Yunanistan'a Türkiye örneği

Kahin lakabıyla ABD'de ün salan Prof.Dr.Nouriel Roubini, Yunanistan'ın bu ekonomik bunalımında Türkiye'yi örnek alması gerektiğini dile getirdi.

Yunanistan'a Türkiye örneği
Ekonomik krizi önceden tahmin etmesi ile ün salan ve 'kahin' olarak nitelendirilen ABD'li Prof.Dr. Nouriel Roubini, Bursa'da yaptığı açıklamada, dünyanın ekonomik krizden yavaş yavaş çıktığını ifade ederek, canlanmanın gelişmekte olan ekonomilerde daha hızlı olacağını söyledi. Türkiye'nin 2001'de yaşadığı kriz sonrası yaptığı reformlar sayesinde krizi diğer ülkeler kadar ağır geçirmediğini vurgulayan Roubini, "Yunanistan, Türkiye'nin yaşadığı deneyimleri örnek alıp uygulayabilseydi, bugün bu kadar sıkıntı yaşamazdı" ifadesini kullandı.

Otomotiv Endüstrisi İhracatçı Birlikleri tarafından düzenlenen Otomotiv Endüstri Vizyon toplantılarından ilki Bursa Holiday İnn Otel'de yapıldı. İlk toplantının konuğu ise 2006'da küresel krizi tahmin eden ABD'li Prof.Dr. Nouriel Roubini oldu. Davetlilerin 350 euro ödeyerek izleyebildikleri toplantıyı 400'e yakın kişi dinledi. Toplantıda konuşan Roubini, küresel kriz nedeniyle son 2-3 yılın zor geçtiğini vurgulayarak; ABD'den başlayan küresel krizin Avrupa ve ardından tüm dünyaya yayıldığını söyledi.

CANLANMA U ŞEKLİNDE OLACAK

"ABD hapşırdığında dünya nezle olur derlerdi, bu kez zatürree oldu" diyen Roubini, "Ancak iyi haberler var. Canlanma başladı. Fakat bunun nasıl olacağı tartışılıyor. V şeklinde hızla mı? yoksa U şeklinde yavaş yavaş mı? veya W şeklinde iki kez dip yaparak mı? Bunlar tartışılıyor. Bana göre U şeklinde canlanma olacak. Bu canlanma sağlam ve istikrarlı olmayacak" dedi.

ABD, Avrupa ve Japonya'da ekonomik canlanmanın başladığını kaydeden Roubini, "Yeni gelişen ekonomilerde Asya ve Türkiye'de daha hızlı canlanma olacak. ABD'de büyüme yüzde 3, Avrupa'da yüzde 2, Türkiye'de 5-6, Çin'de ise yüzde 9 seviyesinde olacak. Ancak ABD'de yılın ikinci yarısında büyüme oranı düşebilir ve yıl sonunda yüzde 2 düzeyinde gerçekleşebilir" diye konuştu.

Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu yeni gelişen piyasaların 2001'de yaşanan krizden doğru dersler çıkararak, yapısal reformlar gerçekleştirdiklerini anlatan Roubini, bu süreçte gelişmiş ABD ve Avrupa piyasalarının sıkıntı yaşadığını belirtti. Krizin sona ermesinde ABD'nin büyük önem taşıdığını anlatan Roubini, "Krizi aşmak için hükümetlerin uyguladığı teşvik politikaları da çok önemli. Çok erken vazgeçilirse de uzatılırsa da başınız belaya girer" dedi.

Avrupa ülkeleri ve özellikle Yunanistan'da yaşanan ekonomik krizin yapısal reformları zamanında gerçekleştirememek ve bütçe açıklarından kaynaklandığını belirten Roubini, "Yunanistan'ın krizi büyük sorunlara yol açar. Euo'dan çıkışlar yaşanabilir. IMF'nin müdahalesi tartışılıyor. Bu sorunu erteler, çözüm getirmez. Yunanistan krizi euro bölgesi için çok önemli bir sınav. Eğer Yunanistan, Türkiye'nin 2001 krizi sonrası gerçekleştirdiği yapısal reformları izleseydi, bu duruma düşmezdi" diye konuştu.

Türkiye'nin öneminin önümüzdeki yıllarda daha da artacağına dikkat çeken Roubini, sözlerine şu şekilde devam etti;

"Ancak Türkiye'nin ticari açıdan çeşitliliğini arttırmalı. Yeni pazarlara yönelmelidir. Avrupa'nın yanı sıra Orta Doğu ve Asya ile ticari ilişkileri geliştirmelidir. Önümüzdeki dönemde bu bölgelerde büyüme olacak. Türkiye yaşadıklarından dersler çıkarak yoluna devam ediyor. Yabancı yatırıma açık. Girişimleriniz de başarılı. İşgücü maliyetleriniz ise nispeten ucuz. Avrupa'dan Orta Doğu'dan finansal akış merkezi olabilir. Sağlam bir işgücünüz var. Bunların iyi eğitilmesi lazım. Ülkenizin ekonomik temelleri çok sağlam. Avrupa Birliği'nin bazı ülkeleri birliğe girmeniz konusunda direnç gösteriyor. Ancak üç yıl içinde Türkiye'nin ekonomik ve insan gücü nedeniyle müzakereler tekrar ivme kazanacak. Çünkü Türkiye'nin birliğe alınması AB'ye güç kazandıracaktır."

