İşçileri Taksim Meydanındaki Kutlamalara Çağırdı

Hak-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan, işçileri Taksim Meydanı'na çağırdı.

Hak-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan, Hizmet-İş Sendikası Sakarya Şubesi'ni ziyaret etti. Şube Başkanı Fahrettin Kütükçü ile görüşen Arslan, 1 Mayıs kutlamalarına Taksim Meydanı'nın açılmasıyla ilgili bir değerlendirme yaptı. Değerlendirme toplantısına Hizmet-İş Sendikası Genel Eğitim Sekreteri Ali Osman Kurt, Marmara Bölge Başkanı Mustafa Taştekin, Öz Orman-İş Sendikası Bölge Başkanı Adem Öz, Çelik-İş Temsilcisi Rıfat Kurt, Hizmet İş Sendikası Şube
Başkanı Fahrettin Kütükçü, Hizmet İş Sakarya Şubesi kadın Komisyonu Başkanı Sebahat Ismarlayıcı ile iş yeri temsilcileri katıldı. Toplantının ardından bir basın toplantısı düzenleyen Arslan, 1 Mayıs işçi bayramında Taksim Meydanının kutlamalara açılmasını değerlendirdi.
Arslan, Türkiye'yi 1 Mayıs paranoyasından kurtarmak gerektiğini belirterek, çatışmaların ve gerginliklerin öne çıktığı 1 Mayıs istemediklerini söyledi.
EMEKÇİLERİN GÜNÜ
Taksim Meydanı'nın 1977'de yaşanan olayların ardından kutlamalara kapatıldığını hatırlatan Arslan, konfederasyonun girişimleriyle 2009 yılında ilk defa 1 Mayıs'ı Taksim'de kutladıklarını hatırlattı.
Birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak gördükleri 1 Mayıs'ın çalışanların sorunlarının gündeme getirildiği, özelleştirmelere ve taşeronlaşmaya karşı yürütülen mücadelenin gündeme getirilmesinde önemli olduğunu ifade eden Arslan, şöyle konuştu: ''Dünyanın değişik bölgelerinde 1 Mayıs emekçilerin taleplerinin bir kez daha gündeme getirildiği ve sorunlarının tartışıldığı, birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak kutlanmaktadır. 1 Mayıs'ı toplumu tedirgin eden, toplumun ve emekçilerin taleplerinden öte,
bazı ideolojik grupların kendilerini ifade ettiği bir güç olarak kamuoyunda görülmesinden rahatsızız. 1 Mayıs'ın emekçilerin birlik mücadele ve dayanışma günü olarak bütün sorunlarını özgürce ifade edebildikleri, o günü doya doya yaşadıkları, günün anlamına uygun etkinlikleri gerçekleştirdikleri bir gün olmasını istiyoruz. Kanın ve çatışmaların bulaşmasını, toplumun maddi varlıklarını tahrip eden 1 Mayıs'ı asla Hak İş onaylamamakta ve kabul etmemektedir.''
Türkiye'yi 1 Mayıs paranoyasından kurtarmaları gerektiğini ifade eden Arslan, sözlerine şöyle devam etti: ''1977 yılında yapılan provokosyonlar ve 37 insanın hayatını kaybetmesinin üzerinden 33 yıl geçti. Halen tetiği çekenler ve bu katliama neden olanlar bulunup yargılanamamıştır. Bu konunun da ülke gündeminden düşürülmemesi gerekiyor.''
Konfederasyonun ağırlıklı kutlama merkezinin Taksim Meydanı olacağını anlatan Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Çok ciddi bir katılımla gerçekleştireceğiz. Sakarya, Kocaeli, Bursa ve İstanbul'daki teşkilatlarımızdan yoğun katılım olacak. Türkiye'nin belirli bölgelerinde de kutlamalara Hak İş katılacaktır. Ortak kutlamalar çerçevesinde Taksim 1 Mayıs kutlamalarımızın merkezi olacak. Hak İş olarak 6 konfederasyonun birlikte hazırladığı 1 Mayıs bildirisini okuyacağız. Belirlenen sloganların, pankartların
dışında isimler, ünvanlar, çeşitli siyasi partiler ve derneklerin kendilerini öne çıkardıkları 1 Mayıs istemiyoruz. Altı konfederasyon etrafında toplanan kitlelerin sorunlarının gündeme getirildiği, barışçı 1 Mayıs'ı inşallah birlikte Türkiye'ye armağan edeceğiz. Kamuoyunu rahatsız edecek, tartışmalara sebep olacak, herhangi bir olumsuzluk istemiyoruz.''
