Toros Devlet Hastanesi'nde 40 Yaş Üstü İşçilerin İşten Çıkartılması
Devrimci Sağlık-İş Sendikası Çukurova Bölge Şube Başkanı Mustafa Hotlar, sendika olarak yıllardır taşeron çalıştırmanın yasaklanması, güvenceli iş ve güvenceli gelecek mücadelesi verdiklerini söyledi
Devrimci Sağlık-İş Sendikası Çukurova Bölge Şube Başkanı Mustafa Hotlar, sendika olarak yıllardır taşeron çalıştırmanın yasaklanması, güvenceli iş ve güvenceli gelecek mücadelesi verdiklerini söyledi.
Hotlar, Toros Devlet Hastanesi'nde taşeron firmada çalışan 40 yaş üstü personel ile MEÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nde 'hamile' olduğu iddiasıyla işine son verilen hastane personelleriyle ilgili olarak yaptığı değerlendirmede, her 2 hastanede de bir hukuksuzluk yaşandığını ve bu hastanelerde örgütlü mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi.
Taşeron çalıştırmanın kuralsız, hukuk dışı, tüm hakların gasp edildiği, kölece bir çalışma sistemi olduğunu ileri süren Hotlar, "Sendika olarak taşeron çalıştırmanın yasaklanması için yıllardır güvenceli iş, güvenceli gelecek mücadelesi veriyoruz. Maalesef Toros Devlet Hastanesi'nde 28 Şubat 2009'da, 46 arkadaşımız 40 yaşını aştıkları için yeni firma tarafından iş akitleri feshedilmişti. Bunu Mersin 2. İş Mahkemesi'nde yargıya götürdük ve kazandık. Mahkeme arkadaşlarımızı Sağlık Bakanlığı'na iade etti.
Yargıtay ise bu kararı bozup arkadaşlarımızı şirkete iade etti. Arkadaşlarımızdan 20'sine bundan 2 ay önce iş başı yaptırılmıştı. 2 ay çalıştılar ama maaşları verilmedi ve 23 marttan itibaren tekrar çıkışları gündeme geldi. Bizler de önceki gün bir basın açıklamasıyla arkadaşlarımız işe dönene kadar Toros Devlet Hastanesi'nde süresiz oturma eylemi başlattık. Bu mücadeleyi kazanana kadar oturma eylemimiz devam edecek" dedi.
Aynı durumun MEÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi için de geçerli olduğunu dile getiren Hotlar, "Uzun süredir buradaki taşeron firmada çalışan kadınlar, hamile kaldıkları için tehdit ediliyorlar, baskı görüyorlar, işten atılıyorlar, analık hakları ellerinden alınmak isteniyor. Fatma Baytar, bu şekildeki 5. arkadaşımız. Daha öncekileri yaptığımız görüşmelerde düzeltmiştik ama Fatma Baytar 7 aylık hamileyken iş akdini sona erdirdiler. Üniversite içinde de etkinliklerimiz devam edecek. Şu an Fatma Baytar'a iş
başı yaptırılması için hastanelerde imza kampanyası başlattık, imza kampanyamız devam ediyor. Sık sık burada oturacağız, basın açıklamalarımız devam edecek. Önümüzdeki hafta KESK ve DİSK'e bağlı sendikalar hem Toros Devlet Hastanesi hem de üniversite hastanesi için burada olacaklar. Bir hafta boyunca toplanacak imzaları da önümüzdeki çarşamba günü Başhekimlik Yazı İşleri'ne teslim edeceğiz. Biz Fatma Baytar'a yeniden iş başı yaptırılmasını ve bundan sonra bilim yuvası olan üniversite hastanesinde insanların
en doğal hakkı olan analık hakkının elinden alınmamasını istiyoruz" diye konuştu.
Hastanelerdeki hukuksuz uygulamalar için hukuki yollara da başvuracaklarını açıklayan Hotlar, şöyle devam etti: "Biz sendika olarak fiili haklarımızı öncelikle kendi örgütlü gücümüzle kazanacağımıza inanıyoruz. Hukuk bizim için ikinci bir yoldur. Hem işten atılan 40 yaş üstü arkadaşlarımız hem de Fatma Baytar için dava açacağız. Biz son 5 yıldır devam eden bu hukuksuzluklara karşı mücadele ettik ve bazı üniversite hastanelerinde taşeronda çalışan işçiler üniversitelerin kadrolu çalışanı oldu. Mersin Tıp
Fakültesi için de Çalışma Bakanlığı'na müracaatımızı yaptık, bu ay içerisinde bakanlıktan müfettiş gelecek, burada taşeron üzerinden yapılan işleyişi denetleyecek, bu kararı burada da uygulattıracağız."
