiyor şeklinde
değerlendirmeye, CHP nin hukukçularının hakkı yok. Onu hukukçu olmayanlara sorarsanız daha iyi bilirler" ifadelerini kullandı.
"Kasetlerle ilgili yalanlama olmadı"
Elitaş, "Baykal, kendisine ait olduğu iddia edilen görüntülerle ilgili mahkemeye bilgi vermemiş. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" soruyu da "Sayın Baykal şu anda bir duygu kargaşası içerisinde. Yani anladığımız kadarıyla o
kasetlerle ilgili herhangi bir yalanlama olmadı ve görüntülerde geçtiği iddia edilen konutun, evin nereyse o konuda da bilgi vermediğini görüyoruz. Şu anda Sayın Baykal'ın içinde bulunduğu psikolojik durum, duygu karmaşası seli içerisinde. Bizim bu konuda yorum yapmamız doğru değil" diye yanıtladı.
CNN Türk
Ömer Çelik, gazetecilerin "CHP'nin Anayasa Mahkemesine başvuru yaparken hedefi nedir?" sorusunu "Anayasa değişikliği taslağının millete götürülmesini engellemek" diye yanıtladı.
Anamuhalefet partisinin, Anayasa değişikliğiyle ilgili milletin onayına sunulmak istenen bir süreci kilitlemeye çalıştığını ileri süren Çelik, "Ben epeydir söylüyorum. Bu bir siyasi parti tavrı değildir. Bir siyasi parti herhangi bir değişikliği, herhangi bir siyasi girişimin sürekli olarak millete götürülmesini engellemeye çalışıyorsa üç-beş yıldır siyasi misyonunu sadece bunun üzerine kurmuşsa siyasi parti olmaktan çıkmıştır; toplumdaki hiçbir talebi temsil edemez hale gelmiştir. Dolayısıyla CHP'nin şu anki durumu hiçbir şekilde siyaset yapmakla veya siyasi pozisyon almakla izah edilemez. CHP tamamen bürokratik bir kuruma dönüşmüştür" dedi.
CHP'nin TBMM'deki oylamalara katılmadığını hatırlatan Çelik, CHP'nin şu anda da "Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından da onaylanan değişikliği, milletten kaçırmak için ellerinden geleni yaptığını" söyledi.
"Eğer gerçekten CHP, bir siyasi partiyse, siyasi parti gibi davranacaklarsa bunu millete götürürüz, millet nihai kararı verir" diyen Çelik, bütün partilerin demokratik meşruiyetini milletten aldıklarını kaydetti.
"Referandumun 60 gün sonra mı, 120 gün sonra mı yapılacağına dair tartışmalar var. Sizin partinizin kanaati nedir?" sorusuna da Çelik, "Bizim kanaatimizde değişiklik yok. Bizim beklentimiz aynı şekilde devam ediyor. Temmuz ortası gibi bir referandum olmasını bekliyoruz" yanıtını verdi.
El,taş: "Anayasa Mahkemesi'ne şekil yönünden gidebilirler"
AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş da CHP'nin Anayasa Mahkemesine başvuru yapacağını açıklamasına ilişkin sorular üzerine, "CHP'nin Anayasa Mahkemesine gitmesiyle ilgili durumun Anayasa'da yazmadığını, sadece 110 milletvekilinin imzasını bulabilirlerse Anayasa Mahkemesine gitme haklarının bulunduğunu" ifade etti.
CHP'nin şekil yönünden Anayasa Mahkemesine gidebileceğini belirten Elitaş, "Anayasa'nın 148. maddesinin 2. fıkrası bunu net bir şekilde çizmiş.
Şekil yönünden Anayasa Mahkemesine gidilmesinin şartları ve Anayasa Mahkemesinin yetkileri altı kalın çizgilerle çizilerek ve gerekçeleri açıklanarak ifade edilmiş" diye konuştu.
