Taner Yıldız: Türkiye'de zenginleştirilmiş uranyum bulunmuyor

Amerika'daki InterContinental Otel'de gazetecilerle yaptığı sohbet toplantısında konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, "Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 18 ülkeden zenginleştirilmiş uranyumu temizlediği ve bu ülkeleri uranyumdan arındırdığına yönelik haberlerin doğru olmadığını” dile getirdi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Willard InterContinental Otel'de gazetecilerle yaptığı sohbet toplantısında, ABD Başkanı Barack Obama'nın ev sahipliğinde düzenlenen, Nükleer Güvenlik Zirvesi'ne katılan heyet başkanlarıyla nükleer tehdidin boyutunun ele alındığı akşam yemeğine paralel olarak, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ve Enerji Bakanı Steven Chu'nun meslektaşlarına verdiği ve kendisinin de katıldığı yemeğe dair bilgiler aktardı.
Yıldız, yemekte, ABD, Fransa, Rusya, Cezayir gibi 8 ülkenin enerji konusundaki yetkilileriyle aynı masada bir araya geldiklerini söyledi. Masada, nükleer güvenlik konusunun konuşulduğunu ifade eden Yıldız, "nükleer silahların kısıtlandırılmasıyla nükleer güvenliğin ön plana çıkarılmasının doğru bir yaklaşım olduğunu, ancak bunu yaparken de nükleer enerjiyi barışçıl amaçla kullananların rahat etmesi ve buradan yanlış mesaj çıkarmaması gerektiğini" kaydetti. Yıldız, masada, konuyla ilgili sivil toplum örgütleri, BM, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu gibi kurumların katkı sağlamaları ve kamuoyu oluşturmaları ile ABD ile Rusya arasındaki nükleer silahların azaltılmasıyla ilgili programın yaygınlaştırılması gibi yaklaşımların da ele alındığını belirtti.

'İstisnası olabilecek hiçbir ülke yok'
Bir soru üzerine, "yorulmuş, Irak'la yara almış bir bölge" olarak tanımladığı Orta Doğu'nun daha kalıcı ve normalleşmiş hale gelmesinin Türkiye'ye yarar getireceğini ifade eden Bakan Yıldız, Türkiye'nin "komşularla sıfır problem" politikasını hatırlatarak, Türkiye'nin bölgesinde nükleer silah istemediğini hatırlattı. Yıldız, "Bunun istisnası olabilecek hiçbir ülke yok" diyerek, şunları kaydetti: "(Falan ülkeye çok iyi olur da diğerine çok iyi olmaz) gibi bir istisnası yok. Tehdit, tehdittir. İkinci bir ülkenin elinde sıkıntı olan bir iş, diğer ülkenin elinde makul hale gelmez. Bu konuya objektif bakmak lazım, makul olunması lazım. Bütün bu konuda bölge ülkelerinin dikkat etmesi, buna itina göstermesi lazım. Her ülkenin kendine has sorumlulukları var. Türkiye zaten bu sorumluluğunu fazlasıyla yürütüyor ve bölgede istikrarın sağlanması için sürekli barışçıl bir üslup izliyor. Burada da aynı sorumluluğu izliyor. Bunun, ben, özellikle (yemekteki) konuşmalar sırasında fark edildiğini gördüm. Türkiye'nin kendisinden böyle bir talebi olması halinde İran'ın takas edilmeyi bekleyen veya alıkonması diye söz edilen konuda dahi Türkiye'nin yaptığı çabaların, gayretlerin karşılıksız kalmadığını gördüm. Burada 'Bu işi yapabilecek nadir ülkelerden biridir' diye bizim masamızda söz ettiler."
'Diplomasinin sonuna kadar tüketilmesi lazım'

"İran'ın takası kendi topraklarında yapması talebine" ilişkin bir soru üzerine, konunun teknik olarak mümkün olduğunu belirten Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü: "BM'nin veya herhangi bir akredite kuruluşun Tahran'daki yerinde bile mümkün, Türkiye'de mümkün. İşin o kısımları çok rahatlıkla hallolabilir, asıl bu işin omurgasında mutabık olmak lazım. Ben böyle bir konuda son derece ümitliyim. Çünkü biz, bölgemizin, iletişim kanalları, diplomasisi, bürokrasisi tıkanmış konumda olmasını, bu konuma düşmesini istemiyoruz. Bütün bu kaynakların, diplomasinin de sonuna kadar tüketilmesi lazım, onun haricinde bir şey doğru olmaz diye düşünüyoruz."
Nükleer silahların artık tehdit unsuru olmaktan çıkarılması gerektiğini vurgulayan Yıldız, bu noktada dünyada uzlaşının sağlanmasının uygun olacağını söyledi. Yıldız, "İran konusunda Türkiye'nin devreye girip girmeyeceğine" yönelik bir soru üzerine, kendisinden talep edilmesi halinde Türkiye'nin her zaman bunu yapabileceğini kaydetti.

