Referandumda bizim oyumuz evet olacaktır
Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, AK Parti tarafından gündeme getirilen Anayasa değişiklik paketine gereken desteği vereceklerini açıkladı.
Kurtulmuş, "29 maddelik değişiklik geri olsa bile referandumda bizim oyumuz evet olacaktır" dedi.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (MÜSİAD) 19. Olağan Genel Kurulu'nda konuşan Kurtulmuş, ağırlıklı olarak anayasa ve referandum tartışmalarını değerlendirdi.
Saadet Partisi Genel Başkanı, şöyle dedi: "Gelin milleti hakem ve hâkim yapalım, kendi anayasasını kendi yapsın. Millet bu toprakların kiracısı değil ev sahibidir. Bakınız Anayasa, TBMM İç Tüzüğü, Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Yasası şu haliyle bürokratik ve oligarşiktir. İktidar da unutmamalı her sözümüzü aleyhine değil. Biz, ülkeye çivi çakanı her zaman destekleriz. Ancak eksiklikler var. İlki sürecin yönetimine dönüktür. CHP ile MHP'nin blok olarak değişikliğin karşısına çıkacağı belliydi. Bu noktada halkı siyasete paydaş etmeden başarı elde edilemez. Tüm uzlaşma sürecinde milleti sokmak gerekmektedir."
Numan Kurtulmuş, değişikliğe gidilen maddelerin paket halinde değil de tek tek milletin önüne koyulmasını istedi. Kurtulmuş, iktidar ile muhalefeti de referandumu siyasi kamplaşma haline getirmemeleri konusunda uyardı. Kamplaşmaların milletin aleyhine olacağına vurgu yapan Kurtulmuş, her aşamada uzlaşmanın siyasiler için bir görev olduğunun altını çizdi.
"FAKİRLİK ÜRETEN BİR BÜYÜME"
Sözü ekonomiye getiren Saadet lideri, büyüme oranlarının istihdama yansımamasından şikâyet etti. Kurtulmuş, "Türkiye, büyüse de küçülse de işsizlik artıyor. Fakirlik bir üreten bir büyüme söz konusu." değerlendirmesini yaptı.
Ekonomik durgunluğun aşılması adına kendilerinin de önemli planları olduğuna işaret eden Numan Kurtulmuş, önerilerini şöyle sıraladı: "DPT adı konulmamış ekonomi bakanlığının bir sekretaryası konumunda. Türkiye'nin bir sanayi envanteri yok. Vakit kaybedilmeden hazırlanmalıdır. Ayrıca KOBİ'lerin hukuki tanımı yapılmalıdır. Derviş ile Fischer'in ekonomi modeli terk edilmelidir. Kur siyaseti yenilenmelidir. Yeni bir sermaye piyasası reformu yapılmalıdır. Çok ortaklı şirketler için özel çalışmalar yapılmalıdır."
Katsayı tartışmalarının İmam Hatip Liseleri ekseninde yapılmasına karşı çıkan Kurtulmuş, "Konuya başka bir pencereden de bakın. Katsayı gibi anti demokratik yöntemlerle meslek liselerinin önü kesilmeseydi. Bugün ekonomimiz ve iş dünyamız için daha iyi olurdu." ifadelerini kullandı.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (MÜSİAD) 19. Olağan Genel Kurulu'nda konuşan Kurtulmuş, ağırlıklı olarak anayasa ve referandum tartışmalarını değerlendirdi.
Saadet Partisi Genel Başkanı, şöyle dedi: "Gelin milleti hakem ve hâkim yapalım, kendi anayasasını kendi yapsın. Millet bu toprakların kiracısı değil ev sahibidir. Bakınız Anayasa, TBMM İç Tüzüğü, Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Yasası şu haliyle bürokratik ve oligarşiktir. İktidar da unutmamalı her sözümüzü aleyhine değil. Biz, ülkeye çivi çakanı her zaman destekleriz. Ancak eksiklikler var. İlki sürecin yönetimine dönüktür. CHP ile MHP'nin blok olarak değişikliğin karşısına çıkacağı belliydi. Bu noktada halkı siyasete paydaş etmeden başarı elde edilemez. Tüm uzlaşma sürecinde milleti sokmak gerekmektedir."
Numan Kurtulmuş, değişikliğe gidilen maddelerin paket halinde değil de tek tek milletin önüne koyulmasını istedi. Kurtulmuş, iktidar ile muhalefeti de referandumu siyasi kamplaşma haline getirmemeleri konusunda uyardı. Kamplaşmaların milletin aleyhine olacağına vurgu yapan Kurtulmuş, her aşamada uzlaşmanın siyasiler için bir görev olduğunun altını çizdi.
"FAKİRLİK ÜRETEN BİR BÜYÜME"
Sözü ekonomiye getiren Saadet lideri, büyüme oranlarının istihdama yansımamasından şikâyet etti. Kurtulmuş, "Türkiye, büyüse de küçülse de işsizlik artıyor. Fakirlik bir üreten bir büyüme söz konusu." değerlendirmesini yaptı.
Ekonomik durgunluğun aşılması adına kendilerinin de önemli planları olduğuna işaret eden Numan Kurtulmuş, önerilerini şöyle sıraladı: "DPT adı konulmamış ekonomi bakanlığının bir sekretaryası konumunda. Türkiye'nin bir sanayi envanteri yok. Vakit kaybedilmeden hazırlanmalıdır. Ayrıca KOBİ'lerin hukuki tanımı yapılmalıdır. Derviş ile Fischer'in ekonomi modeli terk edilmelidir. Kur siyaseti yenilenmelidir. Yeni bir sermaye piyasası reformu yapılmalıdır. Çok ortaklı şirketler için özel çalışmalar yapılmalıdır."
Katsayı tartışmalarının İmam Hatip Liseleri ekseninde yapılmasına karşı çıkan Kurtulmuş, "Konuya başka bir pencereden de bakın. Katsayı gibi anti demokratik yöntemlerle meslek liselerinin önü kesilmeseydi. Bugün ekonomimiz ve iş dünyamız için daha iyi olurdu." ifadelerini kullandı.