Referandumun süresiyle ilgili sorular üzerine de Elitaş, referandumun seçim yasası olmadığı kanaatinde olduklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Yüksek Seçim Kurulu hukuki bir karar verecekse bunun 60 gün olduğu kanaatindeyiz. Siyasi bir karar verirse bunun 120 güne çıkartacağını veya bir başka şekilde değerlendirmesi mümkün olabilir. Biz referandumun seçim yasası olmadığı inancındayız. Çünkü seçimde siyasi partilerin yaptığı bir yarış vardır. Anayasa'nın 175. maddesine göre milli iradenin Parlamentoda tecelli etmemesi üzerine halkın kendi tercihleriyle Parlamentoda uzlaşılmayan konuda uzlaşı sağlamasıdır. O anlamda baktığımızda bir Seçim Kanunu olarak değerlendirmek mümkün değildir. Bize göre referandum süresi 60 gündür. Yani 18 Temmuz 2010
tarihi referandumun yapılacağı gündür?"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın referandum için il il dolaşıp dolaşmayacağı yönündeki bir soru üzerine Elitaş, bu konuda henüz bir görüşme yapılmadığını, konunun bugün MYK'da ele alınacağını söyledi.
Elitaş, "Partinin yetkili organları herhalde bu konuda milletvekili arkadaşlara görev vermiştir. Bu muhakkak anlatılacak. Çünkü Anayasa değişikliğinin demokrasinin standartlarını artıracak, Türkiye'de artık her önüne gelenin demokrasiyi engelleyici bir tutum takınmasını, durumdan vazife çıkarmasını engelleyecek bir anayasa değişikliği olduğunu düşünüyoruz. Huzur, güven ve istikrarın olduğu bir yerde iş, emek, ekmek ve imkan beraberinde gelir. Bunu milletimiz de görecektir. Bunu anlatmak
istiyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
"CHP'nin hukukçuları söylüyorsa inandırıcılığı zaten yok"
Elitaş, bir gazetecinin "CHP ikinci tur görüşmelerinin yapılmadığını, ikinci turun sadece oylamadan ibaret olduğunu belirtiyor" demesi üzerine Elitaş, "Hukukçu olanlar mı söylüyor hukukçu olmayanlar mı?" diye sordu.
Gazetecinin "Hukukçu olanlar söylüyor" diye yanıt vermesi üzerine Elitaş, "CHP'nin hukukçuları söylüyorsa inandırıcılığı zaten yok demektir. Hukukçu olmayan arkadaşlar biraz daha objektif değerlendiriyorlar" dedi.
Görüşmelerin, Anayasadaki usul ve esaslar doğrultusunda yapıldığını belirten Elitaş, "Zaten '2. tur, görüşmesiz yapılır. Eğer üzerinde bir önerge varsa sadece önergeler değerlendirilip oya sunulur. Kabul edildiği takdirde gizli oylamaya sunulur' diyor. İçtüzüğü bu kadar biliyor gibi milleti de kandırmaya, Anayasa Mahkemesi üyelerini Anayasa ve İçtüzüğü bilmiyor şeklinde
değerlendirmeye, CHP nin hukukçularının hakkı yok. Onu hukukçu olmayanlara sorarsanız daha iyi bilirler" ifadelerini kullandı.
"Kasetlerle ilgili yalanlama olmadı"
Elitaş, "Baykal, kendisine ait olduğu iddia edilen görüntülerle ilgili mahkemeye bilgi vermemiş. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" soruyu da "Sayın Baykal şu anda bir duygu kargaşası içerisinde. Yani anladığımız kadarıyla o
kasetlerle ilgili herhangi bir yalanlama olmadı ve görüntülerde geçtiği iddia edilen konutun, evin nereyse o konuda da bilgi vermediğini görüyoruz. Şu anda Sayın Baykal'ın içinde bulunduğu psikolojik durum, duygu karmaşası seli içerisinde. Bizim bu konuda yorum yapmamız doğru değil" diye yanıtladı.
CNN Türk