Türkiye'de zenginleştirilmiş uranyum iddiası...

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, "bir ABD gazetesinde Ulusal Nükleer Güvenlik İdaresi'ne dayandırılarak geçen yıl ABD'nin, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 18 ülkeden yüksek seviyede zenginleştirilmiş uranyumu temizlediği ve bu ülkelerin zenginleştirilmiş uranyumdan arındığı" yönünde çıkan haberin hatırlatılması üzerine, böyle bir durumun Türkiye için söz konusu olmadığını söyledi. Türkiye'nin kendisine ait nükleer silahı bulunmadığını, bu nedenle bunların azaltılmasını istemeye en fazla hakkı olan ülkelerden biri konumunda olduğunu belirten Yıldız, bir soru üzerine, ABD'nin nükleer başlıkları Türkiye'den çekmesine yönelik bir sorunun yemekte gündeme gelmediğini bildirdi. Taner Yıldız, bir soru üzerine, Amerikan firmalarının nükleer enerji santrallerine talebi konusunda Türkiye'nin sitemkar tavrı bulunmadığını, çalışmak isteyenlere ve taleplere açık olduklarını belirterek, "Sinop'ta iş işten geçmiş değil, gelip teklif verilebilir. O değerlendirilir" diye konuştu.
'Irak'tan birçok büyük iş almak istiyoruz'

Libya'da Türkiye'nin çalışmaları sonucu üçüncü kuyuda da petrol çıktığını belirten Yıldız, "Yıl sonuna kadar ne kadar kuyu açılırsa o kadar avantajlı hale geleceğiz. Bir de Libya'da Fizan çölünde başarılı çalışma var" dedi. Irak'ta Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın (TPAO) ihale kazandığını hatırlatan Yıldız, Irak'tan birkaç büyük iş daha almak istediklerini, ülkeyi TPAO'nun tecrübesini aktarabileceği bir yer olarak gördüklerini anlattı. Yıldız, Kerkük-Yumurtalık boru hattının Irak normalleştikçe daha aktif hale geleceğine dikkati çekerek, Irak'taki hidro-karbon yasasının çıkmasının Türkiye için önemli olduğunu, Türkiye'nin Irak pazarında daha çok yer alması gerektiğini kaydetti.
Barajlarda 'doğalgaz lobisi' etkisi...

Yıldız, akarsulardan elektrik enerjisi üretilmesi konusundaki projelere ilişkin soru üzerine, şu anda Türkiye'nin toplam kurulu gücünün yarısı kadar harekete geçirebilecek rezervi bulunduğunu söyledi. Değerlendirilemeyecek her potansiyelin vatandaşa "doğalgaz ithalatı" olarak geri döneceğini belirten Yıldız, Türkiye'nin 8 bin kilometre kıyısında doğalgaz, kömür gibi 46 santral yapımına ilişkin müracaatının neredeyse hepsine itiraz geldiğini anımsattı. Yıldız, "itirazlara doğalgaz lobisinin etkisinin olup olmadığının" sorulması üzerine, şunları söyledi: "Bir kısmı için yaptıklarını görüyoruz ama hepsi için söylemek haksızlık olur. Çok safiyane ve çok iyi niyetlerle, çevre bozulmasın adına yapılanlar da var. Ama bunun sonuçları itibariyle ne anlama geldiğini bilmemiz lazım. Hep beraber bir barajın yapılmamasına karar verebiliriz. Ama yapmadığımız zaman onun sonucunun bize nasıl bedele sahip olacağını bilmemiz lazım."

'Nükleer teknolojinin insanların yararına olacak tarzda kurgulanması gerekir'

