Türk kökenli milletvekili adayları kozlarını üniversitelilerin önünde paylaştı
Almanya'nın Kuzey Ren Vestfalya (KRV) eyaletinde, 9 Mayıs'ta yapılacak olan eyalet parlamento seçimleri için siyasi partilerin göstermiş olduğu Türk k
Türk kökenli akademisyenlerin kurmuş olduğu DEIN KÖLN'ün (SİZİN KÖLN'ÜNÜZ) organize ettiği, "Entegrasyon aslında asimilasyon mu?" adlı panelde bir araya gelen Türk kökenli vekil adayları, göçmenler olmasa da Almanya'da tek bir kültürün olmadığını hatırlatarak göçmenlerin uyması gereken bir "öncü kültürün" söz konusu olamayacağını vurguladı. Köln Üniversitesi düzenlenen ve üniversite öğrencilerinin yanı sıra aralarında Türkiye'nin Köln Başkonsolosu Mustafa Kemal Basa'nın da bulunduğu her kesimden insanın katılıp izlediği panele, Hür Demokrat Parti'nin (FDP) Duisburg'dan milletvekili adayı Betül Cerrah, Sosyal Demokrat Parti (SPD) Köln adayı Tayfun Keltek, Yeşiller Partisi Köln adayı Arif Ünal, CDU'nun Köln adayı Efkan Kara ve geçtiğiz aylarda kurulmuş olan Yenilik ve Adalet Partisi (BIG) Köln adayı Hamit Çiçek katıldı.
Dein Köln'den İbrahim Küçükyıldız'ın moderatörlüğünü yaptığı panelde CDU adayı Efkan Kara, "Ben entegrasyondan, beraberimizde getirdiğimiz inanç ve kültürümüzü koruyarak içinde yaşadığımız topluma uyam sağlamayı anlıyorum. Asimilasyondan kaçınmalı ama entegre olmaya çalışmalıyız." diye konuştu. Eğitim sisteminin de tartışıldığı panelde Kara, "CDU özel okulları destekliyor." dedi. Aşırı sağcı Pro NRW gibi partilerin İslamofobi'yi kullanarak siyasi çıkar elde etmeye çalıştığını bildiren Kara, oy hakkı olan herkese seçimlere gitme çağrısı yaparak, "Kullanılmayan her oy aşırı sağ partilere yarar. Daha az oyla, daha güçlü şekilde meclise girerler. Aşırı sağ partilere engel olmak için, hangisi olursa olsun demokratik partilerden birene oy vermek için mutlaka seçime gitmeli." ifadelerini kullandı.
Yeşiller Partisi milletvekili adayı Arif Ünal ise Almanlar arasında da kültürel bir birlikteliğin bulunmadığını hatırlatarak, "Oysa gerçek o değil. Bakın Bavyera'dan bambaşka kültür var. Yani Almanya içinde de bir kültürel çeşitlilik var. Ama sanki göçmenlerin uyum sağlaması gereken değerler birliği olduğu savunuluyor. Yapılması gereken, toplumu olduğu gibi kabul etmektir." dedi. Ünal, vatandaşlığa geçişin kolaylaştırılması gerektiğini, bunun için çifte vatandaşlık imkanının da verilmesi gerektiğini kaydetti. Ayrıca uzun süredir burada yaşayan göçmenlere yerel seçim hakkının verilmesini savunduklarını kaydeden Ünal, özel okullar konusunda ise "Almanya'da 20 yıldır Özel Yunan okulları var, Türkler yapmaya kalkınca reaksiyon gösteriliyor. Ancak tüm sorunlar bir kaç özel okulla çözülemez, devlet okullarında uzun süreli birlikte eğitime ihtiyaç var." diye konuştu.
SPD adayı Tayfun Keltek de Arif Ünal'ın, Almanya'da zaten bir tek kültürün bulunmadığı görüşüne katıldığını aktardı. Keltek, "Kendi köklerini, kimliğini inkar eden sağlıklı bir kişiliğe sahip olamaz. Leitkultur (öncü kültür) diye bir şey olamaz. Almanya'da, göçmenlerin dışında da zaten kültürel bir birlik yoktur. Buluşmamız gereken Alman anayasasıdır. Benim için entegrasyon, katılımdır. Eğitime, siyasete ve iş hayatına katılım" dedi. CDU'nun Aşağı Saksonya'da Aygül Özkan'ı Bakan yapması konusunda ise, "Ben sadece bir kişinin bakan yapılarak vitrin olarak kullanılmasına karşıyım." çıkışını yaptı.
FDP'nin milletvekili adayı Betül Cerrah ise, SPD ve Yeşiller'e yüklenerek, "Şimdi ne istiyorlarsa, geçmişte çoğunlukta oldukları zaman yapmadıkları şeylerdir. Biz en azından söz verdiğimiz şeyleri yapıyoruz." dedi. BIG adayı Hamit Çiçek ise, Alman siyasi partilerinin göçmenler konusunda samimi olmadığını, yıllarca SPD'de politika yapmaya çalıştığını, sonra CDU'da denediğini ancak hepsinden umudu kestiği için BIG'e katıldığını kaydetti. Programın sonunda adaylara, Almanya'ya ilk gelen Türk işçilerin Münih tren garında çekilen fotograflarından oluşan tablolar hediye edildi.