Türk Kadınları Emine Erdoğan Önderliğinde, Brüksel'e Çıkarma Yapacak

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ve Türkiye'nin önde gelen iş kadınları, sivil toplum kuruluşu yöneticileri, sanatçılar ve toplumda tanınmış bireylerden oluşan yaklaşık 200 kişilik bir kadın katılımcıyla birlikte yarın sabah Brüksel'e gideceklerini açıkladı

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ve Türkiye'nin önde gelen iş kadınları, sivil toplum kuruluşu yöneticileri, sanatçılar ve toplumda tanınmış bireylerden oluşan yaklaşık 200 kişilik bir kadın katılımcıyla birlikte yarın sabah Brüksel'e gideceklerini açıkladı.
Bakan Bağış, TBMM'de yaptığı basın toplantısında, yarın saat 10.00'da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ve Türkiye'nin önde gelen iş kadınları, sivil toplum kuruluşu yöneticileri, sanatçılar ve toplumda tanınmış bireylerden oluşan yaklaşık 200 kişilik bir kadın katılımcıyla Brüksel'e gideceklerini açıkladı. Uçaktan iner inmez Avrupa Parlamentosu'na gideceklerini ve Anna Linn Salonu'nda 'Türkiye'nin AB Sürecinde Kadınlarımızın Rolü' konulu bir panel gerçekleşeceğini belirten Bağış,
panelin açılış konuşmalarını Genişlemeden Sorumlu Komisyon Üyesi Stefan Füle, Emine Erdoğan ve kendisinin yapacağını açıkladı. Daha sonra hem Türkiye'nin hem Avrupa'nın önde gelen kadın siyasetçileri ve sivil toplum kuruluşlarındaki temsilcilerinin, Türkiye'nin AB sürecini değerlendirecekleri panele geçileceğini ifade eden Bağış, akşam yemeğinde de, yine kendisinin Türk heyete Türkiye'nin AB süreci ile ilgili bir sunum yapacağını bildirdi. Bağış, yemeğin ardından Sertap Erener ve Sıcak Yuva dansçılarının
halk oyunları gösterisini izleyeceklerini söyledi.
İkinci günün sabahında İstanbul Büyükşehir Belediye'sinin desteğiyle kurulan Brüksel'deki İstanbul Merkezi'nde Türkiye'nin ve Avrupa'nın kadın sivil toplum kuruluşlarının birbirleriyle deneyimlerini paylaştıkları bir toplantı gerçekleştireceklerini belirten Bağış, daha sonra 'Yedi Tepenin Yedi Mimarı' konulu serginin gezileceğini ve Brüksel'deki bazı iş ve sanat dünyası temsilcileri ile bir araya heyetin yemekte bir araya geleceğini söyledi. Bağış, Avrupa'daki önemli binaların maketlerinin bulunduğu
parkın gezilmesinin ardından da Türkiye'de döneceklerini kaydetti.
Seyahate ilişkin soruları da cevaplandıran Bağış, katılımcıların nasıl seçildiğine ilişkin bir soru üzerine, Türkiye'nin önde gelen sivil toplum kuruluşlarının üye listelerine ve daha önce Emine Erdoğan'ın seyahatlerinde bulunmak talebinde bulunanlara davetiye gönderildiğini ve ilk başvuran 200 kişinin listeye alındığını söyledi. Bakan Bağış, özel bir firmanın maliyet hesabını yaptığını belirterek, tüm katılımcıların kendi masraflarını karşılayacaklarını da kaydetti.
Avrupa'ya Türkiye'yi tanıma fırsatı verdikçe, Avrupa'daki bazı ülkelerin, bazı toplumların, bazı siyasi grupların Türkiye ile ilgili önyargılarını, şüphelerini korkularını ortadan kaldırdıkça Türkiye'nin AB yolunun da mutlaka açılacağını belirten Bağış, "Türkiye'de kadınların rolü ve kadınların toplumda oynadıkları rolü çok iyi anlayamayan Avrupalıların da Türkiye ile ilgili AB sürecinde ortaya attıkları iddialar var. Bu yüzden bu ziyareti çok önemsiyoruz" diye konuştu.

ET İTHALATINA, AVRUPA BASKISI İDDİASI
Bakan Bağış, gazetecilerin, MHP'nin et ithalatının serbest bırakılmasıyla ilgili Avrupa'nın Türkiye'ye baskı yaptığına ilişkin iddiaları ve kendisine yönelik eleştirilerini hatırlatması üzerine, Türkiye ve Gümrük Birliği'nin et ithalatı ile ilgili yerine getirmediği yükümlülükler olduğunu söyledi. Bağış, şunları kaydetti:
"Gümrük Birliği müzakereleri yürüten şahısların şu anda muhalefet partilerinde etkin rollerde olduğunu biliyorsunuz. Kendileri bu konuları daha iyi bilirler, çünkü o müzakereleri bizzat yürütmüşlerdir. Ama bu son kararda, Sayın Başbakanımızın talimatıyla, hem Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanımızın, hem Tarım Bakanımızın almış oldukları kararlar ve yaptıkları açıklamalar, tamamen Türk tüketicisinin çıkarlarını gözeterek atılmış adımlardır. Bunların hiçbir yerinde Avrupalı hiçbir şahsiyetin herhangi bir
talebi, ricası, tavassutu falan söz konusu değildir. Benim bu konuda herhangi bir sürecin içinde bulunmam olmamıştır. Biz AB sürecinde hiçbir Avrupalıyı memnun etmek mutlu etmek, onların çıkarlarına hizmet etmek için hareket etmiyoruz. Biz AB sürecini bizi iktidara taşıyan, bize güvenen vatandaşlarımızın standartlarını güçlendirmek için, bu ülkenin daha güçlü bir demokrasi olması için, daha şeffaf bir ülke olması için, daha saygın bir ülke olması için sürdürüyoruz, sürdürmeye de devam edeceğiz."