Yanık İddialarına Başhekim Cevap Verdi

İzmir'de Behçet Uz Çocuk Hastanesi'nde işitme engelli 5 yaşındaki minik Sude'nin karnının yakıldığı iddialarının tartışmalarına hastanenin Başhekimi Prof. Dr. Nurettin Ünal; "Hastalığın normal seyrinde oluşan bir durumudur" şeklinde cevap verdi. Toplantıda Sude Vurur'a uygulanan sıcak su kompresinin yakıcı niteliğini taşımadığı gerekçesi ile tedavi şekli uygulamalı olarak basın mensuplarına gösterildi.
İzmir'de Şubat ayında menenjit rahatsızlığı ile Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nde tedavi altına alınan 5 yaşındaki Sude Vurur'un ailesinin tedavi sırasında hastanede karnının yakıldığı iddialarına yanıt amaçlı İl Sağlık Müdürlüğü'nde basın toplantısı düzenlendi. Tartışmalı iddialara toplantıda Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Nurettin Ünal ile tedaviyi uygulayan doktor ve hemşirelerde uygulamalı tedavi ile yanıt verdi. İzmir İl Sağlık Müdürü Mehmet Özkan yaşanan
durumu termik bir travma olarak nitelendirirken; "Olay sıcak-soğuk jel ile yanma hadisesi değildir. Bu olay purpura fulminans ismi ile tanımladığımız bir hastalığın beklenen cilt lezyonlarıdır" dedi.
Behçet Uz Çocuk Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Nurettin Ünal ise hastanelerinde yapılan uygulama ile çocuğa zarar vermelerinin mümkün olmadığını savunarak; "112 Acil ambulans ile hastanemize gelen Sude Vurur isimli hastamızın genel durumu orta-kötü dediğimiz dalgın bir çocuktu. Hastanemize geliş saati 17.45'ti. Kısa sürede hastada damar yolu açılarak serum takılıyor. Akciğer filmi çekiliyor. Ve saat 18.15 civarında beyin tomografisi de hastanemizde bitiriliyor. Tatil gününde hastanemizde beyin cerrahı
olmadığından dolayı bir başka hastane ile de tomografileri konsülte edildikten sonra bu sürede beyin kanaması teşhisi de konuyor. Fakat bu beyin kanaması teşhisi önemsiz ancak izlenebilir diye yorumlandığı için onların önerdiği tedavilerle enfeksiyon hastalıkları uzmanı eşliğinde tedavisine başlanıyor. Ön tanıda menenjit tanısı konuluyor. Menenjitten belden su alınma işlemi yapılıyor. Fakat hastanemizde kan değerleri ve tomografisi görülmeden bu bile yapılmıyor. İyi ki de yapmamışız. Sonuçta kanamaya bağlı
beyin ödemi tablosu da oluştu. Kanda şiddetli enfeksiyona bağlı kanama olduğu için antibiyotik tedavisi uygulandı. Tedavinin gece yarısından sonrasında ise vücutta birtakım kızartılar hatta bacakların tamamını kapsayacak nitelikte bizim cilt altı dediğimiz kanamalar oluştu. Bu kanamaların seyri ile plazması kanı ile birlikte purpura fulminans dediğimiz tanıyı koyarak uygun tedaviyi başlattık. B esnada hastanemize yatışının 16 saat sonrasında ise TSE garantili, Sağlık Bakanlığı'ndan onaylı bir jel ile sıcak
değil ılık tatbik uygulanıyor. 15 dakika sonra ise torsa kaldırılıyor. Daha evvelden de kan değerlerinde düşüş ve kanamalar olduğu için doktorlarımız beyin kanaması artabilir endişesi, acil alarmla ekipmanların hazır bulunmasını istediği Ege Üniversitesi Hastanesi'ne sevk ediliyor" dedi.

"YAKMAK DEĞİL ISITMIYOR BİLE"
Behçet Uz Çocuk Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Nurettin Ünal yapılan işlemin yakıcı olmadığını kanıtlamak için Sude Vurur'un tedavisinde görevli hemşireye uygulamayı basın mensupları önünde gerçekleştirerek, "Gördüğünüz üzere bu tedavide hissedilen derecede bir sıcaklık yok. Uygulamada yakmak değil ısıtmıyor bile. Hastayı sevk ettiğimizde bile doktorlarımız kızarıklıkların olduğunu yazmıştır. Ancak kasıktaki kızarıklık dahada artarak yanık belirtisi verdi. Purpura fulminans denile hastalık çok kötü
seyreden bir rahatsızlıktır. Bu hastalıkta dokunun zarar görebileceği gibi uzuv kaybı da söz konusudur" diye konuştu