Çin'in dünya ekonomisinin lokomotifi olamayacağını bildiren Roubini, Çin'in bir süre sonra iç talebe yönelmek zorunda kalacağını, krizden çıkış için ABD ve Avrupa ekonomilerinin önemli olduğunu vurguladı.

Basın mensuplarının görüntü almasına izin verilmediği toplantıda işadamlarının sorularını yanıtlayan Roubini, petrol ve enerji fiyatlarının artma riski bulunduğunu söyledi.

Roubini, dolar ve euronun değerleriyle ilgili bir soruya ise, "ABD'nin zayıf dolara, AB'nin zayıf euroya ihtiyacı var. Biri artarsa diğeri yükselir. Radikal bir değişiklik olacağına inanmıyorum. Yüzde 10 artı eksik değişiklik olabilir. ABD'de bütçe açıkları hızlı bir şekilde artarsa dolar krizi yaşanabilir. Ancak mevcut durumun temelinde aynı kalacağına inanıyorum." diyerek yanıtladı.

'YUNANİSTAN'DAKİ SORUN TÜRKİYE'YE SIÇRAMAZ'

Konferansın ardından basın toplantısı düzenleyen Prof. Dr. Nouriel Roubini, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Roubini, bir gazetecinin "İzlanda'da patlayan yanardağın havayolunu ulaşımını etkisinin ikinci bir krize neden olabilir mi?" yönündeki sorusuna, "Durgunluk ve kriz beklemiyorum. Volkanik patlama ulaşımı sekteye uğrattı. Avrupa'da da küresel ekonomik krizin ardından ciddi bir etkisinin olacağını düşünmüyorum. Türkiye'de de geçen yıla oranla bu yıl yüzde 4.5'luk pozitif ekonomik büyüme bekliyoruz" dedi.

Başbakan Erdoğan'ın her işverenin bir tane daha işçi çalıştırması durumunda ekonomiye olumlu etki olacağı yönündeki söylemini ve bunun ekonomik mantığa uygunluğunun sorulması üzerine ise Roubini, "Geçen yıl ciddi resesyon oldu. Türkiye ekonomisinde yüzde 4.7 düşüş yaşandı. İşsizlik oranları yüzde 16'ya çıktı. Bu yıl işsizlikte çok keskin düşüş olmayacak ama düşüş yaşanacak. Herkes daha fazla kişiyi istihdam etmeli. Hükümet yapısal reformlar konusunda taahhütler vermeli" diye konuştu.

Roubini, Yunanistan'da yaşanan ekonomik krizin Türkiye'yi nasıl etkileyeceği sorusunu ise şu şekilde yanıt verdi;

"Yunanistan'daki sorun Türkiye'ye sıçramaz. Bu durumdan AB ülkeleri etkilenir. Özellikle İspanya, İtalya, Portekiz etkilenebilir. Eğer Yunanistan'daki kredi gelişmesi dikkate alınırsa sorunlar ileriki yıllara ertelemiş olacak. Ciddi bir sorun olursa bu AB'nin büyümesini etkileyecektir."dedi.

Roubini, 1853, 1929 yıllarında yaşanan krizlere büyük buhran isminin verildiğini, ABD'de başlayan ve dünyayı etkisi altına alan ekonomik krizi nasıl tanımlandığının sorusu ise "İki yıl önce kötümserdim. Yaşanan gelişmelerin ardından haklı çıktım. O zaman insanlar 'ABD'de çok küçük bir resesyon olacak' dediler. Küresel resesyon oldu. Şimdi ekonomik canlanma başladı. Gelişmiş ekonomilere göre yeni gelişen ekonomiler daha iyi durumda. Büyük resesyon büyük buhran olabilirdi. Ama 2008 son çeyreği ile 2009 yılının ilk çeyreğinde yapılanlar ile stabilize durum sağlandı. Serbest düşüş engellendi. Daha önce yaşanan krizlerden ders çıkardık. Büyümeye geçtik. Buna büyük resesyon ya da ağır ekonomik kriz diyebilirim" dedi.

'TÜRKİYE TEKNOLOJİK GELİŞMİŞ ÜRÜNLER ÜRETMEYE DEVAM ETMELİ'

Türkiye'de önümüzdeki dönemlerde hangi sektörlerin ön plana cıkar şeklindeki soruya ise Roubini konuşmasında şunları söyledi;

"Türkiye'de emek yoğun ihracata yönelik olan tekstil, hazır giyim, deri başarılı oldu. Otomotiv sektörü de sermaye çekti. Türkiye vasıflı eleman gücü sayesinde otomotiv ve yan sanayisinde başarılı olmuştur. Emek yoğun sektörlerden katma değer yaratan alanlara kayma olmuştur. Türkiye daha teknolojik daha gelişmiş ürünler üretmeye devam etmeli. Eğitim ve beceri ile inovasyon ve Ar-Ge'ye yatırım yapılmalı. Türkiye stratejik konumu ile hızla büyüyen coğrafyalara çok yakın. Türkiye doğu ve batı arasında ticaret merkezi olabilir."