Meclis Genel Kurulu 23 Nisan Özel Gündemiyle Toplandı
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, tarihten ibret alınarak bugünkü gidişata bir son verilemezse, Türkiye'nin çok dilli ve çok ortaklı bir federal devlet yapılanmasına ve ardından ise çözülmeye doğru hızla sürüklendiğini savunarak, "Tarihin tekerrür etmemesi şarttır ve bunun için geçmiş doğru okunmalı ve mutlaka doğru anlamlandırılmalıdır" dedi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli , tarihten ibret alınarak bugünkü gidişata bir son verilemezse , Türkiye ' nin çok dilli ve çok ortaklı bir federal devlet yapılanmasına ve ardından ise çözülmeye doğru hızla sürüklendiğini savunarak , " Tarihin tekerrür etmemesi şarttır ve bunun için geçmiş doğru okunmalı ve mutlaka doğru anlamlandırılmalıdır " dedi .
TBMM Genel Kurulu ' nda 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla gerçekleştirilen özel gündemli oturumda MHP Grubu adına konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli , 23 Nisan 1920 tarihinin ön almasıyla Türk milletinin Anadolu ' da yaptığı bin yıllık yolculuğun yeni bir devletle buluştuğunu , yeni bir yönetim şekliyle tanıştığını ve yeni ufukların milletin önüne açıldığını söyledi . " Bu muhteşem başarının sırları , milli güçlere ve kanaat önderlerine dayalı kucaklaştırıcı meşruiyet arayışında , vatan
için duyulan kaygıların ve şuurun bir araya getirildiği uzlaşma kültüründe , tam bağımsızlık kararında , küresel güçleri defetmek için lazım olan kahramanlıkta aranmalıdır " diyen Bahçeli , birbirine yabancılaşma eğilimine girmiş ve kabuğuna çekilmiş bir toplumda , milli kimliği yeniden yükseltmek için duyulan heyecanın da aranamayacağını söyledi . Bahçeli , " Onlar kimlikleri kaşıyıp toplumu parçalara ayırmamışlar , farklılıkları körükleyip milleti zayıflatmamışlar , al bayrağın etrafından toplanıp milli kimliği
savunmuşlardır . Ayrılmayı değil buluşmayı , farklılaşmayı değil bütünleşmeyi , dağılmayı değil kucaklaşmayı tercih etmişlerdir . Bu büyük eserin yegane başarı sırrı budur " diye konuştu .
Güçlü ve yükselen bir devletin varlığının ve devamının dağınık , çözülmüş , ayrışmış bir milletin içinden çıkartılmasının insanlığın tabiatına aykırı olduğunu ve örneğinin bulunmadığını belirten Bahçeli , bu yapıya millet demenin de mümkün olmadığını vurguladı . Bahçeli şöyle konuştu :
" Kısır bir asabiyetin pençesine düşmüş ve sürekli birbiriyle didişen parçalı bir yapının nasıl bir zafiyet doğurduğunu görmek için başka yerlere bakmaya da gerek yoktur . Anadolu ' ya geldiğimiz asırlar veya Anadolu ' da tutunmak için savaştığımız yıllar arasındaki benzerlikler , bugün de yapmamız gerekenleri hepimize göstermektedir . Tam yedi asır önce , Söğüt ' te 400 çadırlık bir Türkmen beyliğinden bir cihan imparatorluğunu çıkartan kudretle , geçen yüzyılda TBMM ' nin açılmasına kadar varan süreçteki dinamikler
birbirleriyle aynıdır . Her iki tarihi olayda da , ayrılıklar buluşmaya çevrilmiş , farklılıklar birleşmeye dönüştürülmüş , bir arada yaşama ülküsü bizi altı asır kaynaştıran yönetim iradesi olmuştur . Bu milleti üç kıtaya hükümran yapan beşeri birleşme imparatorluğun son asrında nifakla , ırkçılıkla , ayrımcılıkla zayıflayınca nasıl bir dağılmanın ve yıkılışın yaşandığı bilinen tarihin gerçeğidir . Devletimizin kazanımlarını sekteyle uğratacak , milletimizin kaynaşmasını geriye döndürecek gelişmelerin görüldüğü bu
