Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Kahveci: Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarısı'na karşıyız

Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarısı'na karşı olduklarını söyledi. Bu yasa ile hastanelerin idari mali a

Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarısı'na karşı olduklarını söyledi. Bu yasa ile hastanelerin idari mali açıdan özerk hale getirilip, yerinden yönetim ilkesi çerçevesinde hastane yönetimlerinin yerelleştirileceğini belirten Kahveci, bu konunun peşini bırakmayacaklarını ve hastanelere sahip çıkacaklarını bildirdi.

Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Kahveci, Türk Sağlık-Sen Afyonkarahisar Şubesi tarafından Garden Kale Otel'de düzenlenen 'Dayanışma Yemeği'ne katıldı. Yemekten önce gazetecilerin 'Türk Sağlık-Sen olarak Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarısı konusunda duruşunuz nedir?' soruna Kahveci, bu kanuna tamamen karşı olduklarını söyledi.

Hastanelerin bu şekilde yönetilmesinin hem sağlık çalışanlarına hem de sağlık hizmet kalitesine ciddi sıkıntıları ve sakıncalar getireceğini belirten Kahveci, "Biz Türk Sağlık-Sen olarak iddia ediyoruz. Hastaneler bu şekilde yönetildiği sürece hastanelerin çok ciddi sıkıntılar ile karşı karşıya kalacaktır. Hastaneler politize olacak. Bölgeler arası hizmet farklılıkları yaşanacak. Dolayısıyla pek çok sıkıntıyı peş peşe görmüş olacağız. Bundan tabi ki vatandaş da etkilenecek. Sadece sağlık çalışanları değil. Netice itibariyle sağlık çalışanları, sağlık hizmeti sunuyorsa bunun karşılığında vatandaş da bu sağlık hizmetini alıyor. Şimdi bu kadar radikal bir değişikliği toplumun kesimlerinden daha doğru çalışanların temsilcilerinden hiçbir destek almadan, onların olurunu almadan çıkarılmasını son derece yadırgıyoruz." dedi.

Yasanın bu şekilde değil de, meslek odaları, sendikalar ve derneklerden görüş alınarak uzlaşma içerisinde çıkarılmasını isteyen Kahveci, "Çünkü bu çok önemli bir kanun. Hastanelerimiz mahalline devrediliyor, hastane artık yönetim kurulu tarafından yönetiliyor. Bakın, 7 kişilik yönetim kurulu kimlerden oluşuyor. İl Genel Meclisi 2, Vali 1 kişi belirliyor. Ticaret Odası 1 temsilci veriyor, Sağlık Müdürü katılıyor. Sağlık Bakanlığı da 2 kişi veriyor. Sağlık çalışanlarının hiçbir temsilcisi yok. Biz şunu demiyoruz. Biz temsilci olarak katılalım, sendika oraya yönetim kuruluna katılsın demiyoruz. Biz yasanın genel yaklaşım felsefesine karşı çıkıyoruz. Bu güne kadar bu ülkede yönetim kurulu ile yönetilen kurumların hepsi sıkıntıya sokulmuştur." diye konuştu.

Böyle karmaşık bir yapıyı Türkiye'de daha kurumların yerinden yönetecek olgunluğa ulaşamadığını belirten Kahveci, onun için bunun Türkiye'nin gündemine getirilmesinin son derece sakıncaları olduğunu savundu.

8 Mayıs 2010 Cumartesi günü Ankara'da Abdi İpekçi Parkı'nda bir miting düzenleyeceklerini bildiren Kahveci, "Bu Kamu Hastane Birliklerine Hayır mitingi olacak ve bu kanuna kırmızı kart göstereceğiz. Bütün sağlık çalışanları burada bizle beraber olmalı. Çünkü hastaneler idari mali özerklik adı altında özelleştirme sürecine doğru gidiyor. Sayın Bakan istediği kadar desin ki 'Ben hastaneleri özelleştirmeyeceğim.' Bu kanunun ana ruhu ilerleyen süreçte bu işe zemin hazırlamaktır. Onun için biz hastaneler kamu malıdır, hastaneler devletin malıdır, milletin malıdır, Türkiye'de devlet sağlık hizmetini yapmalıdır ve devam etmelidir diyoruz." şeklinde konuştu.

Kahveci şöyle devam etti: "Bize rağmen bu kanun çıkarsa tabi ki bu işin bir Anayasa Mahkemesi süreci var. Muhalefet partileriyle bu konuyu görüşeceğiz. Bu konunun peşini bırakmayız. Biz bu hastanelere sahip çıkacağız. Bu hastaneler bizim geleceğimiz. Milletimizin geleceği. Biz birey olarak da buralardan hizmet alıyoruz. Onun için bugün ülkede özelleştirme çerçevesinde Türkiye'nin birçok değeri çarçur edilirken hastanelerimizin de o sürece girmesine müsaade etmeyeceğiz. Umarız siyasette bu tepkileri göz ardı etmeden kanunu geri çekerek yeniden sosyal tarafların da olurunu alarak bir düzenleme yaparsa çok daha anlamlı olur."