Yıldız, zirvede, bu konuyu destekleyebilecek Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu ve sivil toplum örgütlerinin de aktif olarak bu süreçte rol almalarına vurgu yapılacağını bildirdi. Bakan Yıldız, "nükleer terörle ilgili sorunların önceden önlenebilmesi ve nükleer güvenlikle ilgili tedbirlerin anlaşılabilir şekilde oluşmasının sağlanması gerektiğini" söyledi. Ancak, bu tür kısıtlamaların "nükleer santral veya nükleerin barışçıl amaçlarla kullanımını tehdit etme anlamına da gelmediğini" ifade eden Yıldız, nükleer teknolojinin insanların yararına olacak tarzda kurgulanması gerektiğini kaydetti.
Yıldız, Nükleer Güvenlik Zirvesi'nde İran'a yönelik yaptırımların gündeme gelip gelmemesiyle ilgili soru üzerine, İran'ın Türkiye'nin uzun yıllardır ilişkisi bulunan komşusu olduğunu ve Türkiye'nin özellikle doğalgazdaki arz güvenliğiyle ilgili konunun önemli bir çözüm parçası oluşturduğunu dile getirdi. Yıldız, nükleerin barışçıl amaçlar dışında kullanılmasını tasvip etmediklerini hatırlatarak, "(Zirvede), bu konudaki (İran) vurgular genel olarak yapılacaktır" dedi.
"Türkiye tarafından İsrail'in nükleer silahların zirvede gündeme getirilip getirilmeyeceğine" yönelik soru üzerine Yıldız, şöyle devam etti: "Bölgemizde adı hangi ülke olursa olsun, ister İsrail, ister İran, ister üçüncü bir ülke, biz nükleer gücün barışçıl amaçlar dışında kullanılmasını tasvip etmediğimizi, hele hele de bölgemizde hiç tasvip etmediğimizi söylüyoruz. Irak'taki yaşanan savaşın komşu ülke Türkiye'ye bedelleri henüz tam olarak uluslararası platformda ölçülebilmiş değil, ama biz bunu hissettik. Komşu olmayan ülke bunu hissetmeyebilir. O yüzden özellikle bölgemizde biz sükunet, istikrar istiyoruz ve siyasi istikrarı bozabilecek herhangi bir yapılanmanın, kurgunun doğru olmadığına inanıyoruz. Özellikle bu zirvede, bu konuyu destekleyebilecek Uluslararası Atom Enerjisi Kurumundan tutun, bütün sivil toplum örgütlerinin de aktif olarak bu süreçte rol almalarına vurgu yapılacak".

'Türkiye yapıcı rol sergiliyor'
Yıldız, Washignton temasları çerçevesinde, ABD Başkanı Barack Obama'nın Avrasya Enerji özel Temsilcisi Richard Morningstar ve yardımcısı Mark Parris'in yanı sıra Enerji Bakanlığı'ndan yetkililerle bir araya geldiklerini söyledi. Temaslarda, Azerbaycan, Türkmenistan gibi ülkelerle bölgedeki gelişmeler, Nabucco projesi ile Avrupa enerji arz güvenliği gibi konuların görüşüldüğünü ifade eden Yıldız, ayrıca, kanaat önderleri, ABD'deki enerji sektöründen bazı danışmanlık firmalarının da yer aldığı sivil toplum örgütleriyle görüştüklerini bildirdi.
Enerji Bakanı Yıldız, "Bu toplantıda, Türkiye'nin coğrafyasından kaynaklanan avantajlarını vurguladık. Birçok projeyi geliştirmeye müsait bir kapasitenin oluştuğunu, Türkiye'nin ekonomik derinlik ve siyasi istikrarla birlikte birçok projeyi geliştirebilecek kapasiteye sahip olduğunu vurguladık. Son derece verimli, olumlu toplantı oldu. Zaman zaman bu tür platformlarda Türkiye'nin sesinin olabildiğince en üst düzeydeki yetkililerce burada dillendirilmesi lazım geldiğinin farkına varmış olduk" dedi.
Temasları çerçevesinde Türkiye'de iş yapmak isteyen Amerikalı yatırımcılarla da görüşeceklerini belirten Yıldız, görüşmelerde ABD tarafının Türkiye'den beklentilerinin ne olduğu yönündeki izlenimleri hakkında şunları söyledi: "Türkiye'nin doğusundaki kaynak ülkelerle batısındaki tüketim ülkelerinin arasında kurulacak barış köprüsü, Türkiye'nin üzerinden geçiyor. Biz temel manada enerji kalemlerinin artık önceden olduğu gibi, yakın tarihimizde savaş gerekçesi değil, barış gerekçesi olması lazım geldiğini söylüyoruz. Hem Türkiye'nin kendi çıkarlarını, menfaatlerini teyiden bu tür boru hatlarının geliştirilmesi lazım geldiği, Türkiye'den böyle bir beklentinin olduğu ve hem de Türkiye'nin bu konuda da son derece pozitif, yapıcı bir rol sergilediği vurgulandı."