günlerde , ilk Meclisin ve cumhuriyetin kurucu ruhunun anlamı hepimiz için daha da önem kazanmıştır . Tarihten ibret alınarak , gidişata bir son verilemez ise , kim nasıl yorumlarsa yorumlasın , ülkemiz çok dilli ve çok ortaklı bir federal devlet yapılanmasına ve ardından ise çözülmeye doğru hızla sürüklenmektedir . Tarihin tekerrür etmemesi şarttır ve bunun için , geçmiş doğru okunmalı ve mutlaka doğru anlamlandırılmalıdır . "
TBMM Genel Kurulu ' nda 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla gerçekleştirilen özel gündemli oturumda MHP Grubu adına konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli , 23 Nisan 1920 tarihinin ön almasıyla Türk milletinin Anadolu ' da yaptığı bin yıllık yolculuğun yeni bir devletle buluştuğunu , yeni bir yönetim şekliyle tanıştığını ve yeni ufukların milletin önüne açıldığını söyledi . " Bu muhteşem başarının sırları , milli güçlere ve kanaat önderlerine dayalı kucaklaştırıcı meşruiyet arayışında , vatan
için duyulan kaygıların ve şuurun bir araya getirildiği uzlaşma kültüründe , tam bağımsızlık kararında , küresel güçleri defetmek için lazım olan kahramanlıkta aranmalıdır " diyen Bahçeli , birbirine yabancılaşma eğilimine girmiş ve kabuğuna çekilmiş bir toplumda , milli kimliği yeniden yükseltmek için duyulan heyecanın da aranamayacağını söyledi . Bahçeli , " Onlar kimlikleri kaşıyıp toplumu parçalara ayırmamışlar , farklılıkları körükleyip milleti zayıflatmamışlar , al bayrağın etrafından toplanıp milli kimliği
savunmuşlardır . Ayrılmayı değil buluşmayı , farklılaşmayı değil bütünleşmeyi , dağılmayı değil kucaklaşmayı tercih etmişlerdir . Bu büyük eserin yegane başarı sırrı budur " diye konuştu .
Güçlü ve yükselen bir devletin varlığının ve devamının dağınık , çözülmüş , ayrışmış bir milletin içinden çıkartılmasının insanlığın tabiatına aykırı olduğunu ve örneğinin bulunmadığını belirten Bahçeli , bu yapıya millet demenin de mümkün olmadığını vurguladı . Bahçeli şöyle konuştu :
" Kısır bir asabiyetin pençesine düşmüş ve sürekli birbiriyle didişen parçalı bir yapının nasıl bir zafiyet doğurduğunu görmek için başka yerlere bakmaya da gerek yoktur . Anadolu ' ya geldiğimiz asırlar veya Anadolu ' da tutunmak için savaştığımız yıllar arasındaki benzerlikler , bugün de yapmamız gerekenleri hepimize göstermektedir . Tam yedi asır önce , Söğüt ' te 400 çadırlık bir Türkmen beyliğinden bir cihan imparatorluğunu çıkartan kudretle , geçen yüzyılda TBMM ' nin açılmasına kadar varan süreçteki dinamikler
birbirleriyle aynıdır . Her iki tarihi olayda da , ayrılıklar buluşmaya çevrilmiş , farklılıklar birleşmeye dönüştürülmüş , bir arada yaşama ülküsü bizi altı asır kaynaştıran yönetim iradesi olmuştur . Bu milleti üç kıtaya hükümran yapan beşeri birleşme imparatorluğun son asrında nifakla , ırkçılıkla , ayrımcılıkla zayıflayınca nasıl bir dağılmanın ve yıkılışın yaşandığı bilinen tarihin gerçeğidir . Devletimizin kazanımlarını sekteyle uğratacak , milletimizin kaynaşmasını geriye döndürecek gelişmelerin görüldüğü bu
günlerde , ilk Meclisin ve cumhuriyetin kurucu ruhunun anlamı hepimiz için daha da önem kazanmıştır . Tarihten ibret alınarak , gidişata bir son verilemez ise , kim nasıl yorumlarsa yorumlasın , ülkemiz çok dilli ve çok ortaklı bir federal devlet yapılanmasına ve ardından ise çözülmeye doğru hızla sürüklenmektedir . Tarihin tekerrür etmemesi şarttır ve bunun için , geçmiş doğru okunmalı ve mutlaka doğru anlamlandırılmalıdır . "