Hotlar, Toros Devlet Hastanesi'nde taşeron firmada çalışan 40 yaş üstü personel ile MEÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nde 'hamile' olduğu iddiasıyla işine son verilen hastane personelleriyle ilgili olarak yaptığı değerlendirmede, her 2 hastanede de bir hukuksuzluk yaşandığını ve bu hastanelerde örgütlü mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi.
Taşeron çalıştırmanın kuralsız, hukuk dışı, tüm hakların gasp edildiği, kölece bir çalışma sistemi olduğunu ileri süren Hotlar, "Sendika olarak taşeron çalıştırmanın yasaklanması için yıllardır güvenceli iş, güvenceli gelecek mücadelesi veriyoruz. Maalesef Toros Devlet Hastanesi'nde 28 Şubat 2009'da, 46 arkadaşımız 40 yaşını aştıkları için yeni firma tarafından iş akitleri feshedilmişti. Bunu Mersin 2. İş Mahkemesi'nde yargıya götürdük ve kazandık. Mahkeme arkadaşlarımızı Sağlık Bakanlığı'na iade etti.
Yargıtay ise bu kararı bozup arkadaşlarımızı şirkete iade etti. Arkadaşlarımızdan 20'sine bundan 2 ay önce iş başı yaptırılmıştı. 2 ay çalıştılar ama maaşları verilmedi ve 23 marttan itibaren tekrar çıkışları gündeme geldi. Bizler de önceki gün bir basın açıklamasıyla arkadaşlarımız işe dönene kadar Toros Devlet Hastanesi'nde süresiz oturma eylemi başlattık. Bu mücadeleyi kazanana kadar oturma eylemimiz devam edecek" dedi.
Aynı durumun MEÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi için de geçerli olduğunu dile getiren Hotlar, "Uzun süredir buradaki taşeron firmada çalışan kadınlar, hamile kaldıkları için tehdit ediliyorlar, baskı görüyorlar, işten atılıyorlar, analık hakları ellerinden alınmak isteniyor. Fatma Baytar, bu şekildeki 5. arkadaşımız. Daha öncekileri yaptığımız görüşmelerde düzeltmiştik ama Fatma Baytar 7 aylık hamileyken iş akdini sona erdirdiler. Üniversite içinde de etkinliklerimiz devam edecek. Şu an Fatma Baytar'a iş
başı yaptırılması için hastanelerde imza kampanyası başlattık, imza kampanyamız devam ediyor. Sık sık burada oturacağız, basın açıklamalarımız devam edecek. Önümüzdeki hafta KESK ve DİSK'e bağlı sendikalar hem Toros Devlet Hastanesi hem de üniversite hastanesi için burada olacaklar. Bir hafta boyunca toplanacak imzaları da önümüzdeki çarşamba günü Başhekimlik Yazı İşleri'ne teslim edeceğiz. Biz Fatma Baytar'a yeniden iş başı yaptırılmasını ve bundan sonra bilim yuvası olan üniversite hastanesinde insanların
en doğal hakkı olan analık hakkının elinden alınmamasını istiyoruz" diye konuştu.
Hastanelerdeki hukuksuz uygulamalar için hukuki yollara da başvuracaklarını açıklayan Hotlar, şöyle devam etti: "Biz sendika olarak fiili haklarımızı öncelikle kendi örgütlü gücümüzle kazanacağımıza inanıyoruz. Hukuk bizim için ikinci bir yoldur. Hem işten atılan 40 yaş üstü arkadaşlarımız hem de Fatma Baytar için dava açacağız. Biz son 5 yıldır devam eden bu hukuksuzluklara karşı mücadele ettik ve bazı üniversite hastanelerinde taşeronda çalışan işçiler üniversitelerin kadrolu çalışanı oldu. Mersin Tıp
Fakültesi için de Çalışma Bakanlığı'na müracaatımızı yaptık, bu ay içerisinde bakanlıktan müfettiş gelecek, burada taşeron üzerinden yapılan işleyişi denetleyecek, bu kararı burada da uygulattıracağız."