'Model Ortaklık'ın ana kalemi: enerji

Yıldız, ABD Başkanı Barack Obama tarafından telaffuz edilen "model ortaklığın" lojistik destekle içinin doldurulması gerektiğini vurguladı. Bu noktada en büyük moderatör sektörün enerji olacağına dikkati çeken Yıldız, ABD ile Türkiye arasında diğer alanlardaki yoğunluğun, "tabii seçicilik" olarak enerjiye kaydığını hatırlattı. Yıldız, "Hem uluslararası sermayenin ilgi duyduğu hem de pazarının talep noktasında yoğunlaştığı bir dünyada yaşıyoruz. Enerji sektörüne ilgi duymayan hemen hiçbir özel sektör ve yapı kalmadı. O nedenle bu ilişkileri artıracak, Türkiye'deki yatırımları yoğunlaştıracak tarzda bir ilişkiye girmemiz lazım. Ben Amerikalı firmaların da buna hazır olduğunu gördüm. Biz bu işbirliğini geliştirebilecek, model ortaklığı destekleyebilecek en önemli sektörün enerji sektörü olduğuna inanıyoruz. Kendilerini farklı platformlarda Türkiye'ye davet ediyoruz" dedi. Exxon Mobil'le Karadeniz'de yapılan petrol çalışmalarını hatırlatan Yıldız, yapılan incelemelere göre Türkiye'nin bazı yerlerinde de rahatlıkla ortak çalışabileceklerini söyledi.
Yıldız, Karadeniz'den de petrol çıkıp çıkmayacağını "peşinen" söyleyemeyeceklerini belirterek, "Şu ana kadar yaptığımız ikili ve üçlü sismik boyut araştırmalar, burada bir sondaj çalışması yapılacağına işaret ediyor. Ama sondajın sonucu ne olur, onu bilemiyoruz, petrol çıkabilir de çıkamaz da. Ümit ettiğimiz ve inandığımız için bu çalışmalara devam ediyoruz. Birçok paralar harcanacak, ortaklarımızla yapacağımız çalışmalardan iyi bir sonuç çıkacağını ümit etmek istiyoruz. Bu Türkiye'nin geleceğiyle alakalı bir konudur" dedi.
Bir başka ABD'li firmayla hem Trakya hem de Güneydoğu Anadolu bölgesinde, artık klasik sistemlerle petrol çıkamayacak yerlerde yeni sistemlerle araştırma yapılacağını hatırlatan Yıldız, yaklaşık 4 kuyunun bu çalışma kapsamında olduğunu ve sonuçlarını bir yıl içinde alacaklarını bildirdi. Yıldız, "Washington'daki görüşmelerimizde de bu tür konuları konuştuk" dedi.
'ABD'den yenilenebilir enerji transferi yapılacak'

Yıldız, Türkiye'deki yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği uygulamaları için Türk araştırmacıların ABD'deki AR-GE merkezleri ve bazı merkezlerden yararlanacağını ifade etti. Yıldız, bu kapsamda TÜBİTAK Marmara Araştırmalar Merkezi ve Enerji İdaresi Etüt İdaresi'nden heyetin ABD'ye geleceğini ve laboratuvarları inceleyeceklerini söyledi. Amacın özellikle enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji kaynaklarıyla işbirliğini geliştirmek olduğunu anlatan Yıldız, "İki anlaşma yapmıştık daha önceden. Bu anlaşmaları hayata geçirebilecek bir yapıyı kurmamız lazım. Ben iyi bir sonuç çıkacağı kanaatindeyim" dedi. ABD'deki yeni projelerin Türkiye'ye getirilerek hayata geçirileceğini ifade eden Yıldız, "Biz, biyokütleyle mi, jeotermalle mi, rüzgarlarla mı alakalı olacağı yönünde (projeleri) daha ayrıntılı hale getireceğiz. Gelen heyetin raporu bu konuda etkili olacak. Teknik uzmanlık, teknoloji devriyle ilgili konulara hassasiyetimizi belirttik" dedi. ABD'deki bazı teknolojik gelişmelerin, Avrupa ülkeleri arasında, ilk uygulanan ülkelerden birinin Türkiye olması gerektiğini vurgulayan Yıldız, görüşmelerde bu tür konuların da gündeme geldiğini ifade etti.
Nükleer santraller

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün Rusya Devlet Başkanı Dimitry Medvedev ile yapacağı görüşmede 3-4 temel başlıktan birinin enerji olduğunu ve nükleer santraller konusunun görüşülebileceğini belirtti. Rusya ile iyi niyet anlaşması çerçevesinde nükleer santrallerle ilgili karşılıklı ziyaretlerin sürdüğünü, çalışmaların hummalı olarak devam ettiğini belirten Yıldız, ABD'den gelebilecek nükleer santral teklifleriyle ilgili olarak da, teklifler olursa değerlendireceklerini söyledi.
Türkiye'nin son yıllarda birçok ülkeyle birçok projeyi geliştirecek kapasiteye ulaştığını, "bir şeyi tercih etmenin, diğerinden vazgeçmek anlamına gelmediğini" ifade eden Taner Yıldız, her ülkeyle farklı projeler geliştirilebileceğini bildirdi. Türkiye'nin nükleerde zaman kaybettiğini ve bekleyerek sonuç alamayacaklarını ifade eden Yıldız, zirve kapsamında Çin ile yapılacak görüşmede de, Çin'in Türkiye'de kömür santralleriyle alakalı yatırımlara ilgi duymasının konuşulabileceğini kaydetti.