Farklı görüşlerin ve farklı insanların 1 Mayıs'a katılabileceklerini ifade eden Arslan, şunları söyledi: "Farklı görüşler farklı anlayıştaki insanlar oraya gelebilir, buna itirazımız yok ama, itirazımız mitingin güvenliğinin genel çerçevesinin dışına çıkışlara asla izin verilmeyecektir. Buna karşı olmak için gereken özeni göstereceğiz. Hak İş'in kutlamalarına katılacakların tamamı emekçiler olacak. Taksim'in ağırlıklı olarak emekçilerin ve çalışanların Taksim de olmalarını sağlamak bize düşecektir. Bunun
için arkadaşlarımızla yoğun çalışma yapıyoruz."
Arslan, anayasa değişikliği konusunda gazetecilerin sorularına şöyle cevap verdi: "1921 Anayasası'nı saymazsak ne yazık ki 1960 ve 1982 Anayasaları, kısmen değiştirilen 1971'deki Anayasa değişikliklerine bakarsak Türkiye'de sivil ve demokratik yollardan bir anayasa yapma şansı elde edemedik. Bu tabi Türkiye Cumhuriyeti için de büyük bir haksızlık. Darbeci generallerin yaptığı Anayasayı halen 21. yüzyılda tartışıyorsak, Türkiye'nin kendisine yakışmayan bu deli gömleğinden kurtarılması gerekiyor. Bunun
için süratle sivil, demokratik katılımcı bir anayasanın Türkiye'nin gündeminde olması gerekiyor. Hak İş bu konuda gerçekten tarihi bir sorumluluk üstlenerek 1986'da bir anayasa kurultayı gerçekleştirmiştir."
Türkiye'de 1982 Anayasasını ilk defa masaya yatıranın Hak İş Konfederasyonu olduğunu anlatan Arslan, "Anayasa kurultayında alınan kararlar gereğince Türkiye'nin 1982 Anayasası'ndan kurtarılmasının gerektiğinin altı çizilmiştir. Bu nedenle Hak İş olarak mutlaka Türkiye'nin sivil demokratik ve katılımcı bir anayasa ihtiyacı olduğunu görüyoruz. Bu konuda da Hak İş her zaman bu konudaki kararlılığını ifade etmiştir" dedi.
Anayasa'da bugüne kadar yapılan 16 değişikliğin her birini Hak İş'in olumlu olarak değerlendirdiğini belirten Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hangi siyasi partinin hangi iktidarın hangi çevrelerin yaptığına bakmaksızın ilkesel davranmıştır. Bugün AK Parti'nin kısmen yapmak istediği anayasa değişikliğini elbette yetersiz görüyoruz. Gönlümüz istiyor ki anayasanın tamamı değiştirilsin. Şartlar imkanlar kısmen değişikliğe fırsat veriyorsa, buna da karşı çıkmak Hak İş'in tarihi sorumluluğuyla bağdaşmaz. Bu
nedenle biz Anayasa değişikliğinin kısmi de olsa yapılan her değişikliğini destekliyoruz. Bu konuda toplumun önünde en büyük engel olan anayasadan kurtulmak konusunda atılan adımların arkasındayız. Toplumsal sözleşmeyle bir anayasa yapılacaksa buna itirazımız yok. Dünyanın hiçbir yerinde mutlak uzlaşmadan bahsedemiyorsunuz. En son Güney Afrika Anayasası mutlak uzlaşmayla ortaya çıkmamıştır. Yeterli uzlaşma söz konusu olmuştur. Yeterli uzlaşma da toplumun belirli kesimlerini en azından temsil edildiği
anayasa değişikliğinin yeterli uzlaşma olarak değerlendirildiğini görüyoruz."
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ
O nedenle mutlak bir uzlaşma fantazisinden de uzak kalmak gerektiğini anlatan Arslan, şunları söyledi: "Toplum kesimlerinin tamamının içinde yer aldığı, anayasa yapımının ne kadar imkanı olup olmadığını dikkate almak gerekiyor. Anayasa değişikliklerini küçümsemek isteyenlerin başka gerekçeler üreterek engel çıkarmaya çalışanları iyi tanımak lazım. Hak İş olarak anayasa değişikliğini destekliyoruz, anayasada yapılmak istenen değişikliklerin başta yargı reformu, Anayasa Mahkemesi gibi, HSYK gibi
değişikliklerin de ülkenin ihtiyacı olduğuna inanıyoruz. Bu ve buna benzer özellikle çalışma yaşamı ve grev yasaklarıyla ilgili düzenlemelerin, kamu görevlilerin toplu sözleşme hakkı veren düzenlemelerin, Yaş kararlarının mahkeme denetimine alınması gibi bütün düzenlemelerin toplum açısından önemli olduğunu düşünüyoruz. Meşruiyeti tartışmalı bir anayasaya sahip çıkmanın hangi gerekçelerle olursa olsun toplumun önünü tıkamaya yönelik engel olarak görüyoruz. Türkiye'nin bu barikatlardan kurtarılması
gerekiyor. Bunun için Hak İş Anayasa değişikliğini destekliyor."
Arslan Sakarya Büyükşehir, Adapazarı, Serdivan ve Erenler belediyelerini ziyaret ederek temaslarını sürdürecek.
(RY-İÇ-HO-Y)