Tüsiad: 'Kadının Ekonomiye Ve Siyasete Katılımı, Demokratik Gelişimin Anahtarı Olarak Görülmelidir'
Türk Sanayicileri Ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bir açıklama yaparak,
kadınların toplumsal hayatın her alanına, özellikle ekonomiye ve siyasete katılımının, demokratik gelişim ve toplumsal refahın anahtarı olarak görülmesi gerektiğini belirtti.
TÜSİAD açıklamasında, son yıllarda kadınların siyasete, ekonomiye ve eğitime katılımı konusunun gündemde daha çok yer almasına, imza atılan uluslararası anlaşmalara ve olumlu yasal düzenlemelere rağmen, Türkiye'nin hedeflenen noktanın halen çok uzağında olduğunu ifade etti. Eğitime erişim konusunun, kadın-erkek eşitliğinin en temelinde yer alan konu olduğuna dikkat çeken TÜSİAD, "Eğitim kademeleri bazında okullaşma oranlarında gelişme olmakla birlikte, özellikle ortaöğretim ve yükseköğretimde kadın-erkek
okullaşma oranları arasındaki fark sürmektedir. Eğitimin yanı sıra, kadının toplumdaki konumu, çalışma yaşamına ve siyasi hayata katılımından bağımsız düşünülemez. Oysa her iki alanda da ülkemiz uluslararası karşılaştırmalarda sonlarda yer almaktadır" diye kaydetti.
Kadının istihdama katılımının yoksulluğun azaltılması, ekonomik büyüme ve iyi yönetişim ile doğrudan bağlantılı olduğunu ifade eden TÜSİAD, "Uluslararası örnekler, kadınların istihdama katılımının düşük olduğu ülkelerde, ailelerin kız çocuklarının eğitimine yeterli yatırımı yapmadığına dikkat çekerken, kadınların istihdamda ve karar verici pozisyonlarda daha çok bulunduğu ülkelerde eğitim ve sağlık harcamalarına daha verimli yatırımlar yapıldığını ve gelecek nesillerin refahının olumlu etkilendiğini
göstermektedir. Dünya Bankası-DPT tarafından 2009 yılında yapılan bir çalışma, kadınların istihdam oranının yüzde 23'ten, 9. Kalkınma Planı'ndaki hedef olan yüzde 29'a çıkarılmasının, ülkemizdeki yoksulluğu yüzde 15 azaltacağına işaret etmektedir" diye bildirdi.
Açıklamada, Türkiye'nin demokratikleşme sürecinde daha çok sayıda kadının bakan, milletvekili ya da belediye başkanı olarak görev almasının artık geniş toplum kesimleri tarafından toplumsal gelişme için zorunlu adımlar olarak görüldüğünü vurgulayan TÜSİAD şöyle devam etti: "Daha demokratik bir siyasi partiler ve seçim mevzuatının, kadınların siyasete katılımının desteklenmesi amacını da gözeterek, 2011 Genel Seçimi öncesinde hayata geçirilmesi gereklidir. 8 Mart günü, toplumsal cinsiyet eşitliğinin
kamuoyunda tartışılması için önemli bir vesile olmakla birlikte, mevcut resmin değişmesi için bu konunun sürekli gündemde tutulmasına ihtiyaç vardır. Cinsiyet ayrımcı zihniyet kalıpları ve şiddetle mücadeleye, eğitim-sağlık hizmetlerine erişim kaynaklarına, ulusal kadın istihdam politikası oluşturulmasına ve siyasette geçici özel önlem olarak kotaya öncelik verilmeli, özetle toplumsal dönüşüme yönelik kararlı adımlar ivedilikle atılmalıdır."
(SB-SB-E)
TÜSİAD açıklamasında, son yıllarda kadınların siyasete, ekonomiye ve eğitime katılımı konusunun gündemde daha çok yer almasına, imza atılan uluslararası anlaşmalara ve olumlu yasal düzenlemelere rağmen, Türkiye'nin hedeflenen noktanın halen çok uzağında olduğunu ifade etti. Eğitime erişim konusunun, kadın-erkek eşitliğinin en temelinde yer alan konu olduğuna dikkat çeken TÜSİAD, "Eğitim kademeleri bazında okullaşma oranlarında gelişme olmakla birlikte, özellikle ortaöğretim ve yükseköğretimde kadın-erkek
okullaşma oranları arasındaki fark sürmektedir. Eğitimin yanı sıra, kadının toplumdaki konumu, çalışma yaşamına ve siyasi hayata katılımından bağımsız düşünülemez. Oysa her iki alanda da ülkemiz uluslararası karşılaştırmalarda sonlarda yer almaktadır" diye kaydetti.
Kadının istihdama katılımının yoksulluğun azaltılması, ekonomik büyüme ve iyi yönetişim ile doğrudan bağlantılı olduğunu ifade eden TÜSİAD, "Uluslararası örnekler, kadınların istihdama katılımının düşük olduğu ülkelerde, ailelerin kız çocuklarının eğitimine yeterli yatırımı yapmadığına dikkat çekerken, kadınların istihdamda ve karar verici pozisyonlarda daha çok bulunduğu ülkelerde eğitim ve sağlık harcamalarına daha verimli yatırımlar yapıldığını ve gelecek nesillerin refahının olumlu etkilendiğini
göstermektedir. Dünya Bankası-DPT tarafından 2009 yılında yapılan bir çalışma, kadınların istihdam oranının yüzde 23'ten, 9. Kalkınma Planı'ndaki hedef olan yüzde 29'a çıkarılmasının, ülkemizdeki yoksulluğu yüzde 15 azaltacağına işaret etmektedir" diye bildirdi.
Açıklamada, Türkiye'nin demokratikleşme sürecinde daha çok sayıda kadının bakan, milletvekili ya da belediye başkanı olarak görev almasının artık geniş toplum kesimleri tarafından toplumsal gelişme için zorunlu adımlar olarak görüldüğünü vurgulayan TÜSİAD şöyle devam etti: "Daha demokratik bir siyasi partiler ve seçim mevzuatının, kadınların siyasete katılımının desteklenmesi amacını da gözeterek, 2011 Genel Seçimi öncesinde hayata geçirilmesi gereklidir. 8 Mart günü, toplumsal cinsiyet eşitliğinin
kamuoyunda tartışılması için önemli bir vesile olmakla birlikte, mevcut resmin değişmesi için bu konunun sürekli gündemde tutulmasına ihtiyaç vardır. Cinsiyet ayrımcı zihniyet kalıpları ve şiddetle mücadeleye, eğitim-sağlık hizmetlerine erişim kaynaklarına, ulusal kadın istihdam politikası oluşturulmasına ve siyasette geçici özel önlem olarak kotaya öncelik verilmeli, özetle toplumsal dönüşüme yönelik kararlı adımlar ivedilikle atılmalıdır."
(SB-SB-E)